Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2351
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
At last the great herds are returning to the pride lands. | Sonunda, büyük sürüler aslan sürüsünün arazilerine dönüyor. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
For the lions, the good times are back. | Aslanlar için, güzel zamanlar geri geldi. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
With the pride lands rich again, | Aslan sürüsünün arazisinin tekrar canlanması.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
it's also a chance for Mara to end her hunger. | Mara için de, açlığını sona erdirmek için bir şans. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
No longer hungry, Mara has one last goal, | Artık açlık yok, Mara'nın son bir hedefi var.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
to be accepted back into the River Pride. | Nehir Aslanları'na geri kabul edilmek. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Sita's work is done. | Sita'nın görevi tamamlandı. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
She has taught her cubs everything they need to know | O, yavrularına vahşi yaşam hakkında bilmeleri gereken.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
about this wilderness. | her şeyi öğretti. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
The cubs have survived the toughest of upbringings, | Yavrular, yetiştirilme zorluğunda hayatta kaldılar.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
but now they know what's safe, | ama şimdi, neyin güvenli olduğunu biliyorlar.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
what's dangerous and, above all, how to hunt. | neyin tehlikli olduğunu.. ve her şeyden önce, nasıl avlanacaklarını. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Sita knows her cubs are ready to fend for themselves. | Sita, yavrularının, üstesinden gelmeye hazır olduklarını biliyor. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
She must return to the solitary life of a cheetah. | O şimdi, bir çitanin ıssız hayatına geri dönmeli. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Against all odds, with the courage that only a mother can bring, | Her şeye rağmen, sadece bir annenin gösterebileceği cesaretle.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Sita has raised three magnificent cheetahs. | Sita, üç muhteşem çita yetiştirdi. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Mara is desperate to rejoin her mother's pride | Mara, içinde doğmuş olduğu, annesinin sürüsüne.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
into which she was born, | yeniden katılmakta umutsuz.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
but will Malaika and the lionesses welcome her back? | Ancak Malaika ve diğer dişi aslanlar onun geri dönüşünü hoş karşılayacak mı? | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
The lionesses have finally accepted Mara back into their family. | Dişi aslanlar, nihayet Mara'yı ailelerine geri kabul ediyorlar. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Layla's brave fight for her cub to live on was not in vain. | Layla'nın yavrusunu hayatta tutmak için cesurca savaşması, boşuna değildi. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
The River Pride is reborn. | Nehrin Aslanları, yeniden doğdu. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Sita's cubs and Mara | Sita'nın yavruları ve Mara.. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
are living proof of the power of a mother's love. | bir annenin sevgisinin gücünün yaşayan kanıtlarılar. | African Cats-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. You're welcome. | Teşekkür ederim. Rica ederim. | After-1 | 2012 | ![]() |
Where you headed? | Yolculuk nereye? Evime. | After-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, me, too. Where's where's "home" for you? | Benim de öyle. Senin için "ev" neresi oluyor? | After-1 | 2012 | ![]() |
No shit, you live in Pearl? | Hadi canım, Pearl'de mi yaşıyorsun? | After-1 | 2012 | ![]() |
Really? Yeah, yeah, I'm on Cannon Avenue. | Cidden mi? Evet, Cannon Caddesi'nde. | After-1 | 2012 | ![]() |
You live on Cannon? I live on Cannon! 1 | Cannon'da mı yaşıyorsun? Bizim ev de orada! | After-1 | 2012 | ![]() |
Come on, what house? | Yok artık, hangi ev? | After-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, that's... rude. | Kusura bakma, kabalık ettim. | After-1 | 2012 | ![]() |
You don't have to tell me where you live. No, it's... it's fine. | Söylemesen de olur... Yok, önemli değil. | After-1 | 2012 | ![]() |
I live in 318. I'm 310. | 318'de kalıyorum. Ben de 310'da. Doğru ya. | After-1 | 2012 | ![]() |
W what do you do for living? | Ne iş yapıyorsun peki? Hemşireyim. Vay be. | After-1 | 2012 | ![]() |
I'm I'm I'm Freddy, by the way. | Ben Freddy, bu arada. | After-1 | 2012 | ![]() |
Ana. | Ana. | After-1 | 2012 | ![]() |
I'm a, um... projectionist... | Gündüzleri sinemada makinistim. | After-1 | 2012 | ![]() |
by day, artist by night. | Geceleri ise sanatçı. | After-1 | 2012 | ![]() |
Projectionist? At the theatre in town? | Makinist mi? Kasabadaki sinemada mı? | After-1 | 2012 | ![]() |
I'll get this. | Getireyim. İşte burada. | After-1 | 2012 | ![]() |
Just a minute. Let me... show you. | Şeydeydi. Göstereyim. | After-1 | 2012 | ![]() |
Oh, thanks. Sorry. | Sağ olasın. Pardon. | After-1 | 2012 | ![]() |
This is, uh... something I'm... working on. | Bu üstünde çalıştığım bir şey. | After-1 | 2012 | ![]() |
It's good. | Güzelmiş. | After-1 | 2012 | ![]() |
Hey... um... | Hey. | After-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? Wait just one... one second. | Ne yapıyorsun? Bir saniye bekle. | After-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. | Evet. İşte budur! | After-1 | 2012 | ![]() |
Wow! | Vay be. | After-1 | 2012 | ![]() |
I'm just gonna... Oh, yeah. No. Right, completely. | Ben şey yapacaktım... Tabii, doğru. Kesinlikle. | After-1 | 2012 | ![]() |
Thank you. Yeah, yeah. | Teşekkür ederim. Tabii. | After-1 | 2012 | ![]() |
Yeah... maybe. | Olabilir belki. | After-1 | 2012 | ![]() |
Just a coffee. Maybe. | Sadece bir kahve. Belki. | After-1 | 2012 | ![]() |
Tea? Milkshake? | Çay desem? Milkshake ya da? | After-1 | 2012 | ![]() |
Rootbeer float? Eggnog? | Kök birası desem? Peki ya eggnog? | After-1 | 2012 | ![]() |
Yoohoo? Bobotie? | Yoohoo olsa? Popperty? | After-1 | 2012 | ![]() |
Maybe, OK? | Olabilir diyelim, tamam mı? Evli misin? Hayır. | After-1 | 2012 | ![]() |
You're a nun! Noooo! | Rahibesin öyleyse. Hayır! | After-1 | 2012 | ![]() |
I'm just gonna write for a minute, if that's OK. Oh, please, please, by all means, write. | Sakıncası yoksa bir şeyler yazacağım. Ne demek, tabii ki. Yaz. | After-1 | 2012 | ![]() |
You writing about me in there? | Benimle ilgili bir şeyler mi yazıyorsun oraya yoksa? | After-1 | 2012 | ![]() |
Once upon a time there was a pleasant place, called Maryland. | "Evvel zaman içinde Marilyn adında hoş bir yer varmış." | After-1 | 2012 | ![]() |
Mary Land. | Maryland. | After-1 | 2012 | ![]() |
Excuse me, Mary Land. | Kusura bakma, Maryland. | After-1 | 2012 | ![]() |
And in this land, there lived a knight... | "Bu topraklarda da bir şövalye yaşarmış." | After-1 | 2012 | ![]() |
Hello?! | Kimse yok mu? | After-1 | 2012 | ![]() |
Jen?! | Jen! | After-1 | 2012 | ![]() |
Anyone? | Kimse mi yok? | After-1 | 2012 | ![]() |
...talk to you later, ma'am. | Görüşürüz hanımefendi. | After-1 | 2012 | ![]() |
Is anybody home?! | Evde kimse var mı? | After-1 | 2012 | ![]() |
Who are you?! | Kimsin sen? | After-1 | 2012 | ![]() |
Ana? | Ana? | After-1 | 2012 | ![]() |
Are you alright? | İyi misin sen? Bir saniye! | After-1 | 2012 | ![]() |
I can't tell you how good it is to see someone else. | Başka birini görmek ne güzel geldi anlatamam. | After-1 | 2012 | ![]() |
Freddy, right? Yeah. | Freddy'ydi, değil mi? Evet. | After-1 | 2012 | ![]() |
What the hell's going on? I don't know. I've been | Neler oluyor burada? Hiç bilmiyorum. | After-1 | 2012 | ![]() |
out searching the town. I haven't found anybody. | Kasabayı araştırıyordum, kimseyle karşılaşmadım. | After-1 | 2012 | ![]() |
Can you turn down the music? Oh, yeah! | Müziği kapatabilir misin? Ha tabii ya! | After-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, the silence was driving me crazy. | Kusura bakma, şu sesler insanı delirtiyor da. | After-1 | 2012 | ![]() |
Did you find anything? Uh uh. | Bir şey bulabildin mi? | After-1 | 2012 | ![]() |
Right. Yeah. | Doğru. Evet. | After-1 | 2012 | ![]() |
It's a good idea. | İyi fikir. | After-1 | 2012 | ![]() |
Do you know what you're doing? | Ne yaptığını biliyor musun? | After-1 | 2012 | ![]() |
No, not really. | Yok, pek sayılmaz. | After-1 | 2012 | ![]() |
Is anyone there? We're broadcasting from Pearl. Can anyone hear me? | Orada kimse var mı? Pearl'den konuşuyoruz, sesimi duyan var mı? | After-1 | 2012 | ![]() |
Can anyone hear me? | Sesimi duyan var mı? | After-1 | 2012 | ![]() |
Just, keep holding that and talk. W where are you going? | Sen şu tuşa basılı tut ve konuş. Sen nereye gidiyorsun? | After-1 | 2012 | ![]() |
Hello? 1 | Merhaba. | After-1 | 2012 | ![]() |
Is anybody there? Are you holding the button down? | Orada biri mi var? Tuşu basılı tutuyor musun? | After-1 | 2012 | ![]() |
Yes! | Evet! Merhaba. | After-1 | 2012 | ![]() |
It's weird. It's not working? | Çok garip. Çalışmıyor mu? | After-1 | 2012 | ![]() |
Not only is it not working, I can't even get a frequency. | Çalışmamakla kalmıyor, hiçbir sinyal de alamıyorum. | After-1 | 2012 | ![]() |
My TV was just static y. | Televizyonumda da sadece parazit vardı. | After-1 | 2012 | ![]() |
What's that for? | Bu ne için? Hazırlıklı olmaktan zarar gelmez, değil mi? 1 | After-1 | 2012 | ![]() |
Do you know how to use that thing? | O şeyi kullanmayı biliyor musun? | After-1 | 2012 | ![]() |
If there's two of us, there might be more, right? | Biz iki kişiysek madem, başkaları da olabilir, değil mi? | After-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, they're probably holed up in a mall somewhere, in a??? aisle. | Tabii, muhtemelen Romero tarzı alışveriş merkezine falan sığınmışlardır. | After-1 | 2012 | ![]() |
Drive! | Sür sadece sen. | After-1 | 2012 | ![]() |
It's moving. What? | Hareket ediyor. Ne? | After-1 | 2012 | ![]() |
Come on. | Hadisene be! | After-1 | 2012 | ![]() |
This place hasn't been here since I was a kid. | Burası en son ben çocukken buradaydı. | After-1 | 2012 | ![]() |