Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8226
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hello! "Hello!" | Tatlım bu çocukları tanımıyorum bile. Merhaba! Merhaba! Tatlım bu çocukları tanımıyorum bile. Merhaba! Merhaba! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I can't believe you brought that russian girl. | Şu Rus kızı da getirdiğine inanamıyorum. Şu Rus kızı da getirdiğine inanamıyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
This is embarrassing for me. | Ben bile utanıyorum. Ben bile utanıyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
She's bosnian. Strip club! | Bosnalı! Striptiz Kulübü! Bosnalı! Striptiz Kulübü! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
See? Plus we're only gonna be here for a little bit, | Gördün mü? Hem sadece kısa bir süreliğine buradayız... Gördün mü? Hem sadece kısa bir süreliğine buradayız... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
so don't worry about it. | ...yani dert etme. ...yani dert etme. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Sammy? Alex, hey! | Sammy? Alex, selam! Sammy? Alex, selam! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
You looking for Craig's ring? Sure are! | Craig'in yüzüğü mü arıyorsunuz? Aynen öyle! Craig'in yüzüğü mü arıyorsunuz? Aynen öyle! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Me too. Let's put it this way: | Ben de. Şöyle söyleyeyim... Ben de. Şöyle söyleyeyim... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I have not found it yet. | ...daha bulamadım. ...daha bulamadım. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Aw, come on! | Yapma be! Yapma be! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Know what? I changed my mind, man. | Baksana lan, ben fikrimi değiştirdim. Baksana lan, ben fikrimi değiştirdim. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I'm just gonna tell Denise the truth. | Gidip Denise'e doğruyu anlatacağım. Gidip Denise'e doğruyu anlatacağım. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Whoa whoa whoa whoa. Don't be stupid. | Hop! Hop! Hop! Aptallık etme! Hop! Hop! Hop! Aptallık etme! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I got you covered. | Ben arkandayım. Ben arkandayım. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Are you serious? Let's get this started. | Ciddi misin sen? Haydi başlayalım! Ciddi misin sen? Haydi başlayalım! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
What the hell are you doing? | Ne yapıyorsun lan sen? Ne yapıyorsun lan sen? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
He probably thought you were somebody else. | Muhtemelen seni başkası ile karıştırmıştır. Muhtemelen seni başkası ile karıştırmıştır. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Money! | Para! Para! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
You better believe it. | İnansan iyi edersin! İnansan iyi edersin! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Go ahead, ask her. | Devam et, sor kıza. Devam et, sor kıza. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Hi! Hi. | Selam! Selam. Selam! Selam. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I was in here the other night | Geçen gece buradaydım ben... Geçen gece buradaydım ben... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
and I lost my ring. | ...yüzüğümü kaybetmişim. ...yüzüğümü kaybetmişim. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
And I think maybe I lost it... | Ve sanırım, belki de... Ve sanırım, belki de... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Inside of you! | ...senin içindedir. ...senin içindedir. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
He's very smooth. Have you tried the lost and found? | Çocuk çok net! Kayıp eşyalara baktınız mı? Çocuk çok net! Kayıp eşyalara baktınız mı? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
The lost and found! Why didn't we think of that? | Kayıp eşyalar mı? Neden düşünemedik ki bunu? Kayıp eşyalar mı? Neden düşünemedik ki bunu? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
We did. I just thought it'd be funnier to watch you ask around. | Düşündük! Ama senin böyle çevrede dolanman daha eğlenceli olur diye de düşündüm ben. Düşündük! Ama senin böyle çevrede dolanman daha eğlenceli olur diye de düşündüm ben. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Awesome! | Muhteşem! Muhteşem! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Well, here it is... this week's lost and found. | İşte burada bu haftanın kayıp eşyaları. İşte burada bu haftanın kayıp eşyaları. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Wait, you found all of this this week? | Yuh, hepsini bu hafta mı buldunuz? Yuh, hepsini bu hafta mı buldunuz? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
It's been a light week, believe me. | Bu hafta pek dolu olmadı, inan bana. Bu hafta pek dolu olmadı, inan bana. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
You wouldn't believe the things we find up there. | Orada bulduğumuz şeyleri görsen inanmazsın. Orada bulduğumuz şeyleri görsen inanmazsın. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Like up in the V.I.P. Section? No, our pussies. | Yukarıdaki özel bölümü mü diyorsun? Hayır, amlarımızda. Yukarıdaki özel bölümü mü diyorsun? Hayır, amlarımızda. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Wait, you found all of this inside of you... | Oha, bunların hepsi içinizden mi çıktı... Oha, bunların hepsi içinizden mi çıktı... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
This week? | ...bu hafta? ...bu hafta? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. You want some advice? Sure. | Evet, tavsiye ister misin? Olur. Evet, tavsiye ister misin? Olur. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Tell your girlfriend the truth. | Sevgiline doğruyu söyle. Sevgiline doğruyu söyle. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I've seen a lot of relationships over the years | Yıllar boyu burada yaşananlar... Yıllar boyu burada yaşananlar... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
ruined because guys feel the need to lie | ...ile ilgili yalanlar söyleyerek, ilişkilerini... ...ile ilgili yalanlar söyleyerek, ilişkilerini... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
about what goes on here. She's right. | ...mahveden bir sürü adam gördüm. Doğru diyor. ...mahveden bir sürü adam gördüm. Doğru diyor. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
No, she's not! | Hayır, demiyor! Hayır, demiyor! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Can I ask you a question about honesty? | Sana dürüstlük ile ilgili bir soru sorabilir miyim? Sana dürüstlük ile ilgili bir soru sorabilir miyim? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Paris, is it? When people ask you what you do for work, | Paris, değil mi? İnsanlar sana geçimini nasıl sağladığını... Paris, değil mi? İnsanlar sana geçimini nasıl sağladığını... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
what do you tell them? | ...sorduklarında ne cevap veriyorsun? ...sorduklarında ne cevap veriyorsun? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I wait tables. | Garsonluk yaptığımı söylüyorum. Garsonluk yaptığımı söylüyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
See? We all lie sometimes. It's totally okay. | Gördün mü? Hepimiz arada yalan söyleriz. Tamamen uygundur. Gördün mü? Hepimiz arada yalan söyleriz. Tamamen uygundur. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I can't go around lying about this for the rest of my life. | Hayatım boyunca bu yalanı taşıyamam ben. Hayatım boyunca bu yalanı taşıyamam ben. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, you can. | Hayır, taşırsın! Hayır, taşırsın! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Just tell her it was stolen. | Git kıza çalındı de. Git kıza çalındı de. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I'm meeting her at the airport in an hour. | Bir saat içinde havaalanında buluşacağız. Bir saat içinde havaalanında buluşacağız. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna tell her the truth. | Doğruyu söyleyeceğim. Doğruyu söyleyeceğim. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Wait, maybe you don't have to. | Dur! Belki de söylemen gerekmez! Dur! Belki de söylemen gerekmez! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Maybe there's a way to make that lie a reality. | Belki de bu yalanı gerçek yapmak için bir yol vardır. Belki de bu yalanı gerçek yapmak için bir yol vardır. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
What lie, man? What are you talking about? | Hangi yalanı lan? Ne diyorsun oğlum sen? Hangi yalanı lan? Ne diyorsun oğlum sen? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I'm talking about the $30 Craig gave me last night | Craig'in dün gece bana verdiği 30 doları diyorum. Craig'in dün gece bana verdiği 30 doları diyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
is the best money he's ever spent, | Şimdiye kadar harcadığı en iyi paraydı... Şimdiye kadar harcadığı en iyi paraydı... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
because now I owe him one! | ...çünkü şimdi ona borcum var. ...çünkü şimdi ona borcum var. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Oh my God. I'm taking this. Wait. | Tanrım! Aldım bunu. Dur. Tanrım! Aldım bunu. Dur. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Center stage, give it up for Bosnia! | Ana sahneye Bosna için yoğunlaşalım! Ana sahneye Bosna için yoğunlaşalım! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Where's Alma? | Alma nerede? Alma nerede? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
So much for rule3, huh? | Üçüncü kural sana geldi değil mi? Üçüncü kural sana geldi değil mi? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. | Aynen. Aynen. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I'm gonna go get Denise from the airport. | Ben gidip havaalanından Denise'i alacağım. Ben gidip havaalanından Denise'i alacağım. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, good luck with that. | Tamam, iyi şanslar sana. Tamam, iyi şanslar sana. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Okay, Sammy... | Hadi Sammy... Hadi Sammy... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Let's make it look real. | Haydi bunu gerçek gösterelim. Haydi bunu gerçek gösterelim. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Oh, hey, dad! | Selam baba! Selam baba! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Still think I'm ugly? | Hâlâ çirkin olduğumu düşünüyor musun? Hâlâ çirkin olduğumu düşünüyor musun? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Why can't you just say you're proud of me? | Neden sadece benimle gurur duyduğunu söyleyemedin ki? Neden sadece benimle gurur duyduğunu söyleyemedin ki? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Well, maybe you need a little bit of this! | Belki de birazcık buna ihtiyacın olduğu içindir. Belki de birazcık buna ihtiyacın olduğu içindir. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I can't believe you're not wearing your ring. | Yüzüğünü takmadığına inanamıyorum. Yüzüğünü takmadığına inanamıyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
If my father wasn't wearing his wedding ring, | Babam nişan yüzüğünü bir an çıkarsa... Babam nişan yüzüğünü bir an çıkarsa... | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
my mother would beat his ass with her bare hands. | ...annem ağzına çok pis sıçardı. ...annem ağzına çok pis sıçardı. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
In all fairness, baby, but it wasn't really a wedding ring. | İşin doğrusu bebeğim, nişan yüzüğü değildi bizimkisi yani. İşin doğrusu bebeğim, nişan yüzüğü değildi bizimkisi yani. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean "wasn't"? | Ne demek değildi? Ne demek değildi? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
What are you hiding from me, Craig? | Ne saklıyorsun benden Craig? Ne saklıyorsun benden Craig? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Did you sell that ring? No, I didn't sell it. | Sattın mı yüzüğü? Hayır, satmadım! Sattın mı yüzüğü? Hayır, satmadım! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
And what the hell is this? | Bu ne peki böyle be? Bu ne peki böyle be? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Hey, walk away, walk away. Just walk away. | Hop, uzaklaş, uzaklaş. Çık git buradan. Hop, uzaklaş, uzaklaş. Çık git buradan. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
What? Hey, Denise, your hair looks great. | Ne? Selam Denise, saçın süper olmuş. Ne? Selam Denise, saçın süper olmuş. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Craig, please stop. Just turn around. | Craig, lütfen dur! Arkanı dön. Craig, lütfen dur! Arkanı dön. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Don't... just don't, please don't... | Yapma! Yapma işte! Lütfen yapma! Yapma! Yapma işte! Lütfen yapma! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Don't go in... | Girme ora Girme ora | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Wanna help me with my bags? | Çantalara el atmak ister misin? Çantalara el atmak ister misin? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Our dishes. | Tabak çanaklar! Tabak çanaklar! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Where are my clothes? | Kıyafetlerim nerede? Kıyafetlerim nerede? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
My tv? I told you not to lend Sammy money. | Televizyonum? Sammy'e borç verme demiştim sana. Televizyonum? Sammy'e borç verme demiştim sana. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Oh my God! What happened? | Aman Tanrım! Ne olmuş? Aman Tanrım! Ne olmuş? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Did a burglar do this? | Hırsız mı yapmış bunu? Hırsız mı yapmış bunu? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I really hope they didn't steal your ring. | Umarım yüzüğünü falan çalmamışlardır. Umarım yüzüğünü falan çalmamışlardır. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Man, what's wrong with you? | Oğlum neyin var senin be? Oğlum neyin var senin be? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Craig! | Craig! Craig! | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Did you crap on the coffee table? | Kahve sehpasına mı sıçtın? Kahve sehpasına mı sıçtın? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I had to sell it. That's what burglars do. | Yedirmem lazımdı. Hırsızlar da yapar bunu. Yedirmem lazımdı. Hırsızlar da yapar bunu. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
They mess the place up; they poop to leave their mark. | Ortalığı dağıtır, işaret olarak da boklarını bırakırlar. Ortalığı dağıtır, işaret olarak da boklarını bırakırlar. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
I really don't think that's true. | Bunun doğru olduğunu hiç sanmıyorum. Bunun doğru olduğunu hiç sanmıyorum. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Who's broken into more places, me or you? | Kimin daha çok zorla girmişliği var, ben mi sen mi? Kimin daha çok zorla girmişliği var, ben mi sen mi? | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |
Point taken. | Anladım. Anladım. | Blue Mountain State-1 | 2009 | ![]() |