• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179777

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I know I've had trouble with drugs in the past. Biliyorum, eskiden uyuşturucu sorunum vardı. geçmişte uyuşturucularla başımın belada olduğunu biliyorum. Biliyorum, eskiden uyuşturucu sorunum vardı. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
But I'm addicted to coke, weed, booze, ludes and speed. Not LSD. Kokaine, marihuanaya, alkole, kadınlara ve hıza bağımlıydım. Ama LSD'ye değil. ama ben kolaya,ota,içkiye, dumana ve hıza bağımlıyım. LSD ye değil. Kokaine, marihuanaya, alkole, kadınlara ve hıza bağımlıydım. Ama LSD'ye değil. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Nobody gets addicted to LSD. LSD bağımlılık yağmazmış. kimse LSD ye bağımlı olmaz. LSD bağımlılık yağmazmış. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
It was invented by scientists. Ringo Starr just told me. Onu bilim adamları bulmuş. Bana Ringo Starr söyledi. bu bilim adamlarınca icat edildi. Ringo Starr söyledi bana. Onu bilim adamları bulmuş. Bana Ringo Starr söyledi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I heard that doing LSD can awaken your demons. LSD'nin korkuları açığa çıkardığını duymuştum. LSD'nin korkularını açığa çıkardığını duymuştum. LSD'nin korkuları açığa çıkardığını duymuştum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I ain't got no demons gonna get woke. Benim açığa çıkacak bir korkum yok. benim açığa çıkacak korkularım yok. Benim açığa çıkacak bir korkum yok. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
If you promise it'll just be this one time. Eğer bir daha almayacağına söz verirsen... bunun sadece bir seferlik olacağına söz verirsen. Eğer bir daha almayacağına söz verirsen... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Let's go drop acid with the Beatles. Haydi, git, Beatles'la LSD al. hadi gidip Beatles'la biraz asit yudumlayalım. Haydi, git, Beatles'la LSD al. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Hello, Dewey. Selam, Dewey. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Welcome to your LSD trip. Her şeyin çizgi film olduğu... LSD gezintine hoşgeldin. Her şeyin çizgi film olduğu... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Where everything's a cartoon. ...LSD turuna hoş geldin. her yerin çizgi film olduğu yere. ...LSD turuna hoş geldin. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
We're the trippy cartoon Beatles. Bizler çizgi Beatles'larız. biz kafayı bulmuş çizgi film Beatles'ız. Bizler çizgi Beatles'larız. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Look at that. It's a flying fish. Şuna bak. Uçan bir balık. şuna bak! bu uçan bir balık. Şuna bak. Uçan bir balık. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Totally trippy! Tamamen uçmuş! tamamen uçuk! Tamamen uçmuş! Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Wow, this LSD's all right. Bu LSD güzel olmuş. Wow,bu LSD fena değilmiş. Bu LSD güzel olmuş. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I like being a trippy cartoon. Çizgi filmde olmak hoşuma gitti. uçuk bir çizgi film olmak hoşuma gitti. Çizgi filmde olmak hoşuma gitti. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Just keep thinking happy thoughts, Dewey. Sadece güzel şeyler düşün, Dewey. sadece mutlu anlarını düşün, Dewey. Sadece güzel şeyler düşün, Dewey. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I'd hate for this to turn into a bad trip. Bunun kötü bir geziye dönüşmesini istemiyorum. bunun kötü bir gezintiye dönüşmesinden nefret ederim. Bunun kötü bir geziye dönüşmesini istemiyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
What's that scary music? Bu berbat müzik de ne? bu korkunç müzikte ne? Bu berbat müzik de ne? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I had an unhappy thought. Kötü bir şey düşündüm. ben mutlu olmayan birşey düşündüm. Kötü bir şey düşündüm. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
It's a bad trip. Kötü bir gezi. bu kötü bir gezi. Kötü bir gezi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Bad trip, bad trip! Kötü gezi! kötü gezi,kötü gezi! Kötü gezi! Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Help! Trippy machete! İmdat! Kılıç! imdat!korkunç bıçak! İmdat! Kılıç! Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Oh, fuck me. I can see my large colon. Lanet olsun. Kalın bağırsağımı görebiliyorum. Oh, lanet oslun. kalın bağaırsağımı görebiliyorum. Lanet olsun. Kalın bağırsağımı görebiliyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I guess I do have some demons. Sanırım benim bazı korkularım varmış. sanırım benimde bazı korkularım varmış. Sanırım benim bazı korkularım varmış. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You all right, Cox? İyi misin, Cox? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Do you want some more LSD? Biraz daha LSD ister misin? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Yeah. I think I do. Evet. Tabii ki isterim. eveet.sanırım istiyorum. Evet. Tabii ki isterim. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Mr. Schwartzberg, you're his long time manager. Maybe you can talk to him. Bay Schwartzberg, uzun zamandır menajerliğini yapıyorsunuz. Belki onunla konuşabilirsiniz. bay Schwartzberg,siz uzun zamandır onun mejaresiniz belki siz onunla konuşursunuz. Bay Schwartzberg, uzun zamandır menajerliğini yapıyorsunuz. Belki onunla konuşabilirsiniz. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Well, what's the problem? Sorun ne? peki,sorun nedir? Sorun ne? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
He's been on that trampoline for four days. Dört gündür o trampolinin üzerinde. tam dört gündür o trambolinin üzerinde. Dört gündür o trampolinin üzerinde. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You have got to talk some sense into him. I'm worried. Sanırım onunla konuşup, akıl vermelisin. Çok kaygılanıyorum. sanırım onunla konuşmalısınız. çok kaygılanıyorum. Sanırım onunla konuşup, akıl vermelisin. Çok kaygılanıyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Dewey, as your manager, I have to tell you I'm concerned. Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. Dewey,menajerin olarak, sana fikilerimi söylemeliyim. Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I think the LSD has changed you. Sanırım LSD seni çok değiştirdi. sanırım LSD seni değiştirdi. Sanırım LSD seni çok değiştirdi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
It has changed me. It's opened my mind right up. Beni çok değiştirdi. Zihnimi açtı. evet beni değiştirdi. zihnimi açtı. Beni çok değiştirdi. Zihnimi açtı. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I'm reinventing music. Müziği yeniden keşfediyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I'm creating something new that I call "shmusic." Adını 'Şmüzik' koyduğum yeni bir şeyler yapıyorum. "shmusic. " dediğim yeni birşey yaratıyorum Adını 'Şmüzik' koyduğum yeni bir şeyler yapıyorum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You've recorded the same song for months. You're not close to finished. Aylardır bir albüm yapmaya çalışıyorsun. Ama bitirmene daha çok var. aylardır aynı parçayı kaydediyorsun ve daha bitirmeye bile yaklaşamadın. Aylardır bir albüm yapmaya çalışıyorsun. Ama bitirmene daha çok var. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Because this record is different than any other I've made. Çünkü bu albüm öncekilerden çok farklı. çünkü bu parça yaptığım diğer tüm parçalardan çok farklı. Çünkü bu albüm öncekilerden çok farklı. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I told you. This is going to be my masterpiece. Sana söyledim. Bu bir başyapıt olacak. söyledim sana.bu benim şaheserim olacak. Sana söyledim. Bu bir başyapıt olacak. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
The one I'm remembered by. It's for my brother. Bunu unutamadığım biri için, kardeşim için yapacağım. bu benim kardeşim için olacak. Bunu unutamadığım biri için, kardeşim için yapacağım. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Nothing. Never mind. It's private. bir şey yok. Boş ver. Özel bir konu. yok bişey.boşver.bu özel. bir şey yok. Boş ver. Özel bir konu. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I've got this sound in my head and it's trying to get out. Bu sesi zihnimde duyuyorum ve açığa çıkmak istiyor. ben bu sesi zihnimde duyuyorum ve dışarı çıkmak istiyor. Bu sesi zihnimde duyuyorum ve açığa çıkmak istiyor. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I can't find it on this human plane of existence. I've got to keep searching. Onu bu sıradan insan varlığında bulamıyorum. Aramaya devam etmeliyim. onu bu sade insan varlığı içinde bulamıyorum araştırmaya devam etmeliyim. Onu bu sıradan insan varlığında bulamıyorum. Aramaya devam etmeliyim. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
But I'll tell you what, I'm gonna find it. Fakat sana söylüyorum, onu bulacağım. ama sana söylüyorum onu bulacağım Fakat sana söylüyorum, onu bulacağım. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You guys should make friends. He's a wonderful man. Arkadaşlar, onunla dost olun. O harika biri. siz çocuklar arkadaş yapmalısınız. o harika bir adam. Arkadaşlar, onunla dost olun. O harika biri. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Professor, good morning. All right, everyone. Thank you. Profesör, günaydın. Pekâlâ millet. Teşekkürler. Profesör,günaydın. pekala millet,teşekkürler. Profesör, günaydın. Pekâlâ millet. Teşekkürler. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I've just been outside, I had a little bounce. Demin dışarıdaydım, biraz zıpladım. dışardaydım ve biraz zıplıyordum, Demin dışarıdaydım, biraz zıpladım. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
What we're going to do is run through the entire piece... Tek yapmamız gereken şey, tüm benliğimizle... şimdi bütün parçaları zihninizde birleştirmek için ne yapmalıyız... Tek yapmamız gereken şey, tüm benliğimizle... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...in our minds, silently. ...sessizce, zihnimize açılmak. ,sessizce. ...sessizce, zihnimize açılmak. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...begin. ...başlamak. başlayın. ...başlamak. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
As we sit here together on Thanksgiving... Bu Şükran gününde hep birlikte... burda hepberaber şükran gününde... Bu Şükran gününde hep birlikte... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...on our beautiful trampoline... ...bu güzel trampolinde oturup... bu güzel trambolin üzerinde oturuyoruz... ...bu güzel trampolinde oturup... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...I think we should take a moment to think about what it's like to be a turkey. ...bir hindi olmanın ne demek olduğunu düşünmeliyiz. sanırım oturup biraz düşünmeliyiz bir hindi olmak nasıl birşey. ...bir hindi olmanın ne demek olduğunu düşünmeliyiz. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Gobble, gobble, gobble. Gobble, gobble, gobble. Gulu, gulu, gulu. Gobble, gobble, gobble. Gobble, gobble, gobble. Gulu, gulu, gulu. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
"Hi, I'm just a little turkey." 'Selam, ben küçük bir hindiyim.' "merhaba,ben ufak bir hindiyim. " 'Selam, ben küçük bir hindiyim.' Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Just cut the damn bird, boy. Kes şu lanet olası kuşu, evlat. kes şu lanet olası kuşu evlat. Kes şu lanet olası kuşu, evlat. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Dewey? Can we just enjoy our Thanksgiving dinner? Dewey? Şükran günü yemeğinin tadını çıkarabilir miyiz? Dewey? şükran günü yemeğimizin tadını çıkarabilirmiyiz? Dewey? Şükran günü yemeğinin tadını çıkarabilir miyiz? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You think you're so great sitting there all drugged up... Öylece uyuşmuş bir şekilde, trampolinin üzerine... orda o kadar uyuşturucu almış bir şekilde bu trambolin üzerinde otururken Öylece uyuşmuş bir şekilde, trampolinin üzerine... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...on your trampoline. ...oturmuşsun. kendini harika sanıyorsun di mi. ...oturmuşsun. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You're the black sheep of this family. Sen ailemizin yüz karasısın. sen bu ailenin yüz karasısın. Sen ailemizin yüz karasısın. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You call yourself a Cox. Bir de Cox olacaksın. kendine bir Cox diyorsun. Bir de Cox olacaksın. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Until you get right with Jesus... İsa'nın yolunu bulamadığın müddetçe senden... isanın yolunu bulmadığın müddetçe. İsa'nın yolunu bulamadığın müddetçe senden... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...you'll never be nothing but a big, black Cox. ...hiçbir şey olmaz, ancak kara bir Cox olursun. ...hıyarın teki olmaktan başka birşey olmayacaksın. ...hiçbir şey olmaz, ancak kara bir Cox olursun. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Nothing I do will ever please you, will it? Yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeyecek değil mi? yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeycek, değil mi? Yaptığım hiçbir şey seni mutlu etmeyecek değil mi? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
We're both Cox, Pa. Both of us are Cox. Biz Cox'uz, baba. İkimiz de Cox'uz. biz ikimizde cox'ız baba. ikimizde cox'ız. Biz Cox'uz, baba. İkimiz de Cox'uz. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I've got 1 37 musicians waiting on me. Beni bekleyen 137 müzisyen var. beni bekleyen 137 müzisyen var... Beni bekleyen 137 müzisyen var. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
You'll have to excuse me. Kusura bakmayın. izninizle. Kusura bakmayın. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Dewey, watch the turkey. Dewey, hindiye dikkat et. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I wasn't dreaming Rüya görmüyordum. I wasn't dreaming Rüya görmüyordum. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Barely awake Gezdiğimiz... Barely awake Gezdiğimiz... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Off to the grinder we stroll ...değirmen kadar uyanıktım. Off to the grinder we stroll ...değirmen kadar uyanıktım. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
This is not a good song. Bu şarkı iyi değil. bu güzel bir şarkı değil. Bu şarkı iyi değil. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
It's like five songs on top of each other at the same time. Sanki 5 şarkı aynı anda çalıyormuş gibi. sanki 5 şarkı üst üste binmiş gibi. Sanki 5 şarkı aynı anda çalıyormuş gibi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Not even a song. It's some kind of concerto. Hatta şarkı da değil. Bir çeşit konçerto. hatta şarkı bile değil. bir çeşit konçerto. Hatta şarkı da değil. Bir çeşit konçerto. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Just let him work it out. Bırakın çalışsın. sadece bırakalım çalışsın. Bırakın çalışsın. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Masterpieces take time. Başyapıt yaratmak zaman alır. şaheserleri yapmak zaman alır. Başyapıt yaratmak zaman alır. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Do you hear that? That goat's been singing... Duydunuz mu? Bu lanet olasıca şarkıda, keçi bile... şunu duydunuz mu? şu keçi bile benden daha çok... Duydunuz mu? Bu lanet olasıca şarkıda, keçi bile... Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
...more than I am on this damn song. ...benden daha çok söylüyor. şarkı söylüyor bu lanet olası şarkısa ...benden daha çok söylüyor. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Well? Peki? pekala? Peki? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
That was beautiful, Dewey. It was perfection. Çok güzeldi, Dewey. Mükemmeldi. bu çok güzeldi, Dewey. hatta kusursuzdu. Çok güzeldi, Dewey. Mükemmeldi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Yeah, even the goat was perfect. Evet, hatta keçi bile harikaydı. evet,hatta keçi bile kusursuzdu. Evet, hatta keçi bile harikaydı. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Yeah, the goat was good. Were the strings tangy enough? Evet, keçi güzeldi. Telli çalgıların sesi keskin miydi? evet keçi iyiydi. telli çalgılar yeteri kadar keskinmiydi? Evet, keçi güzeldi. Telli çalgıların sesi keskin miydi? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Oh, they were tangy. They were very tangy. Evet, keskindi. Çok keskindi. Oh,evet keskindiler. keskindiler. Evet, keskindi. Çok keskindi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Unbelievably tangy. Olağanüstü keskindi. inanılmaz şekilde keskin. Olağanüstü keskindi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
No, guys, the strings were not tangy! They were salty! Hayır, beyler, telli çalgılar keskin değildi! Biraz sönük kaldı! hayır,beyler, telli çalgılar keskin değillerdi! çok zayıftılar! Hayır, beyler, telli çalgılar keskin değildi! Biraz sönük kaldı! Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Let's do one more time. Okay, strings, lean into it. Haydi, baştan alalım. Telli çalgılar, biraz daha keskin lütfen. hadi birkez daha yapalım şunu. tamam,telli çalgıları, daha baskın olun. Haydi, baştan alalım. Telli çalgılar, biraz daha keskin lütfen. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I want it really tangy this time. Now, Mike, you're flatting. Bu sefer gerçekten keskin olsun istiyorum. Mike, çok donuksun. bu sefer cidden keskin bir şekilde çalmanızı istiyorum. şimdi, Mike,sen çok hafifsin. Bu sefer gerçekten keskin olsun istiyorum. Mike, çok donuksun. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Bushmen, make it sound like you're in the fucking bush, okay? Çalı adamlar, sanki çalının içindeymiş gibi ses çıkarın, tamam mı? çalıadamlar,cidden çalıymışsınız gibi ses çıkarın lanet olsun tamam mı? Çalı adamlar, sanki çalının içindeymiş gibi ses çıkarın, tamam mı? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Back off the goat on the second pre chorus. İkinci korodan önce keçiyi geri çekin. keçiyi ikinci akorun öncesine kadar geri çekin. İkinci korodan önce keçiyi geri çekin. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I wanna hear his heart, not his soul. Onun kalbini duymak istiyorum, ruhunu değil. onun kalbini duymak istiyorum ruhunu değil. Onun kalbini duymak istiyorum, ruhunu değil. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Sam, go back to that thing you did yesterday on the bridge. Sam, dün köprüde yaptıklarını yap. Sam, sende dün köprüde yaptığın şeyi yap. Sam, dün köprüde yaptıklarını yap. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
What did I do? lt sounded like velvet pancakes. Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. dün ne yaptım ben? kadife pancake sesi gibi birşeydi. Ne yaptım ki? Kadife gözleme sesi gibi bir şeydi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
Yeah, right. Okay, everybody, one more time. Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. evet , tamam. tamam,millet,birkez daha. Evet, tamam. Pekâlâ, millet, bir kez daha. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
What on earth is a velvet pancake? Bu dünyadaki kadife gözleme sesi de ne? dünyada kadife pancake sesi çıkaran ne var? Bu dünyadaki kadife gözleme sesi de ne? Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
It's the LSD. I think it's having an effect on him. LSD yüzünden. Sanırım onu etkiledi. LSD yüzünden. sanırım onu etkilemeye başladı. LSD yüzünden. Sanırım onu etkiledi. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
From the top of the overture. Slate it. Uvertürün en başından alalım. Başla. en baştan alıyoruz. başla. Uvertürün en başından alalım. Başla. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
"Black Sheep," take 1 1 2. 'Yüz Karası', kayıt 112. "kara koyum," kayıt 112. 'Yüz Karası', kayıt 112. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
One, and a two, and a five, six, seven, eight. Bir, ve iki, ve beş, altı, yedi, sekiz. bir , ve iki ve beş,altı,yedi,sekiz. Bir, ve iki, ve beş, altı, yedi, sekiz. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
I just close my eyes When I fantasize Hayal kurarken sadece gözlerimi kaparım. I just close my eyes When I fantasize Hayal kurarken sadece gözlerimi kaparım. Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179772
  • 179773
  • 179774
  • 179775
  • 179776
  • 179777
  • 179778
  • 179779
  • 179780
  • 179781
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim