Search
English Turkish Sentence Translations Page 180771
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Okay. Bye. We even have some low fat yogurt. | Tamam . Hoşçakal. Hatta düşük kalorili yoğurtlar var. Tamam, güle güle. Az yağlı yoğurdumuz bile var. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Honey, come on! Bye. | Tatlım, Hadi! Hoşçakalın. Hadi tatlım! Hoşça kal. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Are you at Dr. Mandrakis's? | Dr. Mandrakis'in evindemisin? Dr. Mandrakis'in evinde misin? Evet, yaklaşık bir saattir buradayım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yeah. I've been here for about an hour. | Evet. Dört saat kadar burda olacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Isn't it a neat house? I guess. I haven't looked around much. | Ev güzelmi? Etrafı incelemedim.Sanırım öyle. Düzenli bir ev, değil mi? Sanırım öyle, etrafa pek bakmadım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Did you see his kids? They were asleep. | Çocukları gördünmü? Uyuyorlar. Onun çocuklarını gördün mü? Buraya geldiğimde uyuyorlardı. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
They're really cute. | Gerçekten çok uslular. Çok sevimliler. Peki ne var ne yok? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
So what's goin'on? | Nasıl gidiyor? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Do you think you're gonna be talking to him sometime tonight? | Bu gece bir ara onu aramayı düşünüyormusun? Bu akşam bir ara onunla konuşmayı düşünüyor musun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Who? Bobby. | Kimi? Bobby. Kimle? Kimle mi? Bobby'le. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Probably. You know... | Belki. Biliyorsun... Büyük olasılıkla. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Bobby asked me to go out with him this weekend. | Bobby hafta sonu onunla çıkmamı istedi. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And I was really tempted... | Onu ayarttım... Ve gerçekten baştan çıkarılmıştım... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
'cause I like Bobby a lot. | çünkü ondan çok hoşlanıyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
As much as you do. But I told him I couldn't... | Biliyorsun. Fakat yapamayacağımı söyledim... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
'cause I didn't think it was right because you were my friend. | Çünkü bunun doğru olmadığını düşünüyorum , benim arkadaşımsın. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Listen, do me a favor. Just give Bobby the number here. | Dinle, bana bir iyilik yap. Bobby e telefon et. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Okay? Don't tell him I told you to. | Tamam? Sana söylediğimi söyleme. Tamam mı? Sakın ona benim söylediğimi söyleme. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Okay. I gotta go now. | Anlaştık. Gitmeliyim. Tamam, artık kapatmalıyım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Bye, Nance. Thank you. | Hoşçakal, Nance. Teşekkürler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yeah. Bye. | Hoşçakal. Evet, güle güle. Hoşça kal. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello? Have you checked the children? | Alo? Çocukları kontrol ettin mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Dr. Mandrakis? | Dr. Mandrakis? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh, yeah, sure. Dr. Mandrakis. | Ya evet, eminim arayan Dr. Mandrakis'ti. Evet, eminim Dr. Mandrakis'ti. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello? | Alo? Alo? Çocukları kontrol ettin mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Robert, I don't think this is very funny. | Robert, Bunun komik olduğunu sanmıyorum. Robert, bunun çok komik olduğunu düşünmüyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Who is this? | Kimsiniz? Kimsin sen? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Golden Bull. Hello. | Golden Bull. Alo. Golden Bull. Alo? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is Dr. Mandrakis there? This is his baby sitter. | Dr. Mandrakis ordamı? Ben çocuk bakıcılarıyım. Dr. Mandrakis orada mı? Onların çocuk bakıcılarıyım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Hello. Yes. | Alo. Evet. Alo? Alo? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Dr. Mandrakis left the restaurant about 40 minutes ago. | Dr. Mandrakis 40 dakika önce restorant'tan ayrılmış. Dr. Mandrakis yaklaşık 40 dakika önce restorandan ayrılmış. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Forty minutes ago. That's right. | 40 dakika. Doğru. 40 dakika önce mi? Evet, bu doğru. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Operator. Could you get me the police? | Operator. Polisi bağlarmısınız? Santral. Alo, polisi bağlar mısınız? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is this an emergency? Yes. | Acil bir durum mu? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, no. Not really. | Aslında , çok değil. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
The number is 555 9431. Would you like me to connect you? | Numaranız 555 9431 mı? Bağlamamı istiyormusunuz? Numaranız 5559431 mi? Sizi bağlamamı ister misiniz? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Seventh Precinct, Sergeant Sacker. Hello. | Yedinci Cadde, Çavuş Sacker. Merhaba. 7. bölge, Komiser Muavini Sacker. Alo? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I've been getting phone calls about every 15 minutes. | Her 15 dakikada bir telefon çağrısı alıyorum. Yaklaşık her 15 dakikada bir telefon alıyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's a man. I think he's trying to scare me. | Bir adam. Sanırım korkutmaya çalışıyor. Bir adam, beni korkutmaya çalışıyor sanırım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
An anonymous caller, ma'am? | İsimsiz çağrılarmı bayan? İsimsiz bir arayan mı hanımefendi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
That's right. Has he threatened you? | Doğru. Sizi tehdit ettimi? Bu doğru. Sizi tehdit etti mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Has he been using obscene language? | Size müstehcen şeyler söyledimi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Sometimes he doesn't say anything. He just keeps calling. | Bazen hiçbirşey söylemiyor. Sadece arıyor. Kimi zaman hiçbir şey söylemiyor. Aramaya devam ediyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, there's really nothing we can do about it down here. | Orada yapabileceğimiz herhangi birşey olduğunu sanmıyorum. Gerçekten bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is the phone listed in your name? No, I'm just a baby sitter. | Adınız telefon listesindemi? Hayır ben sadece çocuk bakıcısıyım. Telefon adınıza mı kayıtlı? Değil, ben sadece çocuk bakıcısıyım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's probably just some weirdo. The city's full ofthem. | Muhtemelen bu bir şakadır. Şehir bunlarla dolu. Muhtemelen tuhaf birinin tekidir. Şehir bunlarla dolu. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Believe it or not, we get reports like this every night. | İnan veya inanma her gece bu tür çağrıları çok alıyoruz. İster inan ister inanma ama her akşam bu tür ihbarlar alıyoruz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
It's nothing to worry about. | Endişelenme. Endişelenecek bir şey yok. Düdük çalmayı denedin mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh. Have you tried whistling? | Tamam. Islık çalmayı denedin mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What? | Ne? Ne? Eğer evde yüksek sesli bir düdük bulursan... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
If you can find a good loud whistle in the house... | Eğer yüksek sesle ıslık çalabilirsen... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
blow it into the phone, hard, the next time he calls. | bir daha aradığında bu ona sıkı bir darbe olabilir. ...gelecek sefer aradığında telefona sert bir şekilde onu çalarsın. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Probably break his eardrum. He won't bother you after that. | Kulak zarına zarar verebilir. Seni bir daha rahatsız etmez. Muhtemelen onun kulak zarını yırtar. Bundan sonra seni rahatsız etmez. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No, I | Hayır , ben | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You're probably right. It's nothing to worry about. | Belki de haklısın. Endişelenecek bir şey yok. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Why haven't you checked the children? | Neden çocukları kontrol etmiyorsun? Neden çocukları kontrol etmedin? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Seventh Precinct, Sergeant Sacker. | Yedinci cadde, Çavuş Sacker. 7. bölge, Komiser Muavini Sacker. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I called you before about the man who keeps calling me. | Biraz önce beni rahatsız eden bir adam hakkında aramıştım. Daha önce sürekli beni rahatsız eden bir adam hakkında aramıştım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh, yeah. He called me again. | Oh, evet. Tekrar aradı. Evet. Beni tekrar aradı. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Did you try whistling? | Islığı denedinmi? Düdük çalmayı denedin mi? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No. He's out there. | Hayır. O Dışarıdaydı. Hayır, dışarıda o. Dışarıda nerede? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Out where? | Nerde? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
In the neighborhood. He's watching me through the windows. | Komşuda. Pencereden beni izliyor. Bu civarda. Pencerelerden beni izliyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Did you see him? | Onu gördün mü? Onu gördün mü? Görmedim ama onun burada olduğunu biliyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No, but I know he's there. | Hayır, Ama orda olduğunu biliyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Is the house locked up? Yes. | Kapılar kilitlimi? Evet. Evdeki her şey kilitlendi mi? Evet. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, then you're safe. If he wanted to break in, he wouldn't be calling you. | O zaman güvendesin. Eğer zorla girmek isteseydi, seni aramazdı. Güvendesin o zaman. İçeri zorla girmek isteseydi seni telefonla arıyor olmazdı. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Please, can't you help me? I'm all alone here. | Lütfen, Yardımcı olamazmısınız? Burda yalnızım. Lütfen, bana yardım edemez misiniz? Burada yapayalnızım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Okay. Take it easy. I'll tell you what. If this guy calls again | Tamam. sakin ol. Bak sana ne diyeceğim. Eğer tekrar ararsa Tamam, sakin olun. Bak sana ne diyeceğim. Eğer bu adam tekrar ararsa... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
He will call again. I know he will. | Arıyacak. Arıyacağını biliyorum. Tekrar arayacak. Arayacağını biliyorum. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
All right. Now, calm down. | Tamam. Sakin ol. Tamam, şimdi sakin olun. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Look, I can alert the phone company so if he calls again... | Bak, Tekrar aradığında , bir ipucu yakalayabilmek için ... Bak, telefon şirketine bildirebilirim böylece eğer tekrar ararsa... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
we can try to trace the call. | telefon şirketini uyarabilirim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
What's your number? | Telefon numaran? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
555 2368. | 555 2368. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
And the address? | Ya adresin? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
3317 Oakridge. | 3317 Oakridge. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Oh, yeah. I know where that is. | Tamam. Orayı biliyorum. Evet, orayı biliyorum. Tamam, şimdi eğer bu adam tekrar ararsa... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Okay, now. If the guy calls again... | Tamam, şimdi. Tekrar aradığında... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You try to keep him on the line for at least a minute so we can trace the call. | onu bir kaç dakika hatta tutmayı denemelisin. ...onu en az bir dakika hatta tutmaya çalış böylece aramanın izini sürebiliriz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I can't do that. He doesn't stay on for more than a couple of seconds. | Bunu yapamam. Bir kaç saniyeden fazla hatta kalmıyor. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Well, that's the only way we can help you. | Sana yardım edebilmemizin tek yolu bu. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
By the way, what's your name? | Bu arada ismin nedir? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Jill Johnson. | Jill Johnson. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Jill, the important thing is for you to relax. | Jill, herşeyden önce rahat olmalısın. Jill, senin için önemli olan şey rahat olman. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You're safe where you are. We've got patrol men cruising that area all night. | Olduğun yerde güvendesin. Bütün gece o bölgede devriyede olan polisler var. Olduğun yerde güvendesin. Gece boyunca o bölgede devriye gezen polislerimiz var. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Just stay calm. Will you do that for me? | Sadece sakin ol. Benim için bunu yaparmısın? Sükunetini koru. Bunu benim için yapar mısın? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yes. | Evet. Evet. Tamam. Bu arada biz de senin hattını izleyeceğiz. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
In the mean time, we'll be watching your line. | Bu süre içinde, Seni izliyor olacağız. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
All right, Jill? | Tamam mı Jill? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Yes. You call again if there's any problem. | Tamam. Herhangi bir problem olursa tekrar ara. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
'Night. | Gece ... İyi gece... | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm not gonna be here much longer. | Burda çok fazla kalmayacağım. Burada uzun süre kalmayacağım. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Dr. Mandrakis and his wife are coming home. | Dr. Mandrakis ve eşi birazdan dönerler. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Can you see me? | Beni görüyormusun? Beni görebiliyor musun? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'm sorry I turned the lights down. | Işıkları kapattığım için üzgünüm. Işıkları kapattığım için özür dilerim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
I'll turn them back up if you like. | İstersen geri açabilirim. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
No. Don't. | Hayır. Açma. Hayır, açma. Açmayayım mı? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
Don't? | Açmıyım? | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |
You've really scared me... | Beni gerçekten korkuttun... Eğer istediğin buysa beni çok korkuttun. | When a Stranger Calls-1 | 1979 | ![]() |