Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7803
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
they knew my name. | ...adımı biliyorlardı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The first thing they said every time | Her seferinde ilk söyledikleri şey senin adındı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Like we was two halves of the same thing. | Bir şeyin iki aynı parçası gibiyiz biz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can't be your wife, Jack. | Senin eşin olamam, Jack. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But you and I are gonna be partners till they put us in the fucking ground. | Fakat ikimiz kara toprak olana kadar ortak olarak kalacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
As long as you feel the same. | Sen de aynı şeyi hissettiğin sürece. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If we run and they chase us, | Kaçarsak, peşimize düşerler, ihtimallerimiz neler? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Against two of them and shorthanded? | İkisine karşı ve az adamla mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd call our chances roughly even. | Kabaca şanslarımız eşit derim. Üç sağlam avcıya karşı... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
if they have any idea what they're doing, | ...ne yapacaklarını bilemiyorlarsa, bence bundan kurtulabilmek adına... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
of having any fucking prayer of surviving that. | Bunun bize nasıl fayda sağlayacağını düşünüyorsun bilmiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The captain says we wait, trust him. | Kaptan beklememizi söylüyor ona güvenmemizi. Bunun hepimizin çıkarına olduğunu söylüyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But the only thing he gives a shit about is his own ends. | Lâkin bize vereceği tek şey kendi sonu olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And there's not a goddamn thing we can do about it. | Ve bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I think I can help you get out of this place. | Buradan çıkmanıza yardım edebilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You've got about eight votes. | Sekiz oyunuz var. Ne? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Eight votes for quartermaster. | Serdümen için sekiz oy. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What the hell are you talking about? | Ne diyorsun sen amına koyayım ya? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you hadn't have cut that forestay, | Eğer yelkeni kesmeseydin, Vane direkt denize açılır ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and probably killed us all. | ...hepimizi öldürtürdü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They know it | Bunun farkındalar ve bunun etkisi var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, but I think you're wrong. | Kusura bakma ama yanlış düşünüyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They all seem quite content with Mr. Scott. | Hepsi Bay Scott'tan memnun gibi gözüküyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Two kinds of quartermasters on a crew like this. | Bir tayfada bunun gibi iki çeşit serdümen vardır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The one you feel you're supposed to vote for, | Birisi oy vermen gerektiğini düşündüğün, diğeri de oy vermek istediğin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the former always gives way to the latter. | İlki her zaman ikinciye yol verir. Ve bu olay da senin için sıkıntı değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not remotely. | Tam olarak değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This one. Get him up. | Bu. Kalk ayağı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What the fuck is this about? What are you doing with him? | N'oluyor lan? N'apıyorsunuz amına koyayım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Shut up. | Kes lan sesini. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hey, that's our brother you got there. | O adam bizim kardeşimiz. Bırakın onu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Move, you fuckin' die! | Kımıldarsan sıkarım anam avradım olsun! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Affidavits given by sailors on ships you attacked. | Size saldıran gemiden çıkan yeminli ifadeler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Testimonials of widows and orphans | Dulların ve yetimlerin şahitliği senin bu hareketlerin sonucunda bu hale geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And these are insurance petitions | Ve bunlar da yine senin elinden olan mal kaybının ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You stand before this court | Bu mahkemede olmanın sebebi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
accused of wreaking untold havoc | ...Yeni Dünya'nın her tarafında fesatlık ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
of clawing at the very fabric | ...pişmanlık duymadan korkunç bir yıkım yaparak... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
of civilization that holds us together | ...bizi bir arada tutan medeniyetin... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
with malice | ...temel taşlarını yıkman. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you dispute this? | Bunlara karşı çıkacak mısın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you have any response to these allegations at all? | Bu suçlamalara karşı bir cevabın var mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This forum is your opportunity to be heard. | Bu forum senin sesini duyurmak için olan tek şansın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the world is listening. | Ve bütün dünya da seni dinliyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Deny. | Reddet. Pişmanlık duy. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No one else is going to speak on your behalf. | Kimse senin adına konuşmayacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Will you say nothing in your own defense? | Kendini savunmak için hiçbir şey söylemeyecek misin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You see? These crimes are so vile | Görüyor musunuz? Bu suçlular o kadar ilkel ki... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that even their perpetrator | ...failleri konuşma şansı verildiğinde aptal gibi kalıyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I have one regret. | Tek bir pişmanlığım var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I regret ever coming to this place | Bir anlaşmaya varabileceğimizi umarak geldiğim için pişmanım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That reason could be a bridge between us. | Mantık aramızda bir köprü olabilirdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Everyone is a monster to someone. | Herkes bir başkasına göre canavardır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Since you are so convinced that I am yours, | Sen, beni kendi canavarın olarak gördüğün sürece... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I will be it. | ...öyle olacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Who is this man? | Bu adam da kim? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He says his name is Charles Vane, my lord. | Adının Charles Vane olduğunu söylüyor, lordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Charles Vane? | Charles Vane? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What, and you captured him? | Ne yani onu yakaladın mı? Kendi teslim oldu, lordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I came to offer testimony | Kaptan Flint'in savunmasında tanıklık etmek için geldim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It is his right, is it not? | Buna hakkı var, değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He was carrying this. | Yanında bu vardı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you are who you say you are, | Eğer söylediğin kişiysen... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
why would anybody | ...kim seni güvenilir bir tanık olarak görsün? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It isn't my testimony I came to offer. | Önerdiğim şey kendi tanıklığım değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's your daughter's. | Kızınızın tanıklığı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
"I fear the stories I have heard | "Duyduğum hikâyelerin... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
As so many of the stories | Ve bu hikâyelerin çoğu bana babam tarafından anlatıldı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I am forced to wonder if he is simply mistaken | Kendimi yanılmış olabileceğini ya da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or if his motives are something more deliberate than that." | ...niyetinin kasıtlı olabileceğini düşünürken buluyorum." | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There's no way of keeping that out of the record? | Bunu kayıt dışı bırakmanın bir yolu yok mu? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Could you? | Sizce? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Of course you could. | Elbette var, ateşe atın gitsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But should you? | Ama yapmalı mısınız? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It was produced in front of your entire constituency. | Tüm seçmenlerinizin önünde açığa çıktı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You are the protector of the law in this place | Siz buradaki kanunun koruyucususunuz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you brazenly disregard that at your own peril. | Ve bunu kendi tehlikeniz için yüzsüzce göz ardı mı edeceksiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All it takes is one juror to be taken in by this, | Tüm bu olay bir jüri tarafından dikkate alınırsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
one juror to be seduced by the scandal of it all... | ...tek jüri bu skandalın peşinden giderse... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and Flint goes free. | ...Flint serbest kalır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Flint isn't going anywhere. | Flint'in bir yere gittiği yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That book might engender a couple of unpleasant months for you here, | Bu kitap burada birkaç sıkıntılı ay geçirmenize sebep olabilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
raise a couple of uncomfortable questions, | Birkaç yersiz soru doğurabilir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but what it will not do | Ama yapamayacağı şey Flint'in duruşmasını etkilemek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not with the jury we have empaneled. | Jüri olarak gösterdiğimiz sonuç kişilerle değişmez. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The situation is well in hand, | Bu olay iyi ellerde, seni temin ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And once Flint is swinging, | Flint sallandırıldıktan sonra dikkatimizi meslektaşlarına çeviririz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and have him installed right beside him. | Ve onları da yanına astırırız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A moment's peace? | Bir anlık huzurlu musunuz? Hiç de bile. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I heard the Guthrie shipping concern was officially disbanded. | Guthrie ticaret endişesinin yayıldığını duydum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captains Naft and Lawrence's crews scattered to the wind. | Kaptan Naft ve Lawrence'in tayfaları korkup gitmişler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And Mr. Frasier left to preside over its remains, | Ve Bay Frasier de bıraktığı yerlerin başına birini koymuş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
empty warehouses, and this tavern. | Boş depolara ve meyhaneye. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Were I in your situation, I might be willing | Sizin durumunuzda ben olsaydım burada kalan varlıklarımı satıp... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and moving on to a more civilized place. | ...daha uygar bir yere gitmeyi düşünürdüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I've heard I ought to expect this visit. | Bu ziyareti yapacağınızı işitmiştim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Heard that the madame from the inn | Meyhanenin hanımının sokaktaki panikten faydalandığını... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
offering the merchants pennies for their interests. | ...tüccarlara varlıkları için para teklif ettiğini duymuştum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
For a few whose faith in this place was truly waning, | Buradan umudu olan insanlar iyice azaldı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the chance to leave with anything to show for their interests was a blessing. | Onlara varlıklarını satın alarak buradan ayrılma seçeneği sunuyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |