Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2217

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Why should l? So you just ask her to leave?	Neden bir şey söyleyeyim ki? Yani, sadece gitmesini mi istedin?	Adoration-1	2008
Yeah, I asked her to leave, Simon. She was crazy.	Sadece gitmesini istedim, Simon. O kadın deliydi.	Adoration-1	2008
Look, women like that, they don`t come to this part of town, okay?	Onun gibi kadınlar şehrin bu tarafına gelmezler, tamam mı?	Adoration-1	2008
They don`t walk around at night by themselves.	Gece tek başlarına yürümezler.	Adoration-1	2008
What if she moved down the street, Tom? What if she was out taking a stroll?	Peki ya sokağa çıktıysa, Tom? Sadece bir gezintiye çıktıysa?	Adoration-1	2008
Well, then she`s gonna learn that you don`t go around	O zaman böyle saçma nutuklar atarak dolaşılmayacağını...	Adoration-1	2008
spouting that sort of crap.	...öğrenmesi gerekecek.	Adoration-1	2008
How`s she gonna learn anything?	Nasıl bir şeyler öğrenecek bu kadın?	Adoration-1	2008
You never engaged in a conversation or defended a position.	Sen hiç bir konuşmaya dahil olmamışsın ya da bir durumu savunmamışsın.	Adoration-1	2008
Defended a position? I asked her to get off my property.	Bir durumu savunmak mı? Ben sadece mülkümden çıkmasını istedim.	Adoration-1	2008
So, look, Simon mentioned getting a loan.	Simon kredi çekmekten bahsetti.	Adoration-1	2008
Against what? Against the house.	Neye karşılık? Eve karşılık.	Adoration-1	2008
Tom, he doesn`t have access to your dad`s house until he turns 25.	Tom 25 yaşına gelene kadar, babanın evine karşı yasal bir hakkı yok.	Adoration-1	2008
You know that. Yeah, I know.	Bunu biliyorsun. Evet, biliyorum.	Adoration-1	2008
Aren`t you supposed to look after it? Look after it?	Onunla ilgilenmen gerekmiyor mu? Onunla ilgilenmek mi?	Adoration-1	2008
His stuff, his affairs.	Onun davranışları, ilişkileri.	Adoration-1	2008
You`re the...	Sen onun...	Adoration-1	2008
Executor. Yes.	Vasiyiyim. Evet.	Adoration-1	2008
So you can`t do anything to change that? You can`t help us out?	Bunu düzeltmek için bir şeyler yapamaz mısın? Bize yardım edemez misin?	Adoration-1	2008
It`s locked in stone. He made sure of that.	Bu kanunen imkansız. O da bunun farkında.	Adoration-1	2008
Look, if you need cash, you can always sell your sister`s violin.	Eğer nakite ihtiyacın varsa, her zaman kız kardeşinin kemanını satabilirsin.	Adoration-1	2008
She left that to Simon. That`s worth a lot of money.	Onu Simon'a bırakmıştı. Gerçekten çok para eder.	Adoration-1	2008
You made some choices, Tom.	Sen bazı seçimler yaptın, Tom.	Adoration-1	2008
Taking over your sister`s house in the city,	Kız kardeşinin şehirdeki evini devralmak...	Adoration-1	2008
Ietting Simon grow up there,	...Simon'ı orada büyütmek...	Adoration-1	2008
I guess you must have thought it was good to get away from your dad.	Sanırım bunu, babandan kurtulmak için iyi bir yol olarak gördün.	Adoration-1	2008
But that cost you.	Ama bu sana pahalıya mal oldu.	Adoration-1	2008
Fuck it.	Hasiktir.	Adoration-1	2008
That`s good. It`s a good idea to start the act with that.	Bu iyi. Oyuna bununla başlamak iyi bir fikir.	Adoration-1	2008
And be careful with the ladder. No more accidents, okay?	Merdivenlere dikkat edin. Başka kaza olmasın, tamam mı?	Adoration-1	2008
So, have you heard this story before? No.	Eee, bu hikayeyi daha önce duymuş muydun? Hayır.	Adoration-1	2008
It just occurred to you to write it this way?	Yani, bu şekilde yazmak sana malum oldu?	Adoration-1	2008
Well, you told us to translate as it came most naturally.	En doğal nasıl hissediyorsanız, öyle çevirin dediniz.	Adoration-1	2008
And it came to you naturally to imagine yourself as their son?	Ve sana en doğal gelen hali, onların oğulları olduğunu hayal etmen miydi?	Adoration-1	2008
Well, it just... It seemed cool.	Şey, sadece... Güzelmiş gibi geldi.	Adoration-1	2008
You know, that`s why I needed a few minutes more to rewrite it.	Biliyorsunuz, bu yüzden bitirmek için birkaç dakika daha istedim.	Adoration-1	2008
From his point of view. Like he was my age.	O çocuğun bakış açısından. O da benim yaşımdaydı.	Adoration-1	2008
Like he was me talking about his parents.	O da ebeveynleriyle, benim konuştuğum gibi konuşuyordu.	Adoration-1	2008
I want you to work on this.	Bunun üzerinde çalışmanı istiyorum.	Adoration-1	2008
I want you to present it next week to the class.	Gelecek hafta sınıfa sunum yapmanı istiyorum.	Adoration-1	2008
I want everyone to believe it`s true, that you`re this couple`s child.	Herkesin bunun doğru olduğuna, senin o çiftin çocukları olduğuna inanmasını istiyorum.	Adoration-1	2008
As an exercise.	Alıştırma olsun diye.	Adoration-1	2008
An exercise in what?	Ne alıştırması?	Adoration-1	2008
l`m not sure if my French is that good. Then do it in English.	Fransızcam o kadar iyi değildir. O zaman İngilizce yaz.	Adoration-1	2008
But you teach French. And Drama.	Ama siz Fransızca öğretiyorsunuz. Ve Drama.	Adoration-1	2008
l`m not in Drama. Well, you are now.	Ben Drama dersinde yokum. Artık varsın.	Adoration-1	2008
Your uncle`s an angry man.	Dayın sinirli bir adamdır.	Adoration-1	2008
Some people think he`s stupid, but that`s not true.	Bazı insanlar onun aptal olduğu düşünür, ama bu doğru değil.	Adoration-1	2008
When someone carries that sort of anger around all the time, they can seem stupid.	Birisi devamlı bu tür bir sinirle ortalıkta dolaşırsa, aptal görünebilir.	Adoration-1	2008
That`s the thing about anger.	Sinir böyle bir şeydir.	Adoration-1	2008
It sucks up a lot of intelligence.	Tüm hayal gücünü yok eder.	Adoration-1	2008
Hey! Hey! What are you doing? You can`t park here, man.	Hey! Hey! Ne yapıyorsunuz? Buraya park edemezsin, birader.	Adoration-1	2008
So write me a ticket!	O zaman ceza yazın.	Adoration-1	2008
I don`t write the tickets. You already got a ticket.	Ben ceza yazmam. Zaten ceza yazılmış.	Adoration-1	2008
lt`s $55 to get me to stop. Otherwise?	Ancak 55 dolar beni durdurabilir. Yoksa?	Adoration-1	2008
Otherwise, l`m gonna tow your fucking car away.	Yoksa, boktan arabanı çekiciyle götüreceğim.	Adoration-1	2008
Lady, I promise, l`m very good at this. Fuck!	Hanımefendi, inanın, bu işte iyiyimdir. Lanet olsun.	Adoration-1	2008
I`m going to pick it up, we`re gonna get out of here,	Arabanızı kaldıracağım, buradan götüreceğim...	Adoration-1	2008
everything`s gonna be good. It`s easy...	...her şey iyi olacak. Bu çok kolay...	Adoration-1	2008
Nothing, nothing, nothing can happen to this car.	Hiçbir şey, hiçbir şey, bu arabaya hiçbir şey olmamalı.	Adoration-1	2008
Lady, I promise. Nothing`s going to happen, okay?	Hanımefendi söz veriyorum. Hiçbir şey olmayacak, tamam mı?	Adoration-1	2008
Why don`t you take a break? I promise.	Niçin biraz soluklanmıyorsunuz? Söz veriyorum.	Adoration-1	2008
I was driving it normally. He said it was gonna be fine.	Normal bir şekilde sürüyordum. Bir şey olmayacağını söyledi.	Adoration-1	2008
What do you want me to do? It`s not my fault. The car just died.	Ne yapmamı istiyorsun? Benim hatam değildi. Araba bozuldu.	Adoration-1	2008
Well, I didn`t do anything. It`s not my fault.	Ben bir şey yapmadım. Benim hatam değildi.	Adoration-1	2008
He`s a fucking tow truck driver. I didn`t ask for his credentials.	Geri zekalı bir çekici şoförü. Kimliğini sormadım.	Adoration-1	2008
Hop in the truck. I`ll be two seconds.	Sen kamyona geç. Hemen geliyorum.	Adoration-1	2008
We good, man?	N'aber, adamım?	Adoration-1	2008
May I open your bag? Sure.	Çantanızı açabilir miyim? Tabii ki.	Adoration-1	2008
It`s heavy.	Ağırmış.	Adoration-1	2008
Please do not leave your bags unattended.	Lütfen çantalarınızı ortalıkta bırakmayın.	Adoration-1	2008
What they found at the bottom of my mother`s bag	Annemin çantasının en altında buldukları...	Adoration-1	2008
were concealed plastic explosives and a detonator.	...gizlenmiş plastik patlayıcılar ve bir fünyeydi.	Adoration-1	2008
And if the bomb had gone off in mid air, as my father intended,	Ve eğer bomba, babamın amaçladığı gibi, havada patlamış olsaydı...	Adoration-1	2008
all 400 people on board that flight would have perished.	...uçaktaki 400 kişinin hepsi, yok olacaktı.	Adoration-1	2008
I wouldn`t be here to tell you the story.	Ben de, bu hikayeyi anlatmak için burada olamayacaktım.	Adoration-1	2008
Simon is my best friend, and I was really confused, too,	Simon benim en iyi arkadaşımdır ve sınıfın önünde durup...	Adoration-1	2008
when he was standing in front of the classroom and he was talking,	...öyle konuşmaya başladığında, benim de kafam çok karıştı...	Adoration-1	2008
and I didn`t know anything about it. But then...	...ve bu konuyla ilgili bir şey bilmiyordum. Ama sonra...	Adoration-1	2008
You have to wake up and stop living in your ignorant little box. Seriously.	Uyanmalısın ve küçük, cahil dünyanda yaşamaya bir son vermelisin. Ciddiyim.	Adoration-1	2008
I am not living in an ignorant, little box.	Ben küçük, cahil bir dünyada yaşamıyorum.	Adoration-1	2008
If he didn`t want to tell me about something like this,	Eğer bana böyle bir şeyi anlatmak istemeseydi...	Adoration-1	2008
then there must have been a good reason.	...mutlaka geçerli bir sebebi vardır diye düşünürdüm.	Adoration-1	2008
And if he doesn`t want to talk to us about it,	Ve bize bunu anlatmak istemiyorsa...	Adoration-1	2008
then there`s a good reason for that, too.	...bunun için de geçerli bir nedeni vardır.	Adoration-1	2008
So I think we should all just leave him alone because...	Bence onu rahat bırakmalıyız, çünkü...	Adoration-1	2008
A lot of you are wondering why I haven`t told you about this before.	Bir çoğunuz, bunu neden daha önce anlatmadığımı merak ediyorsunuz.	Adoration-1	2008
The reason is, well, l`ve... I only found out a few months ago myself.	Bunun nedeni, ben... Ben kendimi anlamaya daha birkaç ay önce başladım.	Adoration-1	2008
I was asking my grandpa a whole lot of questions before he died,	Büyükbabam ölmeden önce, ona bir sürü soru soruyordum...	Adoration-1	2008
and I kept this on my cell as a reminder.	...ve bunu da cep telefonumda hatıra olarak saklıyordum.	Adoration-1	2008
You have to believe me, Simon.	Bana inanmalısın, Simon.	Adoration-1	2008
Your father was a killer.	Baban bir katildi.	Adoration-1	2008
If the bomb had gone off in mid air, as my father intended,	Eğer bomba, babamın amaçladığı gibi, havada patlamış olsaydı...	Adoration-1	2008
it would have been the most devastating terrorist attack of its time	...zamanının en yok edici terörist saldırısı olacaktı...	Adoration-1	2008
and my father would have gone down in history as a mass murderer.	...ve babam da tarihe büyük bir katil olarak geçecekti.	Adoration-1	2008
Except he wouldn`t have gone down as my father.	Aslında o zaman, benim babam olarak ölmüş olmayacaktı.	Adoration-1	2008
I would have disappeared in my mother`s womb,	O uçaktaki tüm yolcuların yanında...	Adoration-1	2008
along with all the other passengers on board that flight.	...ben de annemin rahminde kaybolup gitmiş olacaktım.	Adoration-1	2008
I wouldn`t be here to tell you the story.	Burada size hikayeyi anlatıyor olmayacaktım.	Adoration-1	2008
How`s that?	Nasıldı?	Adoration-1	2008