English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 9089
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm just being descriptive. | Sadece tarif için söylüyorum. | Braindead-1 | 2016 |  |
| If they were dwarves, I'd say, "Those two dwarves." | Eğer cüce olsalardı, "şu iki cüce" derdim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I don't think you can say dwarves, either. | Bence cüce de diyemezsiniz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, good thing they're not dwarves. | Güzel, o zaman iyi ki cüce değiller. | Braindead-1 | 2016 | |
| Come on, they were here yesterday. | Haydi, dün buradalardı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Dr. Bobb, and | Doktor Bobb, ve... | Braindead-1 | 2016 | |
| her, the... Rachel something. | ...bayan da Rachel bir şeydi. | Braindead-1 | 2016 | |
| What were they here about? | Neden buradalardı? | Braindead-1 | 2016 | |
| Information on the Intelligence meeting. | İstihbarat toplantısı için bilgi. | Braindead-1 | 2016 | |
| Terrorist sympathizers. | Terörist sempatizanları. | Braindead-1 | 2016 | |
| It starts in San Bernadino. | San Bernadino'da başlamıştı. Buraya geliyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| All right. Get that printed up, | Tamam, bunların çıktısını al... | Braindead-1 | 2016 | |
| and have it ready for the committee today. | ...ve bugünkü komite için hazır et. | Braindead-1 | 2016 | |
| Where are you going? I'll walk you. | Nereye gidiyorsun? Seninle yürüyeyim. | Braindead-1 | 2016 | |
| I was walking to you. | Seninle konuşmaya geliyordum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Let me go first. | İlk ben söyleyeyim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Okay, forget what I said about bugs. | Tamam, böcekler hakkında söylediklerimi unut. | Braindead-1 | 2016 | |
| I I don't want that to get in the way... | Hiç bir şeyin yolumuza çıkmasını istemiyor... | Braindead-1 | 2016 | |
| No, wait, nothing is gonna get in the way. | Hayır, yolumuza bir şey çıkmayacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| We just have so many other hurdles, and I don't want you to think | Engelli yarış gibi, o kadar çok şey çıkıyor ki, benim deli olduğumu... | Braindead-1 | 2016 | |
| that I'm insane. No, it's just a weird time, | ...düşünmeni istemiyorum. Hayır, işler öyle garipleşti ki... | Braindead-1 | 2016 | |
| and any one explanation makes just as much sense as any other. | ...her açıklama doğru gibi görünüyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| Look, I just want to act normal from now on. | Bundan sonra normal olmak istiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| I just want to just get a burger and fries and a beer. | Sadece hamburger, kızartma, bira istiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| I don't want to... Your friends are in trouble. | Bunda sonra... Arkadaşlarının başı belada. | Braindead-1 | 2016 | |
| What? Your friends, Dr. Bobb and Rochelle. | Ne? Arkadaşların Dr. Bobb ve Rochelle. | Braindead-1 | 2016 | |
| They're in trouble. | Başları belada. | Braindead-1 | 2016 | |
| My boss saw surveillance footage | Patronum, istihbarat toplantısından... | Braindead-1 | 2016 | |
| of them leaving the Intelligence meeting, | ...ayrıldıklarını gösteren güvenlik kamerası görüntüleri izledi... | Braindead-1 | 2016 | |
| and he thinks that they had something to do with the failed vote. | ...ve oylamayı bir şekilde sabote ettiklerini düşünüyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| What will he do? 1 | Ne yapacak? | Braindead-1 | 2016 | |
| It's working. | Çalışıyor. 1 | Braindead-1 | 2016 | |
| It's not broken. | Bozuk değil. | Braindead-1 | 2016 | |
| They changed their frequency. | Frekanslarını değiştirdiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| They knew we were on to them, | Peşlerinde olduğumuz biliyorlardı... | Braindead-1 | 2016 | |
| and they changed their frequency. | ...ve konuştukları frekansı değiştirdiler. | Braindead-1 | 2016 | |
| You don't know that, Gustav. | Bunu bilemezsin Gustav. | Braindead-1 | 2016 | |
| I know that you should be telling Laurel about her father. | Ama Laurel 'e babasından bahsetmen gerektiğini biliyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Okay, guys, we need to talk. | Arkadaşlar, konuşmalıyız. | Braindead-1 | 2016 | |
| today. Good to see you. | ...görünüyorsun. Seni görmek ne güzel. | Braindead-1 | 2016 | |
| Well, uh, nothing. | Bir şey yok. | Braindead-1 | 2016 | |
| Tell her. No, I... | Söyle. Hayır, ben... | Braindead-1 | 2016 | |
| We're not certain about this, | Tam olarak emin değiliz ama... | Braindead-1 | 2016 | |
| because Gustav's toy here went on the fritz... | ... çünkü Gustav'ın oyuncağı arızalandı... | Braindead-1 | 2016 | |
| Ah, it's not a toy, and it didn't go on the fritz. | Oyuncak değil ve arızalanmadı. | Braindead-1 | 2016 | |
| Gustav's machine reacts | Gustav'ın makinesi, 500 civarındaki... | Braindead-1 | 2016 | |
| to high frequency communication... | ...iletişimlerini buluyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| And he was seeing who was infected and who wasn't. | Kime bulaştığını ya da bulaşmadığını böyle anlıyordu. | Braindead-1 | 2016 | |
| Most of D.C. is largely untouched. | Başkentin çoğuna bulaşmamış. | Braindead-1 | 2016 | |
| Most of the infections are on Capitol Hill, | En çok bulaştığı yer Meclis binası... | Braindead-1 | 2016 | |
| and only five percent here are infected. | ...burada ise %5 bulaşmış. | Braindead-1 | 2016 | |
| Anyway, when we were in your office, | Neyse, sizim ofisteyken... | Braindead-1 | 2016 | |
| there seemed to be | ...fark ettik ki... | Braindead-1 | 2016 | |
| a high frequency communication coming from... | ...bu yüksek frekans sinyallerinin geldiği yer... | Braindead-1 | 2016 | |
| coming from your dad. | ...senin babandı. | Braindead-1 | 2016 | |
| It's not certain. | Kesin bir şey yok. | Braindead-1 | 2016 | |
| It could mean anything. | Herhangi bir şey olabilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| It couldn't mean anything. | Herhangi bir şey olamaz | Braindead-1 | 2016 | |
| Laurel, it might not mean anything. | Laurel, bir durum olmayabilir. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'll talk to you. | Konuşuruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Be careful, by the way. | Bu arada, dikkatli olun. | Braindead-1 | 2016 | |
| Senator Wheatus saw you leaving the hearing yesterday | Senatör Wheatus sizi oturumdan çıkarken görmüş... | Braindead-1 | 2016 | |
| and Gareth doesn't know what he'll do. | ...ve Gareth, senatörün ne yapacağını bilmiyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm calling the Select Committee on Intelligence to order. | İstihbarat komitesinin seçilmiş üyeleri, düzeni sağlayalım. | Braindead-1 | 2016 | |
| I need everyone to sit down. | Herkes yerine otursun. | Braindead-1 | 2016 | |
| The matter under discussion today is the recent spate | Bu günkü gündem konumuz, sayıları gittikçe artan... | Braindead-1 | 2016 | |
| of catastrophic head injuries. | ...trajik kafa yaralanmaları olacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| Explosions. | Patlamaları. | Braindead-1 | 2016 | |
| Let's just drop the euphemism and call them what they are. | Hüsnü tabiri bırakalım ve gerçekte ne olduklarını söyleyelim. | Braindead-1 | 2016 | |
| Madam Chair, can we have some order here? | Sayın Başkan, düzeni biraz sağlar mısınız? | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, that's enough. | Evet, bu kadar yeter. | Braindead-1 | 2016 | |
| Senator, you will have an opportunity to speak. | Senatör, söz hakkınız olacak. | Braindead-1 | 2016 | |
| I would like to be recognized, Madam Chair. | Sayın Başkan, söz hakkı istiyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm I'm, uh, I'm raising my hand. | Elimi kaldırıyorum. | Braindead-1 | 2016 | |
| Why not both hands? | Neden ikisini de kaldırmıyor? | Braindead-1 | 2016 | |
| Quiet. | Sessizlik. | Braindead-1 | 2016 | |
| Yes, the... senator from Maryland | Evet, Maryland senatörüne... | Braindead-1 | 2016 | |
| is recognized. | ...söz hakkı verildi. | Braindead-1 | 2016 | |
| As per prior agreement, I have a witness. | Önceden bildirildiği üzere, tanık çağırıyoruz. | Braindead-1 | 2016 | |
| Ahmed Kadhimiya. | Ahmed Kadhimiya. | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm a former freedom fighter | Ben, İslami Rayid Cephesinde... | Braindead-1 | 2016 | |
| in the Islamic Ra'id Front. | ...özgürlük savaşçısıydım. | Braindead-1 | 2016 | |
| And, uh, could you tell us how you became a member of the Ra'id, | Peki bize, Rayid üyesi olma sürecinizi ve... | Braindead-1 | 2016 | |
| and what you did for this terrorist organization? | ...ve bu terörist organizasyon için neler yaptığınızı anlatır mısınız? | Braindead-1 | 2016 | |
| My mother was killed in a drone attack. | Bir insansız hava aracısında annem öldürüldü. | Braindead-1 | 2016 | |
| I had studied chemistry, | Ben kimya öğrencisiydim. | Braindead-1 | 2016 | |
| so I helped the Ra'id create a new methane based compound. | ...ve Rayid için metan bazlı yeni bir bileşime yardım ettim. | Braindead-1 | 2016 | |
| And what did this compound do? | Bu bileşim ne yapar? | Braindead-1 | 2016 | |
| When injected under the skin, | Deri altına enjekte edildiğinde... | Braindead-1 | 2016 | |
| it would make a head explode. | ...kafa patlamalarına yol açar. | Braindead-1 | 2016 | |
| Thank you, Mr. Kadhimiya. | Bay Kadhimiya, teşekkür ederim. | Braindead-1 | 2016 | |
| And you did this with the approval | Peki siz bunun onayını nereden aldınız... | Braindead-1 | 2016 | |
| of the Syrian officials? | ...Suriye yetkililerinden mi? | Braindead-1 | 2016 | |
| W wait a minute, wait a minute, wait. | Bir saniye, bir saniye. | Braindead-1 | 2016 | |
| Are are you seriously saying | Siz gerçekten bunların... | Braindead-1 | 2016 | |
| this is state sponsored terrorism? | ...devlet destekli terörizm olduğunu mu söylüyorsunuz? | Braindead-1 | 2016 | |
| I'm not saying anything. I have a witness. | Ben demiyorum, tanık diyor. | Braindead-1 | 2016 | |
| All right, this is not a matter for this committee. | Bu konu, bu komitenin yetkisine girmez. | Braindead-1 | 2016 | |
| This is about war, | Bu, savaşla ilgili... | Braindead-1 | 2016 | |
| and only Congress has the right to declare war. | ...ve meclisin savaş ilanına hakkı var. | Braindead-1 | 2016 | |
