Search
English Turkish Sentence Translations Page 7386
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Go tell her that. | Git de söyle. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Wow, this is like a scene right out of a movie. | Vay be! Tıpkı filmlerdeki gibi. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I feel like we're in a drama. So they've | Sanki bir dizinin içindeyiz. Yani bunca zamandır seni izliyorlardı, öyle mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
It's not like they were shot in the head or something. | Kafadan kontak değillerse neden senin oğulları olduğunu iddia etsinler ki? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't you agree? | Değil mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
If you have a hard time believing me, I can get it authenticated for you. | Eğer inanmakta zorlanıyorsanız bunu sizin için doğrulatabilirim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Well... there's no need to go through all that trouble. | Tamam, tamam. Sorun çıkarmaya gerek yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I think others are right about that. You're being suspicious over nothing. | Bence haklılar. Yok yerden işkilleniyorsun. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You should just be grateful that they even sought out a son like you. | Senin gibi bir oğlu arayıp buldukları için minnettar olmalısın bence. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I told you that I'm too busy to come tomorrow. | Meşgulüm, yarın gelemem dedim ya. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Why do you have to put it like that? | Neden bu kadar abartıyorsun? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Forget it. I don't need your chump change. | Boş versene. Senin verdiğin çiklet parası kadar maaşa ihtiyacım yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You're the one who needs to get it straight. | Düzgün davranması gereken sensin Kapatıyorum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
How unbelievable. Who was that? | İşe bak. Kimdi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
That was Mr. Kim. | Kim Bey. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Kim from the butcher shop at the market? | Kasap olan Kim mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
When I told him that I was going to take the day off tomorrow | Yarın tatil yapacağım deyince, beni maaşımı vermemekle tehdit etti. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Maybe we should just buy his butcher shop. | Belki de o kasap dükkânını satın alırız. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I bet 20 30 million won is all we would need. | Bahse girerim, yirmi otuz milyon won yeter. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ji Hyuk, since we're just sitting around here, | Ji Hyuk, artık buralarda yaşadığımıza göre, bu tür kızlarla çıkabiliriz değil mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
should we call up those girls for a date? | Zaroque'nun Başkanına böyle bir şeyi nasıl söyleyebildiniz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't you think that they'd go out on a date | Onlara bir reklam anlaşması ayarlarsak bizimle çıkmazlar mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Dae Suk. Yeah? | Dae Suk. Efendim? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Come over here. | Gel buraya. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We struggled through so much all these years, haven't we? | Bütün bu yıllar boyunca çok çabaladık, değil mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I especially know how much you struggled because of me. | Benim için ne kadar çok çabaladığını biliyorum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you so much for recognizing that. | Bunun farkında olduğun için çok teşekkür ederim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't you know how well I know you? | Seni ne kadar iyi tanıdığımı bilmiyor musun? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What did you say, you jerk? Buy the butcher shop? | Ne dedin, adi herif? Kasap dükkânını mı satın alalım? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Bite down. Bite down real hard! | Kafayı mı buldun sen? Uçtun mu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, Mr. Kim. | Özür dilerim, Kim Bey. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
No, I had a few too much to drink, and I must've been out of my mind. | Çok sarhoştum, aklım başımda değildi. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm down on my knees right now. | Şu anda dizlerimin üstündeyim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I'll be there first thing in the | Evet, sabah erkenden geleceğim ve her tarafı pırıl pırıl yapacağım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Thank you, Mr. Kim. Have a good night. | Teşekkür ederim, Kim Bey. İyi geceler. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Satisfied? | Tatmin oldun mu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't you think that you're being too harsh? | Sence de biraz fazla gerilmiyor musun? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Let me enjoy some of your spoils too. | Bırak da ganimetinde ben de faydalanayım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
And you should enjoy some of this too. Doesn't this make you happy? | Hem de sende biraz tadını çıkarmalısın. Bunlar seni mutlu etmedi mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
The parents that you've been wanting to find all your life. | Onlar tüm hayatın boyunca bulmak istediğin insanlar. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I didn't want to find people like that. | Bulmak istediğim aile böyle bir aile değildi. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Don't be a fool. | Saçmalama. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm sure you must've missed them. They're your mom and dad. | Eminim onları özlemişsindir. Onlar senin özbeöz annen, baban. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Curious to see how they were living after | Çocuklarını sokağa attıktan sonra nasıl yaşadıklarını merak ediyordum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
But... | Ama mağrur bir şekilde yaşıyorlar. Sadece o kadar da değil. Aile şirketleri var. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I definitely didn't want to find parents like that. | Bulmaya çalıştığım aile kesinlikle böyle bir aile değildi. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I was about to get really pissed about it. | Ama şimdi gerçekten kızmak üzereyim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
It's time for you to get down from there now. | Artık aşağıya in. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Your mom and dad aren't coming today. | Annenle baban bugün gelmeyecekler. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Just get down from there. | İn oradan aşağı. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I received a call from China. All the preparations are complete. | Çin'den bir telefon aldım. Bütün hazırlıklar tamamlanmış. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
When did they say is possible? They said it can be done at anytime. | Ne zaman mümkün olur dediler? İstediğimiz zaman. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We said we would prepare the medical team on our end. | Kendi sağlık ekibimizi yollayacağımızı söyledik. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Good job. You did nice work. | Aferin. İyi iş çıkardın. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
And also... I've been giving some thought to the issue with our guy. | Bir de adamımızla ilgili ne yapacağımızı bayağı bir düşündüm. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What do you think of sending him to our branch office in the Philippines? | Onu Filipinler'deki şube müdürlüğümüze göndermeye ne dersiniz? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Kidnapping is a frequent occurrence over there, | Orada kaçırılma olayları sık yaşanıyor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
and the chances of recovering the victim is... | Ve kurbanın bulunma şansı da düşük oluyor. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Okay, you do what you think is best. | Tamam, bildiğin gibi yap. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yes, Sir. I will take care of it. | Tamam, Efendim. İlgileneceğim. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yeah, what is it? | Evet, ne oldu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
That bastard is going to drive me out of my mind. | Bu serseri beni çıldırtacak. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
This is a house? | Ev mi bu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Ugh, what's wrong with my eyes? | Ah, gözlerime ne oldu? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Are you by any chance... | Yoksa sen... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Are you Jin Ah? | Yoksa sen Jin Ah mısın? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
It's great to meet you! It's you, isn't it? | Tanıştığıma memnun oldum. Sensin, değil mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You're that trash. | Sen o pislik herifsin. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
How can you call a person you just met, 'trash'? | İlk kez gördüğün bir insana nasıl pislik diyebilirsin? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Do you know how much suffering you put me through? | Bana ne kadar sıkıntı çektirdin, haberin var mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Anyways, it's great to meet you! | Her neyse, tanıştığıma memnun oldum. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm going to report you for sexual harassment. | Cinsel tacizden şikayet edeceğim seni. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
What's going on out here? | Ne oluyor orada? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Who are you? Mom. | Sen kimsin? Anne. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Wait... you're... | Bir dakika... Sen... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Mom, you know this guy? | Anne, bu adamı tanıyor musun? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
His name is Kang Ji Hyuk. | Onun adı Kang Ji Hyuk. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
He's your older brother. | Ağabeyin. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
This trash is my brother? | Bu pislik benim ağabeyim mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Dear God! Thank you so much! | Allah'ım! Çok şükür. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We're going to take our own doctors too, so | Kendi doktorlarımızı yollayacağız. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
the surgery shouldn't be a problem at all. | Ameliyatta hiçbir sorun olmayacak. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Dear God... thank you! | Allah'ım, şükürler olsun. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
And that scoundrel, Ji Hyuk, won't be coming around you anymore after today. | O Ji Hyuk denen herif de bu günden sonra bir daha ayağına dolanmayacak. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I'm thinking of sending him overseas. Overseas? | Onu denizaşırı bir yere göndereceğim. Denizaşırı mı? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
So treat him like a real mother would for the night | O yüzden bu gecelik ona gerçek annesiymişsin gibi davran ki... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
so that he doesn't become suspicious of anything. | ...hiçbir şeyden şüphelenmesin. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
For one last time. | Son bir kere. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I guess what they say about blood being thicker than water must be true. | Kan çekiyor sözü doğru galiba. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Seeing how you two have already met by chance like that. | Daha önceden tesadüfen karşılaştığınıza göre... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I cannot accept any of this. This seriously can't be happening. | Bu olanları kabul edemem. Böyle bir şey olamaz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
I should've called to invite you over sooner. | Seni daha önceden arayıp davet etmeliydik. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
and I needed some time to prepare myself. | Kendimi buna hazırlamak için zamana ihtiyacım vardı. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
So... are you liking the house... that you're living in right now? | Yaşadığın evi beğendin mi? | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Yes. That's a relief. | Evet. Çok iyi. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Is there anything else you need? No, there isn't. | Başka bir şeye ihtiyacın var mı? Hayır, yok. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
Um... Um... | Şey... Şey... | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
You go ahead first, Honey. | Önce sen söyle hayatım. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We really... would like to do something really nice for you. | Senin için güzel bir şeyler yapmak istiyoruz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |
We know that you've had to suffer quite a bit all these years. | Tüm bu yıllar boyunca çok sıkıntı çektiğini biliyoruz. | Big Man-2 | 2014 | ![]() |