Search
English Turkish Sentence Translations Page 7717
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Am I well? | İyi miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Why are you not with your husband? | Neden kocanın yanında değilsin? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Did he dishonour you? | Namusuna leke mi sürdü? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Isn't that aah... | Aslında... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Rather the point of wedding night? | ...gerdek gecesinin maksadı bu değil mi? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
No. He is the gentlest of men. | Hayır. Erkeklerin en kibarı o. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Is Saleh dead? | Salih öldü mü? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Father, here. | Baba, buyur. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Have I ever asked you for a favour? | Senden bir iyilik istedim mi daha önce? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sometimes I think its the sole reason God put me on earth. | Bazen Allah'ın beni dünyaya göndermesinin tek nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I have been thinking. | Düşünüyordum da | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
We have been thinking. | Yani düşünüyorduk da... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What a blessing for us.... | ...hanemizde iki babanın... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
To have in our household, | ...oğlu olan birinin olması ne büyük lütuftur. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Now, Shouldn't I the father who wants nothing, | Barıştan başka bir şey isteyemeyen bir baba olarak... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Not send this son, | ...bu evlâdı gözünü savaş bürümüş babasına... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Blinded by war? | ...göndermemeli miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
To remind this God Fearing man, | Allah korkusu olan bu adama... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
That in the Holy Quran, | ...Yüce Kuran'da savaş kelimesinden 2 kat fazla... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Is mentioned twice as much, | ...geçen barış kelimesini hatırlamamalı mıyım? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You are an Emissary Of Hobeika, | Hobeika'nın elçisisin... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But more importantly... | ...ama daha önemlisi... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You are now my son. | ...artık benim oğlumsun. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And Leyla's husband. | Leyla'nın kocasısın. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I haven't finished yet! | Daha lafımı bitirmedim! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Tell Amar, | Ömer’e anlaşmazlık istemediğimi söyle... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But I waont flee from it. | ...ama savaştan da kaçmam. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And this time... | Ve bu sefer... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
They are with me. | ...benim yanımdalar. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
My daughter asks permission to ride with her husband to the gate. | Kızım kapıya kadar kocasıyla gitmek için izin istiyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She has never been in an auto mobile before. | Daha önce hiç otomobile binmedi de. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Do you remember any of this Prince? | Buraları hatırlıyor musunuz, Prensim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Moule Sultan.... | Sultanım... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Your son is here. | ...oğlunuz geldi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Saleh? | Salih? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Actually, its Auda... father. | Aslında ben Auda'yım baba. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Peace be with you. | Selamün aleyküm. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Auda, of course. | Auda, elbette. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Forgive me, its been too many years. | Bağışla beni, uzun yıllar geçti. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Its Fifteen. | 15 yıl geçti. O kadar oldu mu? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Now you are a man. | Artık bir erkek olmuşsun. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
ALHAMDU LILLAH. | Elhamdülillah. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Where is Saleh? | Salih nerede? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He is no longer with us. | Artık aramızda değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Why? Where is he? | Neden? Nerede? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He is entered ALLAH'S grace, Father. | Allah'ın rahmetine kavuştu, baba. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He killed his guard and was killed in turn. | Muhafızlarını öldürdü ve buna karşılık öldürüldü. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He killed his guard? Why? | Muhafızlarını mı öldürdü? Neden? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He escaped when the delegation returned from Salmaah. | Elçiler Salmaah'dan döndüğünde kaçtı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You obviously did not escape. | Belli ki sen kaçmamışsın. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I come here as an Emissary. | Buraya elçi olarak geldim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Who's Emissary? | Kimin elçisi olarak? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
An Emissary Of Peace. I hope. | Barışın elçisi olarak. Umarım. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Is that why you come with Nesibe soldiers? | Bu yüzden mi Nesib'in askerleriyle geldin? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
In an infidels car. | Bir kâfir arabasıyla. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Amir, this was simply the most expedient way. | Emirim, bu en müsait yoldu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And Nesibe Council speak for you. | Ve Nesib'in divanı senin adına konuşuyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Your houses are united now Majesty. | Haneleriniz birleştirildi artık, majesteleri. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Auda? | Auda? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I married Leyla, father. | Leyla'yla evlendim baba. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You married Nesib's daughter while they slaughtered your brother. | Onlar ağabeyini katlederken sen Nesib'in kızıyla evlendin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Father allow me to explain myself. | Baba izin ver açıklayayım. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You will explain. | Açıklayacaksın zaten. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But these people they return to Hobeika. | Bu adamlar, Hobeika'ya geri dönecek. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
My laws of hospitality does not extend to the killers of my son. | Misafirperverlik kurallarım oğlumun katillerini kapsamıyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Forgive me, Princess. | Affedersiniz, Prenses. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Latifa.... | Latife. Aşkla ilgili bir şeyler çal. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Do you think he would have been killed if you had refused this wedding? | Bu evliliği reddetseydin öldürülür müydü sence? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I think there might have been people who council Nesib.... | Bence Nesib'e bensiz daha serbest... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
That he would have had a freer hand, with out me. | ...olduğunu söyleyen divan üyeleri olurdu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Then, under the Takeyya principle, | Takeyya düsturu... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You are absolved. | Bağışlanırsın. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You must free a slave, | Bir köle azat etmen gerek... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Or, if you are not able to do that, | ...ya da bunu yapacak durumun yoksa... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Fast for three days and say three times: | ...üç gün arka arkaya şunu demelisin: | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
"I divorce thee, Leyla, daughter of Nesib" | "Nesib kızı Leyla'yı boşuyorum." | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And you will be rid of her. | Ve ondan kurtulursun. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Thankyou for the advice your Eminence. | Tavsiyeniz için teşekkürler, efendim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You say you come as an Emissary Of Peace. | Barış elçisi olarak geldim demiştin. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
A poor choice of words. | Yanlış kelimeleri seçmişim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Indeed. | Bilmukabele. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Because it is we who have been violated. | Çünkü ihlal edilen taraf biziz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But it is we who have kept the peace. | Ama barışı koruyan da biziz. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Because I gave my word. | Çünkü bir söz verdim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The Yellow Belt belongs to no one. | Sarı Bölge kimseye ait değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But now you are free to act. | Artık harekete geçmekte özgürsün. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
This war serves the Cause Of God! | Bu savaş Allah'ın davasına hizmet ediyor! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
May I speak? | Konuşabilir miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Let us hear my son! | Oğlumu dinleyelim! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
My father always urged me to read the Quran. | Babam bana her zaman Kuran'ı okumamı tavsiye etti. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
So I am surprised that the vulnerable men of faith whom I see gathered here, | Burada toplanmış inançlı adamların hep bir ağızdan... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Are unanimously calling for war. | ...savaş çağrısı yapmasına şaşırdım. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
When the Holy Book condemns it. | Hele ki kutsal kitabımız bunu yasaklamışken. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sura 2, Amir, | 2. sure, emirim... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Instructs us to defend ourselves against the infidels. | ...kendimizi kâfirlere karşı savunmamızı emrediyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Against non believers who seek your destruction, thats different. | ...inançsızlara karşı kendini savunmana izin veriyor. İkisi farklı şey. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Precisely, these foreign workers, | Kesinlikle, bu yabancı işçiler bizi helak etmeye çalışıyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
How? They came here you threaten you? | Nasıl? Sizi tehdit etmeye mi geldiler buraya? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Unbelievers can be a threat for Muslims. | İnançsızlar, Müslümanlar için tehdit oluşturabilir. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Can be a threat to Muslims! | Tehdit oluşturabilirler! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |