Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 113
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'll finish my joint. No, off to bed. | Dur, sigaramı bitireyim. Hayır, yatağa. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Now. | Hemen. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Jose, it's you? It's Jose. | José, sen misin? Evet, ben José. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Philippe's in the hospital... | Philippe hastanede. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...they were held up. Shit, no way. | Soyulmuşlar. Olamaz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I left messages. | Sana bir sürü mesaj bıraktım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I lost my cell phone, I couldn't call you. | Cep telefonumu kaybettiğim için seni arayamadım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You piss me off, Jose. | Beni deli ediyorsun, José. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You're never straight. | Hiçbir zaman dürüst değilsin. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
What'd the docs say? | Doktor ne dedi? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
He might not make it. No! | Kurtulamayacak. Hayır! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Where are you? I need you. | Neredesin sen? Sana ihtiyacım var. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Listen, Sophie, I... | Dinle Sophie, ben... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I can't come yet. Where are you? | ...şu anda gelemem. Neredesin peki? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You were to come tonight. I'm sorry. | Bu akşam gelecektin. Özür dilerim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Where are you? Why won't you answer? | Neredesin? Neden cevap vermiyorsun? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You disappear, you reappear, where are you? | Bir yok oluyorsun, bir ortaya çıkıyorsun. Neredesin sen? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You're disgusting! | İğrençsin! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You piss, don't wash up and touch the cake? | İşedikten sonra elini yıkamadan kek yiyorsun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Alright, already. | Tamam, neyse. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Reza, am I exaggerating? He's not eating. | Réza, abartıyor muyum? O yemiyor. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
How can he, you broke his mouth! | nasıl yesin, çenesini kırdın! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
That's not it. | Ondan değil. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
On a diet? Eat. That's not it. | Rejimde misin? Yesene. Ondan değil. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'm just not hungry, that's it. | Aç değilim, o kadar. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I'll shit in your plate, you'll see. | Tabağına sçayım da gör sen. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
If I write a book or make a film on manners... | Terbiye kuralları üzerine bir kitap yazsam... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...I'll be a billionaire with you two. | ...veya film çeksem ikinizin sayesinde milyarder olurdum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
What not to do. Savages. | Yapılmaması gereken her şey sizde var. Vahşiler gibisiniz. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I see you on a talk show. | Seni bir sohbet programında hayal edebiliyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
"My grandson is a genius". | "Torunum bir dahidir". | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Mr. Know it all. | Bay Ukala. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
He knows everything, he's clean, intelligent. | Her şeyi bilir, temiz ve akıllıdır. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
There's a minimum. You weren't raised in a barn. | En azından bunu yapabilirsin. Ahırda büyümedin ya. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hold your glass. | Bardağını tut. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hold your glass. I know your thing. | Bardağını tut. Senin olayını biliyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Alright. | Tamam. Yeter. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
For everyone. Go on. | Herkese koy. Haydi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Following the armed car hold up in the Parisian suburbs... | Paris banliyösündeki zırhlı araç soygunuyla ilgili... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Turn up the sound. | Sesini aç şunun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
2 burnt bikes were found in an ex factory. | İki adet yanmış motosiklet, eski bir fabrikada ele geçirildi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
They were used in the armored car hold up... | Geçtiğimiz Perşembe günü Raspail bulvarındaki... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...last Tuesday on Boulevard Raspail. | ...zırhlı araç soygununda kullanılmışlardı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
The criminals remain at large. | Suçlular hala bulunamadı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
The police's job more difficult... | Polisin işi gittikçe zorlaşırken... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Higher, higher. | Biraz daha yukarı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Hold it, do this, like so. | Dur, şöyle yap. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Like a boxer. You need the same legs. | Boksör gibi. Bacakların aynı şekilde olmalı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
There are like the ones on TV? Of course. | Televizyondakiler gibi mi? Tabii. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Tchetchenia, Bosnia, Afghanistan, they all have AKs. | Çeçenistan, Bosna, Afganistan. Hepsinde AK var. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Get into position. No, like so. I'll slow you. | Böyle mi pozisyon alınır? Hayır, böyle. Göstereyim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Secure this. Use your legs. | Koru kendini. Bacaklarını kullan. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Cock the weapon. | İndir silahını! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit, asshole! | Olamaz, adi herif! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You almost killed me! It's fine, you're OK. | Neredeyse öldürecektin beni! Bir şey olmadı, iyisin. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It went off by itself. | Kendiliğinden ateş aldı. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It went off by itself, it was this close to my face, asshole! | Kendiliğinden olmuş, suratıma bu kadar yakındaydı, gerzek. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It's OK, you're fine. | Tamam işte, bir şeyin yok. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We're hiding out and now everyone heard that! | Güya saklanıyoruz, herkes bizi duydu! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit happens. | Olur böyle şeyler. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit happens? That we shoot each other? | Ne demek olur? Olur mu? Birbirimizi vurabiliriz yani? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I couldn't do anything. | Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It happened so fast. | Bir anda oldu. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I can still hear the gunshots. I know. | Silah seslerini hala duyuyorum. Biliyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I can't believe it. | İnanamıyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I got this... | Bunları sana getirdim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
...his things. Thanks. | Eşyaları. Teşekkürler. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
If there's anything I can do... | Yapabileceğim bir şey olursa... | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Thanks. I'm sorry. | Teşekkürler. Üzgünüm. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I swear, I didn't start again. | Yemin ederim bir daha yapmayacağım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Just once. I swear on my mother's life. | Bir kerecik. Annemin hayatı üzerine yemin ederim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
On my mother's life, Jose. | Annemin hayatı üzerine, José. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Stop your bullshit, Reza. | Saçmalamayı bırak, Réza. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Shit, you don't need this. | Buna ihtiyacın yok. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You'll get us caught. | Yakalatacaksın bizi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You know it's never "just once". | Bu işin bir keresi olmadığını sen de biliyorsun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It'll fuck you over, you know it. | Adamı mahveder, biliyorsun. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I trust you. You don't need this. | Sana güveniyorum. Buna ihtiyacın yok. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
What about Farouk? It'll stay between us. | Peki ya Farouk? Aramızda kalacak. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Jose. | José. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I don't know where I'll go when we split up. | Ayrıldığımızda nereye gideceğimi bilmiyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
There's only one thing that's important to me. | Benim için önemli olan tek bir şey var. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I need to go far away. | Çok uzaklara gitmem lazım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I've dough for me and Sophie, for our entire lives. | Sophie'yle bana hayatımız boyunca yetecek kadar param var. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
That's right, you have Sophie. | Öyle ya, senin Sophie'n var. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Stop it, I swear I'll take you with. | Yeter artık, yemin ediyorum seni de götüreceğim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
On mom's life, I will. | Annemin hayatı üzerine yemin ederim, bırakacağım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
I swear, Jose, I'll stop. | Söz veriyorum, José Bırakacağım. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Time for bed. | Yatma vakti. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Jose. I'm sorry. | José Özür dilerim. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
It's a bad idea. | Kötü bir fikir bu. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We deserve a treat. It's close by. | Ödülü hak ediyoruz. Çok yakında. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You're crazy. There's no one around. | Delisin sen. Etrafta kimseler yok. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Don't you want a real meal? | Gerçek bir yemek istemiyor musun? | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Yeah. | İstiyorum tabii. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
We won't stay long. | Uzun süre kalmayız. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Not long. I promise. | Uzun sürmeyecek ama. Söz veriyorum. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
Reza! | Réza! | 13 mxB2-1 | 2007 | |
You could have cleaned up, you pig. | Temizlenmen gerekiyordu, seni domuz. Haydi. | 13 mxB2-1 | 2007 | |
What? Easy, shit. | Ne var? Yavaş ol. | 13 mxB2-1 | 2007 |