Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7908
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I I "l" word you, too. | Ben de SS. | Blended-1 | 2014 |  |
| Okay. Talk to you later. Bye. | Tamam, sonra görüşürüz. Hoşça kal. | Blended-1 | 2014 | |
| Did you just use the "l" word with dick? | Az önce Dick'e SS mi dedin? Dün gece söylemeye başladık. | Blended-1 | 2014 | |
| Jen! That's great! Why didn't you tell me? | Jen! Bu harika bir şey! Neden bana söylemedin? | Blended-1 | 2014 | |
| Oh, you know. | Dün gece ilk defa bir randevuya gitmiştin ve çok berbat geçmiş. | Blended-1 | 2014 | |
| I didn't want to make you feel lonelier | Şu anda hissettiğinden daha fazla yalnız hissetmeni istememiştim. | Blended-1 | 2014 | |
| No, I'm fine, actually. And I'm not lonely. | Bir şeyim yok açıkçası. Yalnız değilim hem. | Blended-1 | 2014 | |
| I have two wonderful men in my life, Brendan and Tyler. | Hayatımda Brendan ve Tyler gibi iki harika erkek var. | Blended-1 | 2014 | |
| Brendan needs a girlfriend, and Tyler needs ritalin. | Brendan'a bir kız arkadaş ve Tyler'a da ilaç lazım. | Blended-1 | 2014 | |
| You're suggesting sex and drugs | Çocuklarımın davranışlarını düzeltmesi için seks ve uyuşturucu mu teklif ediyorsun? | Blended-1 | 2014 | |
| Oh, my God. | Aman tanrım. Bu hep istediğim elbise. | Blended-1 | 2014 | |
| What?! No! | Ne! Yok artık! | Blended-1 | 2014 | |
| Who has that kind of money? | Kimin bu kadar parası vardır ki? Dick'in. | Blended-1 | 2014 | |
| Try this on. This is a total milf dress. | Denese bi'. Tam bir ev kadını elbisesi. | Blended-1 | 2014 | |
| We don't try on the clients' clothes. | Müşterilerimizin elbiselerini denemeyiz biz. | Blended-1 | 2014 | |
| It's one of our selling points. | Müşteri çeken özelliklerimizden birisi de budur: 1 | Blended-1 | 2014 | |
| "We won't wear your underwear | "Dolabınızı düzenlerken sizlerin iç çamaşırlarını giymeyeceğiz." | Blended-1 | 2014 | |
| I'm just sayin'. Back to work. | Benden söylemesi. İşimize dönelim. | Blended-1 | 2014 | |
| I think right at the bottom of this rack, | Bence bu rafın hemen altına biraz daha ayakkabı sığdırabiliriz. | Blended-1 | 2014 | |
| Kanye, come and change the baby. | Kanye, gel de bebeğin altına değiştir. North altına yapmış. | Blended-1 | 2014 | |
| and I don't want to drop her on camera again. | Yine onu kameraların önünde düşürmek istemiyorum. | Blended-1 | 2014 | |
| Okay, take it off. No. | Tamam, çıkar artık. Hayır. | Blended-1 | 2014 | |
| Look, this whole rack still has the price tags on. | Bak, bu askıdakilerin üzerinde hâlâ etiketleri duruyor. | Blended-1 | 2014 | |
| Technically, she hasn't taken ownership yet. | Teknik olarak hâlâ sahibi sayılmazlar. Ayrıca o şu anda, tenis kulübünde. | Blended-1 | 2014 | |
| Now, try this on. | Sen de şimdi bunu dene. | Blended-1 | 2014 | |
| This dress can change a woman from the kind a man cheats on | Bu elbise bir erkek tarafından... | Blended-1 | 2014 | |
| I'm gonna go pee. | Ben işemeye gidiyorum. | Blended-1 | 2014 | |
| Expensive. Expensive. | Pahalı, pahalı | Blended-1 | 2014 | |
| Ooh, most expensive. | Bu daha pahalıymış. | Blended-1 | 2014 | |
| Wow. I didn't know you were gonna look that good in it. | İçinde bu kadar güzel görüneceğini bilmiyordum. | Blended-1 | 2014 | |
| Oh, honey, what's wrong? | Tatlım, ne oldu? Daha çok çabalamalıydım. | Blended-1 | 2014 | |
| I should have dressed sexier. | Daha seksi giyinmeliydim. Sen yanlış hiçbir şey yapmadın. | Blended-1 | 2014 | |
| Mark is a pig. | Mark, domuzun tekiymiş sadece. Çocuklar bunu bilmiyor ama. | Blended-1 | 2014 | |
| They want us to get back together. | Tekrar birleşmemizi istiyorlar. | Blended-1 | 2014 | |
| And I don't know how to explain it to them. | Onlara bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. | Blended-1 | 2014 | |
| Well, it's time for them to learn | Babaların büyük bir puşt olduğunu öğrenmelerinin zamanı gelmiş demek ki. | Blended-1 | 2014 | |
| Just... I get so depressed. | Sıkıntı bastı beni. | Blended-1 | 2014 | |
| I I need to wear high, sexy heels. | Yüksek topuklu seksi bir şey giymem gerekiyor hemen. | Blended-1 | 2014 | |
| Stop jogging. | Zıplamayı kes. İyi geliyor. | Blended-1 | 2014 | |
| It's freaking me out. | Beni korkutuyorsun. Baksana bana, gülünç bir haldeyim. | Blended-1 | 2014 | |
| Come here. | Gel bakayım buraya. Sarıl bana. | Blended-1 | 2014 | |
| Jen's got you. | Jen, yanında senin. | Blended-1 | 2014 | |
| Now I see why they call you closet queens. | Size neden Dolap Kraliçeleri dediklerini anlıyorum şimdi. | Blended-1 | 2014 | |
| Instagram! Facebook! | Instagram'a yüklendi! Facebook'a yüklendi! | Blended-1 | 2014 | |
| It was awful, man. There was no connection at all. | Berbattı, dostum. Hiçbir yakınlık kuramadık. | Blended-1 | 2014 | |
| I was so happy when you came up with the avalanche thing. | Çığ bahanesiyle aradığında çok sevinmiştim. Hayatımı kurtardın. | Blended-1 | 2014 | |
| And the way she dressed | Bir müdür yardımcısı gibi giyinmişti. İş görüşmesindeymiş gibi hissettim kendimi. | Blended-1 | 2014 | |
| I got a girl for you. | Sana bir kız buldum. | Blended-1 | 2014 | |
| Yeah? Blonde lady. | Öyle mi? Sarışın bir bayan. | Blended-1 | 2014 | |
| From my belly dancing class. | Dansözlük kursumdan. | Blended-1 | 2014 | |
| A little bit on the plus size. | Biraz büyükçe bir şey ama hareket etmeye başladığında... | Blended-1 | 2014 | |
| all that flappin' can make it happen. No good. | ...bütün o fazlalıklar işe yarayabiliyor. Sevmedim. | Blended-1 | 2014 | |
| That big girl'd hit that Hooters like a hurricane. | O koca kadını Hooters'a götürürsen, oradakiler kasırga çarpmışa dönerler. | Blended-1 | 2014 | |
| Chicken! Yeah. | Tavuk! Biftek! Patates Kızartması! Diyet kola! | Blended-1 | 2014 | |
| Yeah. Yeah. Yeah. All right! Gotcha! | Tamam, tamam! | Blended-1 | 2014 | |
| I'm out, man. No more dating for me. | Benden bu kadar, dostum. Bir daha çıkma falan olmayacak. | Blended-1 | 2014 | |
| It's time and money I should be spending with my kids. | Paramı ve zamanımı çocuklarımla harcamalıyım. | Blended-1 | 2014 | |
| Look who it is. | Bak kim geliyor! | Blended-1 | 2014 | |
| Hey. Larry! | Merhaba, Larry! Kızım benim! Çak bakalım. | Blended-1 | 2014 | |
| It's hilary, dad, which is bad enough. | Adım Hilary baba, ki yeterince kötü zaten. | Blended-1 | 2014 | |
| You gonna leave me hangin'? | Elim havada mı kalacak? | Blended-1 | 2014 | |
| Boom. Guess what. | Bil bakalım ne oldu? Yeni Kodiak Çadırlar az önce geldi. | Blended-1 | 2014 | |
| In time for spring break. | Bahar tatili için tam zamanında hem de. | Blended-1 | 2014 | |
| We're going camping in our backyard again this year? | Bu yıl yine arka bahçede kamp mı yapacağız? | Blended-1 | 2014 | |
| Why? Are you too old for that? | Ne oldu? Senin için çok mu sıradan artık? | Blended-1 | 2014 | |
| No. It's just some kids in my class are going to Florida | Hayır. Sınıfımdaki bazı çocuklar Florida'ya, Colorado'ya veya... | Blended-1 | 2014 | |
| I know. | Biliyorum. En azından bir yerlere gitmek iyi olurdu. | Blended-1 | 2014 | |
| You know where you could take her that's cheap? | Onu götürebileceğin en ucuz yer neresi biliyor musun? | Blended-1 | 2014 | |
| My belly dancing class. | Dansözlük kursuma. | Blended-1 | 2014 | |
| Oh. Put that away. Seriously. | Kapat şunu lütfen. Ciddiyim! | Blended-1 | 2014 | |
| Excuse me. Sir? | Affedersiniz bayım? | Blended-1 | 2014 | |
| I'm here to pick up my basketball uniform. | Buraya basketbol formamı almaya gelmiştim. | Blended-1 | 2014 | |
| Did you just call me "sir"? | Sen az önce bana bayım mı dedin? Evet. Ben bir kızım. | Blended-1 | 2014 | |
| That's one fugly girl. | Acayip derecede kezban bir kızmış. | Blended-1 | 2014 | |
| Hey, man, that's his daughter. | Dostum, o bu adamın kızı. | Blended-1 | 2014 | |
| Hey, honey, how's the math homework coming? | Tatlım, matematik ödevin ne durumda? Özel hocanın verdiği tüyolar işe yaradı mı? | Blended-1 | 2014 | |
| Did you go on a date? | Biriyle mi buluştun? Buluşmak mı? | Blended-1 | 2014 | |
| Who told you I went on a date? | Sana biriyle buluştuğumu kim söyledi? | Blended-1 | 2014 | |
| You should really change your e mail password, | Mail şifreni gerçekten değiştirmelisin. 07 02 99 da nedir? | Blended-1 | 2014 | |
| That is the last time | Bu doğum tarihini şifre olarak son kullanışım olacak. | Blended-1 | 2014 | |
| I can't believe you read my e mails. | Maillerimi okuduğuna inanamıyorum. | Blended-1 | 2014 | |
| Brendan, I love you, but we have to learn | Brendan, seni seviyorum ama bu çatı altında... | Blended-1 | 2014 | |
| Who's Jim? | Jim kim? | Blended-1 | 2014 | |
| Nobody, honey. A buffoon. | Kimse değil, tatlım. Bir şaklaban sadece. | Blended-1 | 2014 | |
| Trust me. It was nothing. | İnan bana, hiçbir anlamı yoktu. | Blended-1 | 2014 | |
| You promise? Promise. | Söz mü? Söz. | Blended-1 | 2014 | |
| No wheels in the house! | Evde tekerlekli aletler kullanmak yasak! Daha önce söyledim bunu! | Blended-1 | 2014 | |
| Tackle him, mom! Get him! Hey! Hey! | Zincire vur şunu, anne! Yakala onu! | Blended-1 | 2014 | |
| Did your dad take you for ice cream | Baban sana eve gelirken dondurma aldı mı? | Blended-1 | 2014 | |
| Spank him! | Vur kafasına! | Blended-1 | 2014 | |
| Rocky road and mint chocolate chip! | Naneli ve çikolata parçacıklı olanından! | Blended-1 | 2014 | |
| Take him to the ground! I'm on top of the world! | Yere yatır! Dünyanın en iyisi benim! | Blended-1 | 2014 | |
| Goose, goose! Aah! | Aptal! Aptal! | Blended-1 | 2014 | |
| Yeah! You're dead! | Bittin oğlum sen! | Blended-1 | 2014 | |
| No more titty twisters, guys! | Bir daha meme sıkmaca yok, çocuklar! | Blended-1 | 2014 | |
| You only have two titties for the rest of your lives! | Hayatınız boyunca sadece iki tane memeniz olacak. | Blended-1 | 2014 | |
| We need to learn to love and respect them. | Onları sevmeyi ve saygı göstermeyi öğrenmek zorundayız. | Blended-1 | 2014 | |
| I always did. | Ben hep sevip, saygı gösterdim. Sana kaç kere söyledim... | Blended-1 | 2014 | |
| Goin' out with dad for an ice cream cone | Babasıyla dışarıda bir külah dondurma yemek bir çocuğun unutacağı en son şeydir. | Blended-1 | 2014 | |
| Well, if dad spent more time with him, | Eğer babaları onlarla biraz daha vakit harcasa unutmayacağı daha çok şey olur. | Blended-1 | 2014 | |
