• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179042

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
"You are beyond where l am, but l have come here." Sen olduğum yerden uzaktasın, ama ben buraya geldim. '..sen neredesin, ben nerede?' Ama geldim buradayım Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"lf l could have one favour, just a glance from your eyes.." "Eğer bir iyiliğim dokunacaksa, sadece tek bakışınla…""" Tek bir dileğim olacaksa eğer Bana bir kez olsun bak yeter Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"l would give my breath and heart. l would give my entire life." Canımı verirdim. Hayatımı verirdim. Kalbimi sana adadım Hayatımı sana verdim Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Like the moth dies on the flame.." Tıpkı alevlerin içerisinde ölen bir kelebek gibi… Tıpkı ateşin etrafında ölen bir pervane gibi Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"A besotted lover. A besotted lover." Bir divane, bir divane. Senin divanen, senin divanen Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"A besotted lover." Bir divane. Senin divanen, senin divanen Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Besotted. Besotted." Divane, divane. Kapına divanen geldi, senin divanen Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Your love story has reached a critical juncture. Senin aşkın hikâyesi kritik bir hal aldı. Bundan sonra nasıl olacak hikaye? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She has to sacrifice herself in your love." Senin aşkın için O kendini feda etmeli. Senin aşkında ölüme gider Veer-Zaara-5 2004 info-icon
"Your love story has reached a critical juncture." Senin aşkın hikâyesi kritik bir hal aldı. Bundan sonra nasıl olacak hikaye? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He's conscious, but he doesn't want to be. Bilinci yerinde, ama bunu istemiyor. Kendinde, ama kendinde olmak istemiyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He's listening to everything, but he doesn't want to hear. Her şeyi duyabilir, ama duymak istemiyor. Herşeyi duyabilir, ama duymak istemiyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He's festering the shock deep within as if he's punishing himself. Kendini cezalandırırcasına şoku içine atmış. Krizi içten içe tekrarlıyor. Sanki kendini cezalandırıyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
The next 24 hours are very critical. Önümüzdeki 24 saat çok kritik. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He may not be able to take another shock. Başka bir krizi bünyesi kaldıramayabilir. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
The nurse is here and l will keep coming every three or four hours. Hemşire burada olacak, ben ise her 3 4 saatte bir kontrole geleceğim. Hemşire burada ve ben de üç dört saatte bir geleceğim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Goodbye. Hoşçakalın. Allahaısmarladık. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Don't worry, Sister in law. They were all our own people. Endişelenme yenge, oradaki tüm insanlar bizdendi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Thank Allah that the news hasn't spread in the city. Allah'a şükür bu haber şehre yayılmadı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Anyway, tomorrow, after the wedding, all the wagging tongues will stop. Nasıl olsa, yarınki düğünden sonra tüm dedikodular duracak. Zaten, yarınki düğünden sonra, bunu konuşup duran insanlar, nasılsa susarlar. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
After all that's happened, Raza's still ready to get married? Tüm olanlardan sonra Raza hala bu nikâhı istiyor mu? Olan bunca şeyden sonra, Raza hala nikaha hazır mı? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mariam ma'am, this marriage is not only between Raza and Zaara. Meriem hanım, bu nikâh sadece Raza ile Zaara arasında değil. Meryem Hanım, bu nikah sadece Raza ve Zaara'nın değil. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
There's a very deep and a serious.. Bunun arkasında çok derin ve önemli anlaşmalar da var. Bunun arkasında çok derin... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..pact behind it. lt's on this foundation.. ...ve önemli anlaşmalar da var. Bu nikahın altında... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..that your husband's and after him Raza's career rests. ..önce kocanın, ondan sonra da Raza'nın politik geleceği yatıyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Raza is very well aware of this. Now, Zaara has to understand this.. Raza bunun oldukça farkında. Şimdi de Zaara'nın anlaması gerekiyor. Raza bunun oldukça farkında. Şimdi de, Zaara'nın anlaması gerekiyor. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf this wedding doesn't take place tomorrow then.. Eğer yarın bu nikâh olmazsa, Jehangir Hayaat Khan'ın kızının adı… Eğer yarın bu nikah olmazsa... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..linked to an lndian man forever. ...Hindistanlı bir adam ile anılacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Mr. Khan's years of hard work will be ruined. Bay Khan'ın hayatı boyunca emek verdiği her şey mahvolur. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He'd lose the elections for sure, and he'll face.. Kesinlikle seçimlerde kaybedecek. Seçimleri elbette kaybedecektir, utanç içinde yaşayacaktır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..a lifetime of disgrace. Belki de... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He will not be able to bear.. ...bir ömür boyu bu utancın altında ... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..the weight of that shame. ...ezilecektir ve... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He won't be able to bear it. Bu utancın yükünü taşıyamaz. ...dayanamayacaktır. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Prepare for the wedding, Brother Abdul Düğün hazırlıklarına başlayın, Abdul kardeş. Şimdi, yarınki düğün için hazırlıklara başla, Abdul Abi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Tomorrow, there will be a wedding in this house. Yarın bu evde nikâh olacak, olmak zorunda. Yarın bu evde nikah olacak, olmalı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Where're you going? Nereye gidiyorsun! Nereye gidiyorsun?! Veer-Zaara-5 2004 info-icon
To Zaara's house. Zaara'nın evine. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Please don't go anywhere. Let tonight pass. Lütfen o eve gitme. Bu geceyi atlatalım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Raza is looking for you everywhere. The house is completely silent. Raza her yerde seni aratıyor. Ev sessizliğe büründü. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You can't go there and do anything. Abba is in deep shock. Oraya gidip bişey yapamazsın. Abbaji büyük bir şok içinde. Bir şey yapabilecek durumda değilsin. Abbaji büyük bir kriz atlattı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l am the cause for the shock and the solution. Şokun ve çözümün kaynağı benim. Tüm sorunların sebebi benim, çözümü de ben olacağım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l hadn't come here just to see Zaara's face. Buraya sadece Zaara'yı görmeye gelmedim. Buraya sadece Zaara'nın yüzünü görmeye geldim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf nobody speaks, there's bound to be silence. Kimse konuşmazsa, sessizlik kaçınılmaz oluyor. Herkes sessizlik içinde oturuyorsa bunun bir sonu olmak zorunda. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Someone has to make the first move. Birisi ilk adımı atmalı. Birinin sesini çıkartması lazım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Whether it brings on a storm or a wedding. Sonu ister düğün, ister fırtına olsun. Bu ses fırtına sesi de olsa, şehnaz müziği de olsa... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
My name is Mariam Hayaat Khan. l'm Zaara's mother. Benim adım Meryem Hayaat Khan, Zaara'nın annesiyim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But perhaps, today, l have lost the right to call her my own. "Belki de ona bugün ""benim"" deme hakkını kaybettim." Belki de ona bu gün 'benim' deme hakkını kaybettim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Because my daughter's not mine anymore. "Çünkü benim kızım artık ""benim"" değil." Çünkü benim kızım artık 'benim' değil. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
She's yours now. O şimdi senin oldu. O senin oldu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l've come to ask you to give my daughter back to me. Buraya kızımı senden geri istemek için geldim. Buraya kızımı senden istemek için geldim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Please give us back our daughter. Otherwise, her father will die. Bize kızımızı geri ver lütfen, yoksa babası ölecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He won't be able to bear the shame, he'll die. O bu utancı kaldıramayacak, ölecek. O bu utanca dayanmayı başaramayacak, ölecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l've heard that you save lives. Duyduğuma göre, insanların hayatlarını kurtarıyormuşsun. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You're the one who saved Zaara's life. Zaara'nın hayatını kurtaran sensin. Zaara'nın hayatını kurtaran sendin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
So, now, please save her father's life. Öyleyse şimdi onun babasının hayatını kurtar lütfen. Öyleyse bu gün onun babasının hayatını kurtar lütfen. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l beg of you, please save his life. Sana yalvarıyorum, onun hayatını kurtar. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Otherwise, he'll die. Yoksa O ölecek… O ölecek... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
He'll die. O ölecek… O ölecek... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
A mother never has to beg to her son. She just has to order. Bir anne oğluna yalvarmamalı. Sadece emretmeli. Bir anne oğluna yalvarmamalı, sadece emretmeli. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara has always and will always belong to you. Zaara size ait, daima öyle olacak. Zaara size ait, daima da öyle olacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Did you think that l would've taken Zaara away without your permission? Sizin rızanız olmadan Zaara'yı burdan alıp götüreceğimi mi düşündünüz? Ne düşünüyordunuz?... Size sormadan Zaara'nızı burdan alıp götürecek miydim? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
People say that love is blind.. Aşkın gözü kör derler. Derler ya hani, aşkın gözü kör olurmuş. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..so, we too were blinded by our love. Aşkımız bizi de kör etmiş. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
We could only see each other. Sadece birbirimizi görebilmişiz. Sadece birbirimizi görebildik. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
We didn't see if we were harming anyone. Başkalarına zarar verebileceğimizi göremedik. Birilerine zarar verebileceğimizi göremedik. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Hurting anyone or.. Başkasını incitebileceğimizi… Birilerini incitebileceğimizi göremedik... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..if someone's life was at stake. Hayatını tehlikeye atabileceğimizi… ..birinin hayatını tehlikeye atabileceğimizi. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
We couldn't see anything. Hiçbir şey göremedik. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But now, everything's clear. Ama şimdi her şey açık. Ama şimdi herşey açık. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Love can't be more important than someone's life. Aşk, birinin hayatından daha kıymetli olamaz. Hiçbir aşk, birinin hayatından daha kıymetli olamaz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Don't you worry. Sizi endişelenmeyin. Şimdi lütfen endişelenmeyin. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Zaara will marry the person of her parent's choice. Zaara anne babasının seçtiği kişi ile evlenecek. Zaara nikahı, annesinin istediği kişi ile kıyılacak. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Prepare for the wedding. l'll talk to Zaara. Düğün hazırlıklara başlayın. Ben Zaara ile konuşacağım. Gidip hazırlıklara başlayın lütfen Zaara ile ben konuşacağım ve.. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l promise you that she will willingly agree to the marriage. Size söz veriyorum, Zaara seve seve bu evliliği kabul edecek. ..size söz veriyorum, Zaara bu nikahı kendi isteği ile kabul edecek. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l don't know. Bunu bilmiyorum… Bunu bilmiyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But yes, every mother in my country is exactly like you. Ama benim ülkemde her anne tıpkı sizin gibi olduğunu biliyorum. Ama evet... Benim ülkemde her anne tıpkı sizin gibidir. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf you think that l've made a wrong.. Eğer kararımın yanlış olduğunu düşünüyorsan, Eğer kararımın yanlış olduğunu düşünüyorsan... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
..decision then just tell me. ...bana tek bir işaret ver. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
No one will be able to stop me from taking you to lndia. Seni alıp Hindistan'a götürmeme kimse engel olamaz. Seni buradan Hindistan'a götürmeme kimse engel olamaz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Your decision is absolutely right. Kararın tamamen doğru. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
This has happened because of one silly mistake on my part. Tüm bunlar benim yaptığım aptalca bir hata yüzünden oldu. Tüm bunlar benim yaptığım bir aptallık yüzünden oldu. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'd made a promise to myself that l won't break. Kendime kırılmayacağıma dair söz vermiştim. Kendime bir söz vermiştim. Kırılmayacaktım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf only l'd been able to stop myself when l saw you yesterday. Eğer dün seni gördüğümde kendime engel olabilseydim… Eğer dün seni gördüğümde kendime engel olabilseydim... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
That.. O… O bir... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
One silly mistake of yours will help get me through the rest of my life. Yaptığın o aptalca hata sayesinde bundan sonraki hayatımda yaşayabileceğim. Yaptığın o aptallık sayesinde bundan sonraki hayatımda yaşayabileceğim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
lf you'd taken that away from me then what would l take back with me? Eğer bunu benden esirgeseydin, burdan giderken yanımda ne götürecektim? Eğer bunu benden esirgeseydin, buradan giderken yanımda ne götürecektim? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l've never done anything wrong in my life. Şimdiye kadar hayatımda büyük bir hata yapmadım. Şimdiye kadar büyük bir hata yapmadım. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
So, why is he punishing me like this? Peki neden beni bu şekilde cezalandırıyor? Peki neden kaderimde böyle bir ceza var? Veer-Zaara-5 2004 info-icon
l'm keeping two moments of your life with me. Hayatından iki anı bende saklıyorum. Hayatından iki anı alıp, yanımda götürüyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And l'm giving two moments of my life to you. Ve kendi hayatımdan iki anı da sana veriyorum. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
These two moments are the symbol of our love. Bu iki an aşkımızın simgesi. Bu iki an bizim nişanımız... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
These two moments make our loνe story. Aşkımızın hikâyesi. ...ve bizim hikayemiz. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Now, we'll live our lives on these two moments. Şimdi hayatımızı bu iki an ile yaşayacağız. Şimdi hayatımızı bu iki an içinde yaşayacağız... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
But with a smile. ..ama gülerek, mutluluk içinde. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Neither will our love weaken. Böylece ne aşkımız zayıflar… Ne aşkımız bitti... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
Nor will our duties remain unfulfilled. Ne de vazifelerimizi aksatmış oluruz. ..ne de vazifelerimiz yarım kaldı. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
You'll honour your parents by being a good wife. Sen, iyi bir eş olarak anne babanı gururlandıracaksın. Sen burada iyi bir eş olarak ailenin dileğini yerine getirecek ve onları gururlandıracaksın. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And l'll fulfil father's dreams back in the village. Ve ben de köyümde babamın bütün hayallerini gerçekleştireceğim. Veer-Zaara-5 2004 info-icon
And after you've had eight to ten children.. Ve sen 8 10 tane çocuk doğurduktan sonra, Ve sen 8 10 tane ufak tefek çocuk doğurduktan sonra... Veer-Zaara-5 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179037
  • 179038
  • 179039
  • 179040
  • 179041
  • 179042
  • 179043
  • 179044
  • 179045
  • 179046
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim