Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3003
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Disorder invaded Mecca and reached our slaves. | Bu bozgunluk Bütün Mekke'yi sarmış da kölelerimizi bile etkiliyor! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Same if you are a man who has gods, | Senin tapınabileceğin tanrıların varsa, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
they must be ours. | ... onlar bizim tanrılarımız olduğu içindir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Your body and your heart belong to me since I bought to you. | Seni satın aldığım günden beri bedenin ve ruhun bana aittir Bilal! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I will correct you. | Seni yola getireceğim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The Single One. | Allah tektir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah is the Single one. | Allah tektir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Which is strongest? | Kim en güçlü? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The Single One... The Single One… | Tektir. Tektir! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Answer. The Single One. | Cevap ver. Tektir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Your Master or your single Allah? | Sahibin mi, yoksa tek olan Allah mı? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The Single One... | Tek olan Allah... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You did not complete it? | Daha bitirmedin mi? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
This slave does not shout of pain, it assembles the slaves. | Bu köle acıdan bağırmıyor. Köleleri kışkırtıyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Omayya! | Ümeyye! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Abu Bakr proposes hundred dinars more to you than the price of Bilal. | Ebu Bekir sana Bilal için değerinden 100 dinar daha fazlasını veriyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
One do not sell a slave during his punishment. | Bir köle cezalandırlırken satılamaz. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Let negotiate it. | Gelin anlaşalım. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Two hundred dinars, Omayya. | 200 dinar, Ümeyye. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Abu Bakr? That wants to say Mohammad. | Ebu Bekir mi? Muhammed demek istiyorsun. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
After the higher bid of the slaves, | Kölelerin fiyatı bu kadar arttırılmamalı, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
we will nourish our animals ourselves the next year? | ... yoksa seneye hayvanlarımızı kendimiz otlatırız. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Take it, I do not want it more. | Al senin olsun, artık işime yaramaz zaten. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You must obey me of my alive. | Ben yaşadığım sürece sözümü dinleyeceksin. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Why you put your father in anger? | Babanı neden kızdırıyorsun? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
If I drank alcohol, | Söylesene abla, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
in the streets of Mecca, I trailed would satisfy my father, sister? | ... eğer sarhoş olup Mekke sokaklarında sürünseydim, babam daha mı çok sevinecekti? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Do not call me 'sister'. What you make? | Bana abla deme. Bu nedir, bu nedir?! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You are all my children. | Hepiniz çocuklarımsınız. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And you, I will give you what you wish, | Ve sen, sana ne istersen vereceğim, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
what you will want. | ... ne istersen. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad gave me serenity and peace. | Muhammed (s.a.v) bana dinginlik ve huzur verdi. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Let leave it. | Bırak gitsin. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That it joins converted, | Madem ki bozgunculardan olmak istiyor... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
do not it for us, | Bize değilse bile, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
but have pity of your father. | Babana acı. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Hudayfa, wait! | Huzeyfe, bekle! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Your nephew insults our gods and our fathers, | Yeğenin tanrılarımıza ve atalarımıza hakaret ediyor, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
and corrompt our children. | ... ve çocuklarımızı kötü yola sürüklüyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Step so quickly, Abu Hakam, | Böyle çabuk karar verme Ebu Hakem, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
step so quickly. | ... böyle çabuk karar verme. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I would not have let it sow the disorder. | Düzenin bozulmasına izin vermeyeceğim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The most courageous young people of Mecca follow him. | Mekke'nin en cesur gençleri O'nun peşinden gidiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And that of us the Arabs will say? | Peki ya bize ne derler o zaman? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That the young people guide the old ones? | Mekke'nin yaşlıları, gençlerin sözünü dinliyor mu dedirteceğiz? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Abu Taleb, say to me, | Ebu Talip, söyle, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
how the sky would choose an ordinary man? | Yukarıdaki nasıl olur da sıradan bir adam seçer? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
We were very patient with your nephew. | Yeğenine karşı çok sabırlı davrandık. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
We let us propose a market to him. | İsterse O'na, kendisine özel bir pazar yeri verelim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
If he rejects it, we will fight against you, | Ama eğer reddederse, iki taraftan biri... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
until the defeat of one of the camps. | ... yenilene kadar seninle savaşırız. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
If he wants money, he will be richer than us. | Para istiyorsa, onu bizden daha zengin ederiz. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And if he wants a statute, he will be our master. | Eğer makam istiyorsa, gelsin bizim akıl hocamız olsun. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
If he wants sovereignty, he will be our king. | Eğer saltanat istiyorsa, bize kral olsun. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
If he wants the authority, he will have the keys of Kaaba. | Eğer yetki istiyorsa, O'na Kabe'nin anahtarlarını verelim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Now that you heard their request, | Dediklerini duydun, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad, my nephew, | ... yeğenim, Muhammed, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
save to me, and you with. | ... gel beni de, kendini de kurtar. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And weighed down not burden of an old man. | Bu yaşlı adama kaldırabileceğinden daha ağır bir yük yükleme. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad is so great! | Muhammed (s.a.v) öyle yüce bir insan ki! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
One offer the world to him and it refuses: | O'na dünyayı verseler istemeyecek: | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
"My Uncle, | " Amca, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
if they offered the sun in my right hand to me, the moon in the left, | ... sağ elime Güneş'i, sol elime Ay'ı koysalar, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I would not give up my mission, | ... Allah istemeden, yahut... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
until Allah me asks it, or which I die. " | ... ben ölmeden, yolumdan dönmem. " | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah asked Mohammad to proclaim his mission. | Allah Muhammed (s.a.v)'e peygamberliğini açıkça duyurmasını emretti. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
We leave to protest the truth! | Gerçeklerini başlarına çevirmeye gidiyoruz! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The world must know! | Dünya bilsin! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It do not have there other gods that Allah and we adore only him, | Allah'tan başka ilah yoktur, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
devoted to his religion. | ... yalnız ona ibadet ederiz. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Against the non believers! Allah is great! | Bütün kafirler işitin! En büyük Allah'tır! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It have other gods there only Allah, | Allah'tan başka ilah yoktur, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
and Mohammad is its Messenger! | ... ve Muhammed O'nun elçisidir! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
"In the name of Allah", we proclaim our message! | Allah'ın adıyla başlarız söze. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
"In the name of Allah", we leave the shade. | Allah'ın adıyla karanlıklardan çıkıyoruz. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah is great, Allah is great! | En büyük Allah'tır! En büyük Allah'tır! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Messenger! | Allah'tan başka ilah yoktur, ve Muhammed O'nun elçisidir! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Koraichians, you hear? | Kureyşliler, işitiyor musunuz?! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You leave bottoms in favour of Mohammad, | Muhammed'i dinleyen bu ayak takımının, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
to invade Kaaba? Not, in the name of Houbal! | Kabe'ye girmesine izin mi vereceksiniz? Asla, Hubel adına! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
will throw we them in the flames! | Onları ateşe atacağız! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
A burning fire! | Ateşe atın! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
A burning fire, a burning fire! | Ateşe atın, ateşe atın! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah is great! Allah is great! | En büyük Allah'tır! En büyük Allah'tır! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It do not have there other gods that Allah and Mohammad is its Messenger. | Allah'tan başka ilah yoktur, ve Muhammed O'nun elçisidir! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Light it. | Tutuştur! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Protect the Prophet. | Peygamberi koruyun! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
"Perish the hands of Abu Lahab! He will perish! | " Çürü, Ebu Leheb'in elleri! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
His wealth and what he earns will not avail him. | Helak olacak! Zenginliğinin ve varlığının ona hiçbir faydası olmayacak. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
He shall soon burn in fire that flames, | Çok yakında, yanan ateşte kavrulacak. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
His wife shall carry the wood, | Karısı taşıyacak odununu, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Upon her neck a halter of strongly twisted rope. " | ... boynuna bağlı kalın halatlarla. " | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah is great! | En büyük Allah'tır! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Ahead! | İleri! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Leave Mecca! | Mekke'den defolun! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Liars! | Yalancılar! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That the world testifies some! | Dünya tanıklık etsin! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Like all people! | Buradaki bütün insanlar gibi! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Abu Sofyan, it is the occasion to complete them. | Ebu Sufyan, işlerini bitirmek için bulunmaz fırsat bu. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
They are only thirty. | Sadece otuz kişiler. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |