Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160956

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Hi, lads. What are you having?	BARMAID: Hi, lads. What are you having?	The Boys Are Back-3	2009
I wasn't going to take on the fullback. He looked like 30.	Savunma oyuncusunu almayacaktım. Otuzunda gibi gösteriyor.	The Boys Are Back-3	2009
You can't tell the difference between him and their coach.	O ve koçları arasındaki farkı söyleyemezsin.	The Boys Are Back-3	2009
I'll get these.	Bunları ben alırım.	The Boys Are Back-3	2009
We used to come in here after games, too.	Biz de maçlardan sonra buraya gelirdik.	The Boys Are Back-3	2009
That's 5.50, please.	Hepsi 5.50, lütfen.	The Boys Are Back-3	2009
Can we talk? Thanks.	Konuşabilir miyiz? Teşekkürler.	The Boys Are Back-3	2009
I'll see you in a sec.	Bir saniye sonra geliyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Where's Artie? He's just there.	Artie nerede? Hemen orada.	The Boys Are Back-3	2009
I'm really sorry about what happened.	Olanlar için gerçekten çok özür dilerim.	The Boys Are Back-3	2009
I should never have left you guys alone. It was wrong.	Sizi asla yalnız bırakmamalıydım. Çok yanlıştı.	The Boys Are Back-3	2009
And I'm sorry that you didn't enjoy Australia more.	Ve Avusturalya'nın daha fazla keyfini çıkartamadığın için üzgünüm.	The Boys Are Back-3	2009
I loved Australia.	Avustralya'yı çok sevdim.	The Boys Are Back-3	2009
Well, that it wasn't everything you wanted it to be.	Pekala, herşey senin istediğin gibi olmadı.	The Boys Are Back-3	2009
I need to ask you something	Sana birşey soramam gerekiyor	The Boys Are Back-3	2009
...and I want you to listen to me. Of course.	...ve beni dinlemeni istiyorum. Elbette.	The Boys Are Back-3	2009
I mean, really listen to me.	Gerçekten dinlemekten bahsediyorum.	The Boys Are Back-3	2009
I do. No, you don't.	Dinliyorum. Hayır dinlemiyorsun.	The Boys Are Back-3	2009
Okay, well, I'm listening now.	Tamam, peki, şimdi dinliyorum.	The Boys Are Back-3	2009
When you went with Katy. You know why.	Katy'le gittiğin zaman. Nedenini biliyorsun.	The Boys Are Back-3	2009
I fell in love with someone else. She was pregnant.	Başka birine aşık olmuştum. O da hamileydi.	The Boys Are Back-3	2009
No. Why did you leave me?	Hayır. Beni neden terk ettin?	The Boys Are Back-3	2009
I mean, why didn't you take me with you?	Yani, beni neden yanına almadın?	The Boys Are Back-3	2009
I wanted you to take me with you. I wanted to be with you.	Seni yanıma almak istedim. Seninle olmak istedim.	The Boys Are Back-3	2009
I can honestly say the thought never crossed my mind.	Ama dürüstçe söylemeliyim ki bu fikir aklımdan hiç geçmedi.	The Boys Are Back-3	2009
You were so young, I thought a child should be with his mother.	Çok küçüktün, bir çocuğun annesiyle beraber olması gerektiğini düşündüm.	The Boys Are Back-3	2009
Didn't you miss me? God, yeah.	Beni özledin mi? Tanrım elbette.	The Boys Are Back-3	2009
But, you know, there was this new baby.	Ama bilirsin, orada bu yeni bebek vardı.	The Boys Are Back-3	2009
I was trying to get it right. So you just left me with her.	İşleri yoluna sokmaya çalışıyordum. O yüzden beni onunla yalnız bıraktın.	The Boys Are Back-3	2009
Don't be ridiculous. Your mother adores you.	Saçmalama. Annen sana tapıyor.	The Boys Are Back-3	2009
See? You don't listen.	Gördün mü? Dinlemiyorsun.	The Boys Are Back-3	2009
I try and tell you how I feel and you say I'm ridiculous.	Deniyorum ve sana nasıl hissettiğimi anlatmaya çalışıyorum ve sen saçmaladığımı söylüyorsun.	The Boys Are Back-3	2009
I had no idea. How could you?	Hiçbir fikrim yoktu. Nasıl olabilir ki?	The Boys Are Back-3	2009
You were playing happy families on the other side of the world.	Dünyanın öbür ucunda mutlu aileleri oynuyordunuz.	The Boys Are Back-3	2009
You never wanted me. No. That's not true.	Beni hiç istemedin. Hayır. Bu doğru değil.	The Boys Are Back-3	2009
I'm sorry you feel like this. Yeah, well, deal with it.	Böyle hissettiğin için üzgünüm. Evet, pekala, buna alış.	The Boys Are Back-3	2009
Harry's bear. We'll give it to him another time.	Harry'nin ayısı. Başka zaman veririz.	The Boys Are Back-3	2009
No, he's with his friends. You'll embarrass him.	Hayır o arkadaşlarıyla. Onu rezil edeceksin.	The Boys Are Back-3	2009
But I want to give it to him!	Ama ona vermek istiyorum!	The Boys Are Back-3	2009
Daddy, there's a car here without a roof.	Baba, burada çatısı olmayan bir araba var.	The Boys Are Back-3	2009
A convertible, like the one we need.	Üstü açılır, tam bizim ihtiyacımız olan gibi.	The Boys Are Back-3	2009
I must have been awful to live with sometimes.	Bazen yaşanması felaket biri olabilirim.	The Boys Are Back-3	2009
Daddy, I'm trying to read, but I can't do all the words.	Baba, okumaya çalışıyorum, ama bütün kelimeleri beceremiyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Katy? Don't abandon us now.	Katy? Bizi şimdi terk etme.	The Boys Are Back-3	2009
Daddy, I'm begging you. I'm begging you with all my mouth.	Baba sana yalvarıyorum. Sana bütün ağzımla yalvarıyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Coming, sweetheart.	Geliyorum tatlım.	The Boys Are Back-3	2009
Where's that car?	Araba nerede?	The Boys Are Back-3	2009
We've been to see Harry. Yeah? How was that?	Harry'i görmeye geldik. Öyle mi? Nasıl oluyor?	The Boys Are Back-3	2009
Not too good. I'm not surprised.	Pek iyi değil. Çok şaşırmadım.	The Boys Are Back-3	2009
Why do you do things like this? Things like what?	Neden böyle şeyler yapıyorsun? Nasıl şeyler?	The Boys Are Back-3	2009
Well, who just turns up at the door?	Birden bire kapıda bitmeler?	The Boys Are Back-3	2009
Have you got a baby in your tummy? Yes, I have.	Karnında bir bebek mi var? Evet, var.	The Boys Are Back-3	2009
My mummy's dead. I know.	Benim annem öldü. Biliyorum.	The Boys Are Back-3	2009
Congratulations. Harry didn't tell you?	Tebrikler. Harry sana söylemedi mi?	The Boys Are Back-3	2009
Not a word.	Tek bir kelime etmedi.	The Boys Are Back-3	2009
Would you like something to drink, Arthur?	İçecek birşeyler ister misin , Arthur?	The Boys Are Back-3	2009
Why don't you come in and we'll have a look?	Neden içeri gelip kendin bakmıyorsun?	The Boys Are Back-3	2009
Don't you have a lesson? Just come in, for God's sake.	Dersin yok mu? İçeri gelin, Tanrı aşkına.	The Boys Are Back-3	2009
Is Jason home? Just come in.	Jason evde mi? İçeri gel.	The Boys Are Back-3	2009
Thanks for seeing me.	Beni gördüğün için teşekkür ederim.	The Boys Are Back-3	2009
God, I hated this school. Really? I never knew.	Tanrım bu okuldan nefret ediyorum. Gerçekten mi? Bilmiyordum.	The Boys Are Back-3	2009
Your name's on every board. It was awful here then.	İsmin her yerde yazıyor. O zamanlar burası berbattı.	The Boys Are Back-3	2009
It's pretty awful here now. Really?	Şimdi de bayağı berbat. Gerçekten mi?	The Boys Are Back-3	2009
So, your mum's pregnant? You didn't tell me.	Demek annen hamileymiş? Bana söylemedin.	The Boys Are Back-3	2009
It's going to be a girl. That's nice.	Bir kız olacak. Bu güzel.	The Boys Are Back-3	2009
It'll be cool to have a sister, won't it?	Kız kardeşin olması havalı birşey değil mi?	The Boys Are Back-3	2009
So, where do you fit in, do you think?	Demek bundan sonra onun abisi olacaksın?	The Boys Are Back-3	2009
I'm not sure I do.	Olacağımdan emin değilim.	The Boys Are Back-3	2009
Okay, look, I'm going to take Artie back to Australia,	Tamam, bak, Artie'yi Avusturalya'ya geri götürüyorum,	The Boys Are Back-3	2009
but what we want, both of us, is for you to come with us.	ama bizim isteğimiz, ikimizinde, bizimle gelmen.	The Boys Are Back-3	2009
Come and live with us.	Gel ve bizimle yaşa.	The Boys Are Back-3	2009
I saw your mum yesterday. We had a long talk,	Dün annenle görüştüm. Uzun uzun konuştuk,	The Boys Are Back-3	2009
and she wants what's best for you. She really does.	ve o senin için en iyisini istiyor. Gerçekten istiyor.	The Boys Are Back-3	2009
So, if you did want to come, she will support that.	O yüzden sen gelmek istersen, bu kararını destekleyecek.	The Boys Are Back-3	2009
Artie and I have talked about it a lot, and it's definitely what we want.	Artie ve ben bunun hakkında çok konuştuk, ve bu kesinlikle bizim istediğimiz şey.	The Boys Are Back-3	2009
He just adores you.	Sana tapıyor.	The Boys Are Back-3	2009
Obviously, it's a huge decision, so you don't have to decide this second.	Bu açıkça, çok büyük bir karar, o yüzden tam bu saniye de karar vermen gerekmiyor.	The Boys Are Back-3	2009
I didn't feel safe there.	Orada güvende hissetmiyorum.	The Boys Are Back-3	2009
What, the 10 most poisonous snakes? No, Dad. You.	Neden, 10 en zehirli yılan yüzünden mi? Hayır baba, senden.	The Boys Are Back-3	2009
That won't happen again.	Bu bir daha olmayacak.	The Boys Are Back-3	2009
Whatever you decide, I promise, I'll be a better father to you from now on.	Kararın ne olursa olsun, söz veriyorum, bundan sonra daha iyi bir baba olacağım.	The Boys Are Back-3	2009
I can't, Dad...	Yapamam baba...	The Boys Are Back-3	2009
All my friends are here.	Bütün arkadaşlarım burada.	The Boys Are Back-3	2009
It's not fair on Mum.	Anneme haksızlık olur.	The Boys Are Back-3	2009
So, when are we going? Tomorrow morning.	Ne zaman gidiyoruz? Yarın sabah.	The Boys Are Back-3	2009
He's not coming with us, sweetheart. He's going to stay here.	Bizimle gelmiyor tatlım. Burada kalacak.	The Boys Are Back-3	2009
He'll come for holidays and stuff.	Tatillerde filan gelecek.	The Boys Are Back-3	2009
It's your fault!	Bu senin suçun!	The Boys Are Back-3	2009
Please do not leave your luggage unattended at the station.	Lütfen bagajlarınızın başından ayrılmayın.	The Boys Are Back-3	2009
Luggage left unattended may be removed without warning	Boş bırakılmış valizler, uyarı yapılmadan toplanacaktır.	The Boys Are Back-3	2009
or destroyed or damaged by the security services.	veya yok edilecek veya çalışanlar tarafından zarar verilecektir.	The Boys Are Back-3	2009
Don't you ever check your messages?	Mesajlarını hiç kontrol etmez misin sen?	The Boys Are Back-3	2009
You won't lose him. I promise.	Onu kaybetmeyeceksin. Söz veriyorum.	The Boys Are Back-3	2009
The saving on school fees alone is like five trips back here a year.	Okul parasından tasarruf tek başına bir senede buraya beş defa geliş gidiş eder.	The Boys Are Back-3	2009
Good luck with the baby. Keep us posted.	Bebek konusunda iyi şanslar. Bizi haberdar et.	The Boys Are Back-3	2009
So, here we are, a father and two sons,	İşte buradayız, baba ve iki oğlu,	The Boys Are Back-3	2009
surviving in a household without women.	bir kadından yoksun evi toparlamaya çalışıyoruz.	The Boys Are Back-3	2009
Like a year long experiment in a satellite,	Dünyadan uzakta kalan bir uydunun içindeki astronot,	The Boys Are Back-3	2009
free from earthly influences.	deneyi gibi.	The Boys Are Back-3	2009
Harry, did you just wipe your face with a dog?	Harry, yüzünü bir köpekle mi yıkadın sen?	The Boys Are Back-3	2009