• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8914

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
There's no report of this altercation on file. Dosyada bu münakaşa ile ilgili bir rapor yok. Bu tartışma raporda belirtilmemiş. Boss-1 2011 info-icon
Do you know who the gentleman in the photo is? Fotoğraftaki beyefendinin kim olduğunu biliyor musun? Resimdeki adamı tanıyor musunuz? Boss-1 2011 info-icon
He is an acquaintance of my daughter's. O kızımın bir tanıdığı. Kızımın bir tanıdığı. Boss-1 2011 info-icon
I'm assuming there's estrangement there, Bir yabancılaşma olduğunu düşünüyorum... Aranızda soğukluk var gibi... Boss-1 2011 info-icon
particularly after her arrest. ...özellikle de kız tutuklandıktan sonra. Özellikle Emma tutuklandıktan sonra. Boss-1 2011 info-icon
Do you have reason to believe she or anyone in her life Kızının ya da hayatındaki birinin sana zarar vermek... Kızının veya tanıdığı birinin... Her birinizin yasal bir şekilde, emeklilik imkanı ve hakları olacak. Boss-1 2011 info-icon
would be interested in doing you harm? ...isteyebileceğine dair herhangi bir sebep var mı? ...size zarar vereceğine inanıyor musunuz? Boss-1 2011 info-icon
He was concerned about her well being. O sadece iyi olup olmadığını merak ediyordu. Sadece Emma için endişeleniyordu. Boss-1 2011 info-icon
I bring this up to you only because Bunu gündeme getirdim çünkü... Size bunu getirmemin tek sebebi... Boss-1 2011 info-icon
if there is some underworld element in play here, ...eğer gizli kalmış bir etken varsa... ...olayın altında başka bir şey varsa... Boss-1 2011 info-icon
we should be made aware. ...bizim bundan haberdar olmamız gerekiyor. ...haberdar olmalıyız. Boss-1 2011 info-icon
I can't imagine he had anything to do with it. Bununla alâkalı olabileceğini düşünemiyorum. Bu işle bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. Boss-1 2011 info-icon
Well, we'd still like to identify and interview him. Pekâlâ, biz yine de kimliğini belirleyip, onu sorgulamalıyız. Yine de kendisini sorgulamak isteriz. Boss-1 2011 info-icon
As I said earlier, it's essential that we shine a light into every corner. Daha önce de söylediğim gibi her köşeyi aydınlatmamız çok önemli. Önceden dediğim gibi her olasılığı araştırıyoruz. Boss-1 2011 info-icon
The shots came from 700 yards away, Ateş 650m. uzaktan yapıldı... Atış 640 metreden geldi. Boss-1 2011 info-icon
and you bring me a two bit drug dealer. ...ve sen karşıma beş paralık bir uyuşturucu satıcısını koyuyorsun. Ve sen bana şüpheli olarak bir uyuşturucu satıcısı getiriyorsun. Boss-1 2011 info-icon
Fucking embarrassing. Lanet bir utanç. Utanç verici. Boss-1 2011 info-icon
You can see yourself out. Kendin çıkarsın. Çıkışı biliyorsun. Boss-1 2011 info-icon
Come in. Girin. Gel. Boss-1 2011 info-icon
The prodigal one. Not exactly. Savurgan biri. Tam değil. Hovarda insan. Pek sayılmaz. Boss-1 2011 info-icon
Don't hover. Öyle sallanma. Sallanmasana. Boss-1 2011 info-icon
Horror show in here. Burada bir korku filmi oynuyor. Sanki korku filmindeyim. Boss-1 2011 info-icon
I'm clearly lost without you. Açıkçası sensiz kayboldum. Sensiz kaybolmuş durumdayım. Boss-1 2011 info-icon
I doubt that. Bundan şüpheliyim. Bundan şüpheliyim. Boss-1 2011 info-icon
See this shit? Bu boku gördün mü? Şunu gördün mü? Boss-1 2011 info-icon
Isn't this from that meeting last year about the blizzard response? Bu geçen yılki fırtınaya karşılık hakkındaki toplantıdan değil mi? Bu geçen seneki mitingden değil mi? Boss-1 2011 info-icon
I yelled at some son of a bitch over at the "Sentinel," but it doesn't matter. Sentinel'deki birkaç piçe bağırmıştım, ama fark etmez. Sentinel'den birkaç adama bağırıp çağırmıştım, ama fark etmez. Boss-1 2011 info-icon
They've printed a retraction no one's gonna read. Kimsenin okumayacağı bir özür yayınladılar. Yeniden basmışlar. Kimsenin okuyacağı yok. Boss-1 2011 info-icon
Damage done. Hasar verildi. Olan oldu. Boss-1 2011 info-icon
So, you're here to make it official? Yani, resmileştirmek için buradasın? Bunu resmileştirmek için mi burdasın? Boss-1 2011 info-icon
You had to know it would come to this. Buraya geleceğini bilmeliydin. İşin buraya geleceğini bilmeliydin. Boss-1 2011 info-icon
Should never have let you go, tenacious as you are. Senin gibi inatçı birinin gitmesine izin vermemeliydim. Senin gibi azimli birinin gitmesine izin vermemeliydim. Boss-1 2011 info-icon
Can't begin to tell you how grateful I am. Sana ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. Ne kadar minnettarım bilemezsin. Boss-1 2011 info-icon
Not sure how I can ever repay you. Bunu nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Sana borcumu nasıl öderim bilmiyorum. Boss-1 2011 info-icon
Mm, Kane's right hand man? Kane'in sağ kolu olan adam mı? Kane'in sağ kolusun... Boss-1 2011 info-icon
I'm sure we can think of something. Eminim bir şeyler düşünebiliriz. Bir şeyler ayarlarız. Boss-1 2011 info-icon
And betray the mayor's trust? Sure, that's likely. Ve başkana ihanet mi? Tabii canım. Başkanın güvenine ihanet ederek mi? Tabi, bu mümkün. Boss-1 2011 info-icon
Emma, Emma. Emma... Boss-1 2011 info-icon
I know this situation is not your ideal. Durumun istediğin gibi olmadığını biliyorum. Biliyorum bu durum sana göre değil. Boss-1 2011 info-icon
I'd like to think we could at least En azından biz Hiç değilse yakınlaşmamız... Boss-1 2011 info-icon
Emma, please. Emma, lütfen. Emma, lütfen. Boss-1 2011 info-icon
I need to talk with you. Well, I don't wanna hear it. Seninle konuşmam gerek. Ama ben duymak istemiyorum. Seninle konuşmalıyım. Ama duymak istemiyorum. Boss-1 2011 info-icon
It's about your friend, Arkadaşınla alâkalı... Şu klinikten olan... Boss-1 2011 info-icon
the one from the clinic. ...hani şu klinikten tanıdığın. ...arkadaşınla ilgili. Boss-1 2011 info-icon
He's a person of interest in the investigation. Soruşturmada ilgi çeken birisi. Soruşturmanın şüphelilerinden biri. Boss-1 2011 info-icon
What, Darius? Ne, Darius mu? Ne? Darius mu? Boss-1 2011 info-icon
Why would they even think that? Neden böyle düşünüyorlar ki? Bunu niye düşünüyorlar? Boss-1 2011 info-icon
Well, he came to see me, before. Beni görmeye geldi, daha önce. Suikastten önce, bana geldi. Boss-1 2011 info-icon
He wanted me to get you out. Benden seni dışarı çıkartmamı istedi. Seni içerden çıkarmamı istedi. Boss-1 2011 info-icon
Do you love him? Onu seviyor musun? Onu seviyor musun? Boss-1 2011 info-icon
Emma, please, I have to know. Emma, lütfen. Bilmeliyim. Emma, lütfen. Bunu bilmeliyim. Boss-1 2011 info-icon
I have to know what you told him. Ona ne dediğini bilmeliyim. Benim hakkımda ne bildiğini bilmeliyim. Ona ne söylediğini bilmeliyim. Boss-1 2011 info-icon
I have to know what he knows about me. Benim hakkında ne bildiğini bilmeliyim. Boss-1 2011 info-icon
You. Sen mi? Sen mi? Boss-1 2011 info-icon
Well, Darius doesn't know anything. Darius hiçbir şey bilmiyor. Darius hiçbir şey bilmiyor. Boss-1 2011 info-icon
But me? Ha, I knew better. Ama ben? Ben çok daha iyisini biliyorum. Ama ben? Her şeyi biliyorum. Boss-1 2011 info-icon
I am so stupid, so unbelievably stupid, Ben çok, hem de inanılmaz derecede çok salağım ki... Çok aptalım. Sana güvenecek kadar... Boss-1 2011 info-icon
to trust you. ...sana güvendim. ...çok aptalım. Boss-1 2011 info-icon
This house is a prison, and don't you dare try to pretend otherwise. Bu ev bir hapishane ve sakın değilmiş gibi davranmaya kalkma. Bu ev bir hapishane. Sakın aksi yönde davranmaya çalışma. Boss-1 2011 info-icon
My dear. Canım. Aşkım. Boss-1 2011 info-icon
Babe. Babe. Canım. Boss-1 2011 info-icon
I wasn't expecting you, was I? No. Seni beklemiyordum, değil mi? Hayır. Seni beklemiyordum, değil mi? Hayır. Boss-1 2011 info-icon
I'm sorry. Affedersin. Üzgünüm. Boss-1 2011 info-icon
Will you indulge the intrusion? Habersiz gelmem hoşuna gider mi? Davetsiz gelişimi hoş görür müsün? Boss-1 2011 info-icon
Glad to see you looking so well. Seni böyle iyi görmek güzel. Seni iyi görmek güzel. Boss-1 2011 info-icon
A woman of your fortitude Metanetli bir kadınsın. Senin gibi dayanıklı bir kadının... Boss-1 2011 info-icon
I had no doubt you'd make a speedy recovery. Hiç şüphem yok ki çok hızlı iyileşeceksin. ...hızla iyileşeceğine şüphem yoktu. Boss-1 2011 info-icon
Long road ahead yet. Henüz uzun bir yol. Daha çok var. Boss-1 2011 info-icon
Well, I hope it's not too long Görevine devam edebilmen için çok uzun olmamasını umuyorum. Umarım görevlerine dönmen... Boss-1 2011 info-icon
before you can resume your duties. ...fazla uzun sürmez. Boss-1 2011 info-icon
I don't have the rapport with your husband Kocanla sendeki gibi bir uyum sağlayamıyorum. Senle aramızdaki uyum... Boss-1 2011 info-icon
that I do with you. ...kocanla aramda yok. Boss-1 2011 info-icon
A man's ego can be cumbersome, Bir erkeğin egosu sıkıntı yaratabilir... Bir erkeğin egosu külfetli olabilir ama... Boss-1 2011 info-icon
but I have faith the two of you will warm to each other in time. ...ama zaman içinde birbirinize ısınacağınıza dair içimde inanç var. ...zamanla ikinizin kaynaşacağına inanıyorum. Boss-1 2011 info-icon
Well, I'm not sure we have time. Zamanımız olduğuna emin değilim. Zamanımız olduğunu sanmıyorum. Boss-1 2011 info-icon
Did you know he's opening up the Gardens Gardens'ı rekabet teklifleri işlemine... Gardens projesini ihaleye açtığını... Boss-1 2011 info-icon
to a competitive bidding process? ...açacağını biliyor muydun? ...biliyor muydun? Boss-1 2011 info-icon
I'm choosing not to concern myself Şu anda bu tarz şeylerle uğraşmamayı tercih ediyorum. Şu sıralar bunları kafama... Boss-1 2011 info-icon
with these matters at present. ...takmıyorum. Boss-1 2011 info-icon
I'm sure you can understand why. Eminim nedenini anlayabilirsin. Nedenini anlarsın. Boss-1 2011 info-icon
Yes, of course. Evet tabii. Tabi. Boss-1 2011 info-icon
It's for appearances only, I assume. Bu sadece göstermelik, sanıyorum. Varsayıyorum, sadece görünüşün içindir. Boss-1 2011 info-icon
That's what it seems, anyway. Öyle görünüyor, her şeye rağmen. Öyle görünüyor da. ...yemek yiyeceğiz... Boss-1 2011 info-icon
But some reassurances would be appreciated. Ama bazı güvenceler için mutluluk duyacağız. Ama biraz güvence iyi olur. Boss-1 2011 info-icon
You're going to have to talk to my husband about that. Bu konuda kocamla konuşmak zorunda kalacaksın. Bunu kocamla konuşmak zorundasın. Boss-1 2011 info-icon
Of course. Tabii ki. Tabi. Boss-1 2011 info-icon
Is this a fucking joke? Bu lanet bir şaka mı? Şaka mı lan bu? Boss-1 2011 info-icon
Correct me if I'm wrong, but this is exactly the same shit Hatalıysam düzelt ama bu McGantry'nin haftalar önce gönderdiği bokun aynısı mı? Yanlışsam düzelt ama bu McGantry'nin haftalar önce... Boss-1 2011 info-icon
McGantry sent over weeks ago, is it not? ...gönderdiğiyle aynı değil mi? Boss-1 2011 info-icon
Mostly, yes. Büyük oranda, evet. Hemen hemen evet. Boss-1 2011 info-icon
He removed a line item for courier fees. Kurye ödemelerini çıkarttı. Kargo ücretleriyle ilgili bir bölümü kaldırdı. Boss-1 2011 info-icon
Saved a couple thousand. Courier fees. Birkaç bin kazandırdı. Kurye ödemeleri. Birkaç bin kurtarır. Kargo ücretleriymiş... Boss-1 2011 info-icon
Insatiable son of a bitch thinks he can just... Doyumsuz piç sanıyor ki... Aç gözlü pezevenk her şeyi... Boss-1 2011 info-icon
I always loved how clean it seemed Karın yağacağı zaman ne kadar temiz göründüğünü her zaman sevmişimdir. Kar yağınca ne kadar temiz göründüğünü... Boss-1 2011 info-icon
when the snow would fall. ...daima sevmişimdir. Boss-1 2011 info-icon
But it's spring now. Ama şimdi ilkbahar. Ama şu an ilkbahar. Boss-1 2011 info-icon
So wash it all away. O zaman her şeyi yıka gitsin. O zaman her şeyi temizle. Boss-1 2011 info-icon
Yes, that's right. Evet, bu doğru. Evet, dediğin doğru. Boss-1 2011 info-icon
Soon it'll be summer, Yakında yaz gelecek... Yakında yaz gelecek. Boss-1 2011 info-icon
then fall, ...sonra sonbahar... Sonra sonbahar. Boss-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 8909
  • 8910
  • 8911
  • 8912
  • 8913
  • 8914
  • 8915
  • 8916
  • 8917
  • 8918
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim