Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180277

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Ben's brother. Don't you think he would be perfect?	Ben'in kardeşi. Ne dersin uygun mu?	Wedding Wars-1	2006
Your brother is a wedding planner? More of a party planner.	Kardeşin düğün organizatörü mü? Daha ziyade parti organizatörü.	Wedding Wars-1	2006
He was telling me he's always wanted to get into weddings.	Hep düğün işine girmek istediğini söylerdi.	Wedding Wars-1	2006
Don't you think he'd be great?	Sence de iyi bir seçim değil mi?	Wedding Wars-1	2006
Sure, if you want to have fun, but this is a wedding.	Eğlence istersen tamam ama bu bir düğün.	Wedding Wars-1	2006
I mean a formal wedding.	Yani, resmi bir düğün.	Wedding Wars-1	2006
When I think of Shel, my mind doesn't go to formal.	Shel'i düşününce resmiyetle pek bağdaştıramıyorum.	Wedding Wars-1	2006
Mojito time! Who wants?	Mohito kokteyli vakti! Kim ister?	Wedding Wars-1	2006
Mustn't go to waste. There are people sober in China.	Ziyan olmamalı. Çinde ayık gezen insanlar var.	Wedding Wars-1	2006
Whoa! Kids!	Çocuklar!	Wedding Wars-1	2006
Turn that off, Mark.	Kapat şunu, Mark.	Wedding Wars-1	2006
I hate being on camera. Turn that off.	Kameraya çıkmaktan nefret ederim. Kapat şunu.	Wedding Wars-1	2006
I said cut! Cut it!	Kes şunu! Kes dedim!	Wedding Wars-1	2006
Nope, not, no, no...	Yok, hayır, hayır...	Wedding Wars-1	2006
I'm cutting you two O F F!	Siz ikinizi K E S İ Y O R U M!	Wedding Wars-1	2006
Yes, you can have. Open up.	Evet, alabilirsin. Aç.	Wedding Wars-1	2006
And... done with you.	Ve.....bitti.	Wedding Wars-1	2006
Ben! What's wrong? Mom and Dad okay?	Ben! Sorun ne? Annem ve babam iyi mi?	Wedding Wars-1	2006
Yeah, they're okay. Why?	Evet iyiler. Niye sordun?	Wedding Wars-1	2006
Shel! Mayo!	Shel! Mayo!	Wedding Wars-1	2006
Garlic, herb, or spicy aoli?	Sarmısak mı, bitki mi, kırmızı biberli mayonez mi?	Wedding Wars-1	2006
Garlic!	Sarımsak!	Wedding Wars-1	2006
You know I can't catch.	Yakalayamayacağımı biliyorsun.	Wedding Wars-1	2006
I know. It's just so much fun watching you try.	Biliyorum. Uğraştığını görmek çok eğlenceli.	Wedding Wars-1	2006
Ted, Ben's here. Ben!	Ted, Ben burada. Ben!	Wedding Wars-1	2006
Oh, no! What's wrong?	Olamaz! Sorun nedir?	Wedding Wars-1	2006
Can't I visit my brother without there being something wrong?	Sorunsuzca kardeşimi ziyaret edemeyecek miyim?	Wedding Wars-1	2006
Yes, but you never have.	Evet ama sen hiç....	Wedding Wars-1	2006
Well, I am now.	Biliyorum ama işte burdayım.	Wedding Wars-1	2006
Look, if you're too busy, I'll just...	Bak eğer meşgulsen...	Wedding Wars-1	2006
We'll talk in a second. Let me flip my burgers.	Az sonra konuşacağız. Şu köfteleri bir çevireyim.	Wedding Wars-1	2006
Turkey, beef, soy, or veggie? Sure.	Hindi, biftek, soya ve sebze? Olur.	Wedding Wars-1	2006
Move, move.	Kımılda, çekil.	Wedding Wars-1	2006
What are you doing? Get over here.	Ne yapıyorsun? Geç şuraya.	Wedding Wars-1	2006
I live in 203. Dan.	203'te kalıyorum. Dan.	Wedding Wars-1	2006
So, uh... how do you know Shel and Ted?	Peki, Shel ve Ted'i nereden tanıyorsun?	Wedding Wars-1	2006
I'm Shel's brother.	Ben Shel'in kardeşiyim.	Wedding Wars-1	2006
Oh. Cool.	Çok iyi.	Wedding Wars-1	2006
I'm engaged...	Nişanlandım...	Wedding Wars-1	2006
to a woman.	yani, bir hanımla.	Wedding Wars-1	2006
Needs some more mustard.	Biraz daha hardal ister.	Wedding Wars-1	2006
I can't believe it! You and Maggie are getting married!	İnanamıyorum! Sen ve Maggie evleniyorsunuz!	Wedding Wars-1	2006
My God, we love her! You'll have such beautiful children!	Tanrım, onu çok seviyoruz! Ne güzel çocuklarınız olacak!	Wedding Wars-1	2006
Congratulations, Ben! Thanks, Ted.	Tebrikler, Ben! Sağol, Ted.	Wedding Wars-1	2006
So, anyway,	Pekala...	Wedding Wars-1	2006
we're thinking of a September wedding,	düğünü Eylül'de düşünüyoruz.	Wedding Wars-1	2006
and if you're available, I was hoping that	Eğer müsait olursan, umuyorum...	Wedding Wars-1	2006
I would be your best man?	Sağdıcın mı olayım?	Wedding Wars-1	2006
I would love to!	Çok isterim!	Wedding Wars-1	2006
Actually, I was I was gonna ask Wayne.	Aslında, Wayne'e teklif edecektim.	Wedding Wars-1	2006
I've known him since... No, no, no.	Onu uzun süredir tanıyorum. Yok, yok.	Wedding Wars-1	2006
I'm sorry. I didn't mean	Afedersin, öyle demek istemedim.	Wedding Wars-1	2006
No, I shouldn't have assumed. I'm sorry.	Hayır, üzerime alınmamalıydım. Özür dilerim.	Wedding Wars-1	2006
So, Ben, what were you going to ask?	Peki, sen ne soracaktın, Ben?	Wedding Wars-1	2006
Oh, right.	Ha, doğru.	Wedding Wars-1	2006
Uh, listen and feel free to say no	Dinle, kabul etmemekte serbestsin.	Wedding Wars-1	2006
but Maggie thought well, we both thought	Maggie ve ben düşündük te...	Wedding Wars-1	2006
that, uh, that you might want to be our wedding planner.	belki düğün organizasyonumuzu sen yapmak istersin.	Wedding Wars-1	2006
My first wedding! Yes, yes, yes, yes!	İlk düğünüm işim! Evet, evet, evet!	Wedding Wars-1	2006
I'm glad he was so excited about it!	Heveslendiğine çok memnun oldum!	Wedding Wars-1	2006
Okay, what's wrong?	Peki, sorun nedir?	Wedding Wars-1	2006
It's just that, you know,	Sadece şey....	Wedding Wars-1	2006
things are a little awkward between me and Shel.	Shel ile aramız biraz sakat.	Wedding Wars-1	2006
Growing up, we were inseparable.	Büyüyene kadar hiç ayrılmadık.	Wedding Wars-1	2006
Little League, fishing, building forts.	Küçükler liginde, balık avlarken, kumdan kaleler yaparken hep beraberdik.	Wedding Wars-1	2006
He even followed me all the way to Maine for college.	Üniversite için bile Maine'e kadar peşimden geldi.	Wedding Wars-1	2006
All the way to Maine from New Hampshire	New Hampshire'dan Maine'e kadar mı?	Wedding Wars-1	2006
what is that, like, a 20 minute trip?	Nasıl birşey bu, 20 dakikalık bir tur falan mı?	Wedding Wars-1	2006
Nothing happened. We just, uh...	Birşey olmadı. Sadece...	Wedding Wars-1	2006
just sort of drifted apart.	bir süredir ilişkimiz kopuk gibi.	Wedding Wars-1	2006
I told him I was gay, that's what happened.	Ona eşcinsel olduğumu söylemiştim, olan biten bu işte.	Wedding Wars-1	2006
Of course it wasn't because he's gay.	Elbette mesele onun eşcinsel olması değil.	Wedding Wars-1	2006
I was always fine with that.	Benim o işle bir sıkıntım olmadı.	Wedding Wars-1	2006
He turned white as a sheet and started mumbling something	Yüzü bembeyaz olmuştu ve birşeyler mırıldanmaya başladı...	Wedding Wars-1	2006
"I've got to get to rugby practice."	"Rugby anternmanlarına gitmeliyim"	Wedding Wars-1	2006
It hasn't really been the same since.	O günden beri değişti sanki.	Wedding Wars-1	2006
That's why I never came out to my parents.	O yüzden aileme hiç söyleyemedim.	Wedding Wars-1	2006
You know, I figured if Ben couldn't handle it,	Düşündüm de eğer Ben bu işin üstesinden gelemiyorsa...	Wedding Wars-1	2006
an old school union guy like my father would finish his beer,	babam gibi bir mezunlar derneği üyesi onun birasını içer...	Wedding Wars-1	2006
have a final burp, and then keel over dead.	en sonunda da geğirerek, devrilir ve ölür.	Wedding Wars-1	2006
Well, on the upside, this wedding is a great opportunity...	Diğer taraftan kardeşinle aranızın düzelmesi için...	Wedding Wars-1	2006
...for you and your brother to get close again.	bu düğün mükemmel bir fırsat.	Wedding Wars-1	2006
I'm thinking of something tasteful with just a touch of whimsy.	Şöyle fantastik, espirili birşeyler düşünüyorum.	Wedding Wars-1	2006
Oh! I adore whimsy!	Fantastik şeylere bayılırım!	Wedding Wars-1	2006
Yeah, and mostly we want it to be fun.	Evet, biz de bolca eğlence istiyoruz.	Wedding Wars-1	2006
Oh, yeah, lots of fun.	Evet, bol eğlence.	Wedding Wars-1	2006
You'll get to meet Conrad.	Conrad'la tanışacaksın.	Wedding Wars-1	2006
Aren't you meeting with the Fish and Game Commissioner?	Balık ve oyunlar komiseriyle buluşmayacak mısın?	Wedding Wars-1	2006
That was cancelled.	İptal edilmişti.	Wedding Wars-1	2006
The Coast Guard caught some Norwegians poaching salmon.	Sahil Güvenlik, Norveçlileri kaçak somon balığı avalarken yakalamış	Wedding Wars-1	2006
Is that illegal now?	Şu an yasak mı?	Wedding Wars-1	2006
Poached salmon makes a terrific entree, especially with a balsamic reduction.	Kaçak somon, özellikle kaynatılmış sirke ile muteşem bir antre olur.	Wedding Wars-1	2006
That sounds good!	Kulağa hoş geliyor.	Wedding Wars-1	2006
Dad, this is Shel, Ben's brother. He is our wedding planner.	Baba, bu Shel. Ben'in kardeşi. Düğün organizatörümüz.	Wedding Wars-1	2006
Pleasure to meet you, sir. Yeah, you too.	Tanıştığımıza memnun oldum, efendim. Evet, ben de.	Wedding Wars-1	2006
Thanks for taking on this job.	İşi kabul ettiğini için teşekkürler.	Wedding Wars-1	2006
Seeing as how we're gonna be family, it'll give us a chance to know you better.	Aile olacağımızı düşünürsek, bu iş bize seni daha iyi tanıma firsatı verecek.	Wedding Wars-1	2006
We were just gonna take Shel for a tour. Want to join us?	Shel'i şöyle bir gezdireceğiz. Gelmek ister misin?	Wedding Wars-1	2006
Your dad's busy.	Babanız meşgul.	Wedding Wars-1	2006
Sure, sweetie, it sounds like fun.	Elbette, tatlım. Eğlenceli olabilir.	Wedding Wars-1	2006