Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2551
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm an independent businessman just trying to make his mark. | Fark yaratmaya çalışan bağımsız bir iş adamı diyelim. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
By murdering people? | İnsanları öldürerek mi? Ben insanları öldürmem. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I just sell to people who do. | Sadece öldüren insanlara satarım. Peki ya arkadaşın? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Green suit? | Yeşil takım elbiseli hani? Aynı senin gibi boğazında işaret bulunan? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He's not my friend. | Kendisi arkadaşım değil. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Tell me his name, | Bana ismini söyle yoksa Tanrı şahidim olsun ki ikimizi de cehenneme yollarım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
He doesn't have a name anymore. | Artık bir ismi yok. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And you can go ahead and pull that trigger, | Sen de istediğin gibi ateş edebilirsin... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
'cause if he's here, we're both dead anyway. | ...çünkü kendisi buradaysa, ikimiz de zaten ölmüşüz demektir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Leviathan is coming. | Leviathan geliyor. Kim? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
They'll tell you themselves soon enough. | Yakında kendilerini açıklarlar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You're not gonna like the future... | Bunun gibi şeyleri içeren geleceği beğenmeyeceksin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
30 seconds, agent. | Otuz saniyen kaldı ajan. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Mr. Jarvis, do you think you could bring the car around? | Bay Jarvis, acaba arabayı arkaya getirebilir misiniz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Of course. When would you like it? | Tabii ki. Ne zaman istersiniz? 20 saniye sonra mesela? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Stop him! | Durdurun onu! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Meet me on the access road! | Giriş yolunda buluşalım. Bana ateş ettiklerini biliyor muydunuz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Now! | Derhal! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm terribly sorry, Mr. Stark! | Çok üzgünüm bay Stark! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Where are you?! | Neredesiniz? Sürmeye devam edin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Could you be slightly more specific? | Biraz daha detay verseniz? Olmaz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Miss Carter?! | Bayan Carter? Sür! Sür! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Don't you want to get in?! | Girmek ister misiniz? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Drive faster! | Daha hızlı sürün! Yalnızca 10 saniyemiz kaldı! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What happened back there? | Ne oldu öyle? Hayatta kalırsak, her şeyi anlatırım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Faster! I am going faster! | Daha hızlı! Daha hızlı sürüyorum zaten! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It would seem it works. | İşe yarıyormuş meğer. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Flight manifests turned up nothing. | Uçuş manifestosundan bir şey çıkmadı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We got a call in to London. I know a guy there. He's... | Londra'yı aramamız gerek. Orada bir adam biliyorum. Kendisi | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
We were in the middle of something here, Jack. | İşimiz vardı biraz, Jack. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
That bouncer from the broom closet finally came to. | Saklanan fedai sonunda ortaya çıktı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Says he caught a blonde with Raymond's body around 9:30. | 9:30 civarında Raymond'un cesedini taşıyan bir sarışın yakaladığını söyledi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Why didn't he stop her? | Onu neden durdurmamış? Çünkü yüzünden raptiyeleri çıkarıyorlar hâlâ. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Get that. | Telefona bak. Şer Dooley'in ofisi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
So we're looking for an angry blonde. | Demek kızgın bir sarışın arıyoruz. Evimi aramayı denedin mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And that is where my promotion comes in, chief. | Tam burası terfi olacağım yer işte, şef. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I talked to the club photographer. | Kulüp fotoğrafçısıyla konuştum. Onun fotoğrafını çektiğini düşünüyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm thinking real hard about kissing you right now, son. | Şu an seni ciddi anlamda öpmek istiyorum evlat. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I'll tell him. | Evet, söyle ona. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Double time this over to the lab, see if we can... | Koşar adım bunu laboratuvara götür, bak bakalım onlar | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Port Authority says Roxxon Refinery just blew up. | Liman idaresi Roxxon refinerinin patladığını söyledi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
The whole thing? | Tamamı mı? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Any casualties? | Kayıp var mı? Söylemesi zor. Binayı bulamıyorlar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Let's go. You two, you're with me. | Gidelim. İkiniz, benimle geliyorsunuz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Perhaps some warm milk. | Belki sıcak süt. Biraz daha güçlü bir şey fena olmazdı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You did very well, Mr. Jarvis. | Oldukça iyi bir iş çıkardınız, bay Jarvis. Eşiniz sizinle gurur duyacak. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
She must never, ever know. | Asla bilmemeli. Alışırsınız. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
What word did he use? | Ne söylemişti? "Leviathan." | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'll check Mr. Stark's files. | Bay Stark'ın dosyalarına bakarım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Provided the SSR hasn't taken them all. | Tabii SSR hepsini almadıysa. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Get some rest. | Biraz dinlenin. Dürüst olmak gerekirse... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'm not sure I'll sleep for days. | ...günlerce uyuyacağımı sanmıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Hey, honey, you back there, | Tatlım, sana diyorum, yoksa hâlâ güzellik uykusunda mısın? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yes, sir. You're in early this morning. | Buyurun bayım. Bu sabah erkencisiniz. Nasıl yardımcı olabilirim? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You do know the difference | Gerçek yumurtayla tozlandırılmış yumurta arasındaki farkı biliyorsun değil mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Believe it or not. | Biliyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I did three weeks in a P.O.W. camp. | P.O.W kampında üç hafta geçirmiştim. Nazi'ler bile bundan iyi pişiriyordu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Next time, don't get smart with me, sweetheart. | Gelecek sefer benimle aşık atma, tatlım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Your brains aren't your best feature. | Pek zeki sayılmazsın zira. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I understand you're not happy with your meal. | Yemeğinizden memnun değilsiniz sanırım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You work here? Unfortunately, no. | Burada mı çalışıyorsunuz? Maalesef hayır. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Ohh! Just so we're clear, | Anlamanız için söylüyorum şu anda kol atardamarınıza bastırmış durumdayım. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It may be dull, but I'm determined. | Körelmiş olabilir ama kararlıyımdır. Gülümsemeye devam edin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Once you start to bleed, | Kanamaya başlayınca bayılana kadar on beş saniyeniz var demektir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You'll die in 90 unless someone comes to your aid. | Yardıma biri gelmediği sürece doksan saniye içinde öldünüz demektir. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Now, given your recent behavior, | Son davranışlarınıza bakarsak sizce yardıma gelmeleri ne kadar zamanlarını alır? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
To prevent this not entirely unfortunate event from occurring, | Bu tam olarak uygunsuz sayılmayan davranışı engellemek adına... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I'd suggest you find a new place to eat. | ...bundan böyle yemek için yeni bir yer bulmanızı tavsiye ederim. Anlatabildim mi? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Good. | Öyle mi? Güzel. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, one more thing... Tip generously. | Bir şey daha. İyi bahşiş verin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Swish the glass with the vermouth, | Bardağı vermutla sallayın, biraz bekleyin sonra cin'i ekleyin. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, I'm sorry, Mr. Stark, | Kusura bakmayın bay Stark ama aynı anda birkaç yerde olamam. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Well, you're quite right. | Kesinlikle haklısınız. Bayan Carter harika bir seçim oldu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I don't think she'll have any suspicions at all. | Şüpheleneceğini hiç sanmıyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
And now it's time | Sırada, Roxxon motor yağının sunduğu... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
for "the Captain America Adventure Program," | ...Kaptan Amerika'nın Maceraları programı var! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Tonight's thrilling tale | Bu akşamın nefes kesici hikâyesi, bizi... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
where Hitler's Nazi guard have ambushed the 107th Infantry | ...Hitler'in Nazi muhafızlarının 107. Piyadeyi pusuya düşürerek... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
and taken Betty Carver, | ...taburun güzel hemşiresi Betty Carver'ı rehin olarak aldığı... | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
As their hostage. 1 | ...Ardennes Ormanı'nın derinliklerine götürüyor. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You lousy krauts are in big trouble | Kaptan Amerika buraya gelince göreceğim sizi alçak Almanlar. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
When I'm through with you, Hitler, | Seninle işim bittiğinde, Hitler... Kafanın üstündeki yıldızları sayacaksın! | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Nein! | Hayır! Lidere boyun eğeceksin! 1 | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Here. | Buyurun. Angie, şu kanalı değiştirebilir misin? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, you bet. | Kesinlikle. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Arlene French beat me out for that part. | O role benim yerime Arlene French'i seçtiler. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
"You lousy krauts are in big trouble | "Kaptan Amerika buraya gelince göreceğim sizi alçak Almanlar." | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
My first place, I lived with this girl from Queens. | Ben ilk eve çıktığımda Queens'li bir kızla yaşıyordum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It was okay for maybe six months, | İlk 6 ay sorun çıkmadı ama sonra hop! Nişanlanıverdi. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Next day, she's married and living in Armonk. | Ertesi gün de evlenip Armonk'da yaşamaya başladı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You think you know people. | İnsanlara güven yok bu devirde. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
She was always crying to her mother on the hall phone. | Koridor telefonunda annesiyle konuşurken hep ağlıyordu. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Oh, poor thing. | Zavallı kız. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, maybe the first couple times. | Evet, belki de sadece ilk konuşmalarında ağlıyordu bilemiyorum. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Anyway, it's over on 63rd. | Her neyse, 63. caddede ev. Gayet güvenli, iyi kızlar da var. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
Plus, I'd be your neighbor, so that's not nothing. | Ki ben de senin komşun olacağım, bunun da bir anlamı olmalı. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
It's a lovely idea, but I'd hate for you to grow tired of me. | Çok iyi bir fikir ama benden bıkmanı istemem. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
You don't strike me as the "crying on the hall phone" type, English. | Sende "koridor telefonunda ağlayacak" tip yok İngiliz. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
I appreciate it, truly, but, um | Çok teşekkür ederim, gerçekten. Ama şu an bir daireye bakmaya gidiyordum tam. | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |
At this hour? | Bu saatte mi? Doğru ilanları okuduğundan emin misin? | Agent Carter-1 | 2015 | ![]() |