Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 9092
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Because you're sleeping with my father. | Çünkü babamla yatıyorsun. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I'm just wondering why you're here. | Sadece neden buradasın, merak ediyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You know my dad's ill? | Babamın hastalığını biliyor musun? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
He told you before he told me? | Benden önce sana mı söyledi? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
No. I guessed. | Hayır. Tahmin ettim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
He had tremors. I told him to see a doctor. | Titremeleri vardı, doktora görünmesini söyledim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I went with him to the doctor. | Doktora beraber gittim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
He called you in L.A. afterward | Sonrasında seni L.A. dan aradı... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
to wish you a happy birthday. | ...mutlu yıllar demek için. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
That's why he called? I... | O yüzden mi aramıştı. Ben... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I thought he got the date wrong. | Ben tarihi unuttu sanmıştım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
No. He wanted | Hayır. Sadece... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
to hear your voice. | ...sesini duymak istemişti. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Has my dad's behavior changed the past few weeks? | Babamın davranışlarında, son haftalarda değişiklik var mı? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I mean, I'm worried his health has changed. | Yani, durumunun değişmiş olmasından endişeleniyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Has he s... stopped coming to you? | Peki, sana gelmeyi bıraktı mı? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Coming? | Gelmek? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
He says it's just temporary, | Geçici olduğunu söylemişti... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
he'll be back to his old self soon, but... | ...eski hakine yakında döneceğini söylemişti. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You don't want to hear this. | Bunu duymak istemezsin. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I don't, but I have to. | İstemem ama mecburum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I suggested Viagra. | Viagra önerdim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I wish we could talk sometime. | Keşke arada konuşabilsek. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I love your father. | Babanı seviyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You're infected, Dad. | Sana da bulaşmış baba. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You're back. | Geri gelmişsin. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I've heard of this book. | Bu kitabı duymuştum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Forever Juice. | Sonsuza kadar püre. Onlar çiçek yatakları. Kiraz çiçeği yetiştirmek için. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
It's a godsend. Makes my body a temple. | Resmen lütuf. Vücudumu tapınağa çevirdi. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Put your hand out, Dad. | Elini uzat baba. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
What are you talking about? Your tremor is gone, Dad. | Neden bahsediyorsun? Titremelerin gitti baba. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Laurel... I saw you in here trying to figure out | Laurel... Daha doğal görünmesi için... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
How to make it look real. | ...prova yaptığını gördüm. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I have something to confess, Laurel. | İtiraf etmem gereken bir şey var Laurel. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I have Parkinson's. | Parkinson hastasıyım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I saw your mistress. | Metresinle konuştum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Terri, your mistress | Terri, son on beş yıldır... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
for the last 15 years. What are you talking about? | ...metresin olan kişi. Neden bahsediyorsun? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Okay. What lie are we dealing with, Dad? | Tamam. Hangi yalanını halledelim baba? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
The one where you lie about Parkinson's, | Parkinson yalanı mı... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
or having a mistress, or being infected? | ...metresin mi, yoksa sana da bulaştığı mı? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Which one do you want to start with? I stopped | Hangisinden başlayalım? Annene yemin ettiğimde... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
seeing that woman when I swore to your mom... | ...o kadını görmeyi bıraktım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Oh, no, you saw her. | Hayır, onu görüyordun. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Luke and I always knew. We'd go on mall tours and try to figure out | Luke ve ben hep biliyorduk. Meclis turlarına... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
which guide it was. | ...hangisi olduğunu bulmak için katılıyorduk. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I'm not sleeping with her. | Onunla yatmıyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Well, no. Not now. Not the past week. | Yani, şimdi değil. Bu hafta değil. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Because you're infected. | Çünkü sana da bulaştı. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You start. | Sen başlıyorsun. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Let me start by saying this: | Şunu söyleyerek başlayacağım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I understand where you're coming from. | Sende ne olduğunu anlıyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Where am I coming from? | Bende ne varmış? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Fear of something different. | Farklı şeylerden korkuyorsun. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You mean a fear of my dad having bugs crawl | Yani, babamın kafasına böcek girmesi... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
into his head and eat his brain? | ...ve beynini yemesinden mi korkuyorum? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Half his brains. Oh, my God. | Beyninin yarısını. Aman Allah'ım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Look, I'm still here. | Ben halen buradayım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I'm still your dad. | Halen senin babanım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I know about how you snuck out | On üçüncü yaş gününde... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
on your 13th birthday. | ...gece dışarı kaçtığını biliyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I know about that boy you slept with. | Yattığın o çocuğu biliyorum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Okay, Dad. I'm still looking | Tamam baba. Halen sana bakışım... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
at you as a father who loves his daughter. | ...kızını seven bir babanın kızına bakışı gibi. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
But you're infected. | Fakat sana da bulaştı. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Okay. Let's take this step by step. | Peki, adım adım gidelim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
There are good parasites... Oh, God. | İyi parazitler vardır... Hayda. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Tell me that's not true. | Doğru değilse söyle. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Antibiotics are basically | Antibiyotikler aslında iyi parazitlerdir. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
A week ago, I couldn't do that. | Bir hafta önce, bunu yapamazdım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I I played racquetball yesterday. | Dün duvar tenisi oynuyordum. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Half your brain is missing, Dad. | Beyninin yarısı gitti baba. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
And how much of that brain was I really using? | O şeyin ne kadarını kullanıyordum ki? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
How much of Einstein's brain was he using? | Einstein beyninin ne kadarını kullanıyordu? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
No, Dad. You're not convincing me that this is a good thing. | Hayır baba. Bunun iyi bir şey olduğuna beni ikna edemezsin. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Well, then let me convince you | O halde kaçınılamaz olduğuna ikna edeyim. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
This is happening, honey. | Bu gerçekleşiyor canım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
And people are going to be better for it. | Ve insanlar da bu işte gittikçe iyileşiyorlar. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Is it from space? | Uzay kökenli mi? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
It matters to me. | Benim için fark eder. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Well, then tell me. | Öyleyse söyle. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
There's a force outside of our petty concerns, | Bizim küçük kaygılarımızın dışında bir kuvvet var... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
and they want to help us. | ...ve yardım etmek istiyorlar. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
By controlling us? | Bizi kontrol ederek mi? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
More like living... beside us. | Daha çok, birlikte yaşayarak. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You can come back, Dad. | Geri gelebilirsin baba. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
I did it. | Ben başardım. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You just need to battle it with the right side of your brain. | Sadece beyninin sağ tarafını savaşa sokmalısın. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
You can't use logic. You have to use the opposite. | Mantığı kullanamazsın. Tam tersini yapmalısın. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
And what does that do? | O zaman ne olacak? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Remember the driving trip to Orlando? | Orlando gezimizi hatırlıyor musun? | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
How we thought it was so stupid. | Ne kadar saçma olduğunu düşünmüştük. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
How we hated Disney World. Hmm. | Disney World'den ne kadar nefret etmiştik. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
And they only sold candy in all the stores | Bütün marketlerde yalnızca şeker satılıyordu... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
and all you wanted was an apple. | ...senin tüm istediğin bir elmaydı. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Just a simple apple. | Sadece bir elma. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
And all they had were apple gummy bears, | Onlarda ise elmalı şeker ayıcıkları vardı... | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
so you made a candy salad. | ...sen de şeker salatası yapmıştın. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
That isn't illogical. | Mantıksız değildi. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |
Yes, it was. | Mantıksızdı. | Braindead-1 | 2016 | ![]() |