Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8101
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh, I'm sorry to hear that. | Üzüldüm bak şimdi. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, he's looking for investors, | Yatırım yapacak birini arıyor... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and I just thought | ...ben de düşündüm ki... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
maybe if you knew someone interested in that kind of thing? | Evet, gelsene. ...belki sen ilgilenecek birilerini tanıyorsundur. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'll put some thought into it. | Bir bakarız. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thank you. My pleasure. | Teşekkür ederim. Rica ederim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I know plenty of people looking for a good opportunity. | İyi fırsatlar kollayan pek çok kişi tanıyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Where in the world did you find this? | Bunu nereden buldun yahu? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I've had it since I was a kid. | Çocukluğumdan beri var o. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
That was our first sign. | Bu bizim ilk tabelamızdı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Did your dad tell you? | Baban söylemiş miydi sana? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. | Onun sözlerine karşılık kızımın sözleri yeterli olacaktır. Evet. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
He didn't like seeing it. | Yani kızından... Onu görmekten hoşlanmazdı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So why did you keep it? | Niye sakladın o zaman? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I should've just let him throw it out. | Çöpe atmasına izin vermeliydim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Oh, may I...? | Bakabilir miyim? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Knock yourself out. | Buyur bak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You knew my husband? | Kocamı tanıyor muydun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You knew Robert? | Robert'ı tanıyor muydun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No. I only met him once. | Bay Lowry'nin... Hayır. Bir kere buluştuk sadece. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Good morning. This is Marco Diaz from the Monroe County Sheriff's Department. | Günaydın. Ben Marco Diaz, Monroe Şerif Departmanından. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Good morning. Could I speak to Mr. Moros, please? | Günaydın. Bay Moros'la görüşebilir miyim lütfen? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Okay, well, can you have him give me a call back? It's important. | Tamam, beni aramasını söyler misiniz? Çok önemli. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Hi. Good morning. Morning. | Merhaba. Günaydın. Günaydın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Uh, I'm here to see Mr. Garnet. | Bay Garnet'i görmeye gelmiştim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Kevin Rayburn. | Kevin Rayburn. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Didn't we speak on the phone? | Telefonda görüşmemiş miydik? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
There must've been a misunderstanding. Mr. Garnet isn't available. | Sanırım bir yanlış anlaşılma oldu. Bay Garnet müsait değil. Hayır, hayır. Ne? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I understand. I thought I'd just come down and see if his day kind of opens up. | Anlıyorum. Bugünkü programında bir boşluk açıldı mı diye gelip bir sorayım dedim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I have to ask you to leave. | Bay Rayburn, maalesef gitmenizi rica etmek durumundayım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You know what? It's fine. I'm just gonna have a seat right over here... | Aslında var ya, hiç sorun değil. Ben şöyle geçip otururum... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No, you can't... No, I'm fine. Thank you. | Hayır, olmaz... Yok, iyiyim böyle. Sağ olun. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Hey, let's get out of here. | Hadi çıkalım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Your mother looks so sweet here. | Annen burada çok güzel çıkmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I look like a fucking monkey. No, you don't. | Bense maymuna benziyorum. Hiç de değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You're very handsome. | Sen çok yakışıklısın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
When was this taken? I don't know. | Ne zaman çekildi bu? Bilmiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
My dad took that picture. Really? | O fotoğrafı babam çekti. Sahi mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Do you remember that? No. | Sen hatırlıyor musun? Hayır. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
But my mom tells the story. | Annem anlattı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
My dad wouldn't shut up about wanting to try some new restaurant | Babam kıyıdaki lüks restorana gitmek istediğini söyleyip duruyormuş... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, she saves up for months. | Aylarca para biriktirmiş. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Takes shifts whenever she can. | Her fırsatta mesaiye kalmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You know, she does everything to make that a special night. | O akşamı özel kılmak için elinden geleni yapmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Day comes, we get all dressed up... | Büyük gün gelmiş, hepimiz süslenip püslenmişiz... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
but we never even make it to the restaurant. | ...ama restorana hiç gidememişiz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Because ten minutes after he takes that picture, | Ama aynı zamanda konfor ve hizmet de bekliyorlar, değil mi? Çünkü bu fotoğrafı çektikten on dakika sonra... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
they get into such a huge fucking blowout | ...öyle bir kavgaya tutuşmuşlar ki... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
that she kicks him out of the house and they don't speak again for two years. | ...sonunda annem babamı evden kovmuş ve iki yıl boyunca konuşmamışlar. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry to hear that. | Çok üzüldüm. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
That was the last time we ever tried to celebrate Father's Day. | O günden sonra Babalar Gününü kutlamaya yeltenmedik bile. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Oh, Mr. Garnet. | Bay Garnet. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I told him you were unavailable. No, no. No, that's okay. | Beyefendiye müsait olmadığınızı söyledim. Tamam, tamam. Ziyanı yok. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Rayburn. Kevin Rayburn. | Rayburn. Kevin Rayburn. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Kevin? Yeah, hey. How are you? Hey. I'm good. | Kevin? Merhaba. Nasılsın? Merhaba. İyiyim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. I was... I was just on my way out. | Kusuruma bakma. Ben de tam çıkıyordum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you talk to Rachel? I'm sorry to stop by like this. | Sen Rachel'la konuşsan? Böyle habersiz geldiğim için özür dilerim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm in a time crunch. | Durumum acil de. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You told me if I ever got a business plan together that I should come see you. | Bir iş planı oluşturursam size gelmemi söylemiştiniz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I... I got a business plan. | Sonunda bir iş planı hazırladım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Sure, why not? | Tabii, neden olmasın? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'll meet you at the restaurant. Go on without me, okay? | Restoranda buluşuruz. Siz bensiz gidin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Give you ten minutes. That's all I need. | Bir saniye. On dakika ayırabilirim. Yeter de artar bile. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, you've given up on the mixed use marina? | Çok amaçlı yat limanından vaz mı geçtin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Well, I've decided to scale down, you know? | Yani böylesi daha iyi. Hedef küçültmeye karar verdim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Keep it simple, wait for the market to correct itself. | Peki, tamam o zaman. Piyasa düzelene kadar fazla açılmayayım diyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, sure. Yeah. | Anladım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You're sitting on, what? A couple acres? | Arazin ne kadar? Birkaç dekar var mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Two point six. All of it prime waterfront. | 105 dekar. Tamamı denize sıfır. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You zoned for commercial? | Ticari kullanım için iznin var mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I have a variance for light industrial, and my family, they... | Birçok hafif sanayi faaliyeti için iznim var, ayrıca ailem... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
They know all the commissioners, so it's... It's... It's good to go. | ...belediye meclisindeki tüm üyeleri tanıyorlar, yani her şey hazır. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It's all in there. Okay. | Orada hepsi var. Peki. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I think we might be able to do something. That's awesome. Thank you. | Sanırım bir şeyler yapabiliriz. Harika. Teşekkür ederim. John'dan para istemeye yüzüm yok artık. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It's a pretty straightforward proposition. I'm looking for a partner to... | Teklifim gayet açık. Bir ortak arıyorum... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
To invest, and we split the business fifty fifty. | ...yatırım yapması için ve hasılatı yarı yarıya bölüşeceğiz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
with a site like yours, Kevin, that's not really what I do. | Seninki gibi bir yerle yapmak istediğim aslında bu değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What do you mean? Well, I wouldn't want a partner. | Ne demek istiyorsunuz? Ortak istemiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You wouldn't want a partner? What...? What would you want? | Ortak istemiyor musunuz? Ne istiyorsunuz peki? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'd just buy it outright. | Direkt satın almak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Well, I... I don't understand. | Anlamıyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
The prognosis here is not good, Kevin. You're about to lose a lot of money. | Tamam. Teşekkürler. Vaziyet pek iyi görünmüyor Kevin. Çok para kaybetmek üzeresin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Maybe. Yeah. Okay. | Olabilir. Tamam. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, why drive all the way up here and go through this song and dance | Teşekkür ederim. O zaman niye ta buralara kadar gelip... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
about how desperate you are...? I am. | ...kendini çok çaresizmiş gibi gösteriyorsun ki? Çaresizim zaten. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I imagine that you are. | Öyle olduğunu tahmin ediyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You need a solution. I'm aware of that. | Bir çözüme ihtiyacın var. Farkındayım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Which I'm offering you. | Ben de sana çözüm sunuyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Thank you for your time. I... | Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
But I... I'm not selling my boatyard. It's not for sale. | Ama yat limanımı satmıyorum. Satılık değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I just can't do it. Why not? | Yapamam. Neden? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Ms. Ortiz? | Bayan Ortiz? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thank you for coming, Detective. | Geldiğiniz için teşekkür ederim Dedektif. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I didn't know what to do. Your sister won't return my calls. | Ne yapacağımı bilemedim. Kız kardeşiniz telefonlarıma çıkmıyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry, how is it you know my sister? | Pardon, kız kardeşimi nereden tanıyorsunuz? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
She didn't tell you? | Size söylemedi mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry to drag you into this. No, no, that's all right. | Sizi de bulaştırdığım için özür dilerim. Yok, önemli değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm just curious as to why you two are in touch. I... | İkinizin neden görüştüğünü merak ettim sadece. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
She reached out to me. | O bana geldi. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I assumed it was for your campaign. | Sizin kampanyanız için olduğunu düşündüm. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |