Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8102
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I imagine you had given some information to Meg about the assault, yes? | Sanırım Meg'e saldırıyla ilgili bazı bilgiler verdiniz, değil mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I went out on a limb for her. | Onu için kendimi büyük riske attım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
For both of you. | İkiniz için de. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What is it that you would like us to do for you? | Sizin için yapmamızı istediğiniz nedir? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Tell the rest of the story. | Hikâyenin devamını anlatın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Expose the deal that my ex husband made with Marco Diaz. | Eski kocamın Marco Diaz'la yaptığı anlaşmayı ortaya çıkarın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What exactly did that deal entail? | Bu anlaşma tam olarak neyle ilgiliydi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Fifty minutes with the moderator, ten with open Q&A, no cross talk. | Moderatörle elli dakika, on dakika soru cevap, karşılıklı konuşma yok. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Notes are permissible. | Not almak serbest. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Sure, if you think your candidate needs them. | Olur tabii, adayının ihtiyacı olacağını düşünüyorsan. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I would've thought Aguirre could think on his feet. | Aguirre'in hazırcevap olduğunu sanırdım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Police procedure, crime statistics, budget. Those are the only open topics. | Polis muameleleri, suç oranları, bütçe. Tartışmaya açık tüm konular bunlar. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No mention of any unsubstantiated domestic abuse allegations. | Aile içi şiddetle ilgili asılsız hiçbir iddia gündeme getirilmeyecek. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Doesn't that fall under crime statistics? | Suç oranları kategorisine girmiyor mu o? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Your camp released this steaming pile of shit, and we all know it. | Bu palavraları senin ekibin ortaya attı, hepimiz biliyoruz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Sorry to interrupt. Not a problem. | Kontrol edip telefonla fotoğraflarını çekeceğim ki anneme gösterebileyim. Böldüğüm için özür dilerim. Önemli değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
We're finishing up here anyway. I just wanted to say hello, Meg. | Biz de bitirmek üzereydik zaten. Sana bir selam vereyim dedim Meg. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Sheriff Aguirre, it's a pleasure. Likewise. | Şerif Aguirre, sizi görmek ne büyük zevk. O zevk bana ait. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thank you for coming in the other day and talking with Detective Diaz. | Geçen gün gelip Dedektif Diaz'la görüştüğün için teşekkür ederim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You were a big help. | Çok yardımcı oldunuz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm glad to hear that. | Çok sevindim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Burt, I wanna go over a few things. | Burt, gelebilir misin? Birkaç şeyi senle gözden geçirmek istiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Sure. | Siz küçükken başladı. Tabii. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Miss Rayburn. | Bayan Rayburn. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing here? | Ne işin var senin burada? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You want me to go in there and tell them everything I know? | Ne yani, içeri gidip her şeyi anlatmamı mı tercih edersin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Because I will. | Yapmam sanma. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
That look. | Bakışlara bak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What, you people really think you're the victims here? | Gerçekten burada mağdur olan siz misiniz sanıyorsunuz? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Let me tell you something, honey. | Beni dinle tatlım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I've been on your end of this hook more times than I care to admit, | Senin bulunduğun şu durumda ben daha önce defalarca bulundum, zordur. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
But we both know... how you got here, | Ama ikimiz de buralara nasıl geldiğinizi biliyoruz... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and it ain't because you're exemplary individuals. | ...örnek vatandaşlar olduğunuzdan değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I just need one more day. | Bir güne daha ihtiyacım var. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Now, be very... Be very, very careful. | Çok, çok, çok dikkatli ol. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Because 24 hours from right now, one way or another... | Çünkü yirmi dört saat sonra, öyle ya da böyle... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
this conversation ends. | ...bu konuşma sona erecek. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Ninety days. Not that long. | Doksan gün. O kadar da uzun sayılmaz. Yok be Chelsea. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, what happens to the restaurant now? | Restoran ne olacak şimdi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I mean, you have to do something. Like what? | Bir şeyler yapmalısın. Ne gibi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I don't know, but without the money, they'll shut it down. | Bilmiyorum, ama para olmazsa orayı kapatırlar. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I do. I don't. | Benim umrumda. Benim değil. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, that's it? You're just... giving up now? | Bu mudur yani? Pes mi ediyorsun şimdi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You told me it was gonna be different this time. | Bu defa her şeyin farklı olacağını söylemiştin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You said that we were gonna do it together and you were gonna teach me. | Bu işi beraber yürüteceğimizi, bana öğreteceğini söylemiştin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
All that shit about being your sous chef. Yeah, well... | Senin aşçı yamağın olacağımı söylemiştin hani. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you just ask your parents for the money? | Neden anne babandan para istemiyorsun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You want me to ask them? No. | Onlara sormamı ister misin? Hayır. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No, I don't. | Hayır, istemem. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I absolutely do not. I want you to stay away from them. | Kesinlikle istemiyorum. Onlardan uzak durmanı istiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why? I'm their grandson. | Neden? Onların torunuyum ben. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You are a fucking embarrassment to them. | Sen onlar için bir utanç kaynağısın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Don't come back here anymore. | Bir daha buraya gelme. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Stay the fuck away from me. | Benden uzak dur. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why are you doing this? | Niye böyle yapıyorsun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Where's your water? It's... The bag. | Çünkü Eric'in işyerine hasta olduğunu söylediğini biliyorum. Suyun nerede? Çantamda. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You put it in here? Yeah. | Buaraya mı koydun? Evet. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
We have time for breakfast? | Kahvaltı için zaman var mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I should get back to the office. | Ofise dönmem lazım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Tonight? Tonight. | Bu akşam? Bu akşam. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I have to take this, okay? Okay. | Buna bakmam lazım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Diaz. Hello, Detective. This is Alec Moros. | Diaz. Merhaba Dedektif. Ben Alec Moros. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I got your message. | Mesajınızı aldım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Moros. | Bay Moros. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thanks for calling me back. Sure. What exactly is this regarding? | Aradığınız için teşekkürler. Ne demek. Konu nedir tam olarak? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I have some routine questions on a case that I'm working on down here. | Üzerinde çalıştığım bir davayla ilgili bazı rutin sorularım olacaktı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I was hoping you could help. I'm not a suspect, am I? | Yardımcı olabilirsiniz diye umuyordum. Şüpheli değilim, değil mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No, no, you're not a suspect. | Hayır, hayır, şüpheli değilsiniz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Can you confirm a few dates for me? I can try. | Benim için bazı tarihleri teyit edebilir misiniz? Denerim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
If I sell this place, he's gonna just tear it down. | Eğer satarsam adam burayı yerle bir edecek. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It would be his to do what he wants. | Kendi malı, ne isterse yapar. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Still, I said no so quick. It was weird. It was like I wasn't even thinking. | O kadar çabuk hayır dedim ki, çok tuhaftı. Sanki düşünmüyordum bile. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It was like some kind of instinct. | İçgüdüsel bir şeydi sanki. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Then he asked me why I didn't wanna sell. | Sonra bana neden satmak istemediğimi sordu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
The thing is, I didn't have an answer. | İşin doğrusu, verecek cevabım yoktu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I think it's because my dad gave me the money to start this place, | Sanırım nedeni, burayı açmak için parayı babamın vermiş olması... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and all I ever wanted to do was to make him proud. | ...ve tek isteğimin onu gururlandırmak oluşuydu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And deep down I felt like I always had to live up to John... | Evet, hatırlıyorum. İçten içe kendimi hep John gibi olmak zorunda hissettim... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and not be a fuck up like Danny. | ...ve Danny gibi bir enkaz olmamaya çalıştım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
This place was a way for me to do both. | Burası, bu ikisini de başarmamın bir yoluydu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
That's... That's a lot of pressure to put on yourself. | Kendi omuzlarına çok fazla yük bindirmişsin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Maybe it's time for a change. | Belki bir değişiklik yapmanın zamanı gelmiştir. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, this guy wasn't in town when she said he was? | Demek bu adam Meg'in dediği tarihte burada değilmiş? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No, he was not. | Hayır, değilmiş. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
This is getting interesting. | Bu iş giderek ilginç bir hâl alıyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Any idea why she'd lie about that? | Sence neden yalan söylemiş olabilir? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Not yet. Think she was helping Danny? | Henüz bilmiyorum. Danny'ye yardım etmiş olabilir mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Something was going on that night. | O gece bir işler karıştırıyordu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
When this first started, Marco... | İlk başlarda, Marco... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I know you think that I was playing politics. | ...biliyorum, benim politik dümenler çevirdiğimi düşündün. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I did, not anymore. | Evet ama artık öyle düşünmüyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
This is a respected family. Okay? | Sonra Danny yaralandı. Doğru. Bunlar saygın bir aile. Anladın mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So anything you do is strictly by the book. | O yüzden ne yaparsan yap, her şey kitabına uygun olacak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And if you need any more resources, you let me know. | Daha fazla kaynağa ihtiyacın olursa da bana söyle. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Whatever the department can provide. Well... | Teşkilat elinden gelen yardımı sağlayacak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
there's something that I wanna do, but it's, uh... It's delicate. | Yapmak istediğim bir şey var ama titizlik gerektiriyor. ...hiçbir şey yapmadık. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I passed on Kevin's information to several of my associates. | Kevin'ın bilgilerini birçok iş ortağıma ilettim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thank you for doing that. | Dışarıda yağmur yağıyordu. Sen ertesi gün gidecektin. Teşekkür ederim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I also called the bank, did a little digging on my own. | Bankayı da aradım, kendim biraz sorup soruşturdum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, he's a little underwater. | Evet, biraz fazla borcu birikti. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |