Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160595
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
"Bostick didn't have his usual cocky air. | Bostick'in her zamanki kendini beğenmiş havası yoktu. "Bostick o her zamanki ukala havasında değildi. Bostick'in her zamanki kendini beğenmiş havası yoktu. "Bostick o her zamanki ukala havasında değildi." Bostick'in her zamanki kendini beğenmiş havası yoktu. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Why you here? Why not with family? | Neden buradasınız? Neden ailenizle birlikte değilsiniz? Neden burdasınız? Yani neden ailemle değilim? Neden buradasınız? Neden ailenizle birlikte değilsiniz? Neden burdasınız? Yani neden ailemle değilim? Neden buradasınız? Neden ailenizle birlikte değilsiniz? | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
We're being bought by 3M. | Ne? 3M tarafından satın alındık. 3M firması tarafından satın alınmak üzereyiz. Ne? 3M tarafından satın alındık. 3M firması tarafından satın alınmak üzereyiz. Ne? 3M tarafından satın alındık. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Yeah, here's the thing, Stu. | Evet, olay şu Stu... Evet, bir de şu var, Stu. Evet, olay şu Stu... Evet, bir de şu var, Stu. Evet, olay şu Stu... | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Stu, you started this company in your garage. | Bu şirketi garajında çalışarak kurdun Stu. Stu, bu işe garajında başlamıştın. Bu şirketi garajında çalışarak kurdun Stu. Stu, bu işe garajında başlamıştın. Bu şirketi garajında çalışarak kurdun Stu. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
It's what they call a lot of money. | Çok para diye buna derler işte. Çok fazla paradan söz ediyorlar. Çok para diye buna derler işte. Çok fazla paradan söz ediyorlar. Çok para diye buna derler işte. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Yes, you'll do it? | Jim, cevabım evet. Evet, yapacak mısın? Jim, cevabım evet. Evet, yapacak mısın? Jim, cevabım evet. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Hey, when are you gonna tell me what we're chasing? | Neyin peşinde olduğumuzu ne zaman söyleyeceksin? Hey, neyi takip ettiğimizi ne zaman söyleyeceksin? Neyin peşinde olduğumuzu ne zaman söyleyeceksin? Hey, neyi takip ettiğimizi ne zaman söyleyeceksin? Neyin peşinde olduğumuzu ne zaman söyleyeceksin? | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Huh? Oh! | BRAD: Huh? Oh! Ha? Hımm! BRAD: Huh? Oh! Ha? Hımm! BRAD: Huh? Oh! | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Wow. | Wow. Vay. Wow. Vay. BRAD: Wow. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Hey, look who's here, man! Oh, my God, Ray! | Bak burada kim varmış adamım! Aman Tanrım, Ray! Hey, bak burda kim varmış, adamım! Aman Allah'ım, Ray! Bak burada kim varmış adamım! Aman Tanrım, Ray! Hey, bak burada kim varmış, adamım! Aman Allah'ım, Ray! Bak burada kim varmış adamım! Aman Tanrım, Ray! | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Hey, guys! | Naber millet! Merhaba, millet! Naber millet! Merhaba, millet! Naber millet! | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
And never brought to mind | Ve asla aklına getirmedi ve hiçbir zaman akıllara gelmese de Ve asla aklına getirmedi ve hiçbir zaman akıllara gelmese de Ve asla aklına getirmedi | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
No. Maybe. Yes, I did. I did. | Hayır. Belki. Evet, yaptım. Hayır. Belki. Evet, yaptım. Yaptım. Hayır. Belki. Evet, yaptım. Hayır. Belki. Evet, yaptım. Yaptım. Hayır. Belki. Evet, yaptım. | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Have you seen the results? | Sonuçları gördün mü? Sonuçları görmüş müydün? Sonuçları gördün mü? Sonuçları görmüş müydün? Sonuçları gördün mü? | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
Eight weeks later, the ruby throated hummingbird | 5 ay sonra Kara Yelkovan Kuşu... Sekiz hafta sonra, Yakut boğazlı sinek kuşumuz 5 ay sonra Kara Yelkovan Kuşu... Sekiz hafta sonra, yakut boğazlı sinek kuşumuz 8 ay sonra Kara Yelkovan Kuşu... 5 ay sonra Kara Yelkovan Kuşu... | The Big Year-3 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: By the standards of the Yucatán jungle, | Yucaten Ormanının standartlarında, Yucatén Ormanı standartlarına göre, Yucaten Ormanı standartlarına göre, | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
The sooty shearwater, on the other hand, must lose weight | Buna zıt olarak, gri yelkovan kuşu Tazmanya'ya göç etmeden önce, Diğer taraftan gri yelkovan kuşu da Tabii ki yandan, kilo alması gerekli. Diğer taraftan Gri Yelkovan Kuşu da Tabii ki yandan, kilo alması gerekli. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
A well a, bird, bird, bird... | Tamam, kuş, kuş, kuş Ne güzel ne, kuş, kuş, kuş Tamam, kuş, kuş, kuş Ne güzel ne, kuş, kuş, kuş Tamam, kuş, kuş, kuş | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Hey, Vicki? Hi, I was just thinking about you. | Hey, Vicki? Merhaba, tam da seni düşünüyordum. Merhaba, Vicki? Selam, ben de seni düşünüyordum. Hey, Vicki? Merhaba, ben sadece seni düşünüyordum Merhaba, Vicki? Selam, ben de seni düşünüyordum. Hey, Vicki? Hi, şimdi seni düşünüyordum.. Hey, Vicki? Merhaba, ben sadece seni düşünüyordum | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Sorry, guys. January 1 st, I'm outta here. | Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Kusura bakmayın, çocuklar. Ocak'ın 1'inde buradan gidiyorum. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Kusura bakmayın, çocuklar. Ocak'ın 1'inde buradan gidiyorum. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Use the jet. I mean, it's your jet. | Jet kullan. Yani, senin jetini. Jeti kullan. Yani kendi jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. Jeti kullan. Yani kendi jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Really? Yes! | Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Evet! | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
WOMAN: NARBA hotline. Give your code word at the beep. | NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA hattı. (Kuş alarm hattı) Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA kuş alarm hattı. Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
WOMAN: NARBA hotline. Give your code word at the beep. | NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyiniz. NARBA hattı. Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyiniz. NARBA kuş alarm hattı. Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyiniz. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
(GRUNTS) Stu? | Stu? | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
While other species migrate in aerodynamic flocks or majestic "V's," | Diğer türler, göç ederken aerodinamik bir V şeklinde filo oluştururlar. Diğer türler gibi aerodinamik şekilde ya da görkemli "V" taktiğini kullanmak yerine Diğer türlerle göç ederken erodinamik bir V seklindeler. Diğer türler gibi aerodinamik bir şekilde görkemli "V" taktiğini kullanmak yerine... Diğer türlerle göç ederken erodinamik bir V seklindeler. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Bad weather is the deadly wildcard for every bird who migrates. | Kötü hava koşulları, göç eden her kuş için vahşi ve ölümcül bir güçtür. Kötü hava koşulları göç eden her kuş için zalim ve ölümcüldür. Kötü hava koşulları, ölümcül bir vahşi bir göçtür her kuş için. Kötü hava koşulları göç eden her kuş için zalim ve ölümcüldür. Kötü hava koşulları, ölümcül bir vahşi bir göçtür her kuş için. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Me, too. This is incredible, isn't it? | Ben de seni. Olağanüstü, değil mi? Ben de. Muhteşem bir şey, değil mi? Ben de seni. Olağanüstü, değil mi? Ben de. Muhteşem bir şey, değil mi? Ben de seni. Olağanüstü, değil mi? | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: Notjust another ruby throated, but our ruby. | Sadece bir değil yakut boğazlı, ama bizim yakut. Yakut boğazlı basit bir kuş değil, Özellikle bizim yakutumuz. Sadece bir değil yakut boğazlı, ama bizim yakut. Yakut boğazlı basit bir kuş değil, Özellikle bizim yakutumuz. Sadece bir değil yakut boğazlı, ama bizim yakut. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
You know I will. | Gözlemleyeceğim, biliyorsun. Yapacağımı biliyorsun. Gözlemleyeceğim, biliyorsun. Bulacağımı biliyorsun. Gözlemleyeceğim, biliyorsun. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
This has a $6,000 limit. | Bunun limiti 6000 $. Bunda 6.000 dolarlık limit var. Bunun limiti 6000 $. Bunda 6.000 dolarlık limit var. Bunun limiti 6000 $. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
It's 11: 15. | Saat 11:15. Saat 11:15 Saat 11:15. Saat 11:15. Saat 11:15. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Oh, well. (SIGHS) | Sorun değil. İyi, madem. Sorun değil. İyi, madem. Sorun değil. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Bug zapper, | Bug zapper. Elektrikli Sinek Öldürücü. Bug zapper. Elektrikli Sinek Öldürücü. Bug zapper. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
plummeting towards the earth, | ...dünyaya dimdik bir konumda... aşağı doğru yönelir ...dünyaya dimdik bir konumda... aşağı doğru yönelir... ...dünyaya dimdik bir konumda... | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
(SCREAMING) Oh, no! No! | Hayır! Üzerinde, hayır! hayır! Hayır! Üzerinde, hayır! hayır! Hayır! | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Is his migrating instinct waning at long last? | Yoksa bu özlem sona gelen hayatının mı bir habercisiydi? Göçebe içgüdüsü uzunca bir zaman sonra azaldı mı? Yoksa bu özlem sona gelen hayatının mı bir habercisiydi? Yoksa göçebe içgüdüsü uzunca bir zaman sonra azaldı mı? Yoksa bu özlem sona gelen hayatının mı bir habercisiydi? Yoksa bu özlem sona gelen hayatının mı bir habercisiydi? | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Bird, bird, bird, b bird... | Kuş, kuş, kuş, Kuş, kuş, kuş, k kuşun. . . Kuş, kuş, kuş, Kuş, kuş, kuş, k kuşun. . . Kuş, kuş, kuş, | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Hey. Did you see a flammer? | Selam. Flammer'ı gördün mü? Hiç f lammer gördün mü? Selam. Flammer'ı gördün mü? Hiç Flammer gördün mü? Selam. Flammer'ı gördün mü? | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
I didn't get to... Yell if you find a flammer. | Öyle olmadı... Bakalım kim Flammer'ı bulacak. Onu ben yanıma alm... Eğer bir f lammer bulursan seslen. Öyle olmadı... Bakalım kim Flammer'ı bulacak. Onu ben yanıma alm... Eğer bir Flammer bulursan seslen. Öyle olmadı... Bakalım kim Flammer'ı bulacak. | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
CROWD: Five, four, three, two, one! | ...beş, dört, üç, iki, bir! | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
Okay. Did I win? | Pekâlâ, kazanmış mıyım? Peki. Kazandım mı? Pekâlâ, kazanmış mıyım? Peki. Kazandım mı? Pekâlâ, kazanmış mıyım? | The Big Year-4 | 2011 | ![]() |
McIntire used to work for you. | Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sana çalışmaya alışıktır. Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sana çalışmaya alışıktır. Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sizin için çalışmıştı. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
Texas? Now? What about McIntire? How do we explain this? | Teksas mı? Şimdi mi? Mclntire ne olacak? Nasıl açıklayacağız bunu? Teksas mı? Şimdi mi? Mclntire ne olacak? Bunu ona nasıl açıklarız? Teksas mı? Şimdi mi? Mclntire ne olacak? Nasıl açıklayacağız bunu? Teksas mı? Şimdi mi? Mclntire ne olacak? Bunu ona nasıl açıklarız? Teksas mı? Şimdi mi? Mclntire ne olacak? Nasıl açıklayacağız bunu? | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
The reigning king, not surprisingly , is extremely confident. | Bostick, hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde kendinden aşırı derecede emindi. Hüküm süren kralın o muhteşem özgüveni de bizi şaşırtmıyor. Bostick, hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde kendinden aşırı derecede emindi. Hüküm süren kralın o muhteşem özgüveni de bizi şaşırtmıyor. Kabul etmeliyim ki şansın benden yana olduğunu hissediyordum. Bostick, hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde kendinden aşırı derecede emindi. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
STU: I still feel like a heel . Feel like I led him on. | Kendimi alçakmışım gibi hissediyorum. Sanki onu kandırmışım gibi geliyor. Hala geride olduğumu hissediyorum. Sanki tam benim önümde. Kendimi alçakmışım gibi hissediyorum. Sanki onu kandırmışım gibi geliyor. Hala geride olduğumu hissediyorum. Sanki tam benim önümde. Kendimi alçakmışım gibi hissediyorum. Sanki onu kandırmışım gibi geliyor. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
It's 11:15. | Saat 11:15. Saat 11:15 Saat 11:15. Saat 11:15. Saat 11:15. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: Of all courtship rituals , none is as spectacular | Hayvanlar Âlemi'ndeki birbirlerine kur yapma seansları arasında... Diğer aşk kutlamaları, kel kartallarınki kadar Hayvanlar Âlemi'ndeki birbirlerine kur yapma seansları arasında... Diğer aşk kutlamaları, kel kartallarınki kadar... Hayvanlar Âlemi'ndeki birbirlerine kur yapma seansları arasında... | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
...join in free fall, | ...birbirlerine sıkı sıkı sarılarak... özgürce bir düşüşte, ...birbirlerine sıkı sıkı sarılarak... Özgürce bir düşüşte... ...birbirlerine sıkı sıkı sarılarak... | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
(SINGING) I'm feeling restless , but I'm tired | Hissediyorum huzursuz, ama yorgunum d Kendimi rahatsız hissetmiyorum. Fakat yorgunum. d Hissediyorum huzursuz, ama yorgunum Kendimi rahatsız hissetmiyorum. Fakat yorgunum Hissediyorum huzursuz, ama yorgunum | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
Hey. Hey. | Selam. Selam. Merhaba Merhaba. Selam. Selam. Merhaba Merhaba. Selam. Selam. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
NURSE: I see that you're going to come back at least a couple more times. | Sana gelmek için gidiyoruz geri, en azından bir çift daha Şimdi gidip eşinizle birlikte bir kez daha gelmelisiniz. Sana gelmek için gidiyoruz geri, en azından bir çift daha Şimdi gidip eşinizle birlikte bir kez daha gelmelisiniz. Sana gelmek için gidiyoruz geri, en azından bir çift daha | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
Bird, bird, bird, b bird... | Kuş, kuş, kuş, B kuş. . . Kuş, kuş, kuş, k kuş k. . . Kuş, kuş, kuş, B kuş. . . Kuş, kuş, kuş, k kuş k. . . Kuş, kuş, kuş, B kuş. . . | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
"Frankly, he looked like a guy who was trying to catch up." | Frankly, onu yakalamaya çabalıyor gibiydi. "Frankly isimli eleman onu yakaladı gibi görünüyor." Frankly, onu yakalamaya çabalıyor gibiydi. "Frankly isimli eleman onu yakaladı gibi görünüyor." Frankly, onu yakalamaya çabalıyor gibiydi. | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
CROWD:...five, four, three, two, one! | ...beş, dört, üç, iki, bir! | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
Although that's true. | ...ki bu doğru... Bu da doğru fakat ...ki bu doğru... Bu da doğru fakat... ...ki bu doğru... | The Big Year-5 | 2011 | ![]() |
Two hundred miles north, | Carpe annum! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
For Brad. | Er ya da geç, yaşantınla ilgili bir şeyler yapmak zorundasın! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Okay. But I am definitely leaving on the 20th. | Ama herkes kamera ile dolaşıyor. Pekâlâ. Ama kesinlikle 20'sinde gidiyorum. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
But I see everybody with a camera. | Ama herkes kamera ile dolaşıyor. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Me? | Bununla ilgili sorununuz varsa... Ben mi? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Thanks, man! Thanks. | Teşekkürler, dostum! Teşekkürler. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
You. Okay. | Şimdi sen. Pekâlâ. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Close, but no cigar. Red tailed hawk? | Yaklaştın ama değil. Kırmızı Kuyruklu Şahin mi? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
No, actually, it helps to talk. | Otel bu? Ne yani, bizi bekleyen bir Kar Baykuşu mu olacak? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Glorious! Dawn just broke. | Muhteşem! Güneş doğmak üzere. Tamaulipas Kargası her an burada olabilir. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Brad, I invited you to dinner. I know, but... | Brad, seni akşam yemeğine ben davet ettim. Biliyorum, ama... | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
It's 11:15. | Saat 11:15. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Oh, yeah, me and Stu are like that. | Evet, ben ve Stu böyleyiz. Tüm sırlarını biliyorum. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(APPLAUDING) Nice job up there in the cockpit! | Kokpitte iyi iş çıkardınız, tebrikler beyler! Attu! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
WOMAN : There's an eyebrowed thrush back here. | Öyledir ama bence çevresindekilerden bilgi koparan sadece o değil. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Yep. I thought you were just lucky last time, | Evet. Son sefer şanslı olduğunu düşünmüştüm... | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
but word has it around the barracks | ...fakat dediklerine göre sen böyle barakaların aptal bilginiymişsin. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(SIGHS) Tell me about it. | Bir de bana sor. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
It was the birds. It was the birds. | Sebep kuşlardı. Evet. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(SCREAMING) Oh, no! No! | Hayır! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
And here's what you do about Ellie! | O dediğin, Pembe Ayaklı Kaz. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(SIGHS) I don't want to jinx it, but it's going very, very good. | Nazar değmesin vallahi çok iyi gidiyor. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
Why? Because it's pure! | Yoksa bu özlem sona gelen hayatının mı bir habercisiydi? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
GIL: We're good. We're good. | Belki de sadece seni duymuşumdur, veya çıkardığın seslerden birini. | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
What trick? (HOOTS) | Ne numarası? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(MOUTHING) An owl? | Bensiz devam et. Baykuş mu? | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
No. How can you say you love me and not | Hayır. Hem beni sevdiğini söyleyip hem de tekrar... | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
734, Dad. Whoo! | 734, baba. Vay! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
MAN 2: Hey, guys! | Naber millet! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
For auld lang syne | Bostick! | The Big Year-6 | 2011 | ![]() |
(male) Uh, be that as it may, Mr. Lojer, | Bu şekilde olamaz, Bay Lojer, | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
my client is very unhappy with the way things are going | müvekkilim şu anda çok mutsuz ve size karşı... | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
Unless you can, somehow, come up with $336. | 336 Dolar ödeyemediğiniz takdirde... | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
My bosses are really breathing down my back | Patronlarım bu olayın üstesinden gelebilmem için | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
to get this case closed. | bana gerçekten baskı uyguluyor. | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
(female) Lump Sum Collection Agency. Lump Sum Collection Agency. | Lump Sum Tahsil Ajansı Lump Sum Tahsil Ajansı | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
There's a such a thing as cash flow, | Nakit akışına ihtiyacımız var, | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
needs to flow from you to me. | Sizin bana para göndermeniz gerek. | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
Hello, Mrs. Sweeney, this is Bob Carmody | Merhaba Bayan Sweeney, ben Bob Carmody | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
Top of the morning to ya. | Günaydınlar olsun. | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
I'm busy too. | Bende meşgulüm. | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
I'm trying to do my job. | Burada işimi yapmaya çalışıyorum. | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |
Well, you said a couple weeks ago to give you a call | Dediğiniz gibi sizi birkaç hafta önce | The Bill Collector-1 | 2010 | ![]() |