Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179777
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I know I've had trouble with drugs in the past. | Biliyorum, eskiden uyuşturucu sorunum vardı. geçmişte uyuşturucularla başımın belada olduğunu biliyorum. Biliyorum, eskiden uyuşturucu sorunum vardı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I'm addicted to coke, weed, booze, ludes and speed. Not LSD. | Kokaine, marihuanaya, alkole, kadınlara ve hıza bağımlıydım. Ama LSD'ye değil. ama ben kolaya,ota,içkiye, dumana ve hıza bağımlıyım. LSD ye değil. Kokaine, marihuanaya, alkole, kadınlara ve hıza bağımlıydım. Ama LSD'ye değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Nobody gets addicted to LSD. | LSD bağımlılık yağmazmış. kimse LSD ye bağımlı olmaz. LSD bağımlılık yağmazmış. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It was invented by scientists. Ringo Starr just told me. | Onu bilim adamları bulmuş. Bana Ringo Starr söyledi. bu bilim adamlarınca icat edildi. Ringo Starr söyledi bana. Onu bilim adamları bulmuş. Bana Ringo Starr söyledi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I heard that doing LSD can awaken your demons. | LSD'nin korkuları açığa çıkardığını duymuştum. LSD'nin korkularını açığa çıkardığını duymuştum. LSD'nin korkuları açığa çıkardığını duymuştum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I ain't got no demons gonna get woke. | Benim açığa çıkacak bir korkum yok. benim açığa çıkacak korkularım yok. Benim açığa çıkacak bir korkum yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
If you promise it'll just be this one time. | Eğer bir daha almayacağına söz verirsen... bunun sadece bir seferlik olacağına söz verirsen. Eğer bir daha almayacağına söz verirsen... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let's go drop acid with the Beatles. | Haydi, git, Beatles'la LSD al. hadi gidip Beatles'la biraz asit yudumlayalım. Haydi, git, Beatles'la LSD al. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hello, Dewey. | Selam, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Welcome to your LSD trip. | Her şeyin çizgi film olduğu... LSD gezintine hoşgeldin. Her şeyin çizgi film olduğu... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Where everything's a cartoon. | ...LSD turuna hoş geldin. her yerin çizgi film olduğu yere. ...LSD turuna hoş geldin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're the trippy cartoon Beatles. | Bizler çizgi Beatles'larız. biz kafayı bulmuş çizgi film Beatles'ız. Bizler çizgi Beatles'larız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Look at that. It's a flying fish. | Şuna bak. Uçan bir balık. şuna bak! bu uçan bir balık. Şuna bak. Uçan bir balık. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Totally trippy! | Tamamen uçmuş! tamamen uçuk! Tamamen uçmuş! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Wow, this LSD's all right. | Bu LSD güzel olmuş. Wow,bu LSD fena değilmiş. Bu LSD güzel olmuş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I like being a trippy cartoon. | Çizgi filmde olmak hoşuma gitti. uçuk bir çizgi film olmak hoşuma gitti. Çizgi filmde olmak hoşuma gitti. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just keep thinking happy thoughts, Dewey. | Sadece güzel şeyler düşün, Dewey. sadece mutlu anlarını düşün, Dewey. Sadece güzel şeyler düşün, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'd hate for this to turn into a bad trip. | Bunun kötü bir geziye dönüşmesini istemiyorum. bunun kötü bir gezintiye dönüşmesinden nefret ederim. Bunun kötü bir geziye dönüşmesini istemiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What's that scary music? | Bu berbat müzik de ne? bu korkunç müzikte ne? Bu berbat müzik de ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I had an unhappy thought. | Kötü bir şey düşündüm. ben mutlu olmayan birşey düşündüm. Kötü bir şey düşündüm. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's a bad trip. | Kötü bir gezi. bu kötü bir gezi. Kötü bir gezi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bad trip, bad trip! | Kötü gezi! kötü gezi,kötü gezi! Kötü gezi! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Help! Trippy machete! | İmdat! Kılıç! imdat!korkunç bıçak! İmdat! Kılıç! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, fuck me. I can see my large colon. | Lanet olsun. Kalın bağırsağımı görebiliyorum. Oh, lanet oslun. kalın bağaırsağımı görebiliyorum. Lanet olsun. Kalın bağırsağımı görebiliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I guess I do have some demons. | Sanırım benim bazı korkularım varmış. sanırım benimde bazı korkularım varmış. Sanırım benim bazı korkularım varmış. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You all right, Cox? | İyi misin, Cox? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Do you want some more LSD? | Biraz daha LSD ister misin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah. I think I do. | Evet. Tabii ki isterim. eveet.sanırım istiyorum. Evet. Tabii ki isterim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Mr. Schwartzberg, you're his long time manager. Maybe you can talk to him. | Bay Schwartzberg, uzun zamandır menajerliğini yapıyorsunuz. Belki onunla konuşabilirsiniz. bay Schwartzberg,siz uzun zamandır onun mejaresiniz belki siz onunla konuşursunuz. Bay Schwartzberg, uzun zamandır menajerliğini yapıyorsunuz. Belki onunla konuşabilirsiniz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, what's the problem? | Sorun ne? peki,sorun nedir? Sorun ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He's been on that trampoline for four days. | Dört gündür o trampolinin üzerinde. tam dört gündür o trambolinin üzerinde. Dört gündür o trampolinin üzerinde. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You have got to talk some sense into him. I'm worried. | Sanırım onunla konuşup, akıl vermelisin. Çok kaygılanıyorum. sanırım onunla konuşmalısınız. çok kaygılanıyorum. Sanırım onunla konuşup, akıl vermelisin. Çok kaygılanıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey, as your manager, I have to tell you I'm concerned. | Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. Dewey,menajerin olarak, sana fikilerimi söylemeliyim. Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I think the LSD has changed you. | Sanırım LSD seni çok değiştirdi. sanırım LSD seni değiştirdi. Sanırım LSD seni çok değiştirdi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It has changed me. It's opened my mind right up. | Beni çok değiştirdi. Zihnimi açtı. evet beni değiştirdi. zihnimi açtı. Beni çok değiştirdi. Zihnimi açtı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm reinventing music. | Müziği yeniden keşfediyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm creating something new that I call "shmusic." | Adını 'Şmüzik' koyduğum yeni bir şeyler yapıyorum. "shmusic. " dediğim yeni birşey yaratıyorum Adını 'Şmüzik' koyduğum yeni bir şeyler yapıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You've recorded the same song for months. You're not close to finished. | Aylardır bir albüm yapmaya çalışıyorsun. Ama bitirmene daha çok var. aylardır aynı parçayı kaydediyorsun ve daha bitirmeye bile yaklaşamadın. Aylardır bir albüm yapmaya çalışıyorsun. Ama bitirmene daha çok var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Because this record is different than any other I've made. | Çünkü bu albüm öncekilerden çok farklı. çünkü bu parça yaptığım diğer tüm parçalardan çok farklı. Çünkü bu albüm öncekilerden çok farklı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I told you. This is going to be my masterpiece. | Sana söyledim. Bu bir başyapıt olacak. söyledim sana.bu benim şaheserim olacak. Sana söyledim. Bu bir başyapıt olacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The one I'm remembered by. It's for my brother. | Bunu unutamadığım biri için, kardeşim için yapacağım. bu benim kardeşim için olacak. Bunu unutamadığım biri için, kardeşim için yapacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Nothing. Never mind. It's private. | bir şey yok. Boş ver. Özel bir konu. yok bişey.boşver.bu özel. bir şey yok. Boş ver. Özel bir konu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I've got this sound in my head and it's trying to get out. | Bu sesi zihnimde duyuyorum ve açığa çıkmak istiyor. ben bu sesi zihnimde duyuyorum ve dışarı çıkmak istiyor. Bu sesi zihnimde duyuyorum ve açığa çıkmak istiyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I can't find it on this human plane of existence. I've got to keep searching. | Onu bu sıradan insan varlığında bulamıyorum. Aramaya devam etmeliyim. onu bu sade insan varlığı içinde bulamıyorum araştırmaya devam etmeliyim. Onu bu sıradan insan varlığında bulamıyorum. Aramaya devam etmeliyim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I'll tell you what, I'm gonna find it. | Fakat sana söylüyorum, onu bulacağım. ama sana söylüyorum onu bulacağım Fakat sana söylüyorum, onu bulacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You guys should make friends. He's a wonderful man. | Arkadaşlar, onunla dost olun. O harika biri. siz çocuklar arkadaş yapmalısınız. o harika bir adam. Arkadaşlar, onunla dost olun. O harika biri. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Professor, good morning. All right, everyone. Thank you. | Profesör, günaydın. Pekâlâ millet. Teşekkürler. Profesör,günaydın. pekala millet,teşekkürler. Profesör, günaydın. Pekâlâ millet. Teşekkürler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I've just been outside, I had a little bounce. | Demin dışarıdaydım, biraz zıpladım. dışardaydım ve biraz zıplıyordum, Demin dışarıdaydım, biraz zıpladım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What we're going to do is run through the entire piece... | Tek yapmamız gereken şey, tüm benliğimizle... şimdi bütün parçaları zihninizde birleştirmek için ne yapmalıyız... Tek yapmamız gereken şey, tüm benliğimizle... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...in our minds, silently. | ...sessizce, zihnimize açılmak. ,sessizce. ...sessizce, zihnimize açılmak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...begin. | ...başlamak. başlayın. ...başlamak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
As we sit here together on Thanksgiving... | Bu Şükran gününde hep birlikte... burda hepberaber şükran gününde... Bu Şükran gününde hep birlikte... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...on our beautiful trampoline... | ...bu güzel trampolinde oturup... bu güzel trambolin üzerinde oturuyoruz... ...bu güzel trampolinde oturup... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...I think we should take a moment to think about what it's like to be a turkey. | ...bir hindi olmanın ne demek olduğunu düşünmeliyiz. sanırım oturup biraz düşünmeliyiz bir hindi olmak nasıl birşey. ...bir hindi olmanın ne demek olduğunu düşünmeliyiz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Gobble, gobble, gobble. Gobble, gobble, gobble. | Gulu, gulu, gulu. Gobble, gobble, gobble. Gobble, gobble, gobble. Gulu, gulu, gulu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
"Hi, I'm just a little turkey." | 'Selam, ben küçük bir hindiyim.' "merhaba,ben ufak bir hindiyim. " 'Selam, ben küçük bir hindiyim.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just cut the damn bird, boy. | Kes şu lanet olası kuşu, evlat. kes şu lanet olası kuşu evlat. Kes şu lanet olası kuşu, evlat. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey? Can we just enjoy our Thanksgiving dinner? | Dewey? Şükran günü yemeğinin tadını çıkarabilir miyiz? Dewey? şükran günü yemeğimizin tadını çıkarabilirmiyiz? Dewey? Şükran günü yemeğinin tadını çıkarabilir miyiz? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You think you're so great sitting there all drugged up... | Öylece uyuşmuş bir şekilde, trampolinin üzerine... orda o kadar uyuşturucu almış bir şekilde bu trambolin üzerinde otururken Öylece uyuşmuş bir şekilde, trampolinin üzerine... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...on your trampoline. | ...oturmuşsun. kendini harika sanıyorsun di mi. ...oturmuşsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're the black sheep of this family. | Sen ailemizin yüz karasısın. sen bu ailenin yüz karasısın. Sen ailemizin yüz karasısın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You call yourself a Cox. | Bir de Cox olacaksın. kendine bir Cox diyorsun. Bir de Cox olacaksın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Until you get right with Jesus... | İsa'nın yolunu bulamadığın müddetçe senden... isanın yolunu bulmadığın müddetçe. İsa'nın yolunu bulamadığın müddetçe senden... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...you'll never be nothing but a big, black Cox. | ...hiçbir şey olmaz, ancak kara bir Cox olursun. ...hıyarın teki olmaktan başka birşey olmayacaksın. ...hiçbir şey olmaz, ancak kara bir Cox olursun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Nothing I do will ever please you, will it? | Yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeyecek değil mi? yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeycek, değil mi? Yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeyecek değil mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're both Cox, Pa. Both of us are Cox. | Biz Cox'uz, baba. İkimiz de Cox'uz. biz ikimizde cox'ız baba. ikimizde cox'ız. Biz Cox'uz, baba. İkimiz de Cox'uz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I've got 1 37 musicians waiting on me. | Beni bekleyen 137 müzisyen var. beni bekleyen 137 müzisyen var... Beni bekleyen 137 müzisyen var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You'll have to excuse me. | Kusura bakmayın. izninizle. Kusura bakmayın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey, watch the turkey. | Dewey, hindiye dikkat et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I wasn't dreaming | Rüya görmüyordum. I wasn't dreaming Rüya görmüyordum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Barely awake | Gezdiğimiz... Barely awake Gezdiğimiz... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Off to the grinder we stroll | ...değirmen kadar uyanıktım. Off to the grinder we stroll ...değirmen kadar uyanıktım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This is not a good song. | Bu şarkı iyi değil. bu güzel bir şarkı değil. Bu şarkı iyi değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's like five songs on top of each other at the same time. | Sanki 5 şarkı aynı anda çalıyormuş gibi. sanki 5 şarkı üst üste binmiş gibi. Sanki 5 şarkı aynı anda çalıyormuş gibi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Not even a song. It's some kind of concerto. | Hatta şarkı da değil. Bir çeşit konçerto. hatta şarkı bile değil. bir çeşit konçerto. Hatta şarkı da değil. Bir çeşit konçerto. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just let him work it out. | Bırakın çalışsın. sadece bırakalım çalışsın. Bırakın çalışsın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Masterpieces take time. | Başyapıt yaratmak zaman alır. şaheserleri yapmak zaman alır. Başyapıt yaratmak zaman alır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Do you hear that? That goat's been singing... | Duydunuz mu? Bu lanet olasıca şarkıda, keçi bile... şunu duydunuz mu? şu keçi bile benden daha çok... Duydunuz mu? Bu lanet olasıca şarkıda, keçi bile... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...more than I am on this damn song. | ...benden daha çok söylüyor. şarkı söylüyor bu lanet olası şarkısa ...benden daha çok söylüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well? | Peki? pekala? Peki? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That was beautiful, Dewey. It was perfection. | Çok güzeldi, Dewey. Mükemmeldi. bu çok güzeldi, Dewey. hatta kusursuzdu. Çok güzeldi, Dewey. Mükemmeldi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, even the goat was perfect. | Evet, hatta keçi bile harikaydı. evet,hatta keçi bile kusursuzdu. Evet, hatta keçi bile harikaydı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, the goat was good. Were the strings tangy enough? | Evet, keçi güzeldi. Telli çalgıların sesi keskin miydi? evet keçi iyiydi. telli çalgılar yeteri kadar keskinmiydi? Evet, keçi güzeldi. Telli çalgıların sesi keskin miydi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, they were tangy. They were very tangy. | Evet, keskindi. Çok keskindi. Oh,evet keskindiler. keskindiler. Evet, keskindi. Çok keskindi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Unbelievably tangy. | Olağanüstü keskindi. inanılmaz şekilde keskin. Olağanüstü keskindi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
No, guys, the strings were not tangy! They were salty! | Hayır, beyler, telli çalgılar keskin değildi! Biraz sönük kaldı! hayır,beyler, telli çalgılar keskin değillerdi! çok zayıftılar! Hayır, beyler, telli çalgılar keskin değildi! Biraz sönük kaldı! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let's do one more time. Okay, strings, lean into it. | Haydi, baştan alalım. Telli çalgılar, biraz daha keskin lütfen. hadi birkez daha yapalım şunu. tamam,telli çalgıları, daha baskın olun. Haydi, baştan alalım. Telli çalgılar, biraz daha keskin lütfen. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I want it really tangy this time. Now, Mike, you're flatting. | Bu sefer gerçekten keskin olsun istiyorum. Mike, çok donuksun. bu sefer cidden keskin bir şekilde çalmanızı istiyorum. şimdi, Mike,sen çok hafifsin. Bu sefer gerçekten keskin olsun istiyorum. Mike, çok donuksun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bushmen, make it sound like you're in the fucking bush, okay? | Çalı adamlar, sanki çalının içindeymiş gibi ses çıkarın, tamam mı? çalıadamlar,cidden çalıymışsınız gibi ses çıkarın lanet olsun tamam mı? Çalı adamlar, sanki çalının içindeymiş gibi ses çıkarın, tamam mı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Back off the goat on the second pre chorus. | İkinci korodan önce keçiyi geri çekin. keçiyi ikinci akorun öncesine kadar geri çekin. İkinci korodan önce keçiyi geri çekin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I wanna hear his heart, not his soul. | Onun kalbini duymak istiyorum, ruhunu değil. onun kalbini duymak istiyorum ruhunu değil. Onun kalbini duymak istiyorum, ruhunu değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Sam, go back to that thing you did yesterday on the bridge. | Sam, dün köprüde yaptıklarını yap. Sam, sende dün köprüde yaptığın şeyi yap. Sam, dün köprüde yaptıklarını yap. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What did I do? lt sounded like velvet pancakes. | Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. dün ne yaptım ben? kadife pancake sesi gibi birşeydi. Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, right. Okay, everybody, one more time. | Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. evet , tamam. tamam,millet,birkez daha. Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What on earth is a velvet pancake? | Bu dünyadaki kadife gözleme sesi de ne? dünyada kadife pancake sesi çıkaran ne var? Bu dünyadaki kadife gözleme sesi de ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's the LSD. I think it's having an effect on him. | LSD yüzünden. Sanırım onu etkiledi. LSD yüzünden. sanırım onu etkilemeye başladı. LSD yüzünden. Sanırım onu etkiledi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
From the top of the overture. Slate it. | Uvertürün en başından alalım. Başla. en baştan alıyoruz. başla. Uvertürün en başından alalım. Başla. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
"Black Sheep," take 1 1 2. | 'Yüz Karası', kayıt 112. "kara koyum," kayıt 112. 'Yüz Karası', kayıt 112. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
One, and a two, and a five, six, seven, eight. | Bir, ve iki, ve beş, altı, yedi, sekiz. bir , ve iki ve beş,altı,yedi,sekiz. Bir, ve iki, ve beş, altı, yedi, sekiz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just close my eyes When I fantasize | Hayal kurarken sadece gözlerimi kaparım. I just close my eyes When I fantasize Hayal kurarken sadece gözlerimi kaparım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |