Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7806
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I've been working on submarines for nearly 30. | Denizaltılarda yaklaşık olarak 30 yıldır çalışıyorum. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I lost my family to this job. | Bu meslek yüzünden ailemi kaybettim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They... They'd like you to clear your desk. | Onlar... Masanızı boşaltmanızı istiyorlar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
And before your last job, | Son işinizden evvel 15 yıl boyunca donanmada mıydınız? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Why did you leave? | Neden bıraktınız? Birisiyle ters düştüm. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fuck shit. | Sikerim böyle işi. Evet. Cidden tam sikmelik bir durum. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Kurston, you okay? | Kurston sen iyi misin? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What? | Ne? Keyifsiz görünüyorsun. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, no, I'm... | Evet, hayır yani ben... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They've put me on these tablets. | Bana bu tabletlerden verdiler. Anti depresanlar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Said... they'll balance me out. | Beni dengeleyeceklerini söylediler. İçki içmende sıkıntı yok o halde? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It helps. | Faydası oluyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I can't believe those bastards fired you. | O piçlerin seni kovduğuna inanamıyorum. İnanamıyorum. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It's a joke. | Şaka gibi. Kurston'ı kovduklarında sıkıntı yoktu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
he fat useless fuck. | İşe yaramaz şişkonun teki zaten. Alınmaca yok dostum. Alınmaca yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, yeah, suck my arse. | Tabii tabii. Götümü ye sen benim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But fire man like you, fuck shit. | Ama senin gibi birini kovmaları. Sikerler artık. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They want me to flip burgers. | Hamburger pişirmemi istiyorlar. İbneler. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
When I was young, all I think about was sex. | Gençken tek düşündüğüm seksti. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Now I think only money. | Şimdiyse sadece para. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You're dog shit in this wonderful world | Bu harika dünyada paran olmadan bok kadar değerin olmaz beyler. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I saw Martin yesterday. My boy. | Dün Martin'i gördüm. Benim oğlanı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
He's 12 now. | Artık 12 yaşında. Karşıdan karşıya geçerken gördüm. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Posh school. Nice house. | Lüks okul. Güzel bir ev. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
My own son being brought up by some rich fuck I've never even met. | Oğlum, hiç tanışmadığım zengin bir göt tarafından okula getiriliyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How's Chrissy? How she look? | Chrissy nasıl? Nasıl görünüyordu? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Good. She looks good. | İyi. Gayet iyi görünüyordu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We don't have to take this shit. | Bu saçmalığa katlanmak zorunda değiliz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We don't have to take this shit. | Bu saçmalığa katlanmak zorunda değiliz. Sen ne diyorsun be? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I think I know a way to... not be like this. | Sanırım durumun böyle olmadığı bir yol biliyorum. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I know a way to get money. Their fucking money. | Para kazanmanın yolunu biliyorum. Onların paralarını. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But I can't do it, see. I've not got the skill. | Ama ben yapamam, anlarsınız ya. Bende o yetenek yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It needs you, Robinson. | Sana ihtiyaç var Robinson. Senin gibi birine ihtiyaç var. Sen yapabilirsin. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Just before Agora fired me last year, | Geçen sene Agora beni kovmadan önce onlarla Karadeniz'e gitmiştim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We found something. | Bir şey bulmuştuk. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You're late. And you look like shit. | Geç kaldınız. Ayrıca bok gibi görünüyorsunuz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Where the fuck is Kurston? | Kurston nerede? Bu sabah aradı. Gelemeyecekmiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What do you mean, he's not coming? | Ne demek gelemeyecek? Hasta. Hasta mı? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
God damn it. Well, he'd better have cancer. | Allah kahretsin. Kanser olmuş olsa iyi olur. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
All right, listen to me. Do exactly as I say. | Pekala beni dinleyin. Ne diyorsam onu yapın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Nod, be nice, don't be a fucking idiot. | Kafa sallayın, efendi olun, aptallık etmeyin. Sormadığı sürece ayrıntıya girmeyin. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Don't say anything that you don't have to, okay? | Söylememeniz gereken bir şey sakın söylemeyin olur mu? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Don't ask him his name. | Adını sormayın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
And please, please, whatever you do, | Ayrıca lütfen ama lütfen, ne yaparsanız yapın,... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
do not ask him how much he's going to invest in this. | ...buna ne kadar yatırım yapacağını sormayın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Sir, this is Robinson, the man I told you about. | Size bahsettiğim Robinson, efendim. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What's your name and how much are you going to invest in this? | Adın ne ve ne kadar yatırım yapacaksın? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
So, in 1941, | 1941'de Nazi Almanyası finansal çöküşün kıyısına gelmiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
At that time, the Soviets were neutral, | Bu sırada Sovyetler nötr durumda. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
but Stalin was terrified that Germany was going to invade, | Ama Stalin, Almanya'nın işgal edeceğinden korkuyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
so Hitler used this and demanded a loan from Russia. | Hitler de bunu kullanarak Rusya'dan borç istiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
80 million reichsmark in gold. | 80 milyon İmparatorluk Markı değerinde altın. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Now, nobody knows what happens next | Kimse neler olduğunu bilmiyor... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
because weeks later, | ...çünkü haftalar sonra Hitler saldırmazlık anlaşmasını bozup Rusya'yı işgal etmiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Four years of war, 20 million dead. | Dört yıllık savaş ve 20 milyon ölü. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But in the '50s there's rumors that started to circulate | Ama 50'lerde parti yönetim kurulunun en yüksek kademelerinde bir söylenti... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
that Stalin had complied with the request, 1 | ...dönmeye başlamış. Stalin, Hitler'in isteğine uymuş, Hitler de denizaltı göndermiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Stalin had stuffed it with two tons of gold and sent it on its way. | Stalin, denizaltıları 2 ton altınla doldurup geri göndermiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But the gold never arrived, and Hitler invaded. | Ama altın yerine hiç ulaşmamış ve Hitler de işgal etmiş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
So... So everybody forgets about it. | Yani... Yani herkes bunu unutmuş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
But in the '80s, an oceanic research institute | Ama 80'lerde bir okyanus araştırma enstitüsü Gürcistan... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
found a series of shallow ridges off the Georgian coast. | ...kıyılarında bir dizi sığ tepeler bulmuş. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I worked for a company called Agora Marine Management. | Ben Agora Deniz İşletmesi diye bir yerde çalıştım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They search for and salvage wrecks. | Araştırma yaparlar ve enkaz kurtarırlar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They found a U boat on one of these ridges, | O tepelerin birinde alman denizaltısı bulmuşlardı. Yüzeyden 90 metre aşağıda. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
That's reachable. | Ulaşılabilir bir mesafe. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Mr. Lewis, they think it's the one. | Bay Lewis, bunun o olduğunu düşünüyorlar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
In 2008 they took this information to the Georgian government | 2008'de bu bilgiyi Gürcistan hükümetinden aldılar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
and they offered them a deal. The Georgians agreed. | Ve bir anlaşma önerdiler. Gürcüler kabul etmişti. Ve? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
And a month later, there was the Russian Georgian conflict. | Bir ay sonra Rusya Gürcistan anlaşmazlığı ortaya çıktı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Borders shifted, and the ownership of those waters | Sınırlar değişti ve suların mülkiyeti o zamandan beri ihtilaf halinde. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
The Russians don't even know the sub's there, | Ruslar denizaltının orada olduğunu bile bilmiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
the Georgians know, but not its exact location, | Gürcüler biliyor ama tam yerini değil. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
and Agora can't go in till the dispute's settled. | Agora da ihtilaf çözülene kadar oraya gidemez. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I mean, they're tied up in paperwork and fucking politics. | Yani elleri kolları bürokrasi ve politikayla bağlanmış durumda. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Meanwhile that submarine is just sitting on the seabed, | Bu sırada ise denizaltı deniz dibinde öylece yatıyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
full of gold. | Ağzına kadar altınla dolu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
What is it you want from me? | Benden ne istiyorsunuz? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I need a submarine. | Denizaltına ihtiyacım var. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Blackie here has contacts in Sevastopol, but it will cost. | Blackie'nin Sivastopol’de bağlantıları var ama maliyeti de var. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
180,000. | 180 bin. Ayrıca adam. Adama ihtiyacım var. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Half British, half Russian. | Yarı İngiliz, yarı Rus. Rus denizaltısına, Rus denizci lazım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I'll take 40% of anything up to $40 million, | 40 milyona kadar %40, üzerinde olursa %20 alırım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
That's... | Bu... 1 | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Kurston, it went well. | Kurston, güzel geçti. Beni ara. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
So how many men do we need? | Ne kadar adama ihtiyacımız var? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It's a Foxtrot class sub. | Foxtrot sınıfı denizaltı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You want boat move, need 12 men minimum. | Denizaltıyı hareket ettirmek istiyorsan en az 12 adam lazım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Okay, well, we've got the two of us, Kurston. | Pekala, ikimiz varız, Kurston. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Then Reynolds. | Sonra Reynolds. Ve Peters. Onlarla donanmada da çalışmıştım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
And Russians? | Ruslar peki? Elektrik için Yerzov'a ne dersin? İyi adamdır. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Big drunk. No, no. | Sarhoşun teki. Olmaz, hayır. Onun yerine Levchenko'yu al. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Levchenko. | Levchenko. Zaytsev motorda, sonarda Baba. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Best ears in Russian navy. | Rus Donanması'nın en iyi kulağı onda. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
For charts, Morozov. | Haritada Morozov. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
This is Daniels. | Ben Daniels. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How do we get into U boat? | Denizaltıya nasıl ulaşacağız? Suya batırılabilir uzaktan kumandalı kullansak? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No. No? | Olmaz. Olmaz mı? Karadeniz donanması yukarıda olacak. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We do it with divers. | Dalgıçlarla yapacağız. Kaçış bölümünü hiperbarik odaya çevireceğiz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Sneak in and out without anyone seeing. | Kimse görmeden gizlice girip çıkacağız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |