• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179033

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
For the first time, sacrificing my life.. İlk kez, kendimi başka birinin önemsiz bir eşyası için tehlikeye attım. İlk kez, kendimi başka birinin... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..for someone else is seeming worthless. ...önemsiz bir eşyası için tehlikeye attım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lt's seeming wrong. Bu doğru değil. Bence yanlıştı, kötüydü. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'm sorry, ma'am, but it was disgusting. Üzgünüm bayan, ama yaptığınız iğrençti. Üzgünüm bayan, ama bu iğrençti. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Get out. l don't want to see your face. Git burdan. Yüzünü görmek istemiyorum. Defol buradan! Yüzünü görmek istemiyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who asked you to give Zaara your money? Paranı Zaara'ya vermeni kim söylerdi? Kim sana paranı Zaara'ya ver dedi?! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You know l can't say no to Zaara. Zaara'ya hayır diyemeyeceğimi biliyorsunuz. Biliyorsun, ben Zaara'ya hayır diyemem. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Even if l did, she would've taken it forcibly. Hayır desem bile zorla alırdı. Desem bile, bu sefer de zorla alırdı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And she's not off to the market to buy bangles, but to lndia. O da bilezik almaya markete gitmedi ya. Hindistan'a gitti. O da bilezik almaya markete gitmedi ya! Hindistan'a gitti! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Wasn't it important enough to tell me? Bana söyleyecek kadar önemli değil miydi yoksa? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She made me pledge our friendship. Arkadaşlığımız üzerine yemin ettirdi bana. Arkadaşlığımız adına söz verdirdi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Pledge of friendship. There's a limit to childishness. Arkadaşlığınız üzerine mi? Çocukluğunuzun da sınırı yok! Arkadaşlık adına mı? Çocukluğunuzun da bir sınırı olmalı! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Who got her onto the bus? Call Akram. Otobüse kim bindirdi onu? Akram'ı çağırın bana. Onu otobüse kim bindirdi? Akram'ı çağırın. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Call him immediately. How irresponsible! Onu hemen çağırın. Bu ne sorumsuzluk. Onu hemen çağırın! Bu ne sorumsuzluk! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara.. Zaara, are you all right? Zaara.. Zaara. Zaara, iyi misin? Zaara. Zaara!.. İyisin değil mi?! Zaara... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mother, l'm perfectly all right, please don't worry. Anne ben çok iyiyim. Sakın endişelenme. Anne ben çok iyiyim, sakın endişelenme. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
What is this nonsense, Zaara? Do you know what l'm going through? Bu saçmalık da nedir, Zaara? Biliyor musun ben burda perişan oldum? Bu saçmalık da nedir, Zaara? Biliyor musun ben burda ne kadar perişan oldum? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Only when l was going to the police that this idiot Shabbo told me. Bu Allah'ın cezası Şabo ancak ben polise gideceğim zaman söyledi olan biteni. Bu Allah'ın cezası Shabbo ancak ben polise gideceğim zaman söyledi neler olduğunu! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Just come back home right away. Come home immediately. Bu gece eve geri dönüyorsun. Hemen eve dön. Hemen eve geri dönüyorsun... Hemen şimdi eve geri dönüyorsun! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mother, the border closes at 4.30.. Anne, sınır 4:30'da kapanıyor, ben ise daha Kriptur'a ulaşamadım. Anne, sınırlar saat dört buçukta kapanıyor,... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..and l haven't even reached Kiritpur yet. ...ve ben daha Kritpur'a gidemedim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
God, for what sin am l being punished? Allah'ım. Hangi günahımın cezasını çekiyorum? Akşam olmak üzere. Allah'ım! Hangi günahımın cezasını çekiyorum? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, it's about to be evening. Akşam oluyor ve... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Why did you go alone? Neden yalnız gittin? O külü Hindistan'a göndereceğime söz vermiştim. Neden yalnız gittin? Neden yalnız gittin? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l promised you that l would send the ashes to lndia. Sana söz veriyorum o külleri Hindistan'a gönderirim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l also promised Bebe that l would take her ashes myself. Ben Bebe'ye külleri bizzat kendim götüreceğime söz vermiştim. Ben de Bebe'ye söz verdim, küllerini Hindistan'a kendim götüreceğim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara, is this a little trip from Lahore to Pindi.. Zaara, bu Lahor’dan Pindi'ye gitmek gibi ufak bir seyahat mi ki böyle çekip gittin? Zaara, bu Lahore'dan Pindiye gitmek gibi ufak bir seyahat mi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..that you just took off like that? ...ki böyle çekip gittin? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'm really sorry, Mother. Gerçekten çok üzgünüm, anne. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But after all my explaining, you were still unable to understand me. Ama o kadar açıklamama rağmen yine de beni anlamak istemiyorsun. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Until now, l've done nothing really important in my life, Mother. Ne şimdiye kadar hayatımda bu kadar önemli bir şey yapmıştım, anne. Ne şimdiye kadar hayatımda bu kadar önemli bir şey yapmıştım, anne... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Nor will l be doing anything great in the future. Ne de gelecekte bunun kadar önemli bir şey yapacağım. ...ne de gelecekte bunun kadar önemli bir şey yapacağım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
My life, like yours, will be spent being a good wife and a good mother. Hayatımı da seninki gibi iyi bir eş ve iyi bir anne olarak geçireceğim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But after doing this, l will always be proud of myself. Ama bunu yaparsam eğer, başka birisi benim sayemde… Ama bunu yaparsam eğer, kendimle hep gurur duyacağım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That l helped someone attain salvation. son arzusuna kavuşmuş olacak diye kendimle hep gurur duyacağım. Birisi benim sayemde son arzusuna kavuşmuş olacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mother, now that l've come so far.. Anne, bu kadar yol geldikten sonra, yalnızca vazifemi yerine getirdiğimde eve geri dönerim. Anne, bu kadar yol geldikten sonra... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..l will return only after completing my work. ...yalnızca vazifemi yerine getirdiğimde eve geri dönerim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But if you stay angry with me, then my journey will get bad luck.. Ama bana kızgın olursan yolculuğum uğursuz geçer. Ama bana kızgın olursan yolculuğuma nazar değer. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Stop it. Can a mother ever wish bad luck for her daughter? Kes şunu. Bir anne kızına uğursuzluk diler mi? Kes şunu! Bir annenin kızına nazarı değer miymiş hiç? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l've been crying since eight hours, you want me to cry some more? Tam sekiz saattir ağlıyorum. Daha ağlamamı mı istiyorsun? Tam sekiz saattir ağlıyorum Daha fazla ağlamamı mı istiyorsun yoksa? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Relax, Mother. l'm cool. Rahat ol anne, ben iyiyim. Rahat ol anne, ben 'cool'um. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Yes, you're the only one who's cool and we're all fools. Evet, iyi olan bir tek sensin zaten. Burada hiçbirimiz iyi değiliz. Evet, 'cool' olan bir tek sensin zaten burada hiçbirimiz 'cool' değiliz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf your father returns before you do, then.. Eğer baban sen dönmeden gelecek olursa… Eğer baban sen dönmeden gelecek olursa... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Papa will only be back next week, and l'm coming back tomorrow. Babam bir hafta sonra gelecek ben ise yarına kadar geri dönmüş olurum. Babam bir hafta sonra gelecek, ben ise yarına kadar geri dönmüş olurum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mother, l've to hang up now. There's a long queue. Kapatmam gerekiyor anne, sırada bekleyenler var. Anne şimdi kapatmak zorundayım Burda uzun bir kuyruk var. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Listen, take care of yourself, and don't eat any junk. Dinle, kendine iyi bak ve sakın kötü şeyler yeme. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And don't talk to any strangers and keep calling me.. right? Sakın yabancılarla konuşma ve beni ara… Tamam mı? Ve sakın yabancılarla konuşma ve bana telefon et... Tamam mı? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And don't be scared, my blessings are with you. Goodbye. Ve sakın korkma, dualarım seninle. Hoşçakal. Ve sakın korkma, dualarım seninle hoşçakal, kızım... Allahaısmarladık... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Goodbye. Hoşçakal. Allahaısmarladık. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Yes, how much? Evet, ne kadar ödeyeceğim? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Our Zaara is no less than any boy. She can get her way anywhere. Bizim Zaara'mızın bir erkekten geri kalır tarafı yok. O her yerde kendi bildiğini yapar. Bizim Zaara'mızın bir erkekten geri kalır tarafı yok. Nereye giderse gitsin yolunu bulur o. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Thank God that she's safe, this girl scared the life out of me. Allah'a şükür o iyi… Bu kız korkudan öldürecek beni. Allah'a şükür o iyi... O kız korkudan öldürecekti beni. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Why are you talking to me? l told you to get out of my sight. Ne diye benimle konuşuyorsun? Sana gözümün önünden kaybol demedim mi? Neden benimle konuşuyorsun? Sana gözümün önünden kaybol demedim mi? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You say that all the time. Now, cool it. Bunu her zaman söylüyorsun zaten. Şimdi biraz rahatla. Bunu her zaman söylüyorsun zaten. 'Cool' ol biraz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Cool it, my foot! You fool. Rahatlaymış, şuna bak. Allah'ın cezası aptal. 'Cool ol'muş, şuna bak! Allah'ın cezası aptal! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Go do your work. What are you standing like statues for? Go.. Gidin işlerinizi yapın. Neden heykel gibi dikiliyorsunuz. Hadi. Gidin işlerinizi yapın! Neden heykel gibi dikiliyorsunuz! Gidin! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Ranjit, permission for my leave has come from the base. Randjit, merkezden eve gitmek için izin çıktı. Ranjit, merkezden eve gitmek için iznim çıktı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mom and dad had asked me to come home to celebrate Lodi (festival). Annemle babam Lodi kutlamaları için beni bekliyorlar. Annemle babam Lodi kutlamaları için beni eve çağırmışlardı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'll leave from here in the morning, that way l'll reach sooner. Sabahleyin burdan yola çıkacağım böylece eve daha çabuk ulaşırım. Sabahleyin buradan yola çıkacağım, böylece eve daha çabuk dönerim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Negi will accompany you back. Negi sana dönüşte eşlik edecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Okay, see you on Monday. Enjoy.. Thank you. Here are the logs.. Tamam… Pazartesi görüşürüz, iyi eğlenceler. Tamam, pazartesi görüşürüz. İyi eğlenceler Teşekkürler, işte raporlar. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mister, are there any buses to Kiritpur from here? Bayım, buradan Kriptur'a otobüs kalkıyor mu? Efendim, buradan Kritpur'a otobüs var mı? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
No, Ma'am, no buses leaving right now. Hayır bayan. Şimdi otobüs yok. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
There's one for Kiritpur at 7am. Kriptur'a otobüs yarın sabah saat 7'de kalkacak. Kritpur'a giden otobüs yarın sabah saat sekizde kalkacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
ls there a hotel where l can spend the night? Peki geceyi geçirebileceğim bir otel var mı buralarda? O zaman... Geceyi geçirebileceğim bir otel var mı buralarda? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Hotel. Of course. Look there's Kake's inn. Our five star hotel. Otel mi? Tabii ki var. Bakın, orda Kake'nin hanı var. Bizim beş yıldızlı otelimiz. Otel mi?... Tabii ki var. Bakın, orda Kake Dhabha var... Bizim beş yıldızlı otelimiz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
For Rs. 1 0, you'll get a blanket. 10 Rupiye battaniye, 25 rupiye bir karyola kiralayabilirsiniz. On Rupiye bir battaniye... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You'll get a cot for Rs.25. ...yirmi rupiye de bir klübe kiralayabilirsiniz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Okay, ma'am. Please excuse me, l'm getting late. Goodnight Pekâlâ bayan. Kusura bakmayın. Geciktim… İyi akşamlar. Tamam mı bayan? Kusura bakmayın, vaktim azalıyor. İyi akşamlar Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Love is God's blessing, don't turn away from it. Aşk Allahın bir nimetidir, ondan asla vazgeçme. Aşk allahın bir lütfudur, sakın ona arkanı dönme. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
The ascent of moon doesn't stop." Ay durmadan yükseliyor. Ayın yükselişi durmaz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Why hide it?" Neden saklıyorsunuz onu? Saklamak niye? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Love can never be hidden, Jaggiya." Aşk asla saklanamaz, Jaggiya. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You risk your life to save the liνes of strangers. Siz kendi hayatınızı tanımadığınız insanların canı için tehlikeye atıyorsunuz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
There can't be nobler work than that. Bundan daha yüce bir görev olamaz. Bundan daha asil bir görev olamaz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l would not like you to stop taking pride in your work because of me. Benim yüzümden işinizle gurur duymaktan vazgeçmenizi istemem. Sizin gibi birinin benim yüzümden işi ile duyduğu gururdan vazgeçmesini istemem. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That's why l've come to tell you the reason for my behaviour. Bu yüzden size neden öyle davrandığımı söylemeye geldim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
These are the ashes of my Bebe. Bunlar bizim Bebe'nin külleri. Bu benim Bebe'min külleri. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She was an lndian.. O bir Hintli… O bir Hindistanlıydı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..who spent her whole life in Pakistan serving my family.. Ömrünü Pakistan'da aileme hizmet ederek geçirdi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..and never asked for anything in return. Karşılığında hiçbir şey istemedi. Ve karşılığında hiçbir şey istemedi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Just one dying wish.. Sadece son bir dilek… Sadece son bir dilek... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..that her ashes be immersed along with her ancestors in Kiritpur. Küllerinin, ataları gibi Kriptur’a dökülmesini istedi. Küllerinin, ataları gibi, Kritpur'a dökülmesini istedi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This is more important to me than my life. Bu benim için hayatımdan daha önemli. Bu benim için hayatımdan daha değerli. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Perhaps, you were not happy saving my life. Belki hayatımı kurtardığınız için mutlu olmayabilirsiniz. Belki hayatımı kurtardığınız için mutlu değilsiniz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But l am sure you'll be proud that.. Ama eminim ki, Ama eminim ki... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..you saved this urn that was in my bag. Çantamdaki bu külleri kurtardığınız için gurur duyacaksınız. ...çantamdaki bu külleri kurtardığınız için övüneceksiniz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Please try to forgive me. Lütfen beni affedin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Sir, here's your buttermilk. Thanks. Sütünüz, bayım. Teşekkür ederim. Efendim, sütünüz. Sağol, dostum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf only l'd drunk it in the morning, l wouldn't have lost my temper then. Bunu sabah içseydim bu kadar sinirli olmazdım. Eğer bu sütü sabahleyin içseydim o kadar sinirli olmazdım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Here's the bus. İşte otobüs geldi. İşte otobüs. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
One by one. Who has tickets? Teker teker. Kimin bileti var? Teker teker!.. Kimin bileti var? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l've got a ticket.. Ladies first. No pushing. Benim biletim var. Önce bayanlar. İtişmeyin. Benim biletim var! Bayanlar önden! İtişmek yok! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Easy.. Yavaş olun. Yavaş... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Easy.. easy. No crowding. Yavaş. Yavaş. Kalabalık yapmayın. Yavaş!.. Yavaş!.. Kalabalık yapmayın. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That's it. No more. But l've got a ticket. Bu kadar, başka yer yok. Ama benim biletim var. Bu kadar yeter, başka yok! Ama benim biletim var. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Madam, everyone has a ticket but here it's first come first sit. Bayan herkesin bileti var. Ama burda önce gelen önce oturur. Bayan herkesin bileti var! Ama burda önce gelen önce oturur. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
So, where do l go then? Go up there.. Peki ya ben nereye gideceğim? Yukarı çıkın… Peki ya ben nereye gideceğim? Siz yukarı çıkın... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Hey, baldy, move oνer there. Why should l moνe? Hey kel… Kalk ordan. Neden kalkacakmışım? Hey kel!... Kalk ordan! Neden kalkacakmışım? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
ls my wife your sister that.. Karım senin kardeşin mi ki tüm yolculuk boyunca yanında oturacaksın? Neden mi... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179028
  • 179029
  • 179030
  • 179031
  • 179032
  • 179033
  • 179034
  • 179035
  • 179036
  • 179037
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim