Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7906
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
House is fine. | Bar votkası olabilir. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I brought you these. They are these a... Amazing raw cookies, | Sana bunlardan getirdim. Şahane bir kurabiye. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
With, uh... Macadamia, chia seeds. | Fındıklı ve chia tohumlu. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You might want to take a look at that. | Şuna bir göz atmak isteyebilirsin. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I'll get our drinks. | Ben içkilerimizi getireyim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You are Susan, right? | Sen Susan'sın, değil mi? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, but call me Shiva, even mom did. | Evet, ama bana Shiva diyebilirsin. Annem de öyle derdi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Um, so... So, what... | Şey Ben | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, uh, you... | Affedersin. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You, uh... Go first. No, you go. | Önce sen. Hayır, önce sen. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
This is fuckin' crazy. | Bu çok manyakça. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I guess she never told you about me. | Sanırım annen benden hiç bahsetmemiş. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
No, never. | Hiç bahsetmedi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Sorry. Thanks. | Affedersin. Teşekkürler. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
It's something about your, um... | Sanki onunla ilgili bir şey | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
'Cause I've... I've never seen her. | Çünkü onu hiç görmedim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
How old were you when she died? | Öldüğünde sen kaç yaşındaydın? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
12. | 12. 1 | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
God, that must have been hard. 1 | Tanrım, oldukça zor olmuştur. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Did you live with your dad after that? | Evet. Daha sonra babanla mı yaşadın? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Foster homes. | Ebeveyn aileyle. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Didn't you have any other family? | Başka bir ailen yok muydu? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, my mom's parents, but they didn't want me. | Evet, annemin ailesi vardı, ama beni istemediler. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
What year were you born? | Sen hangi yıl doğdun? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
'81. | '81. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Fuck, she was like 17 when she had you. | Vay canına, seni doğurduğunda 17 yaşındaymış. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Do you think it's... | Sence | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Do you think it's possible | Sence babalarımızın aynı olması mümkün mü? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I doubt it. | Şüpheliyim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I mean, I never met my dad, so... | Yani, babamı hiç tanımadım, o yüzden | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
But, I don't know, like ten years apart? | Ama bilemiyorum, aramızda 10 yıl var. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
It doesn't seem likely. Hmm. | Pek olası değil. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
So, what do you do? What do you mean? | Peki, neler yapıyorsun? Nasıl yani? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You know, for a living. | Hayatını kazanmak için. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I try to make people happy. | İnsanları mutlu etmeye çalışıyorum. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I guess I kind of do that too. | Sanırım ben de benzer bir iş yapıyorum. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
How? I teach yoga. | Nasıl? Yoga öğretiyorum. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Uh, massage. | Şey, masaj. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Here, give me your hand. | Ver elini. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh, look at that. | Şuna bak. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
What? Your lifeline. | Ne? Hayat çizgin. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
It like totally stops and then it starts again. | Sanki tamamen durup tekrar başlıyor gibi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
It's like you have two lives. | Sanki iki hayatın var gibi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Okay, you hurt yourself | Yoga yaparken kendini inciteceksin. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Isn't it supposed to be, like, healing and shit? | Bunun iyileştirici bir şey olması gerekmiyor muydu? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, yeah, I mean, that's... | Yani, tabii | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
That's absolutely the intention, | Asıl amaç o,... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
But you know, you can't control the outcome. | ...ama sonuçları kontrol edemezsin. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Sometimes, | Bazen,... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You... You need an injury to grow. | ...gelişmek için bir yara gerekir. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You need it to, | Yani evrimleşmek için ihtiyaç duyarsın. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
That's fucked up. | Çok salakça. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, this is me. | İşte benimki. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Holy shit, this is your ride? | Lanet olsun, bu senin araban mı? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, you like it? | Evet, beğendin mi? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Holy shit, yeah. | Lanet olsun, evet. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
My boyfriend wants me to sell it | Erkek arkadaşım satıp karşılığında akıllı araba almamı istiyor. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh my god, fuck that. | Tanrım, boşversene. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Over my dead body you can sell this | Ölsem de sana bunu sattırmam. Hem de akıllı araba için. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh my god, I would kill for a car like this. | Tanrım, böyle bir araba için cinayet bile işlerim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, you want to buy it? | Peki, almak ister misin? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh, yeah... Just let me get the bag of cash | Tabii. Dur, para dolu çantamı getireyim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
That's waiting in my living room. | Salonda bırakmıştım. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh, now, I'll give you the family discount. | Sana aile indirimi yaparım. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Um, here, uh, | İşte. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Take it, I got... I got others. | Al, bende daha var. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Okay, so, um, can... Can we see each other again? | Pekalâ, tekrar görüşecek miyiz? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, yeah, um... | Evet, tabii,... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
yeah, I'll call "yoga with may." | ...seni "yoga May" diye kaydederim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, we will, uh, we'll do some yoga. | Evet, birlikte yoga yaparız. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, so my knee can get fucked up, too. | Tabii ya, benim de dizim mahvolsun. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Hey. Hey. Where you been? | Hey. Hey. Nerelerdeydin? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh, you picked up the postcards. | Posta kartlarını almışsın. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, they look great. | Evet, harika görünüyorlar. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I've been trying to call you all morning. | Sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyorum. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
So, where were you? Hmm? | Nerelerdeydin? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh, um... | Şey,... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I was just out. | ...dışarı çıkmıştım. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I met her. Who? | Onunla tanıştım. Kiminle? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I met Susan. | Susan'la tanıştım. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
It was really great. | Gerçekten harikaydı. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I mean, she's so different from me. | Yani, benden çok farklı. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
She's so different. | Çok farklı birisi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
But there was just this, I don't know, this... | Ama bir şey vardı, bilemiyorum, sanki... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
This deep connection that I didn't expect. | ...beklemediğim derin bir bağlantı vardı. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
I'd love to meet her. | Onunla tanışmak isterim. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, her boyfriend wants to meet me, too, | Onun da erkek arkadaşı benimle tanışmak istiyor. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
And they are going out tonight, | Ve bu akşam dışarı çıkacaklar,... | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
And they invited us to come. | ...bizi de davet ettiler. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, not tonight. | Bu akşam olmaz. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
We have plans, remember? | Planımız var, unuttun mu? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
All the bullshit I do for you? | Senin için yaptığım onca şey | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Like all I've fucking done. | İşte her zaman yaptığım şeyler. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
So, uh... So this is may, right? | Sen May olmalısın, değil mi? | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Oh this is my... My boyfriend, Cody. | Bu benim erkek arkadaşım, Cody. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Well, it's nice to meet you. | Sizinle tanışmak çok güzel. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, likewise. | Aynı şekilde. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
You know I can, uh... I can see the family resemblance. | Biliyor musunuz, aile benzerliği görüyorum. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Must be like looking in a mirror with you two. | Sizler sanki aynaya bakıyormuşsunuz gibi. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |
Hey, wait, let me, uh... Let me buy you a drink. | Durun, size içki ısmarlayayım. | Bleeding Heart-1 | 2015 | ![]() |