Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2115
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| for just on the other side of this tunnel is America | Bu tünelin karşı tarafında Amerika sizi... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| and your new Home... Depot parking lot. | bekliyor ve yeni ev... Deposu park yeri. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| ' Yes! | Evet! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Oh, we are finally out of that wretched place | En sonunda şu berbat yerden ve şu geri zekâlı insanlardan kurtulduk. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| But you guys have fun. Knock yourselves out. | Siz gençler gidin eğlenin, ne yaparsanız yapın. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I can't believe the Wilsons just gave me up | Wilsonların, beraber yaptığımız o kadar şeyden sonra… | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| after all we meant to each other. | …benden ümidi kestiklerine inanamıyorum. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I broke bread with them. | Onlarla ekmeğimi paylaştım. Misafir odalarına bomba yerleştirdim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| How could you let yourself be brainwashed | Sizin o kâfirlerden nefret etmeniz için beyninizi yıkamakla… | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| by those infidels, after we spent so much time | …o kadar vakit geçirdikten sonra, onların sizin beyninizi yıkamasına... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| brainwashing you to hate them? | ...nasıl izin verirsiniz? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I guess I am just washable. | Galiba ben elden çıkarılabilir bir malzemeyim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Soon this will all be over, | Yakında, bütün bu sıkıntılar geçecek bu yozlaşmış millet, bir anı olarak kalacak. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Two tickets for the Third World, please, first class. | 3. Dünya ülkelerine Wilsonlar cehennemin dibinde yansın... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I am glad I will never see them again. | …Allah'a şükür onları bir daha görmeyeceğim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Wait. What's this? | Amanın! Bu da nesi? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| There we see the escaped terrorist's accomplices | Burada kaçak terörist işbirlikçileri hapishaneye nakledilirken görüyoruz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Terrorist lovers, go home! | Terörist taraftarları, evinize gidin! Başka bir ülkeye defolup gidin! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| They were not my accomplices. | Onlar benim ortaklarım değiller. Bu fiyaskonun arkasındaki deha benim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| If I could just say one thing... | Yalnızca bir şey daha söyleyebilsem, Claude, Achmed, her neredeysen... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| if you can hear me... I can! | Eğer beni duyabiliyorsan... Evet, duyabiliyorum! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| We know you're really a nice boy, | Senin gerçekten iyi biri olduğunu biliyoruz ve iyi olduğunu ümit ediyoruz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| What? | Ney? Wilson ailesi hapishane otobüsüne nakledildi ve... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| goooooooooal! | goooooooooool! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I can't let the Wilsons become the first innocent people | Wilson ailesinin Amerika’da mahkûm edilen ilk masum insanlar olmasına izin veremem. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Hassan, you must take me back there to help them. | Hassan, onlara yardım etmem lazım, beni geri götürmelisin. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| You are insane. | Sen delirdin mi? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I wouldn't pay more attention to the shrieks | Geberseler umurumda olmaz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Oh, yes, how is your wife? | Aaa, bu arada eşin nasıl? Zaaa! Amerikan esprisi. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| For that, I should kill until you are dead. | Bu lafların yüzünden, seni öldürene kadar öldürmeliyim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| But she is fine. She's lost some weight. | Ama iyi şu sıralar, kilo verdi biraz. Artık bufalodan çok ineğe benziyor. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Anyway, come to your senses! | Her neyse, mantıklı ol! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Why do you want to go back to that devil filled country? | O şeytan dolu ülkeye neden geri dönmek istiyorsun? Tamam, anlatayım sana. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I want you to imagine a place where all are equal | Benim hayal ettiğim bir ülke var, herkesin eşit olduğu bir ülke... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| and all are welcome, no matter where you came from | ...nereden gelirse gelsin herkesin hoşgörüyle karşılandığı... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| or who your father was or how much land you own. | …veya baban hangi mesleği yağarsa yapsın, ya da ne kadar malvarlığın olursa olsun. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| It's a place dedicated to the pursuit of happiness, | Bütün iyi şeylerin önüne serildiği mutluluğun peşinde olan bir ülke. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| And it is your right to take as much as your heart desires. | Ve kalbinin istediğini almak senin elinde olan bir yer. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| This place, my friend, is called HomeBound Buffet. | Bu yerin adı, dostum, HomeBound Büfe, Amerika bunlarla dolu. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Loom | Bak! Bütün bu insanlar mutlu görünüyor. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| That's what unlimited buffet does for a nation. | İşte bu sınırsız büfenin ülkeye katkıları. Sınırsız mı? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Surely there must be some limits. | Kesin bir limit vardır. Yok. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| All right, they serve dinner, yes, | Tamam, yemek servis ediyorlar, ama tatlı yoktur herhâlde. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Bottomless frozen yogurt bar with all kinds of toppings | Dipsiz donmuş yoğurt barları istediğin malzemelerle… | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Oreo, Snickers, Cap'n Crunch. | Oreo, Snickers, Cap'n Crunch Butterfingers yoktur herhâlde. Kesin yoktur. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Butterfingers. | Butterfingers. Oraya hemen gitmeliyim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Let me in! | İçeri girmeme izin verin. Bir an önce Amerika,75. Caddedeki AVMye gitmeliyim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| No! We have to save the Wilsons first. | Hayır! Önce Wilson ailesini kurtarmalıyız. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Just a little fro yo? Okay. | Azıcık dondurulmuş yoğurt alsam? Hadi, tamam. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| One standard serving of fro yo, no more than two toppings. | Sadece bir tane standart donmuş yoğurt, en fazla iki malzeme. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Ooh, yay! | Yaşasın! Bizi içeri alın! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Hey, you. | Hey, siz. Oradan uzaklaşın. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Holy crap. It's the po po. | Hasiktir. Bunlar popolar. Amerikalıların polislere taktıkları komik bir isim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I love it. | Çok sevdim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I said get out of here. No entry! | Oradan uzaklaşın dedim. Giriş yasak! Ama arkadaşlarımızı kurtarmalıyız. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| The FBI thinks they are terrorists, | FBI onların terörist olduğunu sanıyor. Ama değiller. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| We are... | Biz teröristiz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| is what a bad person would say | Broadway müzikalindeki kötü bir insan böyle söylerdi. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Les Mis Arabs. | Sefil Araplar. Artık gitmeliyiz! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Terrorists! After 'em! | Teröristler! Yakalayın! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Achmed, I am so sorry. What do we do now? | Achmed, özür dilerim. Şimdi n'apcaz? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| We do what Americans do. | Amerikanlar ne yapıyorsa onu. Yemek yemek? Hayır! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| What Americans do when they run out of options. | Amerikanlar seçenekleri kalmayınca ney yapıyorsa onu. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Throw a Hail Mary pass? | Leftere pas mı atıyorlar? Nerdeyse. Dua ederler. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| But we pray all the time, like, 38 times a day. | Ama biz zaten günde yaklaşık 38 kere filan dua ediyoruz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| No, no, we have to pray like Americans. | Hayır, Amerikanlar gibi dua etmeliyiz. O nasıl oluyor? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| They ask for things like sports victories, | Hamile kalmamak, spor galibiyetleri... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| no pregnancy, and celebrity side boob. | …ünlülerin frikik vermesi gibi şeyler için dua ediyorlar. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| What do we pray for side boob? | Yani ünlülerin frikik vermesi için mi dua edeceğiz? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| No. A miracle. | Hayır. Bir mucize isteyeceğiz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| It's American. | Bu bir Amerikan. Evet, kel kartal, yüce Amerikan'ın sembolü.. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| who is the second place choice after a turkey, | …hindiden sonraki ikinci seçim bizi Amerika’ya götür. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| It's turban time! | Türban zamanı! | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| We have live team coverage of the bus convoy | Şu an Amerika Köyden Guantanamoya doğru yavaşça giden otobüs konvoyunun… | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| of Americaville and on to Guantanamo. | …canlı haber yayını olarak izliyorsunuz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Let's go now live to our Madison Ashford, | Şimdi terörist ailesiyle ve onları yakalayanlarla birlikte yaşayan... | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| and their captors. | ...Madison Ashford'la canlı bağlantı kuruyoruz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Dave, I'm here with the terrorist sympathizers. | Dave, burada terörist sempatizanlarıyla birlikteyim. Biz ona sadece bir ev verdik. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Confessed terrorist sympathizers | İtiraf etmiş terörist sempatizanları hakettikleri hapishaneye doğru yoldalar. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| There's no place like home. | Ev gibisi yok. Bir grup yumurta daha otobüse fırlatıldı. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| That's why I'm in body armor. | İşte bu yüzden çelik yelek giyiyorum. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| There's my Girl Scout leader | Bu benim kız izci grubu liderim ve yurttaşlık bilgisi öğretmenim. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Well, who threw all those? | Peki, yumurtaları kim attı? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Father O'Malley and Rabbi Weisman | Peder O'Malley ve Rabbi Weisman Imam Abdullah için ellerinde sapan tutuyorlar. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Well, at least we helped bring some people together. | Yani, en azından bazı insanları bir araya getirdik. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Wilsons, if there's a hell, you're going to it. | Wilson ailesi, eğer cehennem varsa oraya gideceksiniz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Hey, when this is over, | Bunların hepsi bitince beraber bara gidelim mi? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Oh! I am so full. | Tıka basa doldum. Bu gidişle Amerika bana ölüm gibi gelecek. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Funny. That could be the title of your memoir. | Tuhaf. Bu senin mezar taşındaki yazı olabilir benim için biraz çok dikkat çekici. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| I will ask the Wilsons what they think about it. | Wilsonların bu konuda ne düşündüğünü soracağım. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| The Wilsons! We've got to save them. | Wilson ailesi! Onları kurtarmalıyız. Hassan, şimdi gitmeliyiz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| but stealthfully to avoid detection. | Ama sessizce, dikkat çekmemek için. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| How was your meal, gentlemen? | Beyler, yemeğinizi beğendiniz mi? | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Oh, it was perfect, so delicious. | Mükemmeldi, çok leziz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| But we have to go now. | Ama şimdi gitmeliyiz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| We're bringing out a new trough | Bir tepsi daha Butterfinger parçası getiriyoruz. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| How very fattening of you. Thanks. | Ne kadar da şişmanlatıcısınız. Teşekkürler. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Are they freshly crumbled? You bet ya. | Taze ufalanmışlar mı? Tabi ki evet. | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| Much as we'd like to gorge ourselves into an early grave, | Her ne kadar tıka basa yiyip, erkenden mezara girmek istesek de… | Achmed Saves America-1 | 2014 | |
| we really have to go... now! | ...şimdi çıkmalıyız. Şimdi! | Achmed Saves America-1 | 2014 |