Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183699
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Just as enlightenment is infinite, | Aydınlanma sınırsızdır | Zen-1 | 2009 | |
practice is also infinite | Uygulama da sınırsızdır | Zen-1 | 2009 | |
Enlightenment and practice | aydınlanma ve uygulama bağını | Zen-1 | 2009 | |
are inextricably linked | hiçbir zaman koparmamalısın | Zen-1 | 2009 | |
The Record of the Lineage | Soyağacı Belgesi | Zen-1 | 2009 | |
The Record of the Transmission | Aydınlanma Onay Belgesi | Zen-1 | 2009 | |
By the time that moon is full, Dogen, | Dolunay vakti geldiğinde, Dogen, | Zen-1 | 2009 | |
you will be seeing it from Japan | Dolunayı Japonya’dan izliyor olacaksın | Zen-1 | 2009 | |
Wherever each of us is, | Dağ ve nehir ayrı diyarlarda, | Zen-1 | 2009 | |
you and I will always see the same moon | ay ve rüzgar aynı gökte | Zen-1 | 2009 | |
Dogen returns to Japan, 1227 | Japonya’ya dönüş, 1227 | Zen-1 | 2009 | |
I'm cheap, c'mon | Fazla para istemem, gel hadi | Zen-1 | 2009 | |
I hear you've been seeing an awful lot of that whore | Duyduğuma göre o berbat fahişeye çok sık gidiyormuşsun | Zen-1 | 2009 | |
Dogen | Dogen kardeş | Zen-1 | 2009 | |
Surely that is beneath you | Sizin gibi birine yakışmıyor | Zen-1 | 2009 | |
Is it peculiar? | Seni rahatsız mı ettim? | Zen-1 | 2009 | |
This is the greatest form of true practice | Bence bu en iyi uygulama yöntemi | Zen-1 | 2009 | |
Most have gone into town | Çoğu kasabaya gitti | Zen-1 | 2009 | |
On Promoting Zen Meditation | Zazen’nin yaygınlaştırılması üzerine | Zen-1 | 2009 | |
"The Zazen I speak of is not learning meditation | "Zazen, nasıl meditasyon yapılacağını öğrenmek değildir. | Zen-1 | 2009 | |
"It is simply the Dharma gate of repose and bliss, | "yalnızca huzur ve mutluluğa açılan bir Dharma kapısıdır. | Zen-1 | 2009 | |
"the practice realization of absolute enlightenment" | "mutlak aydınlanmanın uygulanıp gerçekleştirilmesidir" | Zen-1 | 2009 | |
"On July 17th, | "1227 yılının, | Zen-1 | 2009 | |
" of this year, 1227, | "17 Temmuzunda, | Zen-1 | 2009 | |
"Zen master Ju ching | "Zen ustası Rujing | Zen-1 | 2009 | |
"entered Nirvana at the Tien tung shan temple" | " Tiantong Shan tapınağında Nirvana’ya kavuştu" | Zen-1 | 2009 | |
I am Koun Ejo, | Benim adım Koun Ejo, | Zen-1 | 2009 | |
disciple of Bucchi Kakuan of the Dharma sect | Dharma okulundan Bucchi Kakuan’ın öğrencisi | Zen-1 | 2009 | |
I apologize for my sudden rudeness, | Ani ziyaretim için özür dilerim | Zen-1 | 2009 | |
but can you tell me | Ancak söylermisiniz bana, | Zen-1 | 2009 | |
what exactly are the teachings | bahsettiğiniz yeni ve gerçek Budizm’in | Zen-1 | 2009 | |
of the new, true Buddhism you speak of | öğretileri tam olarak nelerdir? | Zen-1 | 2009 | |
Before I discuss that with you, there is something I want you to read | Bunu seninle tartışmadan önce, okumanı istediğim bir şey var | Zen-1 | 2009 | |
Recently, I wrote On Promoting Zen Meditation | Zazen’nin yaygınlaştırılması üzerine kitabımı yeni yazdım | Zen-1 | 2009 | |
so that many people may learn about Zen | böylelikle daha çok insan Zen’i öğrenebilir | Zen-1 | 2009 | |
Would you, too, like to sit in meditation? | Siz de meditasyona katılmak ister misiniz? | Zen-1 | 2009 | |
I hear Dogen of Kennin Temple shamelessly says | Kennin Tapınağındaki Dogen utanmadan, Çin’den | Zen-1 | 2009 | |
that he's brought the true teachings of Buddha back from China | Buda’nın gerçek öğretilerini getirdiğini söylüyormuş | Zen-1 | 2009 | |
This means that he is maliciously slandering | Bu bizim değerli Budist geleneğimize atılmış | Zen-1 | 2009 | |
our precious Buddhist tradition | arniyetli bir iftiradır | Zen-1 | 2009 | |
Just like the Nenbutsu and the Dharma sects, | Tıpkı Nenbutsu ve Dharma okulları gibi, | Zen-1 | 2009 | |
it is a threat to our Buddhism | Bu bizim Budizm anlayışımız için bir tehdit | Zen-1 | 2009 | |
We cannot ignore him | Bunu görmezden gelemeyiz! | Zen-1 | 2009 | |
Kennin Temple, Kennin Temple | Kennin Tapınağı, Kennin Tapınağı | Zen-1 | 2009 | |
I can't read or write | Okumam yazmam yoktur | Zen-1 | 2009 | |
You're getting in the way of my business | İşime engel olmadan çekil | Zen-1 | 2009 | |
Kennin Temple? | Kennin Tapınağı? | Zen-1 | 2009 | |
Don't you even know where Kennin Temple is? | Kennin Tapınağı’nın nerede olduğunu bile bilmiyor musun? | Zen-1 | 2009 | |
Japanese words difficult... | Japonca kelimeler zor... | Zen-1 | 2009 | |
So you're a foreign monk | Demek yabancı bir rahipsin | Zen-1 | 2009 | |
Kennin Temple, where? | Kennin Tapınağı, nerede? | Zen-1 | 2009 | |
I'll take you there, but won't you buy me first? | Sen oraya götüreceğim, ama önce beni almak istemez misin? | Zen-1 | 2009 | |
I'm cheap | Ucuzumdur | Zen-1 | 2009 | |
Dogen is in Kennin Temple | Dogen Kennin Tapınağı’nda | Zen-1 | 2009 | |
Dogen... | Dogen... | Zen-1 | 2009 | |
Kugyo, kill me! | Kugyo, öldür beni! | Zen-1 | 2009 | |
It is not your place to judge her | Onu yargılamak senin görevin değil | Zen-1 | 2009 | |
As ruler it will be your job to create a world, where | Hükümdar olarak senin görevin Bunun gibi çocukların aç kalmadığı | Zen-1 | 2009 | |
children like her do not have to go hungry | bir dünya yaratmak olacak | Zen-1 | 2009 | |
I am but a poor monk, I regret | Kusura bakma, ben yalnızca fakir bir rahibim | Zen-1 | 2009 | |
that I have no more to offer you | sana verecek bir şeyim yok | Zen-1 | 2009 | |
Off you go, now | Hadi git bakalım | Zen-1 | 2009 | |
Is there a Dogen here? | Burada Dogen diye biri var mı? | Zen-1 | 2009 | |
I am Dogen | Dogen benim | Zen-1 | 2009 | |
Huh | Hah | Zen-1 | 2009 | |
Ji uen | Jiyuan | Zen-1 | 2009 | |
I have come to fulfill Kugyo's promise | Kugyo'nun sözünü yerine getirmem gerekiyordu | Zen-1 | 2009 | |
Kugyo's promise? | Kugyo'nun sözü? | Zen-1 | 2009 | |
The words Kugyo said, | Kugyo "Yeni bir Budizm yaratırsan | Zen-1 | 2009 | |
"If you can establish a new Buddhism, I shall convert to it" | ona itaat edeceğim" dememiş miydi | Zen-1 | 2009 | |
Dogen | Dogen | Zen-1 | 2009 | |
Now that Ju ching has passed away, you are my only master | Şimdi Rujing vefat ettiğine göre, Tek ustam sensin | Zen-1 | 2009 | |
I want to try to establish | Rujing Ustanın Zen Budizmini burada Japonya’da | Zen-1 | 2009 | |
Ju ching's Zen here in Japan | yaymak istiyorum | Zen-1 | 2009 | |
I need your help | Lütfen yardım et | Zen-1 | 2009 | |
Yes, most happily | Evet, memnuniyetle Usta | Zen-1 | 2009 | |
Please, come in | Lütfen, içeri gir | Zen-1 | 2009 | |
You must be tired from traveling | Yolculukta yorulmuş olmalısın | Zen-1 | 2009 | |
Let me introduce you | Seni arkadaşlarla tanıştırayım | Zen-1 | 2009 | |
Oh, my | Oh, bu | Zen-1 | 2009 | |
I've been looking for you to give you a word of thanks | Teşekkür etmek için her yerde seni arıyordum | Zen-1 | 2009 | |
You disappeared so quickly | bir anda ortadan kayboldun | Zen-1 | 2009 | |
It's not really a place for us | burası sana uygun değil | Zen-1 | 2009 | |
Last night, you delivered a treasure to us | dün gece bize bir hazine getirdin | Zen-1 | 2009 | |
I offer you my thanks | sana çok teşekkür ederim | Zen-1 | 2009 | |
A word of thanks, no more | kuru bir teşekkür demek | Zen-1 | 2009 | |
Hush, hush | Susun | Zen-1 | 2009 | |
Hush, hush | Şşşit, susun | Zen-1 | 2009 | |
You're awful early How much did you make? | Çok erken eve döndün Kaç para kazandın? | Zen-1 | 2009 | |
Come to Mommy | Annene gel | Zen-1 | 2009 | |
What, that's all? | Ne? Hepsi bu mu? | Zen-1 | 2009 | |
How dare you | Bir de az diyorsun? | Zen-1 | 2009 | |
Why don't you go steal something At least try to take care of us! | Neden gidip bir şeyler çalmıyorsun? En azından bize bakmayı dene! | Zen-1 | 2009 | |
Don't turn out like your daddy | Sakın büyünce baban gibi olma | Zen-1 | 2009 | |
Orin | Orin | Zen-1 | 2009 | |
How dare you talk to your husband like that | Kocanla böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin | Zen-1 | 2009 | |
I didn't get wounded for fun | Eğlence olsun diye yaralanmadım | Zen-1 | 2009 | |
You know I can't work in the shape I'm in | Biliyorsun, bu halde çalışamam | Zen-1 | 2009 | |
It doesn't seem to keep you from humping me every night! | Ama seni her gece üstüme çıkmaktan Alıkoyamıyor anlaşılan | Zen-1 | 2009 | |
Dogen! Get out here! | Dogen! Çık dışarıya! | Zen-1 | 2009 |