Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7597
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We were very careful. | Çok temkinli davranmıştık. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not careful enough. | Yeterince değilmiş. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And no one else knows about us? | Başka kimsenin bizden haberi yok mu? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But I have to tell Jeremy. | Fakat Jeremy'ye söylemek zorundayım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then we have to disappear. | Biz de ortadan kaybolmak zorundayız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh, great. Let's... let's pack up the truck. | Harika. Pılımızı pırtımızı toplayalım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Three, four days, we're in California. It's not that easy. | Üç, dört güne California’da oluruz. O kadar kolay değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
If Roman knew we were on the move, he's tracking us somehow. | Roman harekete geçtiğimizi biliyorsa bir şekilde izimizi sürecektir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have to get rid of our phones. | Telefonlarımızdan kurtulmamız lazım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We need new set of fake identities, everything. | Sahte kimleri ve diğer şeyleri yenilememiz lazım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Let me help you. | Size yardım etmeme izin ver. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're safe here for now. | Şimdilik burada güvendesiniz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman can't manoeuvre without Jeremy knowing, | Roman Jeremy'den habersiz eyleme geçemez... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and Nick is better than anyone | ve Nick ortadan kaybolma konusunda en iyisidir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He can get you into a new town, | Sizi yeni bir şehre ulaştırabilir, Roman'dan uzağa. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Bu insanları tanımıyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
|
What makes you think Jeremy will want to help us? | Jeremy'nin bize yardım etmek isteyeceğini nereden biliyorsun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You're our sister. | Sen bizim kardeşimizsin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's got to help us, right? | Bize yardım etmek zorunda, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'll handle it. | Bu işi halledeceğim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Join me. | Otursana. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I know that you've been troubled | İtleri sürüye dahil ettiğim için sıkıntı çektiğini biliyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The way I've done it... | Bunu yapma şeklim... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
you think it's too harsh? | ...sence çok mu sertti? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's not my place to say. | Yorum yapmak benin haddime değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yes, it is. | Hayır, aksine. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's exactly your place. | Tam olarak senin haddine. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I need your perspective as much as anybody's. | Diğerlerinin olduğu kadar senin bakış açına da ihtiyacım var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's very important to me. | Benim için çok önemli. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You always ran the Pack as a family. | Sürüyü daima aile olarak gördün. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Our family. | Bizim ailemiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Now it's... | Şimdi... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
it's like an army. | ...daha çok ordu gibi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's an army to defend our family. | Ailemizi korumak için bir ordu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is needed after everything that's happened. | Bütün olup bitenden sonra gerekliydi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Bucky turned against us, Jeremy. | Bucky bize ihanet etti Jeremy. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How many more are going to do that? | Kaç tanesi daha bunu yapacak? Peki ya Roman? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You know, you've been on guard | Roman geldiğinden beri hep tetiktesin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Is there something you're not telling me, Elena? | Bana söylemediğin bir şey mi var Elena? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A couple of days ago, a man contacted me. | Birkaç gün önce bir adam benimle iletişime geçti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A werewolf. | Bir kurtadam. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's on the run. | Kaçak. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's a very dangerous man, Elena. | O çok tehlikeli bir adam Elena. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman's been hunting him for years. | Roman yıllardır onun peşinde. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He has his family with him, | Ailesi de yanında, genç bir oğlan ve kız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He has a human girl with him? | Yanında insan kız mı var? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And does she know? Yes, but... | Kız biliyor mu? Evet ama... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Jeremy, she's known her whole life. | Jeremy, hayatı boyunca haberdarmış. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That doesn't matter. | Fark etmez. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
How can you be so reckless? | Nasıl bu kadar pervasız davranabiliyorsun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Does Clay know? | Clay'in haberi var mı? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Elena, does Clay know? Yes. | Elena, Clay'in haberi var mı? Evet. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But I wanted to be the one to tell you. | Ancak sana kendim anlatmak istedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You didn't tell me. | Bana anlatmadın ki. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What are you trying to do to us here? | Bize ne yapmaya çalışıyorsun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I was trying to find a way to bring it to you | Sana bir çözümle birlikte gelmenin yolunu arıyordum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We're going to find them... | Onları bulacağız... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and we're going to turn them back over to the Russians. | ...ve Ruslara teslim edeceğiz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha is my father. | Sasha benim babam. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My real father. | Benim öz babam. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You need to tell me everything. | Bana her şeyi anlatman gerek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Sasha Antonov? | Sasha Antonov? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Jeremy Danvers. | Jeremy Danvers. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I think you've heard of me. | İsmimi biliyorsun sanırım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yes. Elena said you might be coming. | Evet. Elena gelebileceğini söylemişti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
There's a place in Minnesota, right? That your father owned? | Minnesota'da bir yer vardı değil mi? Babana ait bir yer. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A farm, yeah. | Bir çiftlik var, evet. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Could they stay there? | Orada kalabilirler mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
If they're desperate. | Eğer çaresizlerse tabii. Neticede Minnesota. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They'd need new identities too. | Yeni kimliklere de ihtiyaçları var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
All right, sure. Easy. | Tabii, elbette. Kolay iş. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Couple birth certificates and driver's licences, | Birkaç doğum belgesi, ehliyet, birkaç pasaport; hazır elimiz değmişken... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
let's get them some jobs... Yeah, I know, it's... | ...iş de bulalım bari. Anladık, çok şey istediğimin farkındayım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It is a lot. | Bayağı çok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And it can be done, it just takes time. | Yapılabilir, sadece biraz zaman alır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They don't have time. | Zamanları yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Are you sure Jeremy will go for this? | Jeremy'nin destekleyeceğinden emin misin? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He's talking to my father. | Babamla konuşmaya gitti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
"My father". | "Babamla". | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have to help them. | Onlara yardım etmek zorundayız. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have to. | Buna mecburuz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You've seen the way Jeremy's been acting | Şu son sekiz ayda Jeremy'nin nasıl davrandığını gördün değil mi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm just saying he may not see things | Ben yalnızca olayları senin gördüğün şekilde görmeyebilir diyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Let me see what I can do, okay? | Elimden ne geleceğine bir bakayım, tamam mı? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You know, Dad says when you change into a wolf | Babam, ilk kez kurda dönüştüğünde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Seriously, why would you tell me that? | Bana niye söylüyorsun bunu? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That's what he said. Well, there are some details | Babam böyle söyledi. Bazı detayları kendine saklamalısın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
So you were on the run for years? | Yıllardır kaçıyorsun yani? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, a long time. | Evet, uzun zamandır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Who's that? I don't know. | Bu da kim? Bilmiyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman described you as a very dangerous Mutt | Roman seni takip edilip görüldüğü yerde öldürülmesi gereken... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We have a complicated history. | Karmaşık bir geçmişimiz var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
That's none of my concern. | Bu benim sorunum değil. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Seems you've already made your decision. | Kararını çoktan vermişsin gibi görünüyor. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You know, before this place was closed down, | Bu tesis kapatılmadan önce işçilerden biri... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The silica took all the flesh off in seconds. | Silika, saniyeler içinde bütün eti sıyırdı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It's a dangerous world. | Dünya tehlikelerle dolu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'm not going to hide you, Sasha. | Seni saklamayacağım Sasha. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I won't take that risk, | Bu riski alamayacağım, çok fazla şeyi tehlikeye atarım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But I will not tell Roman that you're here. | Ancak Roman'a burada olduğunu da söylemeyeceğim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |