Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183638
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The building start's to fly. | Bina uçmaya başlıyor. | Zavet-1 | 2007 | |
You will see a picture tommorow in the newspapers. | Yarın gazetelerde bir resim göreceksin. | Zavet-1 | 2007 | |
What are you laughing for? | Ne için gülüyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
Look at that piece of work. | Şu iş parçasına bir bak. | Zavet-1 | 2007 | |
Be reasonable. | Makul ol. | Zavet-1 | 2007 | |
I offer you the most beautiful girl in town. | Sana kasabada ki en güzel kızı sunuyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
And ammount what you write. | Ve yazdığın miktara. | Zavet-1 | 2007 | |
I�m thinking... its nice when man stays to the promise. | Düşünüyorum da... Bir adam sözünde durduğu zaman güzel oluyor. | Zavet-1 | 2007 | |
Testament. | Vasiyet. | Zavet-1 | 2007 | |
Promise at all. | Hiç söz verdin mi?. | Zavet-1 | 2007 | |
I need to show Jasna to grandpa. | Jasna'yı büyük babaya göstermem gerek. | Zavet-1 | 2007 | |
What if she don�t want? | Ya Jasna istemezse ne yapacan? | Zavet-1 | 2007 | |
She will, she will. | İsteyecek, İsteyecek. | Zavet-1 | 2007 | |
Must be, it�s testament. | Öyle olmalı, Vasiyet böyle. | Zavet-1 | 2007 | |
He didn�t. | Söylemedi. | Zavet-1 | 2007 | |
But when she find out, she will be happy about it. | Ama öğrendiği zaman, çok mutlu olacak. | Zavet-1 | 2007 | |
Bosa! | Bosa! | Zavet-1 | 2007 | |
I�m here. | Burdayım. | Zavet-1 | 2007 | |
Where is Jasna? | Jasna nerede? | Zavet-1 | 2007 | |
For one hour, you take 80 euro. | Bir saatliğine 80 avro alıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
It's different for half hour. | Yarım saat farklıdır. | Zavet-1 | 2007 | |
My son Pajo, is fighting all his life, | Oğlum Pajo, Sırbistan da daha iyi bir hayat ve gelişim için | Zavet-1 | 2007 | |
for progress and the better life in Serbia. | Bütün hayatı boyunca mücadele etti. | Zavet-1 | 2007 | |
Don�t suck when my mom is speaking. | Annem konuşurken emmeyin şunu. | Zavet-1 | 2007 | |
His vision to make the twin towers in Serbia | Onun vizyonu Sırbistan'da ikiz kuleler yapmaktır. | Zavet-1 | 2007 | |
And on you is now to decide will you help him, | Ve size düşen fikirlerini bitirmesi için. | Zavet-1 | 2007 | |
to finish his idea. | Ona yardım edip etmeyeceğinize karar vermektir | Zavet-1 | 2007 | |
Come my son, let mom kiss you. | Gel oğlum, annenin seni öpmesine izin ver. | Zavet-1 | 2007 | |
When my mom is speaking, no one suck! Understand? | Annem konuşurken, kimse ememez, anlıyormusunuz? | Zavet-1 | 2007 | |
When mom is speaking, it must be, | Annem konuşurken, böyle olmalı, | Zavet-1 | 2007 | |
Silence,or? | Sessizlik, yoksa? | Zavet-1 | 2007 | |
That�s right my love. | Bu doğru canım | Zavet-1 | 2007 | |
Do we have any weapon? | Üzerinizde silah var mı? | Zavet-1 | 2007 | |
No, only gun. | Hayır, sadece tabanca. | Zavet-1 | 2007 | |
Only gun? | Sadece tabanca? | Zavet-1 | 2007 | |
Let her go, its our woman. | Bırak girsin, o bizim kadınlarımızdan. | Zavet-1 | 2007 | |
There is bodyguards in the house. | Evde badigardlar var. | Zavet-1 | 2007 | |
If someone doesn't wanna pay, call them. | Eğer biri ücret ödemek istemezse, onları çağır. | Zavet-1 | 2007 | |
Let me go now, untie me. | Ben şimdi gideyim, beni çözün. | Zavet-1 | 2007 | |
As I know, you don't work here anymore. | Bildiğim kadarıyla, artık burada çalışmıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
You know how it goes.. | İşlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsun.. | Zavet-1 | 2007 | |
Once policeman, always policeman. | Bir kere polisse, daima polistir. | Zavet-1 | 2007 | |
Once whore, always whore. | Bir kere orospuysa, daima orospudur. | Zavet-1 | 2007 | |
Mr.President I'm asking myself, | Bay başkan, kendime soruyorum da, | Zavet-1 | 2007 | |
what the woman see in me? | Kadınlar bende ne buluyor? | Zavet-1 | 2007 | |
I think they go for beauty. | Sanırım güzelliğinize geliyorlar. | Zavet-1 | 2007 | |
If any special request from the customer, | Müşterinin özel bir ricası olursa, | Zavet-1 | 2007 | |
you decide the price yourself. | Fiyatı kendin belirliyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
Money you take right after comming in room. | Odaya girdikten hemen sonra parayı alıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
And one more technical thing. | Ve teknik birşey daha. | Zavet-1 | 2007 | |
Don't try to runaway. | Kaçmaya çalışma. | Zavet-1 | 2007 | |
He will kill you. | O seni öldürür. | Zavet-1 | 2007 | |
Is that wind? | Rüzgar mı bu? | Zavet-1 | 2007 | |
Throw the gun! | Tabancayı at! | Zavet-1 | 2007 | |
Move that hand! | Şu elini kımıldat! | Zavet-1 | 2007 | |
Jasna, my marriage offer is still here. | Jasna, evlilik teklifim hala geçerlidir. | Zavet-1 | 2007 | |
I do everything for money. | Para için herşeyi yaparım. | Zavet-1 | 2007 | |
Just say it... | Sadece söyle... | Zavet-1 | 2007 | |
Take off your socks, and put this on. | Çoraplarını çıkar, ve bunu giy. | Zavet-1 | 2007 | |
We gonna fly. | Uçacağız. | Zavet-1 | 2007 | |
You steal, you steal from me? | Çalıyorsun, sen benden çalıyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
No, no I'm not stealing. | Hayır, hayır, çalmıyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
So you work everything for money? | Bu yüzden mi para için herşeyi yapıyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
This time you work for free. | Bu kez bedavaya çalışıyorsun. | Zavet-1 | 2007 | |
Write... | Yaz... | Zavet-1 | 2007 | |
Jasna is free, sign Cane. | Jasna serbesttir, imza Tsane. | Zavet-1 | 2007 | |
065 446 681 | 065 446 681 | Zavet-1 | 2007 | |
If only mom is not alive... | Annem yaşamıyorsa... | Zavet-1 | 2007 | |
I would marry you now. | Şimdi seninle evlenirim. | Zavet-1 | 2007 | |
Should we kill her? | Onu öldürelim mi? | Zavet-1 | 2007 | |
Hey, don�t joke... | Hey, şaka yapma... | Zavet-1 | 2007 | |
I�m just joking. | Sadece şaka yapıyorum. | Zavet-1 | 2007 | |
My love I need to go... | Aşkım, gitmem gerek... | Zavet-1 | 2007 | |
I�ll be back... | Geri döneceğim... | Zavet-1 | 2007 | |
You know what is the most important in the world? | Dünyadaki en önemli şeyin ne olduğunu biliyormusun? | Zavet-1 | 2007 | |
Nature good, Japanese tourism, | Doğa iyidir, japon turizmi | Zavet-1 | 2007 | |
nothing like that... | Böyle birşey değil... | Zavet-1 | 2007 | |
For you is free, go in. | Sana bedava, gir içeri. | Zavet-1 | 2007 | |
She's here somewhere. | Burada bir yerdedir. | Zavet-1 | 2007 | |
She's up. | Yukarıda. | Zavet-1 | 2007 | |
She was go with some bats. | Birkaç yarasa ile gitti. | Zavet-1 | 2007 | |
What bats, what are you saying? | Ne yarasası, ne diyorsun? | Zavet-1 | 2007 | |
You shitting me, what bats? | Beni mi kandırıyorsun, ne yarasası? | Zavet-1 | 2007 | |
Stupid ass. | Aptal göt. | Zavet-1 | 2007 | |
But not like blonde. | Ama sarışınları sevmem. | Zavet-1 | 2007 | |
No, no you'll need it. | Hayır, hayır ona ihtiyacın olacak. | Zavet-1 | 2007 | |
Drive straight to train station. | Doğruca tren istasyonuna git. | Zavet-1 | 2007 | |
We will go in Sabac, to my syster. | Sabac'a, kız kardeşime, gideceğiz. | Zavet-1 | 2007 | |
That�s only safe place. | Tek güvenli yer orasıdır. | Zavet-1 | 2007 | |
Did you said last name Srbjanovic? | Srbjanovic'in soyadını söyledin mi? | Zavet-1 | 2007 | |
Knock, knock... | Tak, tak... | Zavet-1 | 2007 | |
Who�s home? | Evde kim var? | Zavet-1 | 2007 | |
Ant... | Teyze... | Zavet-1 | 2007 | |
Why are you not married? | Niçin evlenmedin? | Zavet-1 | 2007 | |
To get family, children. | Aileye, çocuklara sahip olmak | Zavet-1 | 2007 | |
Look how skinny they are. | Ne kadar sıska olduklarına bak. | Zavet-1 | 2007 | |
I should take them, not opposite. | Onları yanıma almalıyım, karşıma değil. | Zavet-1 | 2007 | |
Knock, knock, anyone home? | Tak, tak, evde kimse var mı? | Zavet-1 | 2007 | |
I was think its mister, but is miss. | Bay olduğunu sandım, ama bayan. | Zavet-1 | 2007 | |
You have telegram, sign here. | Telgrafınız var, burayı imzalayın. | Zavet-1 | 2007 |