English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 158867
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We don't need doctors! | Doktora ihtiyacımız yok ki! | Tennen kokekko-1 | 2007 |  |
| What's the matter, Soyo? | Senin neyin var, Soyo? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Nothing. Maybe Tokyo people are just too feeble. | Yok birşey. Belki de Tokyo'da yaşayanlar çok sağlıksızdır. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Soyo, pee. | Soyo, çişim geldi. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| OK. Let's go back to the school. | Tamam, okula geri dönelim. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Hey, let's play soccer sometime. | Hey, bazı günler top oynar mıyız? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Here's something better... | Benim daha iyi bir fikrim var... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| This! | Mesela bu! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Ow ow ow! I give up! | Tamam.. tamam.. pes ettim! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Don't go putting ideas in my brother's head! | Kardeşimi rahat bırak.. öyle şakaları hiç sevmem! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Washroom | Lavabo | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Soyo? | Soyo? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| It's OK. I'm here. | Ben buradayım merak etme. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| You've got to learn to go to the bathroom by yourself. | Artık tek başına tuvalete gitmeyi öğrenmelisin. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Soyo! | Soyo! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Go help your mother. | Git annene yardım et biraz. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I was just going. | Ben de tam gidiyordum zaten. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Maybe some peaches... | Birkaç tane de şeftali... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| �700. | 700 yen. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Hi, Mr Taura. | Merhaba, Taura amca. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Take that. | Şunu alır mısın. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Mr Taura's watermelons are sweeter than the ones from town. | Taura'nın karpuzları, kasabadakilerden çok daha güzel. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He says rubbing the juice on your face makes you pretty. | Söylediğine göre, karpuzun kabuğunu yüzüne sürersen, cildini güzelleştiriyormuş. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He's a good salesman. | İyi bir satıcı desene. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Everyone at school does it. | Okuldaki herkes böyle yapıyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| His daughter's come home, after 15 years away. | 15 yıldan sonra kızı nihayet eve dönmüş. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Oh, the one who eloped... | Oh, şu sevgilisiyle kaçan kız... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Her husband ran off on her, and her asthma came back. | Kocası terkedip gitmiş, kız da yeniden astıma yakalanmış. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| She had no choice but move back here. | Eve geri dönmekten başka çaresi kalmamış. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Her dad grumbles about it. | Babası bu konuda söylenip duruyormuş. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Well, today he was in a better mood than usual. | Aslında bugün keyfi yerinde gibiydi. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Deep down in his heart, he's glad she's back. | Kızı geri geldiği için içten içe seviniyordur. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He's alone, and he's getting old. | Zaten yalnızdı, bir de yaşlanıyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Soyo, I'm ready. | Soyo, ben hazırım. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Out of the way! | Önümden çekil! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Have some watermelon first. | Önce biraz karpuz ye istersen. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Back later! | Sonra geliriz! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| We should ask Osawa to come, too. | Osawa'yı da çağıralım. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Yeah, we shouldn't make him feel left out. | Evet, kendisini dışlanmış hissetmesini istemeyiz. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Why don't you like him, Soyo? | Onu neden sevmedin, Soyo? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| No, I don't dislike him... | Hayır, ben öyle birşey söylemedim... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I'll go ask him. | Ben gidip çağırayım o zaman. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Me, too! | Ben de geliyorum! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| What are you going into Mr Taura's for? | Neden Taura amcanın evine doğru koşuyorlar? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He's his grandson. | Çünkü Osawa onun torunu. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Mr Taura's grandson? | Taura amcanın torunu mu? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| So he was Mr Taura's grandson... | Demek Taura amcanın torunuymuş... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Somehow that brought him closer. | Bu durumda o da bu köyden sayılır. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He says he'll come! | Geleceğini söyledi! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He was sleeping on the veranda. | Terasda uyuyormuş. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I'll ask my dad if I can buy one. | Hiç durmadan yüzüceğim. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I slept late. | Geç saate kadar uyudum. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| So you're tired? | Yorgunsun yani? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Look. He's got a flower. | Bak. Elinde çiçek var. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| You're right. | Aa.. evet. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| That doesn't fit somehow. | Ona hiç yakışmıyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| What about this way? | Bu yoldan gitmeye ne dersiniz? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Where does it go? | Bu yol nereye çıkıyor? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| The beach. | Plaja. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| So that way's faster? | O zaman bu yol kestirme sayılır? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| No, that way's faster. | Hayır, bu taraftan daha çabuk gidiliyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| The view's better this way. | Hem bu tarafın manzarası daha güzel. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I'll go this way. | Ben bu yoldan gideceğim. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He went. | Gitti bile. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Well? | Görebiliyor musun? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Can't see him. | Hayır. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| He walks pretty fast. | Oldukça hızlı yürüyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| It's been years since we took this way. | Her zaman diğer yoldan giderdik. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Has it been five years since she jumped? | O kadın atlayalı 5 yıl oldu mu? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| You mean the woman who owed all that money? | Şu çok zengin olan kadını mı diyorsun? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Who jumped? | Kim atlamış? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Katsuyo! Cup your hands behind your ears. | Katsuyo! dikkatli dinle bak. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Jumped where? | Nereye atlamış? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| You can hear the hills moaning. | Rüzgarın sesini duyabilirsin. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Yeah! Listen to them, Katsuyo. | Evet, dikkatlice dinle, Katsuyo. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Now, stop. You see? The moaning stops, too. | Şimdi durun. Gördünüz mü? Ses de kesildi. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Then when you start to walk, it starts up again. | Ne zaman yürüsek rüzgarın sesi duyuluyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Yeah, it's following us. | Sanki bizi takip ediyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| What's wrong, Sachiko? | Neyin var Sachiko? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| There's someone there. | Orada birisi var. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Coming towards us. | Bize doğru geliyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Soyo, quick! | Soyo, acele et! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| The ghost's got my foot! | Hayalet ayağımdan yakaladı! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Here. | Al bakalım.. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| At lunch, Mr Matsuda only gives a large serving to Ms Watanabe. | Öğlen yemeklerinde, Bay Matsuda sadece Bayan Watanabe'ye çok yemek koyuyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I never noticed that... | Ben bunu farketmemiştim... | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| We all get one scoop, but he always gives her two. | Bize bir kepçe koyarken, ona her zaman iki kepçe koyuyor. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I dug all these clams, you know. | Bu deniz kabuklarını ben topladım. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Good! | Aferin sana! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I can carry them. | Ben taşıyabilirim. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Again? | Yine mi yaa? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| To see the ghost. | Hayaleti görmek için. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| I'm not going that way. | Ben o yoldan gitmem. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Me, neither. | Ben de gitmem. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Ms Migita? | Peki ya sen? | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Sachiko, you just had a pee. | Sachiko, daha az önce yapmıştın. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Nothing came out. | O zaman geri kaçmıştı. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Sure it did! That's enough. Just hold it in. | Eminim öyledir! Bu kadar yeter. Biraz tutmayı dene. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Osawa! | Osawa! | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
| Ta. | Teşekkür ederim. | Tennen kokekko-1 | 2007 | |
