Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1988
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Thank, buddy. No problem. | Sağ ol, dostum. Bir şey değil. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Listen, I think the key for Halloween... | Bence, Cadılar Bayramı'nın kilit noktası, tek gecede bütün şekerleri yemek. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Look at all those wrappers. | Şu ambalajlara baksana. Sence hepsini o mu yedi? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, no, no, no. Yeah, see, his window's open. | Hayır, hayır. Penceresi açıktı. Eminim çoğunu rüzgâr getirmiştir. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I actually don't think it's a bad thing. | Aslında çok da kötü bir şey değil sanırım. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I think it's good to sometimes | Bazen kendi konfor bölgenin dışına çıkıp, başka türlü eğlenmek de güzel. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Really? Mmm. | Gerçekten mi? Senin gecen nasıldı? | About a Boy-5 | 2014 | |
| You get any... Sugar? | Hiç şeker yedin mi? Biraz tadına bakmış olabilirim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh. Yeah. | Evet. Güzelmiş. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Anyway, I believe this is yours. | Neyse, sanırım bu senin. Dün gece biri pencereme fırlattı. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, Maya Angelou, so beautiful. | Maya Angelou, çok güzel. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Do you know I've actually set a lot of her poetry to music? | Bir sürü şiiri şarkıya uyarladım, biliyor musun? | About a Boy-5 | 2014 | |
| I'm never going to want to hear it, okay? | Kesinlikle dinlemek istemiyorum. Gökkuşağı ol... Kes şunu, kes! | About a Boy-5 | 2014 | |
| I'm a strong independent woman. | Güçlü, hür bir bayanım. Cesaretimle yaşar, dürüstlükle beslenirim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I celebrate... what are you doing here? | Kutlarım ki... Ne işin var burada? Merhabalar. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Yeah, I came to borrow some milk. | Biraz süt almaya geldim de herhangi bir hayvandan sağılmış hakiki sütün var mı? | About a Boy-5 | 2014 | |
| That is real. Ah, okay. | Hakiki zaten o. Tamam o zaman. | About a Boy-5 | 2014 | |
| What happened to your asiagos? | Asiagolarına ne oldu? Mali durumum biraz sıkışık bu aralar. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Richard has told me it's fiscally irresponsible | Bu yüzden de Richard her sabah New York'tan simit sipariş etmemi sorumsuzca buldu. | About a Boy-5 | 2014 | |
| so what I'm doing here is I'm cooking! | Ben de artık yemek pişiriyorum! | About a Boy-5 | 2014 | |
| You're not busy cooking all day, though, are you? | Bütün gün yemek pişirmeyeceksin, değil mi? Yani, genel anlamda müsaitsindir. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Not to do things for you, no. | Senin için hiçbir şey yapmayacağım. Benim için değil, Marcus için. 1 | About a Boy-5 | 2014 | |
| Look, I'm going through his school forms, | Okul formlarını gözden geçiriyordum da acil durum için bir iletişim bilgisi lazım bana. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Normally, I would put his dad down. | Normalde babasını yazardım. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Who lives in Antarctica. Which is why I'm asking you. | Antarktika'da yaşayanı mı? İşte bu yüzden sana soruyorum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Because I'm awesome and a hero. | Çünkü ben mükemmel bir kahramanım. Hayır, komşum olduğun için. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I think we both know it's 'cause I'm a hero. | İkimiz de kahraman olduğum için istediğini biliyoruz. | About a Boy-5 | 2014 | |
| You understand that you'd have to be responsible, Willl? | Sorumluluk sahibi olman gerektiğini biliyorsun değil mi, Will? | About a Boy-5 | 2014 | |
| You can't just be Willl, the fun neighbor idiot person. | Sadece komik ama salak komşumuz Will olamazsın. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Fun Willl and responsible Willl are one and the same, Fiona. | Komik ve sorumluluk sahibi Will tek ve aynı kişidir, Fiona. | About a Boy-5 | 2014 | |
| What is it going to take for you to understand that? | Bunu ne zaman idrak edeceksin? Ben güçlü, hür bir erkeğim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I live my spirit. Hey. | Cesaretimle yaşar... Selam. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, hey, Willl. Did you hear what today is? | Selam Will. Bugün günlerden ne, duydun mu? "Okula giderken kız hırkası giy." günü mü? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Pew! Principal? | Başkan mı? Hayır, baş kanka. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Sweater back on! Sweater back on, Marcus! | Çabuk hırkanı geri giy! Hırkanı geri giy, Marcus! | About a Boy-5 | 2014 | |
| Marcus has been given the highest honor. | Marcus, en iyi şeyle onurlandırıldı. Bir günlüğüne, Müdür Goldenrod'un yardımcısıyım. | About a Boy-5 | 2014 | |
| All right, come on, mom, we gotta go. | Neyse, hadi anne. Gitmemiz lazım. Erkenden gidip geç kalan öğrencileri tespit edelim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| and then get in some good old fashioned hall monitoring | Sonra da ilk dersten önce güzelce gözetmenlik yapayım. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Ah, I am drunk with power. | Gücümle sarhoş oldum. Görüşürüz, Will. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Fiona, you cannot let him do this. | Fiona, buna müsaade edemezsin. Ne diyorsun sen? Bu epey mühim bir konu. | About a Boy-5 | 2014 | |
| He'll be a pariah! Principal's assistant? | Tam bir parya olacak! Müdür yardımcılığı mı? | About a Boy-5 | 2014 | |
| He might as well be wearing a sash that says "volunteer narc." | "Gönüllü narkotik polis" yazan bir kuşak da takabilirdi. | About a Boy-5 | 2014 | |
| You see, if you were responsible, Willl, really, you would appreciate | İşte, sorumluluk sahibi olsaydın Will, bu önemli fırsattan memnuniyet duyardın. | About a Boy-5 | 2014 | |
| And also, don't undermine my parenting in front of him. | Ayrıca, onun önünde benim ebeveynliğimi baltalama. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I waited till he went to the car... you saw that. | Arabaya gidene kadar bekledim. Gördün ya. Hırkadan bahsediyorum Will, hırkadan. | About a Boy-5 | 2014 | |
| For your information, it is unisex. | Aklında olsun, uniseks o. Onun hiçbir cinsle alâkası yok! | About a Boy-5 | 2014 | |
| Will you just fill this form in, please? | Sen sadece şu formu doldursana, lütfen. Çok sağ ol. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Be cool, Marcus. Be cool, dude. | Rahat ol, Marcus. Rahat ol, dostum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Here we are. Oh. | Anastasia Campbell'in kim olduğunu bile bilmiyorum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Okay, class, so today's extra credit is going to be | Pekâlâ, çocuklar. Bugünün ekstrası yüz kelimelik bir kompozisyon olacak. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Sorry, uh, sorry about that. | Pardon, çok özür dilerim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I got this, Principal G. | Ben hallederim, Müdür G. İyi izleyin. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, uh, I don't... | Sanırım... Sanırım buraya girmemelisin. Sen kimsin ki? | About a Boy-5 | 2014 | |
| You know, just... just helping clean Principal G's office. | Müdür G'nin odasını temizlemesine yardım ediyorum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Were you born with that brown stuff on your nose, | Burnundaki kahverengi şeyle mi doğdun? Yoksa, onu kendin mi koydun? | About a Boy-5 | 2014 | |
| I got brown on my nose? | Burnum kahverengi mi olmuş? Sanırım sabah müdüre yaptığım sıcak çikolatadan bulaşmış. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I even put a little bit of cinnamon in as a fun surprise. | Hatta sürpriz niyetine tarçın da koydum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I don't think you're allowed to do that. It's password protected. | Bunu yapmaya iznin yok. Şifreyle korunuyor. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, is it really? | Öyle mi canım benim? Marcus Bowa'sın sen, değil mi? Bütün "A"ları toplamışsın. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Except a "C" in gym. No shocker there. | Tabii beden eğitimindeki "C" dışında. Zaten hiç şaşırmadım buna da. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Wait, you know my name? | Bir dakika, sen adımı mı biliyorsun? | About a Boy-5 | 2014 | |
| As the principal's assistant for the day, | Günün müdür yardımcısı olarak senden, bilgisayardan kalkmanı rica ediyorum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Okay. | Pekâlâ. Shea Garcia Miller, hakkında söylenen şeyler doğru mu? | About a Boy-5 | 2014 | |
| What? Nothing, just that, uh, | Ne diyorlar ki? Hiçbir şey. İşte... | About a Boy-5 | 2014 | |
| just that you got kicked out of your last three schools. | ...gittiğin son üç okuldan da atılmışsın. Sevgilin hapisteymiş. | About a Boy-5 | 2014 | |
| That you can make a teacher cry using only your words? | Sadece konuşarak öğretmenleri ağlatırmışsın. Canlı bir sincap yemişsin. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Once I ate a seventh grader wearing a woman's sweater. | Bir tane kız hırkası giyen 7. sınıf öğrencisi yedim sadece. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Just kidding, pasty. Calm down. | Dalga geçiyorum, soluk surat. Rahat ol. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Okay, Principal Nimrod has lame taste in music. | Müdür Nemrut'un da amma kötü müzik zevki varmış. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Let's get some good stuff on here. | Biraz güzel bir şeyler yükleyelim. Sex Pistols'ı sever misin? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Uh, those are two things that are not permitted in my household. | Evde o iki kelimeyi de kullanmam yasak. Bu okulun bir dans arasına ihtiyacı var. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Huh? Wait, that's the PA system. | Dakota Glen? Olmaz. Bekle, hoparlör sistemi o. Açarsan bütün okul duyar. | About a Boy-5 | 2014 | |
| That's the point, pasty. Oh, um... | Amacım da o ya, soluk surat. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I really think you should turn that off. | Bence kapatsan iyi edersin bunu. | About a Boy-5 | 2014 | |
| What the h e double hockey sticks is going on in here? | Tombala hoppala, ne oluyor burada? Kim yaptı bunu? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Uh, I... Me! I did it. | Ben! Ben yaptım. | About a Boy-5 | 2014 | |
| It was me. | Ben yaptım. Sen ise benim en sevdiğim baş kankamdın. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Officially, you're in trouble, | Aslında başın belaya girdi ama "gurur duymadım" dersem de yalan olur. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I mean, that was a bold move, Marcus. | Çok gözüpek bir davranıştı. Böyle olduğunu bilmiyordum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| And I applaud your choice of music. | Ayrıca müzik tarzın da takdire şayan. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I mean, clearly I'm having more of a positive influence... | Belli ki git gide olumlu bir etki... Ben yapmadım onu. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Yeah, yeah, that makes more sense. | Evet, bu daha mantıklı geldi zaten. Kız yaptı onu. Tanımadığım bir kız yaptı. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Shea Garcia Miller. | Shea Garcia Miller. | About a Boy-5 | 2014 | |
| We were in the Principal's office together, | Birlikte müdürün odasındaydık. Müziği açıp dans etmeye başladı. | About a Boy-5 | 2014 | |
| It's like... it's like I was in a trance, I was hypnotized. | Sanki kendimden geçmiş, hipnoz edilmiş gibiydim. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Marcus, I know exactly what's going on here. | Marcus, başına ne geldiğini biliyorum. Yanlışlıkla hap mı içtim? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Because one time I doubled up on my multi vitamins | Bir keresinde vitaminlerimi iki kere içmiştim. Bütün günüm bulanık geçti. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I do? | Öyle mi? Pekâlâ, epey heyecanlandırıcı bir durum. | About a Boy-5 | 2014 | |
| All right, first off, | Öncelikle, onun da seni sevdiğine dair bir işaret algıladın mı? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Hmm, I don't think so. | Hiç sanmıyorum. Bekle! Bana "soluk surat" dedi. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Okay, that's gonna be tough for me to spin. | Bunu senin kitabına uydurmam biraz zor olacak. Ne tür bir elektrik aldın? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Huh. Oh, she's a year older than me. | Benden bir yaş büyük. Muhtemelen sabıkalı. | About a Boy-5 | 2014 | |
| And she has a boyfriend, but I think he's in jail. | Bir sevgilisi var. Ama hapiste sanırım. Marcus, olmaz. Bayağı kötü bir kızmış. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Dude, no, this is not gonna end well for you. | Senin için sonu hiç hoş olmayacak. Kötü kızlar bazı şeylerde... | About a Boy-5 | 2014 | |
| Some stuff... | ...harikadır. Ama er ya da geç pişman olacaksın. | About a Boy-5 | 2014 | |
| I... you gotta cut bait now. | Bağını koparman lazım. Nasıl yani? | About a Boy-5 | 2014 | |
| You think I should tell Principal Goldenrod the truth? | Müdür Goldenrod'a doğruyu mu söyleyeyim? Ne yazık ki. | About a Boy-5 | 2014 | |
| Okay, but can we maybe not tell my mom about the whole "Shea" part? | Tamam, ama anneme "Shea" olayının tamamını anlatmasak? | About a Boy-5 | 2014 | |
| Oh, we cannot tell your mom anything, ever, about anything. | Annene herhangi bir şey hakkında hiçbir şey söylemeyelim. 1 | About a Boy-5 | 2014 | |
| All right. Bro code of silence? Bro code of silence. | Sessiz kardeşlik yemini? Sessiz kardeşlik yemini. | About a Boy-5 | 2014 |