Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179773
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I love you. All right. | Seni seviyorum. Tamam. seni seviyorum. tamam Seni seviyorum. Tamam. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I love you. I love you. | Seni seviyorum. Seni seviyorum. seni seviyorum. seni seviyorum Seni seviyorum. Seni seviyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're never gonna make it, okay? Okay, bye. | Bunu bana yapma, tamam mı? Tamam, hoşça kal. bunu asla başaramayacaksın,tamam mı? tamam, bye. Bunu bana yapma, tamam mı? Tamam, hoşça kal. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bye. | Hoşça kal. Bye. Hoşça kal. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Pa. Dewey. | Baba. Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What are you doing here? | Burada ne arıyorsun? burda ne işin var? Burada ne arıyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's about your mama. | Annen, Dewey. annen hakkında. Annen, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Ma? What about her? Is she okay? | Annem mi? Ne oldu? İyi mi? annem?ne oldu ona? iyi mi? Annem mi? Ne oldu? İyi mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We better step out into the hall. | Koridorda konuşsak iyi olacak. koridora çıksak daha iyi olacak. Koridorda konuşsak iyi olacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What happened? I'll tell you what happened. | Ne oldu? Sana ne olduğunu anlatacağım. ne oldu? sana ne olduğunu söyleyim. Ne oldu? Sana ne olduğunu anlatacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We were readying for bed when your song comes on the radio. | Radyoda senin şarkın çıktığında, yatmak üzereydik. radyoda senin şarkın çalarken yatmaya hazırlanıyorduk 640 00:39:12,516 > 00:39:14,484 bu Dewey! Radyoda senin şarkın çıktığında, yatmak üzereydik. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's Dewey! | Bu Dewey! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Your son is talented. You should be proud. | Oğlun çok yetenekli. Gurur duymalısın. oğlun çok yeteneki bununla gurur duymalısın. Oğlun çok yetenekli. Gurur duymalısın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, I must admit, it is kind of catchy. | İtiraf etmeliyim ki, çok güzel söylüyor. ee,itiraf etmeliyim adamı havaya sokuyor. İtiraf etmeliyim ki, çok güzel söylüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dance with me, Pa. | Benimle dans et. dans et benimle babalık. Benimle dans et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It does make you kind of wanna move, doesn't it? | İnsanın içini kıpırdatıyor, değil mi? insanı kımıldatmayı başarıyor, değil mi? İnsanın içini kıpırdatıyor, değil mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It sure does. | Kesinlikle, öyle. evet tabii ki. Kesinlikle, öyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Maybe I have been kind of hard on little Dewey. | Küçük Dewey'e biraz sert davrandım galiba. belkide ufak dewey'in üzerine biraz fazla gittim. Küçük Dewey'e biraz sert davrandım galiba. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Maybe you have. | Evet, galiba. belkide. Evet, galiba. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Be careful, Ma. | Dikkat et. dikkatli ol,annecik Dikkat et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You all right, Ma? I'm all right. | İyi misin? Tamam, ben iyiyim. sen iyi misin? bişeyim yok. İyi misin? Tamam, ben iyiyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The vertigo, it won in the end. | Vertigo, sonunda galip geldi. baş dönmesi, sonunda onu bitirdi. Vertigo, sonunda galip geldi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
She lost her balance... | Dengesini kaybetti... dengesinimi kaybetti... Dengesini kaybetti... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and fell out the window... | ...ve pencereden aşağı uçtu... ...ve pencereden mi düştü... ...ve pencereden aşağı uçtu... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and then the radio crushed her head? | ...ve sonra radyo da başına mı düştü? ...ve radio kafasının üzerine mi düştü ...ve sonra radyo da başına mı düştü? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
While she was dancing to your song. | Senin şarkınla dans ederken. tam da senin şarkın çalarken 655 00:40:08,773 > 00:40:11,139 müziğinin neler yaptığını bilmeni istedim. Senin şarkınla dans ederken. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I thought you should know what your music does. | Artık, senin müziğinin nelere sebep olduğunu anlamışsındır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It kills people. | İnsanları öldürüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You made her happy and it killed her. | Onu mutlu ettin ve öldürdün. seni onu mutlu ettin ve onu öldürdün. Onu mutlu ettin ve öldürdün. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
If Nate was alive, this never would have happened. | Eğer Nate yaşasaydı, bunların hiçbirisi olmazdı. eğer nate hayatta olsaydı, bunların hiçbiri olmazdı. Eğer Nate yaşasaydı, bunların hiçbirisi olmazdı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Wrong kid died. | Yanlış çocuk öldü. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Damn you, God! | Allah seni kahretsin! sana,lanet olsun! 661 00:40:36,600 > 00:40:40,263 annemin camdan düşmesine nasıl izin verirsin? Allah seni kahretsin! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How could you let my mama fall out a window? | Annemin pencereden düşmesine nasıl izin verdin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And then let a radio hit her on the head? | Ve sonra radyonun onun kafasına düşmesine? ve ondan sonra kafasına radyo düşmesine? Ve sonra radyonun onun kafasına düşmesine? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Get out of here, Dewey. What are y'all doing in here? | Git buradan, Dewey. Burada ne yapıyorsunuz? çık git burdan, Dewey. hepiniz burda napıyorsunuz? Git buradan, Dewey. Burada ne yapıyorsunuz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's called cocaine, and you don't want no part of this shit. | Kokain çekiyoruz, ve bu pisliğin bir parçası olmak istemezsin. buna kokain derler, ve sen bu bokun bir parçası olmak istemezsin. Kokain çekiyoruz, ve bu pisliğin bir parçası olmak istemezsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Cocaine? | Kokain mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What's it do? | Ne işe yarıyor? ne işe yarar o? Ne işe yarıyor? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It turns all your bad feelings into good feelings. | İnsanın üzüntülerini, mutluluğa dönüştürür. kötü hissettiğinde hepsini güzel hissettirir İnsanın üzüntülerini, mutluluğa dönüştürür. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's a nightmare. | Tam bir kâbus. dehşet verici birşey. Tam bir kâbus. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm thinking maybe I'd like to try me some of that cocaine. | Düşünüyorum da, belki biraz kokain çekebilirim. belki şu kokain denilen şeyi denemeliyim. Düşünüyorum da, belki biraz kokain çekebilirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Look him in the eye And by God I'll say | Gözlerinin içine bakarak ona diyeceğim ki: Look him in the eye And by God I'll say Gözlerinin içine bakarak ona diyeceğim ki: | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I took it in the face And I walked as hard as I could | Bunu hafızama kazıdım, ve olabildiğince güçlü yürüdüm. I took it in the face And I walked as hard as I could Bunu hafızama kazıdım, ve olabildiğince güçlü yürüdüm. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walk hard Walk hard, hard, hard | Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. Walk hard Walk hard, hard, hard Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walk hard, hard, hard Walk.... | Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. Walk hard, hard, hard Walk... Zorlu yürüyüş, zorlu yürüyüş, zor, zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right, again. Faster. | Pekâlâ, tekrar, daha hızlı. pekala, tekrar. daha hızlı. Pekâlâ, tekrar, daha hızlı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This is crazy, Dewey. Ain't nobody gonna wanna listen to music like this. | Bu saçmalık, Dewey. Kimse böyle bir müziği dinlemek istemez. bu çok çılgınca, Dewey. kimse bu tarz bir müzik dinlemek istemez. Bu saçmalık, Dewey. Kimse böyle bir müziği dinlemek istemez. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Standing there playing as fast as you can... | Burada durup çalabildiğimiz kadar hızlı çalıyoruz ve... orda öylece durup çalabildiğince hızlı çalıyorsun... Burada durup çalabildiğimiz kadar hızlı çalıyoruz ve... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...singing like some sort of punk. | ...sen de serseriler gibi söylüyorsun. ...ve bir çeşit serseri gibi şarkı söylüyorsun. ...sen de serseriler gibi söylüyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Don't you dare try to stifle me. | Bana karşı mı geliyorsun? beni engellemeye nasıl cürret edersin. Bana karşı mı geliyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Whose band is this anyway, you cocksucker! | Bu kimin grubu, pislik herif! bu kimin grubu aşağalık herif! Bu kimin grubu, pislik herif! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'll punch you in the mouth! | Şimdi ağzının payını vereceğim! şimdi azına yumruğu yiceksin! Şimdi ağzının payını vereceğim! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, God. I'm sorry, Dave. | Tanrım. Kusura bakma, Dave. Oh, tanrım. özür dilerim, Dave. Tanrım. Kusura bakma, Dave. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
No, I didn't mean that. | Böyle demek istemedim. hayır,öyle demek istememiştim. Böyle demek istemedim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just with my mama dying and all, I'm just all twisted up inside. | Annemi yeni kaybettim ve aklım çok karışık. annemi yeni kaybettim ve kafam çok bulanık. Annemi yeni kaybettim ve aklım çok karışık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I heard you were looking for a new backup singer. For your new duet. | Düet yapmak için yeni bir vokalist aradığınızı duydum. yeni şarkınız düeti için yeni bir vokalist aradığınızı duydum. Düet yapmak için yeni bir vokalist aradığınızı duydum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You heard right. | Doğru duymuşsun. doğru duymuşsunuz. Doğru duymuşsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I was wondering if you might like to give me a try. | Bana bir şans verir misiniz? merak ediyordum da bana bir şans vermek istermisiniz. Bana bir şans verir misiniz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I reckon I might. | Sanırım, verebilirim. sanırım verebilirim. Sanırım, verebilirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I've been singing in my church choir since I was a girl. | Gençliğimde, kilise korosunda şarkı söylemiştim. çocukluğumdan beri kilise korosunda şarkı söylüyorum. Gençliğimde, kilise korosunda şarkı söylemiştim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I like the sound of that. | Bunu duymak güzel. bu kulağa hoş geliyor. Bunu duymak güzel. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Darlene Madison. | Darlene Madison. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey Cox. | Dewey Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Darlene. | Merhaba, Darlene. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Mr. Cox. | Merhaba, Bay Cox. merhaba bay Cox. Merhaba, Bay Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You ready to sing one? | Şarkı için hazır mısın? bi tane söylemeye hazır mısın? Şarkı için hazır mısın? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm always ready. | Her zaman hazırım. ben her zaman hazırım. Her zaman hazırım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, all right. | Peki, tamam. peki, o zaman. Peki, tamam. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
In my dreams you're blowin' me | Rüyalarımda bana öpücükler... In my dreams you're blowin' me Rüyalarımda bana öpücükler... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Some kisses | ...gönderiyorsun. Some kisses ...gönderiyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's one of my favorite things To do | Bunu yapmayı çok seviyorum. That's one of my favorite things To do Bunu yapmayı çok seviyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You and I could go down | Sen ve ben geçmişe doğru... You and I could go down Sen ve ben geçmişe doğru... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
In history | ...gidebiliriz. In history ...gidebiliriz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's what I'm prayin' to do with you | Bunun olması için dua ediyorum. That's what I'm prayin' to do with you Bunun olması için dua ediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let's duet | Haydi birleşip... Let's duet Haydi birleşip... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
In ways that make us feel good | ...içimizi huzura kavuşturalım. In ways that make us feel good ...içimizi huzura kavuşturalım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And make that sacred sound | ...kutsal nidayı seslendirelim. And make that sacred sound ...kutsal nidayı seslendirelim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey Cox! I am not that kind of woman. | Dewey Cox! Ben bildiğin kızlardan değilim. Dewey Cox! ben o tarz bir kadın değilim. Dewey Cox! Ben bildiğin kızlardan değilim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right. Well... | Tamam. Güzel... tamam. iyi... Tamam. Güzel... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...that doesn't mean that we still can't be friends. | ...ama bu artık arkadaş olarak kalamayız anlamına gelmiyor. ...bu hala arkadaş olamayacağımız anlamına gelmiyor ...ama bu artık arkadaş olarak kalamayız anlamına gelmiyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, then, here's to us being great friends. | O zaman biz de çok iyi arkadaş oluruz. peki o zaman, o zaman harika birer arkadaş olalım O zaman biz de çok iyi arkadaş oluruz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I can't! We're friends! | Yapamam! Biz arkadaşız! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna beat off | Tüm kötülüklerle savaşıp... I'm gonna beat off Tüm kötülüklerle savaşıp... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All my demons | ...şeytanı yeneceğim. All my demons ...şeytanı yeneceğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's what lovin' Jesus' all about | Bu İsa'yı sevmenin anlamı. That's what lovin' Jesus' all about Bu İsa'yı sevmenin anlamı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Lookin' in your eyes I start believin' | Gözlerine baktıkça imana geliyorum. Lookin' in your eyes I start believin' Gözlerine baktıkça imana geliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let's bring this whisper to a shout | Bu fısıltıyı bir çığlığa dönüştürelim. Let's bring this whisper to a shout Bu fısıltıyı bir çığlığa dönüştürelim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Put two and two together | Bulduğumuz harika uyumla... Put two and two together Bulduğumuz harika uyumla... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Perfect harmony we've found | ...ikimizi bir araya koyalım. Perfect harmony we've found ...ikimizi bir araya koyalım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We know it's only natural | Biliyoruz bu, doğanın kanunu. We know it's only natural Biliyoruz bu, doğanın kanunu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let's duet | Haydi birleşelim. Let's duet Haydi birleşelim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just wanna make out | Senin söylediklerini... I just wanna make out Senin söylediklerini... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What you're sayin' | ...hemen yapmak istiyorum. What you're sayin' ...hemen yapmak istiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Read my lips It's what you're lookin' for | Dudaklarımı oku, aradığın şey orada. Read my lips It's what you're lookin' for Dudaklarımı oku, aradığın şey orada. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Here I am a sneakin' up behind you | İşte sinsice arkanda bekliyorum. Here I am a sneakin' up behind you İşte sinsice arkanda bekliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You can always come in My back door | Her zaman arka kapımdan içeri girebilirsin You can always come in My back door Her zaman arka kapımdan içeri girebilirsin | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Darlene, these last three weeks have been so... | Darlene, son üç haftamız çok güzel ve... Darlene, bu geçirdiğim son üç hafta. Darlene, son üç haftamız çok güzel ve... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...full and wonderful. | ...dolu dolu geçti. ...harikalar ile doluydu. ...dolu dolu geçti. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We've shared so many activities together as good friends. | Arkadaşça, çok güzel aktiviteler yaptık. birer arkadaş olarak harika aktiviteler yaptık. Arkadaşça, çok güzel aktiviteler yaptık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's like you understand me the way nobody else ever has. | Bundan önce beni senin gibi anlayabilen birine rastlamamıştım. sen beni daha önce kimsenin anlamadığı kadar iyi anlıyorsun. Bundan önce beni senin gibi anlayabilen birine rastlamamıştım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |