Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 196
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I have none at all | Hiç yapmadım. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You're only nineteen, you have no dreams? | Daha 19 yaşındasın, hiç hayalin yok mu? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Dreams? I don't know. Number thirteen, you? | Hayal mi? Bilemiyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I have so many plans | Bir sürü planım var. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
English at 10am, math at 12:30pm... | Sabah 10'da İngilizce, 12.30'da matematik... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You're giving me such a headache | Başımı ağrıttın. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Tell us what your real dreams are | Gerçek hayallerini anlat bize. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Well, I want to go to sea | Pekala, denize gitmek istiyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You haven't been to sea either? You ever been on a boat? | Sen de mi denize gitmedin? Tekneye bindin mi hiç? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Then why do you want to go to sea? Fishing? | Öyleyse niye denize gitmek istiyorsun, balık tutmak için mi? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
No I want to... | Hayır, istediğim... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Do this too | ...bunu yapmak. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Hey! Number thirteen, you're so naughty! | Hey, 13 numara! Çok edepsizsin! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
What about it? I don't understand | Ne oldu? Anlamadım. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Why? | Ne var? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
It's a rap battle! | Rap atışması! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Okay stopping there, how was it? Enjoy it? | Peki burada duralım, nasıldı? Eğleniyor muyuz? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Are you all having fun? | Herkes eğleniyor mu? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Who will be our winner? | Kazanan kim olacak? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
If you liked this person, clap now | Bu yarışmacıyı sevdiyseniz alkışlayın. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Should I go call for backup? | Destek çağırsam mı? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Why don't we just bring a SWAT to take out three kids? | Üç veledi yakalasın diye neden SWAT ekibi getirmiyoruz? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
1,000 is up for grabs! | 1000, kapanındır! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You've rapped before, you're really good | Daha önce rap yapmıştın, çok iyisin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Here! My friend's going up! | Bakar mısınız? Arkadaşım geliyor! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Come on out! | Hadi bakalım! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Go back to studying, get up out of here | Derslerine geri dön, defol buradan. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Just close your mouth and watch your words | Çeneni kapa ve sözlerine dikkat et. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I don't know you or your broken dreams | Suya düşmüş hayallerini ya da seni tanımıyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I don't know, I don't need to know where I'm headed | Bilmiyorum, nereye gittiğimi bilmeme gerek yok. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Don't you even think you know me, you don't | Beni tanıdığını falan sanma sakın, asla. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Look at your expressions now, you scared? I am always okay | Yüz ifadene bir bak, ne o korktun mu? Ben her zaman iyiyim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Big Bang, I got what it takes | Big Bang gibi, ne gerekiyorsa var bende. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Don't make fun of me, it's not new | Benimle alay etme, hiç yeni değilim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Try and make me cry if you think you can | Yapabileceğini sanıyorsan, beni ağlatmayı dene de görelim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm upset, I'm unhappy bang bang | Üzgünüm, mutsuzum, bang bang! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Worship my brother, my parents.... | Kardeşimi, ailemi taparcasına severim... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Why did he stop? Why did he? | Niye sustu? Neden? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Isn't that them? | Onlar değil mi? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
How long will you keep running? | Kaçmaya daha ne kadar devam edeceksiniz? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
If you're innocent, come out and say it! | Masumsanız ortaya çıkın ve söyleyin! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
What happened the day Yeongae died.... | Yeongae'nin öldüğü gün ne oldu?.. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Tell me why you took photos of her! Why did you stalk her? | Neden fotoğraflarını çektiğini söyle! Onu niye gözetledin? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Listen up | Dinleyin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm going to get you kids, I don't care what it takes | Sizi yakalayacağım çocuklar. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Tell us the truth about Yeongae's photos and stalking her | Bize Yeongae'nin fotoğrafları ve... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
He was talking to you, so tell us | Polis seninle konuşuyordu, anlat bize. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Don't talk like that, you're not a cop | Şöyle konuşma, polis değilsin sen. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
What are you so sorry about? | Niye bu kadar üzgünsün? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
The truth is, I watched her secretly | Gerçek şu ki, onu gizlice izledim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Why would you do that? | Bunu neden yaptın? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
She was so pretty but I couldn't talk to her | Çok tatlıydı ama onunla bir türlü konuşamıyordum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
What you did is harmful, that's what stalkers and perverts do | Yaptığın zararlı, bunu ancak sapıklar yapar. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Aren't you angry? | Sen kızmadın mı? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
He's been lying to us all this time | Onca zamandır yalan söylüyordu bize. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
She's got nothing to do with me, I don't even remember her face | Benimle hiç alakası yok, yüzünü bile hatırlamıyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You don't remember her face? | Yüzünü hatırlamıyor musun? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
And I actually believed you | Ve ben de saf gibi inandım. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Don't say anything, I can't trust you | Konuşma, güvenemem sana. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Did you kill Yeongae? | Yeongae'yi öldürdün mü? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Are you alright? Where are you now? | İyi misiniz, neredesiniz? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
We're fine, heading towards Sokcho | İyiyiz, Sokcho'ya doğru yol alıyoruz. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Am I doing the right thing? | Doğru şeyi mi yapıyorum? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You should cooperate with the police | Polise yardımcı olmalısınız. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Please promise me this one thing | Lütfen bana bir konuda söz verin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
They may be criminals but they are good kids | Suçlu olabilirler ama iyi çocuklar. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Don't worry about that | Endişelenmeyin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Let's go | Gidelim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Goodbye | Hoşça kalın. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I've divided up the money evenly | Parayı eşit olarak bölüştürdüm. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Let's split up now | Şimdi ayrılalım. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Do we have to? | Bunu yapmak zorunda mıyız? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Yes I've had enough of this | Evet, bu kadarı yetti. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You wanted to run away together | Birlikte kaçmak isteyen sendin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I've changed my mind, I will travel alone | Fikrimi değiştirdim, yalnız gideceğim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
We're not going on the boat then? | Öyleyse tekneye binmeyeceksin? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Why don't the two of you just go? You two look good together anyway | Neden ikiniz gitmiyorsunuz? Birlikte oldukça iyi görünüyorsunuz. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
What are you even going on about? | Ne yapacaksın? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I don't know your names, I'll probably never see you again | İsimlerinizi bilmiyorum, muhtemelen sizi bir daha görmem. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Have a good life | İyi bir ömür dilerim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
So stupid | Çok aptalca. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm sorry | Özür dilerim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Stop saying that | Şöyle demeyi kes. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I should have told the truth, I didn't think you would believe me | Gerçeği söylemeliydim... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm really sorry | Gerçekten özür dilerim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Stop saying that! I'm sorry I'm sorry. How many times have you said "I'm sorry"? | Şöyle demeyi kes! Özür dilerim, özür dilerim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Sorry, oh sorry... | Özür dilerim, ay özür dilerim... | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm leaving too | Ben de gidiyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
A girl I knew died and I've been dragged around like this. I wasn't thinking straight | Tanıdığım bir kız öldü ve ben buralara kadar sürüklendim. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I'm going | Ben gidiyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I've have been thinking of the future | Geleceği düşünüyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Not hard enough | Yeterince çok değil. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
They pay to send you your classes and you skip them | Seni okula göndermek içi para ödüyorlar, sen ise okulu asıyorsun! | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I was asking you out on a date | Sana çıkma teklif ediyordum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
I've liked you from the beginning | Başından beri senden hoşlanıyorum. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You have to protect me, promise? | Beni korumak zorundasın, söz mü? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You promised to protect me | Beni korumaya söz verdin. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
You didn't come with your parents? | Ailenizle gelmediniz mi? | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Please don't tell them I came | Geldiğimi söylemeyin lütfen. | 19 Nineteen-1 | 2009 | |
Hello? Hello? | Alo, alo? | 19 Nineteen-1 | 2009 |