Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 265
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Actually, I like that. | Aslında, bu hoşuma gider. 1 Aslında, bu hoşuma gider. 1 | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that I would only date white guys? | ...çıkabileceğim düşüncesini nereden çıkardın? ...çıkabileceğim düşüncesini nereden çıkardın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What? | ...doğru düzgün söylesin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, Semhar, we just opened | Sakın Habitat for Humanity konusunu açma. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to local boulangeries. | ...mekanlara tanıtıyoruz. ...mekanlara tanıtıyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Please try a sample. Max. | Lütfen bir tadına bak. Max. Lütfen bir tadına bak. Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Would you like coconut coffee, chocolate curry, | Hindistan cevizli kahveli, çikolatalı körili mi,.. Hindistan cevizli kahveli, çikolatalı körili mi,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
or blueberry lemon zest? | ...yoksa böğürtlenli limonlu mu istersin? ...yoksa böğürtlenli limonlu mu istersin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My absolute fave is the coconut coffee. | Benim favorim hindistan cevizli kahveli. Benim favorim hindistan cevizli kahveli. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let's start with that, shall we? | Bununla başlayalım, ne dersin? Bununla başlayalım, ne dersin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Thank you, but no thank you. | Teşekkür ederim, ama hayır. Teşekkür ederim, ama hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, can I ask you why? | Peki, neden olduğunu sorabilir miyim? Peki, neden olduğunu sorabilir miyim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They're not pretty enough. | Yeteri kadar güzel değiller. Yeteri kadar güzel değiller. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Excuse me? | Pardon? Pardon? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They're not pretty enough. | Yeteri kadar... güzel... değiller. Yeteri kadar... güzel... değiller. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Perhaps if you tried one, | Eğer bir tanesini denersen,.. Eğer bir tanesini denersen,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you'd see how amazing our flavor palate is. | ...ne kadar harika olduğunu görürsün. ...ne kadar harika olduğunu görürsün. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hold off, Flava Flav. | Geri bas, seni Flava Flav* kılıklı. Geri bas, seni Flava Flav* kılıklı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What do you mean, they're not pretty enough? | Ne demek yeteri kadar güzel değiller? Ne demek yeteri kadar güzel değiller? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They have a charming homemade look, | Hoş ev yapımına benziyorlar fakat,.. Hoş ev yapımına benziyorlar fakat,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but my customer would prefer | ...benim müşterilerim daha lüks, daha sevimli ürünleri tercih eder. ...benim müşterilerim daha lüks, daha sevimli ürünleri tercih eder. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
recently told us they were fabulous. | ...geçenlerde bize bu çöreklerin harika olduğunu söyledi. ...geçenlerde bize bu çöreklerin harika olduğunu söyledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I understand. | Anlıyorum. Anlıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But they're not pretty enough. | Fakat bunlar yeteri kadar güzel değiller. Fakat bunlar yeteri kadar güzel değiller. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Listen, battlefield earth. | Bana bak, meymenetsiz.* Bana bak, meymenetsiz.* | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is Williamsburg, Brooklyn, | Burası Williamsburg, Brooklyn... Burası Williamsburg, Brooklyn... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and no amount of exposed brick and paint | ...lüks tuğlayla boyanın fiyatı... ...lüks tuğlayla boyanın fiyatı... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've seen Tommy O'Hanlon's wing wang | Tommy O'Hanlon'un penisini... Tommy O'Hanlon'un penisini... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
more times than I care to remember. | ...hatırlamak istediğimden de fazla görmüşümdür ben. ...hatırlamak istediğimden de fazla görmüşümdür ben. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I must say, it was way less offensive than your attitude. | Şunu söylemeliyim ki, onun yaptığı... Şunu söylemeliyim ki, onun yaptığı... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And you can shove that up your upscale. | Git bunu da lüks bi' tarafına sokuştur. Git bunu da lüks bi' tarafına sokuştur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let's go. | Hadi gidelim. Hadi gidelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Namaste. Namaste. | Namaste. Namaste. Namaste. Namaste. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's with the empty hands, Max? | Ellerin niye boş, Max? Ellerin niye boş, Max? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No cupcakes tonight? | Bu gece çörek yok mu? Bu gece çörek yok mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, they're bugging me. I decided to take the night off. | Canımı sıkıyorlardı, ben de bu gece ara vereyim dedim. Canımı sıkıyorlardı, ben de bu gece ara vereyim dedim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Be careful with decisions like that. | Böyle kararlar verirken dikkatli ol. Böyle kararlar verirken dikkatli ol. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In 1987, I took a night off from earth, wind, and fire | 1987 senesinde, ben de toprağa, rüzgara ve ateşe ara vermiştim, 1987 senesinde, ben de toprağa, rüzgara ve ateşe ara vermiştim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and the next day, they earth, wind, and fired my ass. | ...ama ertesi gün, toprak, rüzgar ve ateş götümde patladı. ...ama ertesi gün, toprak, rüzgar ve ateş götümde patladı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hi. Sorry I'm late. | Selam. Üzgünüm geciktim. Selam. Üzgünüm geciktim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Mid afternoon nap in your vagina? | Vajinan için öğle uykusu vakti miydi? Vajinan için öğle uykusu vakti miydi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I wish! No. | Keşke! Hayır. Keşke! Hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I went to a cheap bakery supply store in Greenpoint | Greenpoint'de ucuz bir fırın toptancısına gittim... Greenpoint'de ucuz bir fırın toptancısına gittim... Ahududuluymuş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and got us some supplies. | ...ve bize birkaç malzeme aldım. ...ve bize birkaç malzeme aldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Here. | Ayakkabı lokantan varmış! Bak burada. Ayakkabı lokantan varmış! Bak burada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's the basic cake decorating kit. | Temel kek süsleme seti. Temel kek süsleme seti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And best of all I found us a fun, | En iyi kısmı da, bize kek süsleme dersi verecek,.. En iyi kısmı da, bize kek süsleme dersi verecek,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No way. | Hayatta olmaz. Hayatta olmaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The cupcakes don't need to be pretty. | Çöreklerin şirin olmalarına gerek yok. Çöreklerin şirin olmalarına gerek yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They compensate by having a great sense of humor. | Barındırdıkları mizah anlayışıyla bunu telafi ediyorlar onlar. Barındırdıkları mizah anlayışıyla bunu telafi ediyorlar onlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Pretty cupcakes is just another option for our business. | Şirin çörekler işimiz gereği sadece bir seçenek. Şirin çörekler işimiz gereği sadece bir seçenek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait, where is our homemade? I didn't make any tonight. | Dur bi', ev yapımı çörekler nerede? Bu akşam bir şey yapmadım. Dur bi', ev yapımı çörekler nerede? Bu akşam bir şey yapmadım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You didn't make any? | Bir şey yapmadın mı? Bir şey yapmadın mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What, you get one piece of constructive criticism | Ne yani, ufacık bir eleştiri aldın diye... Ne yani, ufacık bir eleştiri aldın diye... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and you stop making them? | ...çörek yapmayı mı bırakıyorsun? ...çörek yapmayı mı bırakıyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, it's business. | Max, iş bu. Max, iş bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And maybe Semhar has a point about making them pretty. | Belki Semhar bunları nasıl şirin yapacağımız hakkında fikir verir. Belki Semhar bunları nasıl şirin yapacağımız hakkında fikir verir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
First of all, what does she know about pretty? | Öncelikle, o şirinlikden ne anlar? Öncelikle, o şirinlikden ne anlar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The woman has dreadlocks. | Kadın orman kaçkını* gibi. Kadın orman kaçkını* gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Her head looks like the stuff | Kadının kafası elektrik süpürgesi torbasının... Kadının kafası elektrik süpürgesi torbasının... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you empty out of a vacuum cleaner bag. | ...boşaltırkenki hali gibi. ...boşaltırkenki hali gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not pretty. | Hiç şirin değil. Hiç şirin değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Forget her. | Boş ver onu. Boş ver onu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's happening with you? | Sana ne oluyor böyle? Sana ne oluyor böyle? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's your problem with pretty? | Bu şirinlikle ilgili problemin ne? Bu şirinlikle ilgili problemin ne? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't wave your divas live hand at me. | Divas Live* elini sallama bana. Divas Live* elini sallama bana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I just think society's way too concerned | Toplumun, diğer insanların neyin şirin olduğu fikriyle... Toplumun, diğer insanların neyin şirin olduğu fikriyle... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's what this is about. | Bütün sorun bu. Bütün sorun bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This isn't about society. | Toplumla ilgisi yok. Toplumla ilgisi yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're afraid you can't do pretty. | Şirin yapamayacağından korkuyorsun. Şirin yapamayacağından korkuyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, I don't do pretty | Bak, şirin yapmamam... Bak, şirin yapmamam... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you talking about? | Neden bahsediyorsun sen? Neden bahsediyorsun sen? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll do Puerto Ricans. | Porto Riko'lularla yaparım ben. Porto Riko'lularla yaparım ben. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right. | Güzel. Güzel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Then go do one and leave me alone. | O halde git biriyle yap, ve beni yalnız bırak. O halde git biriyle yap, ve beni yalnız bırak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, it's a skill. That's all. | Max, bu beceri işi. O kadar. Max, bu beceri işi. O kadar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's not shameful to not know how to do something. | Bir şeyi nasıl yapacağını öğrenmekte utanacak bir şey yok. Bir şeyi nasıl yapacağını öğrenmekte utanacak bir şey yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Didn't you have piano lessons growing up? | Ufakken piyano dersi almadın mı hiç? Ufakken piyano dersi almadın mı hiç? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Seriously? | Ciddi misin? Ciddi misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ice skating? | Buz pateni? Buz pateni? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Closest I've come to blades on ice | Buza en fazla yaklaştığım zaman,.. Buza en fazla yaklaştığım zaman,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
was when a pregnant girl pulled a knife on me | ...hamile bir kadının hokey maçında bana bıçak çektiği zamandı. ...hamile bir kadının hokey maçında bana bıçak çektiği zamandı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and this is a skill we need. | ...ve ihtiyacımız olan biraz beceri. ...ve ihtiyacımız olan biraz beceri. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're going to that class | O sınıfa gidecek... O sınıfa gidecek... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I know how much you hate anything trendy, | Son moda şeylerden ne çok nefret ettiğini biliyorum,.. Son moda şeylerden ne çok nefret ettiğini biliyorum,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
so I found us a family owned Italian bakery in Brooklyn. | ...bu yüzden Brooklyn'de bir İtalyan aile fırını buldum. ...bu yüzden Brooklyn'de bir İtalyan aile fırını buldum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Italian's good. | İtalyanlar iyidir. İtalyanlar iyidir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Maybe they'll know how to dump the body | Belki ben seni öldürdükten sonra... Belki ben seni öldürdükten sonra... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
First of all, welcome to Spice and Sugar. | Öncelikle, "Baharat ve Şeker"e hoş geldiniz. Öncelikle, "Baharat ve Şeker"e hoş geldiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We did a little twist on the traditional sugar and spice | Geleneksel "Şeker ve Baharat" üzerinde biraz değişiklik yapıp... Geleneksel "Şeker ve Baharat" üzerinde biraz değişiklik yapıp... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
putting spice first because... | ...baharatı başa koyduk çünkü... ...baharatı başa koyduk çünkü... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Both: We're Italian. | Biz İtalyanız. Biz İtalyanız. Biz İtalyanız. Biz İtalyanız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And we always got the spice up front | Bizde daima önde baharat vardır,.. Bizde daima önde baharat vardır,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and a little in the rear. | ...ve biraz da arkada. ...ve biraz da arkada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Both: Holla! | Holla! Holla! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now are you embarrassed you ever said holla? | Sabah holla dediğin için şu an utanıyor musun? Sabah holla dediğin için şu an utanıyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My name is Stephanie, and this is my cousin Serena, | Ben Stephanie ve bu da kuzenim Serena... Ben Stephanie ve bu da kuzenim Serena... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and this bakery has been in our family for years | ...bu fırın yıllardır bizim ailemizdeydi,.. ...bu fırın yıllardır bizim ailemizdeydi,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and then we took it over and made it... | ...şimdi onu biz devraldık ve... ...şimdi onu biz devraldık ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Both: Hot. | Çekici yaptık. Çekici yaptık. Çekici yaptık. Çekici yaptık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |