Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183666
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
However this version of the technology is very dated. | Ancak bu versiyon artık eskidi. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
has established a tube based mag lev that can travel up to 4000 miles per hour | su altında veya karada olabilen sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
in a motionless, frictionless tube, which can go over land or under water. | saatte 4000 mil hızla gidebilen tüp bazlı bir mag lev tren yaptı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Imagine going from L.A to New York for an extended lunchbreak | LA'den New York'a öğlen arası için gittiğinizi veya Los Angeles'den New York'a öğlen arası için gittiğinizi veya, Los Angeles'den New York'a öğlen arası için gittiğinizi veya, Los Angeles'den New York'a öğlen arası için gittiğinizi veya, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Fast, clean, with only a fraction of the energy usage we use today for the same means. | hızlı ,temiz ,bugün aynı amaçla kullandığımız enerjinin sadece küçük bir kısmıyla. Hızlı, temiz, bugün aynı amaçla kullandığımız enerjinin sadece küçük bir kısmıyla. Hızlı, temiz, bugün aynı amaçla kullandığımız enerjinin sadece küçük bir kısmıyla. Hızlı, temiz, bugün aynı amaçla kullandığımız enerjinin sadece küçük bir kısmıyla. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Work | çalışmak Çalışma. Çalışma Çalışma | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
American industry is essencially a fascist institution. | Amerikan endüstrisi faşist bir yapıdır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
If you dont understand that, the minute you punch that time clock you woke into a dictatorship. | Eğer bunu anlayamazsanız zamanı geldiğinde diktatörlüğünde içinde uyanacaksınız. Eğer bunu anlayamazsanız zamanı geldiğinde diktatörlüğün içinde uyanacaksınız. Eğer bunu anlayamazsanız zamanı geldiğinde diktatörlüğün içinde uyanacaksınız. Eğer bunu anlayamazsanız zamanı geldiğinde diktatörlüğün içinde uyanacaksınız. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
We're given notions about the respectibility of work. | Bizlere iş sahibi olup çalışmanın saygınlık getirdiği fikri verildi. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
And I realy look at it as being paid slavery. | bakıyorum da bu maaşlı kölelik Bakıyorum da, bu maaşlı kölelik! Bakıyorum da, bu maaşlı kölelik! Bakıyorum da, bu maaşlı kölelik! | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
You brought up to believe that you shall earn your living by the sweat of your brow. | hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
That holds people back. | bu da insanları geride tutuyor Bu, insanları bilgisiz kılan Bu, insanları bilgisiz kılan Bu, insanları bilgisiz kılan | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Freeing people | insanları bilgisiz kılan sıkıcı ve monoton işlerden sıkıcı ve monoton işlerden kurtarıp, sıkıcı ve monoton işlerden kurtarıp, sıkıcı ve monoton işlerden kurtarıp, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
You rob them. | onları soydunuz onları soymaktır. onları soymaktır. onları soymaktır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
In our society, that is a resourced based economy, | bizim toplumumuzda ki kaynak bazlı bir ekonomidir Bahsettiğimiz toplumda, ki kaynak bazlı ekonomidir. Bahsettiğimiz toplumda, ki kaynak bazlı ekonomidir. Bahsettiğimiz toplumda, ki kaynak bazlı ekonomidir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
machines free people. | makineler insanları özgür kılar Makineler insanları özgür kılar. Makineler insanları özgür kılar. Makineler insanları özgür kılar. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
You see, we can't imagine that because we've never known that kind of world. | görüyorsunuz,hayal edemiyoruz çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
automation | Otomasyon | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
If we look back at history, we see a very clear pattern of machine automation | tarihe baktığımızda ,makine otomasyonunun paternini çok net olarak görürüz Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
slowly replacing human labour. | yavaşça işçilerin yerini almaktadır Yavaşça işçilerin yerini almaktadır. Yavaşça işçilerin yerini almaktadır. Yavaşça işçilerin yerini almaktadır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
From the dissapearence of the elevator man | asansör görevlisinin yok oluşundan Asansör görevlisinin yok oluşundan, Asansör görevlisinin yok oluşundan, Asansör görevlisinin yok oluşundan, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
to the near full automation of an automobile production plant. | nerdeyse tamamen otomasyona bağlı olan bir araba fabrikasına. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
The fact is, as technology grows the need for humans in the work force | aslen ,teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç Aslen, teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç da Aslen, teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç da Aslen, teknoloji ilerledikçe insan gücüne olan ihtiyaç da | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
will continually be diminished. | giderek azalmaya devam edecek. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
This creates a serious clash, | para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, BU ciddi bir çatışma yaratmaktadır. Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Therefore given the fundamental priority of profit by industry, | endüstri temel önceliği kazancına verdiğinden Endüstri temel önceliği kazançlılığa verdiğinden, Endüstri temel önceliği kazançlılığa verdiğinden, Endüstri temel önceliği kazançlılığa verdiğinden, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
people through time will be continually layed off and replaced by machine. | insanlar sürekli işten çıkartılacaklar ve yerlerine makineler geçecek insanlar sürekli işten çıkartılacaklar ve yerlerine makineler geçecek. insanlar sürekli işten çıkartılacaklar ve yerlerine makineler geçecek. insanlar sürekli işten çıkartılacaklar ve yerlerine makineler geçecek. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
they downsize. You loose your job so you have a right to fear machines. | küçülmeye gider.Siz işinizi kaybedersiniz ve makinelerden korkma hakkınız olur. küçülmeye gider. Dolayısıyla siz işinizi kaybedersiniz ve makinelerden korkma hakkınız olur. küçülmeye gider. Dolayısıyla siz işinizi kaybedersiniz ve makinelerden korkma hakkınız olur. küçülmeye gider. Dolayısıyla siz işinizi kaybedersiniz ve makinelerden korkma hakkınız olur. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
In a high technology, resourced based economy, | yüksek teknolojide ,kaynak bazlı ekonomi, yüksek teknolojili, kaynak bazlı ekonomide, Yüksek teknolojili, kaynak bazlı ekonomide, Yüksek teknolojili, kaynak bazlı ekonomide, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
it is conservative to say that about 90% of all current occupations | abartısız söyleyecek olursak bugünkü işlerin %90'ı abartısız söyleyecek olursak, bugünkü işlerin %90'ı, abartısız söyleyecek olursak, bugünkü işlerin %90'ı, abartısız söyleyecek olursak, bugünkü işlerin %90'ı, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
could be faced out by machines. | makineler tarafından halledilebilir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Freeing humans to live their life without servitude. | insanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
For this is the point of technology itself. | bu teknolojinin olayıdır teknolojinin olayı budur. teknolojinin olayı budur. teknolojinin olayı budur. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
And through time, with nano technology and other highly advanced forms of science, | ve zamanla ,nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
The path is clear but our monetary based structure | yol nettir fakat Yol nettir fakat, Yol nettir fakat, Yol nettir fakat, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
which requires labour for income, blocks this progress. | kazanç için işçiye ihtiyacı olan para bazlı yapımız,süreci bloke eder. kazanç için işçiye ihtiyacı olan para bazlı yapımız, süreci bloke eder. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
For humans needs jobs in order to survive. | insanların yaşayabilmeleri için işe ihtiyaçları vardır İnsanların yaşayabilmeleri için işe ihtiyaçları vardır. İnsanların yaşayabilmeleri için işe ihtiyaçları vardır. İnsanların yaşayabilmeleri için işe ihtiyaçları vardır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
The bottom line is that this system must go | sonuç şu ki bu sistem gitmeli Sonuç şu ki; bu sistem gitmeli. Sonuç şu ki; bu sistem gitmeli. Sonuç şu ki; bu sistem gitmeli. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
or we will never be free and technology will be constantly paralyzed. | Yoksa asla özgür olamayacağız ve teknoloji sürekli olarak durdurulacak. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
We have machines that clean out sewers and free as a human being from doing that. | lağımları temizleyen makinelerimiz var ve bir insan o işten kurtuldu. Lağımları temizleyen makinelerimiz var ve insanlar o işten kurtuldu. Lağımları temizleyen makinelerimiz var ve insanlar o işten kurtuldu. Lağımları temizleyen makinelerimiz var ve insanlar o işten kurtuldu. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
So look at machines as extensions of human performance. | makinelere insan performansının uzantısı olarak bakılmalıdır Makinelere insan performansının uzantısı olarak bakılmalıdır. Makinelere insan performansının uzantısı olarak bakılmalıdır. Makinelere insan performansının uzantısı olarak bakılmalıdır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Furthermore, many occupations today will have simply no basis to exist in a resourced based economy. | üstelik bugün ki bir çok mesleğin kaynak bazlı ekonomide var olmasının anlamı yoktur. Üstelik bugünkü bir çok mesleğin, kaynak bazlı ekonomide var olmasının anlamı yoktur. Üstelik bugünkü bir çok mesleğin, kaynak bazlı ekonomide var olmasının anlamı yoktur. Üstelik bugünkü bir çok mesleğin, kaynak bazlı ekonomide var olmasının anlamı yoktur. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Such as anything assosiated with the management of money, advertising along with a legal system itself. | paranın idaresiyle alakalı her şey gibi,kanuni sistemin kendisi de kendini idame eder. Paranın idaresiyle alakalı her şey gibi, kanuni sistemde kendi kendini idame eder. Paranın idaresiyle alakalı her şey gibi, kanuni sistemde kendi kendini idame eder. Paranın idaresiyle alakalı her şey gibi, kanuni sistemde kendi kendini idame eder. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Virtually all forms of crimes are consequence in the moneatry system, either directly or by nevroses inflicted through financial deprevation. | Hemen hemen bütün suç çeşitleri para sisteminin sonucudur , ya direk alakalıdır ya da ekonomik bunalımın yarattığı ruh halindendir. Hemen hemen bütün suç çeşitleri para sisteminin sonucudur, ya direk alakalıdır ya da ekonomik bunalımın yarattığı ruh halindendir. Hemen hemen bütün suç çeşitleri para sisteminin sonucudur, ya direk alakalıdır ya da ekonomik bunalımın yarattığı ruh halindendir. Hemen hemen bütün suç çeşitleri para sisteminin sonucudur, ya direk alakalıdır ya da ekonomik bunalımın yarattığı ruh halindendir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Instead of putting up a sign "drive carefully slippery when wet" put abrasive on the highway, so it is not slippery when wet. | otobanlara "yağmurda kaygandır dikkatli geçin" levhası koymak yerine kayganlığı önleyici abrasifler koyulmalıdır ,böylece ıslakken kaygan olmaz. Otobanlara "yağmurda kaygandır dikkatli geçin" levhası koymak yerine kayganlığı önleyici kaplamalar koyulmalıdır, böylece ıslakken kaygan olmaz. Otobanlara "yağmurda kaygandır dikkatli geçin" levhası koymak yerine kayganlığı önleyici kaplamalar koyulmalıdır, böylece ıslakken kaygan olmaz. Otobanlara "yağmurda kaygandır dikkatli geçin" levhası koymak yerine kayganlığı önleyici kaplamalar koyulmalıdır, böylece ıslakken kaygan olmaz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
that swings up and back, and that will pull the car over the side... | Ama o araba yoldan çıkacaktır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Not a law. | kanun değil Kanun değil, Kanun değil, Kanun değil, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
A solution. | çözüm çözüm gerekli. çözüm gerekli. çözüm gerekli. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
In the United States, the most privatised, capitalist country on the planet, | en çok özelleştirme yapılmış ve gezegendeki en kapitalist ülke olan ABD'de En çok özelleştirme yapılmış ve gezegendeki en kapitalist ülke olan ABD'de, En çok özelleştirme yapılmış ve gezegendeki en kapitalist ülke olan ABD'de, En çok özelleştirme yapılmış ve gezegendeki en kapitalist ülke olan ABD'de, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
that it also has the largest prison population in the world. | sürpriz olmasa gerek. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Growing every year. | Her yıl daha da artmaktadır. Bu sayı her yıl daha da artmaktadır. Bu sayı her yıl daha da artmaktadır. Bu sayı her yıl daha da artmaktadır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Statistically, most of these people are uneducated | istatiksel olarak bu insanların çoğu İstatiksel olarak bu insanların çoğu, İstatiksel olarak bu insanların çoğu, İstatiksel olarak bu insanların çoğu, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
it is this enviromental conditioning, which lures them into criminal and violent behavior. | suça ve şiddete yönelmek bu çevresel koşullamadandır suça ve şiddete yönelmek; bu çevresel koşullamadandır. suça ve şiddete yönelmek, çevresel koşullanmadandır. suça ve şiddete yönelmek, çevresel koşullanmadandır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
However society, looks the other way | bu konuyla ilgili toplumumuz Bu konuyla ilgili, toplumumuz Bu konuyla ilgili, toplumumuz Bu konuyla ilgili, toplumumuz | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
in regard to this point. | başka şekilde düşünsede başka şekilde düşünse de, başka şekilde düşünse de, başka şekilde düşünse de, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
the root causes of behavior. | nasıl değerlendirdiğinin örnekleridir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
which is one of the most fundamental variables responsible for crime to begin with. | bunun çok küçük bir kısmı harcanır bunun çok küçük bir kısmı harcanır. bunun çok küçük bir kısmı harcanır. bunun çok küçük bir kısmı harcanır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
incentive | Dürtü | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
without survitude, debt, barter, trade, | borçla , takasla ,ticaretle ulaşmasalardı Borçla, takasla, ticaretle ulaşmasalardı, Borçla, takasla, ticaretle ulaşmasalardı, Borçla, takasla, ticaretle ulaşmasalardı, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
they'd behave very differently. | çok çok farklı davranırlardı çok farklı davranırlardı. çok farklı davranırlardı. çok farklı davranırlardı. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
You want all these things availabe without a price tag. | bütün bunların ücretsiz olmasını istersiniz Bütün bunların ücretsiz olmasını istersiniz. Bütün bunları üzerlerinde fiyat etiketi olmadan istiyorsunuz. Bütün bunların ücretsiz olmasını istersiniz. Bütün bunların ücretsiz olmasını istersiniz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Now then, you won't gonna have a price tag. What will motivate people? | o zaman ücretsiz olacak. İnsanları ne motive edecek ? Diyelim ücretsiz oldu. "İnsanları ne motive edecek?" Diyelim ücretsiz oldu. "İnsanları ne motive edecek?" Diyelim ücretsiz oldu. "İnsanları ne motive edecek?" | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
A man gets everything he wants, he'll just lay around in the sun. | istediği herşeye sahip olan ,güneşin altında yan gelip yatar. "İstediği her şeye sahip olan, güneşin altında yan gelip yatar." "İstediği her şeye sahip olan, güneşin altında yan gelip yatar." "İstediği her şeye sahip olan, güneşin altında yan gelip yatar." | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
This is the mist they perpetuade. | Kullandıkları sis perdesi budur. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
that the monetary system produces incentive. | para sistemiyle güdülmeye alıştırılmıştır para sistemiyle güdülmeye alıştırılmıştır. para sistemiyle güdülmeye alıştırılmıştır. para sistemiyle güdülmeye alıştırılmıştır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
If they have access to things, why should they want to do anything? | eğer herşeye ulaşma imkanları olsa ,neden birşey yapmak istesinler ki? "Eğer her şeye ulaşma imkanları olsa, neden bir şey yapmak istesinler ki?" "Eğer her şeye ulaşma imkanları olsa, neden bir şey yapmak istesinler ki?" "Eğer her şeye ulaşma imkanları olsa, neden bir şey yapmak istesinler ki?" | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
They would loose their incentive. | güdülerini kaybedeceklerdir "Güdülerini kaybedeceklerdir." "Güdülerini kaybedeceklerdir." "Güdülerini kaybedeceklerdir." | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
That's what you're taught to support the monetary system. | Para sistemini desteklemek için size öğretilen budur. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
When you take money out of the scenario, | bu senaryodan parayı çıkardığınızda Bu senaryodan parayı çıkardığınızda, Bu senaryodan parayı çıkardığınızda, Bu senaryodan parayı çıkardığınızda, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
When people have access to the necessities of life, | insanlar hayat için gerekenlere sahip olduğunda İnsanlar hayat için gerekenlere sahip olduğunda, İnsanlar hayat için gerekenlere sahip olduğunda, İnsanlar hayat için gerekenlere sahip olduğunda, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
their incentives change. | dürtüleri değişir dürtüleri değişir. teşvikler değişir. dürtüleri değişir. dürtüleri değişir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
What about the moon and the stars? | Ay ve yıldızlara ne dersiniz? "Ay ve yıldızlara ne dersiniz?" "Ay ve yıldızlara ne dersiniz?" "Ay ve yıldızlara ne dersiniz?" | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
you will enjoy giving it to other people, not selling it. | onu birilerine vermekten de keyif alacaksınız ,satmaktan değil. onu birilerine vermekten keyif alacaksınız, satmaktan değil. onu birilerine vermekten keyif alacaksınız, satmaktan değil. onu birilerine vermekten keyif alacaksınız, satmaktan değil. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
education | Eğitim | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
I think most of the education, that I've seen today, is essentially producing a person for a job. | bugüne kadar gördüğüm birçok eğitim mesleklere yönelik insanlar yetiştirmek içindi Bugüne kadar gördüğüm birçok eğitim, mesleklere yönelik insanlar yetiştirmek içindi. Bugüne kadar gördüğüm birçok eğitim, mesleklere yönelik insanlar yetiştirmek içindi. Bugüne kadar gördüğüm birçok eğitim, mesleklere yönelik insanlar yetiştirmek içindi. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
People don't know a lot about a lot of different subjects. I don't think you can get people to go to war, | bir sürü konu hakkında doğru dürüst birşey bilmeyen insanlar.Bence çok şey bilen insanları Bir sürü konu hakkında doğru dürüst bir şey bilmeyen insanlar. Bence çok şey bilen insanları, Bir sürü konu hakkında doğru dürüst bir şey bilmeyen insanlar. Bence çok şey bilen insanları, Bir sürü konu hakkında doğru dürüst bir şey bilmeyen insanlar. Bence çok şey bilen insanları, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
and they're not taught how to solve problems. | Problemlerin nasıl çözüleceği öğretilmiyor. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
They're not given the tools, emotionally or whithin their own field, | eleştirel düşünme konusunda Eleştirel düşünme konusunda, Duygusal olarak veya kendi alanlarında eleştirel Eleştirel düşünme konusunda, Eleştirel düşünme konusunda, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Because our philosophy is to smarter people are the richer the world | çünkü bizim felsefemiz insanları daha bilinçli hale getirmek Çünkü bizim felsefemiz insanları daha bilinçli hale getirmek, Çünkü bizim felsefemiz insanları daha bilinçli hale getirmek, Çünkü bizim felsefemiz insanları daha bilinçli hale getirmek, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
the better my life will be. | benim hayatımı da güzelleştirecektir benim hayatımı da güzelleştirecektir. benim hayatımı da güzelleştirecektir. benim hayatımı da güzelleştirecektir. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
and to my life. Because everything that we | kaynak bazlı ekonomide tasarladığımız herşey Kaynak bazlı ekonomide tasarladığımız her şey, Kaynak bazlı ekonomide tasarladığımız her şey, Kaynak bazlı ekonomide tasarladığımız her şey, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
devise within a resource based economy | toplumla uygulanacak ve topluma dayalı olacaktır toplumla uygulanacak ve topluma dayalı olacaktır. toplumla uygulanacak ve topluma dayalı olacaktır. toplumla uygulanacak ve topluma dayalı olacaktır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
would be applied to society, there would be nothing | Ve bunu engelleyen hiçbir şey | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
to hold it back. | olmayacaktır. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
civilization | medeniyet Uygarlık Uygarlık Uygarlık | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Patriotism, weapons, armies, navies, | vatanseverlik , silahlar ,ordular , donanmalar Vatanseverlik, silahlar, ordular, donanmalar, Vatanseverlik, silahlar, ordular, donanmalar, Vatanseverlik, silahlar, ordular, donanmalar, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
all that is a sign, | hala uygarlaşamadığımızın bunlar hala uygarlaşamadığımızın bunlar hala uygarlaşamadığımızın bunlar hala uygarlaşamadığımızın | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Kids will ask their parents: | çocuklar anne ve babalarına soracaklar : Çocuklar anne ve babalarına soracaklar: Çocuklar anne ve babalarına soracaklar: Çocuklar anne ve babalarına soracaklar: | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
"Didn't you see the necessity of the machines?" | "Makinelerin gerekli olduğunu fark etmediniz mi?" | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
"Dad, couldn't you see that war was inevitable | "Kıtlık yarattığınız sürece savaşların kaçınılmaz | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
when you produce scarcity?" | olacağını göremediniz mi baba?" | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
Isn't it obvious? Of course, the kid will understand | Apaçık ortada değil mi? Tabi ki ,çocuklar anlayacaklar "Apaçık ortada değil mi?" Tabi ki, çocuklar anlayacaklar, "Apaçık ortada değil mi?" Tabi ki, çocuklar anlayacaklar, "Apaçık ortada değil mi?" Tabi ki, çocuklar anlayacaklar, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
the established institutons. | kuş beyinliler olduğunuzu. kuş beyinliler olduğumuzu. kuş beyinliler olduğumuzu. kuş beyinliler olduğumuzu. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
We�re such in an abominable, sick society, | Bizler iğrenç ve hasta bir topluluğuz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
that we won�t make the history books. | Tarih kitaplarını değiştiremeyiz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
They�ll just say that large nations took land from smaller nations, | büyük ulusların küçük ulusların topraklarını aldığından Büyük ulusların küçük ulusların topraklarını aldığından, Büyük ulusların küçük ulusların topraklarını aldığından, Büyük ulusların küçük ulusların topraklarını aldığından, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
used force and violence. | şiddet ve vahşet kullanıldığından söz edecekler. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
You�ll get history talked about as | bahsettiğimiz tarihin Bahsettiğimiz tarihin, Bahsettiğimiz tarihin, Bahsettiğimiz tarihin, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
corrupt behavior all the way along | uygarlığın başlangıcından bu yana uygarlığın başlangıcından bu yana, uygarlığın başlangıcından bu yana, uygarlığın başlangıcından bu yana, | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 | |
until the beginning of the civilized world. | yozlaşmış ,ahlaksız ve rüşvetçi olduğunu fark edeceksiniz. yozlaşmış olduğunu fark edeceksiniz. yozlaşmış olduğunu fark edeceksiniz. yozlaşmış olduğunu fark edeceksiniz. | Zeitgeist: Addendum-2 | 2008 |