Search
English Turkish Sentence Translations Page 7718
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
"Do not be the friend, | "Sizden olmayanlarla arkadaşlık etmeyin." | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Oil is ungodly since we need infidels to extract it. | Kâfirlere petrolü çıkarmaya ihtiyacımız olduğundan beri petrol haram. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
So you are against Oil all together. | Yani hepiniz petrole karşısınız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What use is Oil? For making a heavens vehicle go. | Petrol ne işe yarıyor? Araçların gitmesine sadece. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What vehicles do Arab use? | Araplar hangi aracı kullanıyor? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Camels. Of course! | Develer. Elbette ki develer! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Camels! Arabs use camels. | Develer! Araplar deve kullanır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
May I ask you one question? | Bir soru sorabilir miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
If ALLAH had not wanted the oil for the Arabs. | Eğer Allah, petrolü Araplar için istemeseydi... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He would have said so in the Quran. | Kuran'da bunu söylerdi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But he didn't forbid it in the Quran. | Ama bunu Kuran'da yasaklamadı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I think its very likely he put oil in the ground, | Bence petrolü toprağa koydu... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
So it riches may improve our lives. | ...petrolün zenginliği hayatlarımızı iyileştirsin diye. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What matters, is eternal life in the here after. | Önemli olan öteki dünyadaki sonsuz hayattır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Life here on earth is not to be improved, | Dünya hayatı iyileştirilemez... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
It is just pleating pleasure. | ...sadece zevki arttırılır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Just pleating pleasure! | Sadece zevki arttırılır! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And the glasses on your nose, are not sinful? | Yüzündeki gözlükler haram değil mi? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Do they not improve your life. | Yaşamını iyileştirmiyorlar mı? Hayır, emirim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
They allow me to see the words, | Kuran'daki kelimeleri daha... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Of the Holy Quran even clearer Amir!. | ...net görmemi sağlıyorlar, emirim! | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
The enemy are the apostates. | Düşmanımız dinden dönmüşlerdir. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Do you hear me? | Beni duyuyor musunuz? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Assalamu Alaikum. You are alone. | Selamün Aleyküm. Yalnızsınız. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Yes, unfortunately yes. | Maalesef evet. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry King Amar kept his son. | Kral Ömer oğlunu yanında tuttuğu için üzgünüm. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Prince Auda stayed with his father for further complications. | Prens Auda, başka meseleler için babasının yanında kaldı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ibn Idris, can I rely on your support? | İbn İdris, desteğinize güvenebilir miyim? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You remember how you taught me to pray? | Bana nasıl dua edeceğimi öğrettiğini hatırlıyor musun? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I was just the size of your sword. | Kılıcının boylarındaydım. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Tell me.... | Söylesene, buraya gelmek benim için bir hata mıydı? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
It is been my fate to fight wars for a living, Sidi. | Birinin hayatı için savaşmak benim kaderim, efendim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But in truth, I have never seen anyone gain by it. | Ama işin doğrusu, bundan bir kazanç sağlayanı görmedim hiç. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Iam not at all well. | Pek iyi değilim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Would you mind describing your symptoms in slightly less general terms. | Semptomlarını genel hatlarıyla tanımlar mısın? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I have a high fever, | Ateşim var. Kalbim güm güm atıyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And my head feels like it is about to explode. | Ve başım çatlamak üzere. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sleeve up please. | Sıvayın lütfen. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Yah, I think I know what's ailing you. | Sanırım hangi dertten muzdarip olduğunu biliyorum. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What? cigarette? | Neymiş? Sigara? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Its a, the ordinary attack of hypochondriasis. | Bu basit bir hastalık hastalığı krizi. Hayır, kriz geçirmiyorum. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ooh I bet you are, its your mind that is uneasy not your body although frankly you could do a bit of more exercise. 5 | Elbette öylesin. Sorun beyninde. İdman yapabilecek halde olan vücudunda değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Listen doctor, my body really aches. | Dinleyin doktor, vücudum sızlıyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Somatization. | Bedenselleştirme. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Its a manifestation of your turbulent mind, | Bu çalkantılı aklının bir tezahürü. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
When then if you manage to calm your spirit than the symptoms will ease off, | Ruhunu biraz sakinleştirdiğinde, semptomlar azalacaktır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Which is for the best really because if something is physically wrong with you I couldn't actually prescribe you anything of use. | Ki en iyisi bu olur çünkü fiziksel bir sorunun varsa sana... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Most modern medicine is banned in Salmaah. | Çoğu modern ilaç Salmaah'da yasaklandı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Medicines are banned? | İlaçlar yasaklandı mı? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Yes! Why? | Evet. Neden? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Why? Its a foriegn import. | Neden? Yabancı ülkelerden geliyor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And therefore, obviously the work of the devil. | Böyle olunca da, belli ki bu şeytanın işi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But at least the venerable theologians that advice our Sultan say so. | Ama en azından Sultana akıl veren saygıdeğer ilahiyatçılar var. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You.. you've met them, haven't you. | Onlarla görüştün, değil mi? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
In their case they have overlooked a small detail which is the Prophet himself said: | Peygamberin söylediği sözdeki ufak bir detayı kaçırmış görünüyorlar: | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
"You should make use of Medical Treatment," | "Tıbbî tedaviyi kullanmalısınız... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
"For ALLAH has not created any disease for which is not also a point at a cure." | ...çünkü Allah dermanı olmayan bir hastalık vermez." | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Apart of course from old age . | Eski söylemlerden biraz farklı tabii. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
But their spoon feeding Sultan is, and he swallowed the Quran whole. | Ama el bebek gül bebek büyümüş Sultanları Kuran'ı yalayıp yutmuş biri. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Old boys digestion isn't very good. | Yaşlı delikanlıların idraki biraz zayıf. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Good luck with yours. | Sana iyi şanslar. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Wait, doctor. | Bekle, doktor. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ali. | Ali. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ali Ibn Amar. | Ali İbn Ömer. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Sultan's least favourite son. | Sultanın en az önemsediği oğlu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And favorite scapegoat. | Ve gözde günah keçisi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
We are brothers? | Kardeş miyiz? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I see your illness hasn't dimmed your powers of deduction. | Bakıyorum da hastalığın çıkarım gücünü azaltmamış. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Yes! we are brothers but from different mothers. | Evet, kardeşiz ama farklı annelerden. Belli ki benim annem daha güzelmiş. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
If you ask our father, | Babama sorarsan... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
He will probably say you are the only one left. And Saleh is now dead. | ...Salih öldüğüne göre geriye tek senin kaldığını söyleyecektir. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Ascended to the gardens of paradise now, surrounded by virgins. | Cennete gittiğini ve hurilerle birlikte olduğunu. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Obivously I didn't really count so this will all be yours ronde. | Ki bunu önemsemiyorum. Tüm bunlar bir gün senin olacak. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Don't spend it all in one go. | Hepsini harcama. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Why do you say you don't count? | Neden önemsemediğini söylüyorsun? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I don't count, because I have opinions. | Önemsemiyorum çünkü kendi fikirlerim var. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And they are not popular in Salmaah. | Ve fikirlerim Salmaah'da pek revaçta değil. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Only blind obedience. | Sadece körü körüne bağlılık. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Listen, be careful of our father, he is the only politican. | Dinle, babamıza dikkat et. Çünkü kendisi boşaltılmış hazineyi,... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
And who prefers emptied treasury to a full one. | ...dolu hazineye tercih eden tek devlet adamıdır. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Strangely seductive. | Tuhaf şekilde iç gıdıklayıcı. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
You spoke well, last night. | Dük akşam iyi konuştun. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I have become unaccustomed to the voice of the younger generation. | Genç neslin sesini duymaya pek alışık değilim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I let go of you and Saleh, far too early.Come sit. | Senin ve Salih'in gitmesine çok vakitsiz izin verdim. Gel otur. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Father, I have to ask you something. | Baba, sana bir şey sormam gerek. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Nesib offered to return Saleh and myself to you. | Nesib, Salih'in ve benim dönmemizi teklif etmişti... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Why didn't you accept? | ...neden kabul etmedin? | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I'll tell you exactly why? | Sana nedenini söyleyeyim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
When Nesib's book keepers offered me 5% of the Yellow Belts prosits. | Nesib'in maliyecileri Sarı Bölge'nin gelirinin %5'ini teklif ettiğinde... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
I said no. | ...olmaz dedim. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
When they reached 32%, they offered to.... | Sonra %32'ye çıkardılar. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
What was the expression to.... with throw you in. | Nasıldı o laf? Yüz çevrilemeyecek bir teklif. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Now.... | Şimdi... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
When I returned from defeat in the desert fifteen years ago to tell your mother, | 15 yıl önce çölden hüsranla annene seni ve Salih'i... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
That I had to leave you and Saleh as hostages.... | ...rehin olarak bırakmak zorunda olduğumu söylemek için döndüğümde | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She was like a... bird. | Artık ötmek istemeyen... | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Who no longer wanted to sing. | ...bir kuş gibiydi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
She went to her room, turned to the wall.... | Odasına gitti, duvara doğru döndü. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Six weeks later she was dead. | 6 hafta sonra ölmüştü. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |
Your lives were priceless to her, and to me. | Annen ve benim için hayatlarınız paha biçilemezdi. | Black Gold-1 | 2011 | ![]() |