Search
English Turkish Sentence Translations Page 180775
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No one can hear. | Birisi duyabilir. Hiç kimse beni duyamaz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I wasn't born. | Doğmadım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hi, Mommy. Hi, Mommy. | Selam, Anne. Selam, Anne. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hi, you guys. Look what the wind blew in. | Selam, çocuklar. Bakın rüzgar ne getirmiş. Merhaba çocuklar, bakın rüzgar ne getirmiş. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You been playin' hard? Yeah. | Oynadınız mı? Evet. Çok oynadınız mı? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yeah? You hungry? Yeah. | Evet? Açmısınız? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What do you want for dinner? Hamburgers. | Akşam yemeği için ne istersiniz? Hamburger. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hamburgers? I never knew he liked hamburgers, did you? | Hamburger? Hamburger sevdiğini bilmiyordum, seninde? Hamburger mi? Oğlumun hamburger sevdiğini bilmiyordum, sen biliyor muydun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Can you get that? Maybe that's Daddy, huh? | Bakabilirmisin? Elbette. Belki bu babadır? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello? How's my little tiger? | Alo? Benim küçük kaplanım nasılmış? Alo? Küçük kaplanım nasıl? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Okay. When you coming home? Real soon. | İyi. Ne zaman geliceksin? Yakında. İyi, eve ne zaman geliyorsun? Çok yakında. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Why don't you let me talk to Mommy, okay? | Şimdi Annenle konuşmak gerekiyor, tamam mı? Şimdi neden annenle konuşmama müsaade etmiyorsun, tamam mı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Bye, Daddy. Thank you. Hello. | Hoşçakal, baba. Teşekkürler. Alo. Tamam, hoşça kal babacığım. Teşekkür ederim. Alo? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hi, babe. How's my girl? Fine. | Selam, bebeğim. Nasılsın? İyiyim. Merhaba bebeğim, kızım nasıl? İyi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You wanna go with Stevie? Come on. | Stevie ile gidermisin? Hadi. Stevie'yle gitmek ister misin? Hadi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm comin'. | Geliyorum. Geliyorum. Doğum günün için aldığım elbiseyi hatırlıyor musun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You know that dress I got you for your birthday? | Doğum günün için aldığım elbiseyi hatırlıyormusun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yeah? Well, now's your chance to wear it... | Evet? Tamam işte sana onu denemek içi bir şans... Evet? İşte onu giymen için bir fırsat... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
'cause I'm taking you out to dinner tonight. | çünkü akşam yemeğini dışarda yiyeceğiz. ...çünkü bu akşam seni akşam yemeğine çıkarıyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's goin' on? A little surprise. | Neler oluyor? Bu bir sürpriz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm leaving here now. I'll be home in half an hour. | Yola çıkıyorum. Yarım saat içinde evde olacağım. Şimdi buradan ayrılıyorum. Yarım saat sonra evde olurum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Bye bye. Bye, babe. | Hoşçakal. Hoşçakal. Tamam, güle güle. Hoşça kal. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
...I pray the Lord my soul to keep. | ...Ruhumu koruması için tanrıya yalvarıyorum. Ruhumu koruması için Allah'a dua ediyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
If l should die before I wake... | Eğer uyanmadan ölürsem... Eğer uyanmadan önce ölürsem... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I pray the Lord my soul to take. | Ruhumu alması için tanrıya yalvarıyorum. ...ruhumu alması için Allah'a dua ediyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
God bless Mommy and Daddy | Tanrı Anne ve Babamı korusun Allah; annemi, babamı ve beni korusun. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Grandma, Aunt Lucy, Uncle George | Büyükanneyi, Lucy teyzeyi, George amcayı Büyük anneyi, Lucy Teyzeyi, George Amcayı... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And me. And her. | Ve beni. Ve onu. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Now will you read us a story? No, I will not. | Hikaye okuyacakmısın? Hayır bu gece okumayacağım. Şimdi bize masal anlatmayacak mısın? Hayır, bu gece anlatmayacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You try and go to sleep, okay? Okay. | Uyamaya çalışın, tamam mı? Tamam. Uyamaya çalışın, tamam mı? Tamam. İyi geceler anne. İyi geceler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Good night, Mommy. Good night. | İyi geceler, Anne. İyi geceler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sharon will be here while we're gone. Good night. | Biz dönene kadar Sharon burda olacak. iyi geceler. Biz yokken Sharon burada olacak. Tamam. Tamam, iyi geceler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Mommy, will you come here a minute? I wanna tell you something. | Anne biraz gelebilirmisin? Sana bir şey söyleyeceğim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Come closer. What is it? | Yaklaşırmısın. Ne oldu? Yaklaş. Nedir? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I love you. I love you too, Beebell. | Seni seviyorum. Ben de seni seviyorum, Beebell. Seni seviyorum. Ben de seni seviyorum Beebell. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sleep good. | İyi uykular. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hi, Sharon. Hello, Mrs. Lockhart. | Merhaba, Sharon. Merhaba, Bayan Lockhart. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I saw your picture in the paper the other day. Congratulations. | Gazetede resminizi gördüm. Tebrik ederim. Geçen gün gazetede resminizi gördüm. Tebrikler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Wasn't that a terrible picture? | Hayır , korkunç bir resimdi? Korkunç bir resim değil miydi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I thought it was nice. | Bence güzeldi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
The kids asleep? No, but they will be. | Çocuklar uyuyormu? Hayır, uyuyacaklar. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I give about 20 minutes, then go up and take a peek. But I warn you: | Onlara 20 dakika verdim, Bir ara göz atarsın. Fakat seni uyarmalıyım: Onlara yaklaşık 20 dakika verdim, sonra yukarı çıkıp onlara göz atarsın. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
If Stephen sees you, you're gonna have to read him a story. | Stephen Seni hikaye okutmak için zorlayabilir. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Now, I have the number of the restaurant here... | Restorant'ın numarasını yazdım... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
and you know the number for police and emergencies is 911? | Polisin ve acil servisin numarasını zaten biliyorsun? Acil servisin ve polisin numarasının 911 olduğunu biliyorsun, değil mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You know that, right? I'm gonna eat this staircase. | Bunu biliyorsun değil mi? Tatlım 10 saniye içinde merdivenleri kemirmeye başlayacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yes, lord and master. | Peki efendim. Emredersiniz efendim ve sahip. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm not wearing that thing. | Bu şeyi giyemem. Bu şeyi takmam ben. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Have a good time. Okay. Thank you. | İyi eğlenceler. Tamam. Teşekkürler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Good bye, Sharon. Bye bye. | Hoşçakal, Sharon. Güle güle. Güle güle Sharon. Hoşça kal. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Good bye. You got everything, right? | Hoşçakal. Herşey senindir, tamam mı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I don't believe it district sales manager. | Buna inanamıyorum Bölge satış müdürü. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's about time they recognized you for what you really are. | Onlarda senin doğru seçim olduğunu anlayacaklar. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You know, I'm going to be the youngest district sales manager... | Şirket tarihindeki en genç bölge satış yöneticisi.. Şirket tarihindeki en genç bölge pazarlama müdürü olacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
in the company's history. | olacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Does this mean a raise? It sure does. | Bu zam demek mi? Elbette öyle. Zam anlamına mı geliyor bu? Tabii ki öyle. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, how much? | Ne kadar? Peki ne kadar? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You are kidding? No. | Şaka yapıyorsun? Hayır. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And a car? Do you get Yes? And a car. | Ve arabamı? Alıyorsun Evet? Bir araba. Ve araba alıyor musun? Bir araba. İşte bu! | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm so proud ofyou. | Seninle gurur duyuyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Don't you want your food? Excuse me. | Yemeğini yiyiyormusun? Afedersiniz. Neyin var? Canın yemek istemiyor mu? Affedersiniz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Mr. and Mrs. Lockhart? Yes? | Bay ve Bayan Lockhart? Evet? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
There's a phone call for you. No. I'll get it. | Telefonunuz var. Hayır. Ben bakarım. Size bir telefon var. Hayır, ben bakarım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's just Sharon, I'm sure. Eat your dinner. | Sharon olmalı, Eminim. Yemeğe devam et. Eminim Sharon'dur. Sen yemeğini ye. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
This way. | Bu taraftan. Bu taraftan. Teşekkür ederim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Thank you. Hello? | Teşekkürler. Alo? Teşekkür ederim. Alo? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Someone help us! Somebody needs help. | Biri yardım etsin! Yardıma ihtiyacımız var. Biri bize yardım etsin! Birinin yardıma ihtiyacı var. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Please. Jill? | İzin verin. Jill? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's happened? What's wrong? The phone! That man! | Neler oluyor? Sorun nedir? Telefon! O adam! Ne oldu? Sorun nedir? Telefondaki o adam! | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He's on the phone! He's got my babies! Wait. | Telefondaki oydu! O çocuklarımın yanında! Bekle. Telefondaydı! Çocuklarımın yanında! Bekle. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What? Curt Duncan. He's back. | Ne? Curt Duncan. Geri döndü. Ne? Curt Duncan, geri döndü. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He's on the phone? He has my babies! | Telefondaki o muydu? Çocuklarımla! Telefondaki o muydu? Çocuklarımın yanında! | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
My babies! Please. | Çocuklarım! lütfen. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's okay. It's okay, honey. | Tamam. Tamam, tatlım. Yok bir şey. Sorun yok tatlım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello? Hello? Sharon? This is Mr. Lockhart. | Alo? Alo? Sharon? Ben Bay Lockhart. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's going on over there? Nothing's going on. | Orda neler oluyor? Hiç birşey. Orada neler oluyor? Hiçbir şey olmuyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is everything all right? Yes. There's nothing going on. | Herşey yolundamı? Evet. Herşey yolunda. Her şey yolunda mı? Evet, hiçbir şey olmuyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Everything's fine. Why? What's the matter? | Sorun yok. Neden? Sorun nedir? Her şey yolunda. Neden? Sorun nedir? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sharon, listen to me very carefully. Look. | Sharon,beni çok dikkatli dinle. Bak. Sharon, şimdi beni çok dikkatli dinle. Bak. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
If there is a man in the house if there's any reason you can't talk | Eğer evin içinde birisi varsa eğer konuşamıyorsan Evin içinde bir adam varsa, eğer şu anda benimle konuşamamanın bir sebebi varsa... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
just answer "yes" over the phone. | Sadece "evet" de. Telefona sadece "evet" diye cevap ver. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
If there's any danger of any kind, just say "yes." | Eğer çocuklar tehlikedeyse, sadece "evet" de. Eğer herhangi bir tehlike varsa sadece "evet" de. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I don't understand. What man in the house? | Anlamıyorum. Ne adamı? Anlamıyorum. Evin içindeki hangi adam? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sharon? Please do me a favor. Just tell me truthfully: | Sharon? lütfen bana bir iyilik yap. Bana gerçeği söyle: Sharon? Lütfen bana bir iyilik yap. Bana gerçeği söyle. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
When was the last time you checked my children? | Çocukları en son ne zaman kontrol ettin? Çocuklarımı en son ne zaman kontrol ettin? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
About 45 minutes ago. Everything's fine. | 45 dakika önce. Herşey yolunda. Yaklaşık 45 dakika önce, her şey yolunda. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
They were fast asleep. Wh | Hızlı uyudular. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sharon, I'm sorry about the hysterics. | Sharon, Bu kriz için üzgünüm. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
We're leaving the restaurant now. I'll explain everything when we get back. | Restorant'tan ayrılıyoruz. Geri döndüğümüzde sana herşeyi açıklayacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Before we hang up, would you do one more thing for me? | Önce yukarı çıkıp benim için bir şey yapmanı istiyorum? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What? Would you go check the children? | Nedir? Gidip çocukları kontrol edermisin? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Honey! Sure. | Tatlım! Elbette. Hayır! Tatlım! Tabii ki. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Excuse me. Excuse me, please. Hold on. | Afedersiniz. Afedersiniz, lütfen. Bekleyin. Pardon. Affedersiniz lütfen. Bekleyin. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's the problem, sir? I'm Stephen Lockhart. Just a second. | Problem nedir efendim? Ben Stephen Lockhart. Bir saniye. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Why doesn't he hurry up, get her to the hospital? | Onu neden bir hastaneye götürmüyorlar? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello? Mr. Lockhart, what's the matter? | Merhaba? Mr. Lockhart, Sorun nedir? Merhaba Bay Lockhart, sorun nedir? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's going on? Nothing's going on. | Neler oluyor? Hiçbirşey. Neler oluyor? Hiçbir şey olmuyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You all right? What about the phone? What phone? | İyimisin? Telefona ne oldu? Ne telefonu? İyi misin? Ya telefon? Ne telefonu? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
When we called you from the restaurant. Mommy? | Restorant'tan seni aradık. Anne? Restorandan seni aradığımızda. Anneciğim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
When I got back to the phone, the line was dead. | Geri döndüğümde hat kesilmişti. Telefona döndüğümde hat kesilmişti. Uyumaya devam et. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |