Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179038
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
"Every oath you swear, has been broken by you." | Yoksa ettiğin tüm yeminler bozulacak. Ettiğiniz yeminlerin hepsini birer birer bozuyorsunuz. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Father. Here you are, Father. | Demek buradasın, Bauji. Bauji!... Burda mı oturuyordun? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
God knows where all Maati's sent me to look for you. | Allah biliyor, Maati bana seni her yerde arattı. Tanrı bilir, Maati seni bulmam için beni nerelere gönderdi! | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Breakfast is getting cold. Come quickly. l've got to leave. Come on. | Kahvaltı soğuyor. Hemen gel. Gitmem gerek. Hadi. Kahvaltı soğuyor. Çabuk yemeğini yemeye gel Gitmem gerek. Hadi! | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Come here son. Sit. | Buraya gel, oğlum… Otur. Buraya gel, oğlum... Otur. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
What happened, Father? What're you looking at? | Ne oldu Bauji? Neye bakıyorsun? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l'm looking at my lifetime's achievements, my legacy, my village. | Hayatım boyunca çalışıp elde ettiklerime bakıyordum, mirasıma, köyüme. Hayatım boyunca çalışıp elde ettiklerime bakıyordum, vasiyetime, köyüme... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Until now, l was very proud of myself that l have done great work. | Şimdiye kadar başardıklarımla gurur duyardım. Şimdiye kadar, yaptığım büyük işler sayesinde kendimle gurur duyardım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
That l've developed this village from nothing. | Bu köyü bir hiçten var etmiştim. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
But yesterday.. | Ama dün o kız bana masum bir soru sordu. Ama dün akşam... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that young girl asked me an innocent question. And l realised.. | ...o kız bana masum bir soru sordu ve o zaman anladım... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that l haven't done much.. there's still a lot left to do. | ...pek fazla bir şey yapmamışım. Daha yapılacak çok şey var... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Son, in the few years left of my life, how much can l really achieve? | Oğlum, hayatımdan geriye kalan birkaç yılda, ne kadar daha başarabilirim? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
And after l die, this village will be orphaned. | Ben öldükten sonra bu köy öksüz kalacak. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
All the work will be left incomplete. | Her şey yarım kalacak… Her şey yarım kalacak... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
So, l was seeing a dream and wondering.. | Ben bir rüya gördüm ve bunun gerçek olup olmayacağını düşünüyorum? Ben de bakıyorum, hayal kuruyorum, düşünüyorum... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..if my dream will come true or not. What dream, Father? | ..rüyam gerçekleşecek mi, gerçekleşmeyecek mi? Ne rüyası, Bauji? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l saw that after Maati and l are gone, you are here riding my bicycle. | Maati ve ben bu dünyadan göçtükten sonra sen burada bisikletimi sürüyorsun. Şunu görmüştüm, Maati ve ben gitmiştik, sen ise benim bisikletimi sürüyordun. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Your wife is sitting behind you. The village is not orphaned. | Arkanda da karın oturuyor ve köy öksüz değil. Karın arkanda oturuyordu ve köy artık öksüz değildi. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Nothing is left incomplete. That's what l was seeing. | Hiçbir şey yarım kalmamış… İşte bu rüyayı gördüm. Hiçbir şey yarım kalmamıştı... İşte bu rüyayı görmüştüm. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
So, why won't this dream come true? | Peki bu rüya neden gerçek olmasın? Peki bu rüya neden gerçek olamayacakmış? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Now that you've become Squadron Leader Veer Pratap Singh.. | Şimdi sen Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Sing oldun. Şimdi sen Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh oldun. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..you'll settle in the city. Why would you worry about the village? | Şehirde oturursun. Bu köyü neden düşünesin ki? İleride şehre taşınırsın neden köy için endişelenesin ki? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
No, Father. l am your Veeru first and foremost. | Hayır Bauji, her şeyden önce, ben senin Veer'im. Hayır Bauji, herşeyden önce, ben senin Veeru'num. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
And if you've seen a dream it will come true. | Eğer bir rüya görmüşsen, bu gerçek olacak. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Only l won't be circling around on a cycle. | Yalnız bisikletle değil, helikopterimle dolaşırım. Yalnız, gerçek hayatta bisikletle değil.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l'll use a helicopter. Will that do? Okay, come on now.. | ...helikopterimle dolaşırım, olur mu? Tamam mı, gel şimdi.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Otherwise Maati's going to shout. Oh, there's one more thing. | Yoksa Maati bağırmaya başlayacak. Bir şey daha var. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
ln my dream, l've also seen the girl sitting behind you on the cycle. | Rüyamda, bisiklette arkanda oturan kızı da gördüm. Rüyamda, sen o bisikleti sürdüğün sırada, o kızı da arkanda otururken gördüm. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Looks like you'νe already had some rum this morning. | Görünüşe bakılırsa sabah sabah rom içmişsin yine. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Father she's a Pakistani | Bauji, o bir Pakistan'lı. Bauji, o bir Pakistanlı.. Pakistanlı... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
She's Pakistani, Chinese or Japanese. | Pakistan'lıymış, Çin'liymiş, Japon'muş… O kız Pakistanlı'ymış, Çinli'ymiş, Japon'muş... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l don't care. l can just see.. | Bunların hiçbirini görmedim ben. Ben sadece şunu gördüm… Bunların hiçbirini görmedim ben.. Ben sadece şunu gördüm... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that when this girl sits behind you on the cycle.. | Bu kız bisiklette arkanda oturduğu zaman.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..her hand will rest on your shoulder, she'll never let you fall. | ..ellerini omuzlarına dayayacak ve asla düşmene izin vermeyecek. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
She'll never let you take a wrong turn. Come here, sit. Listen.. | Yanlış yola sapmanı engelleyecek. Buraya gel.. Otur, otur.. Bak.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
When the right woman comes into a man's life.. | Bir erkeğin hayatına doğru kadın girdiğinde... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..that's when his life becomes complete. | hayatı ancak o zaman tamam olur. ..hayatı ancak o zaman tamam olur. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l Chaudhary Sumer Singh am incomplete.. | Ben, Chaudhry Sumer Singh | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..without your Maati. And you Squadron Leader Veer Pratap Singh.. | Maati'n olmadan yarım biriyim. Ve sen, Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Sing... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..will be incomplete without Zaara. | ...sen de Zaara olmadan yarım birisi olacaksın. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
That's why, first, you understand.. | İşte bu yüzden. Önce kalbinin sesini dinle… İşte bu yüzden, önce şunu bilmelisin... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..what your heart is telling you, and then quickly tell her. | Kalbin sana ne söylüyor? Ve bunu hemen git ona söyle! | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Otherwise, son, it'll be too late. | Yoksa, oğlum. Her şey için çok geç olacak. Yoksa, oğlum her şey için çok geç olacak. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Father, tell me one thing. Yes? | Bauji, bir şey soracağım… Evet. Bauji, bir şey soracağım... Evet. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Since it's your dream, is it okay if the wife sits.. | Senin rüyanda kadın arkada değil de, bisikletin önünde oturabilir mi? Madem bu senin rüyan... Karımın arkaya değil de.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..on the front seat of the cycle? | ...öne oturmasında bir sakınca yok değil mi? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Yes, it's okay. Should l go tell her? | Evet, oturabilir. Gidip ona söyleyeyim mi? Tabii ki yok... Ona söyleyeyim mi? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
No, please. Only l will tell her. No, no l'll tell her. | Hayır lütfen, ben söylerim. Hayır, ben söyleyeceğim. Hayır lüften, ben söyleyeceğim.. Hayır, hayır, ben söyleyeceğim.. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
No, l do the talking. She's downstairs? l'll tell her. | Hayır, ben konuşurum. O alt katta mı? Ona söyleyeceğim. Hayır, konuşmayı ben yapacağım. Aşağıda mı? Ona ben söyleyeceğim... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Who's marrying? You or l? One and the same. | Evlenecek olan kim? Sen mi, ben mi? Ha sen, ha ben. Kim evleniyor? Sen mi, ben mi? Ha sen ha ben, farketmez. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
One and the same? Neνer mind. Hey, lucky girl. | Ha sen, ha ben mi? Fark etmez. Hey, şanslı kız. Farketmez mi...?! Boşver!.. Hey, şanslı kız...! | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
May l leave, Maati? Oh, are you leaving? | Ben hazırım Maati. Gidiyor musun? Gidiyorum, Maati? Gidiyor musun? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l'll let you go only on one condition. | Tek şartla gitmene izin veririm. Gitmene ancak bir şekilde izin veririm... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
You have to promise to come back. | ...geri geleceğine dair söz verirsen. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Okay, l promise. | Tamam, söz veriyorum. Tamam, geri geleceğime söz veriyorum. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
But in return, will you give me permission for something? | Fakat bunun karşılığında sizden bir izin istiyorum. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Now onwards.. | Bundan sonra size Bebe diyebilir miyim? Bundan sonra... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..may l call you Bebe? | ..size Bebe diyebilir miyim? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l think we should leave. | Sanırım artık gitmeliyiz. Yoksa geç kalacağız. Sanırım artık gitmeliyiz. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Or it'll get late. l'm ready. l'll go get my bag. | Yoksa geç kalacağız. Ben hazırım. Gidip çantamı alayım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
You're leaving? Yes, Maati. | Sen de mi gidiyorsun? Evet, Maati. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
You'd asked me to come here for Lodi no matter what. So, l came. | Mutlaka Lodi kutlamaları için gelmemi istemiştin. Ben de geldim. Ne olursa olsun, Lodi kutlamaları için gelmemi emretmiştin. Ben de geldim. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
But l've got leave for only two days. | Ama yalnızca iki günlük izin aldım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l've to report at headquarters tonight | Bu akşam merkeze rapor bildirmem gerek. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l'll put Zaara on a bus to Amritsar and.. Absolutely not. | Zaara'yı Amristar otobüsüne bindirip… Kesinlikle olmaz. Zaara'yı Amristar'da otobüse bindirir, geri gelirim. Kesinlikle olmaz. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
You'll take Zaara to Atari and see her onto her train. She's all alone. | Zaara'yı Atari'ye kadar götürüp trene bindireceksin. Zaara'yı Atari'ye kadar götürecek ve onu trene bindireceksin. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
What if something happens to her? | Kız yapayalnız, ya başına bir şey gelirse..? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
She's become your favourite in a day? | Bir günde en sevdiğin o mu oldu? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
You would get upset when it was time for me to leave, and stop me. | Eskiden benim gitme vaktim geldiği zaman üzülür ve beni bırakmazdın. Eskiden benim gitme vaktim geldiği zaman üzülür ve beni durdurmaya çalışırdın | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Today, you want me to leave quickly? | Şimdi hemen gitmemi mi istiyorsun? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l don't have time for your nonsense. | Saçmalıklarını dinleyecek zamanım yok. Hadi ordan, saçmalıklarını dinlemek istemiyorum. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
l've made some sweets for you and Ranjit. Take them | "Sen ve Randjit için ""lados"" yaptım. Onları da götür." Sen ve Ranjit için laddo(bir çeşit tatlı) yaptım. Onları da yanında götür. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Oh, Ginda, where've you been? Veeru's getting late. | Ginda nerelerde kaldın? Veer geç kalıyor. Ginda nerelerde kaldın? Veeru geç kalıyor. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Father, l was filling up diesel. ls this any time to fill up? | Bauji, mazot dolduruyordum? Şimdi mi buldun? Bauji benzin dolduruyordum. Benzin doldurmanın vakti mi şimdi? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Let it be. | Boşver… Boşver... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Okay, now, bless me. | Beni kutsa. Bana dua et. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
May you live long, son. | Çok yaşa, evladım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Tell her, okay? Yes, yes, l'll tell her. | Ona söyle, tamam mı? Tamam, tamam. Söyleyeceğim. Ona söyle, tamam mı? Tamam, tamam.. Söyleyeceğim. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Shall l? Stop pressurising me. | Ben söyleyeyim mi? Sıkıştırmayı bırak, kendim söylerim. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Maati, control him. | Maati, ona iyi bak. Maati, onu kontrol et. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Oh, where are you going? What's in this? | Sen nereye? Bunun içinde ne var? Sen nereye gidiyorsun? Bunun içinde ne var? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Not for you. No? l see. | Senin için değil. Değil mi? Anlaşıldı… Senin için değil. Benim için değil mi? ..Oo anladım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
For your son? Father. | Oğlun için değil mi? Bauji… Oğlun için yaptın değil mi..? Bauji... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
What are you doing? Here, girls don't touch the feet. | Ne yapıyorsun? Burda kızlar ayaklara dokunmazlar. Ne yapıyorsun? Burada kızlar ayaklara dokunmazlar. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
But daughters ask for blessings.. | Ama kızlar veda etmeden önce babalarının dualarını alırlar, değil mi? Ama kızlar veda etmeden önce... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..before they bid farewell to their fathers. | ...babalarının dualarını alırlar, değil mi? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
May you live long, my dear. | Çok yaşa, kızım. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Give your parents a message from me. | Kızım, annenle babana benden bir mesaj ilet. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Tell them that a 60 year old lndian.. | Onlara de ki, 60 yaşında bir Hindistan'lı… Onlara de ki, altmış yaşında bir Hintli... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..salutes the values they've put into you. | onların sana öğrettiği değerleri selamlıyor. ...onların sana öğrettiği değerleri selamlıyor. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Will we reach in an hour? lt will take about half hour. | Bir saate varır mıyız? Yaklaşık yarım saat sürer. Bir saatte gider miyiz? Yarım saat sürer. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Look after yourselves. | Kendinize iyi bakın. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
He's Chaudhary Sumer Singh's son, why won't he tell her? | O Chaudry Sumer Sing'in oğlu. Söylemez olur mu? O Chaudhry Sumer Singh'in oğlu Neden söylemesin ki..? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Didn't l tell you? | Ben sana söylemedim mi? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Stop it. What.. where're you going? Listen.. | Bırak beni… Ne? Nereye gidiyorsun? Dinle? Bırak beni... Ne..? Nereye gidiyorsun? Dinle...? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
Squadron Leader Veer Pratap Singh, thank you very much. | Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Sing, çok teşekkür ederim. Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh çok teşekkür ederim. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
What for? | Ne için? Ne için..? | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
ln exchange for my one day.. | Benim bir günüm karşılığında… Benim bir günüm karşılığında... | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |
..you've given me a lifetime of memories and relationships. | Bana hayatım boyunca unutamayacağım güzel hatıralar ve yakınlık gösterdiğin için. ...bana hayatım boyunca unutamayacağım güzel hatıralar ve içten bağlar verdiğin için. | Veer-Zaara-5 | 2004 | ![]() |