Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 266
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All right, let's go around and introduce ourselves | Pekâlâ, şimdi sırayla kendimizi tanıtalım... Pekâlâ, şimdi sırayla kendimizi tanıtalım... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and tell us why you came tonight. | ...ve bu akşam burada olma sebebimizi söyleyelim. ...ve bu akşam burada olma sebebimizi söyleyelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Let's start with the cute guys. | Şu şirin gençlerle başlayalım. Şu şirin gençlerle başlayalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Both: Always! | Daima! Daima! Daima! Daima! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm getting married to Michael...right there. | Michael ile evleniyorum, işte buradaki. Michael ile evleniyorum, işte buradaki. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So cute. God bless! | Ne kadar şirin. Ayağınıza sağlık! Ne kadar şirin. Ayağınıza sağlık! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I'm Michael. | Ben Michael. Ben Michael. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm Michael as well. Michael. | Bu arada ben de Michael. Ben de Michael. Bu arada ben de Michael. Ben de Michael. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh...So many Michaels. | Ne kadar çok Michael var. Ne kadar çok Michael var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And you are? Michael. | Ya sen? Michael. Ya sen? Michael. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I'm Max. | Hayır, Ben Max. Hayır, Ben Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, she's funny. So cute, God bless! | Ne komik. Çok da şirin. Ayağınıza sağlık! Ne komik. Çok da şirin. Ayağınıza sağlık! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I'm Caroline. I'm Max's partner. | Ben Caroline. Max'in partneriyim. Ben Caroline. Max'in partneriyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, so many gays tonight. I know. | Ne kadar da çok eşcinsel var bugün. Aynen. Ne kadar da çok eşcinsel var bugün. Aynen. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, I'm her business partner. | Hayır, onunla iş partneriyiz. Hayır, onunla iş partneriyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max is the baker and I'm the business head | Max fırından, bense ticaretten sorumluyum... Max fırından, bense ticaretten sorumluyum... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and we're here tonight to increase our skill level | ...ve bu gece buraya, beceri düzeyimizi arttırmaya ve... ...ve bu gece buraya, beceri düzeyimizi arttırmaya ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and take our business up to a level that's... | ...işletmemizin seviyesini yükseltmeye geldik. ...işletmemizin seviyesini yükseltmeye geldik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hot as well. | Şehvetini de tabii. Şehvetini de tabii. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If you're gonna talk that much, | Eğer bu kadar çok konuşursan,.. Eğer bu kadar çok konuşursan,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
no one will have time to learn anything. | ...kimsenin bir şey öğrenmeye vakti olmayacak. ...kimsenin bir şey öğrenmeye vakti olmayacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know, right? | Aynen, değil mi? Aynen, değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So, uh, where's your shop? | Peki, dükkânınız nerede? Peki, dükkânınız nerede? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, right now, we're just working out of our apartment. | Şey, şu an yalnızca dairemizin dışarısında çalışıyoruz. Şey, şu an yalnızca dairemizin dışarısında çalışıyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So no shop. Oh, that's sweet. | Yani dükkânınız yok. Çok şeker. Yani dükkânınız yok. Çok şeker. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cute. Yeah, good luck, God bless. | Şirin. Aynen, iyi şanslar, ayağınıza sağlık. Şirin. Aynen, iyi şanslar, ayağınıza sağlık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Can you say jealous? | Kıskanıyorlar mı acaba? Kıskanıyorlar mı acaba? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, let's start simple | Pekâlâ, kremayla basit, ufacık bir çiçek yaparak başlayalım. Pekâlâ, kremayla basit, ufacık bir çiçek yaparak başlayalım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Everybody pick up your piping bags, | Herkes düz kenar uçlu bir krema torbası alsın Herkes düz kenar uçlu bir krema torbası alsın | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But you guys can use your gay edge tip. | Ama beyler siz, gey kenar uçlu alabilirsiniz. Ama beyler siz, gey kenar uçlu alabilirsiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, everybody watch Stephanie. | Pekâlâ, herkes Stephanie'yi izlesin. Pekâlâ, herkes Stephanie'yi izlesin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're gonna take the nail head | Çivi başIığı alacak ve küçük bir "U" yapacaksınız, Çivi başIığı alacak ve küçük bir "U" yapacaksınız, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And we'll do this five times. | Ve bunu beş defa yapacağız. Ve bunu beş defa yapacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And then, you have a pretty little five petal flower. | Böylece, ufacık bir beş yapraklı çiçeğiniz olacak. Böylece, ufacık bir beş yapraklı çiçeğiniz olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Simple. So cute. How fun! | Basit. Çok hoş. Ne eğlenceli! Basit. Çok hoş. Ne eğlenceli! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, no. You gotta start by making a "U". | Hayır, hayır. "U" yaparak başlaman gerekiyor. Hayır, hayır. "U" yaparak başlaman gerekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I did. That's a "U". | Öyle taptım. Bu bir "U". Öyle taptım. Bu bir "U". | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Serena, is that a "U"? Not a "U". | Serena, bu bir "U" mu? Hayır değil. Serena, bu bir "U" mu? Hayır değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine, I'll start over. | İyi, baştan başlarım. İyi, baştan başlarım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That was a "U". | O bir "U"ydu. O bir "U"ydu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And what, just because I don't have a quote unquote shop | Ne yani, sır bir "dükkânım yok" diye "U" yapmayı bilmiyor muyum? Ne yani, sır bir "dükkânım yok" diye "U" yapmayı bilmiyor muyum? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's with the attitude? | Nasıl bir tutum bu? Nasıl bir tutum bu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, let's leave. | Tamam, gidelim hadi. Tamam, gidelim hadi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That looks good. | İyi görünüyor. İyi görünüyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I suck. I'm starting over. | Berbatım. Baştan başlayacağım. Berbatım. Baştan başlayacağım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, why'd you do that? It was good. | Max, neden baştan başlıyorsun? İyiydi. Max, neden baştan başlıyorsun? İyiydi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not good enough. | Yeteri kadar değil. Yeteri kadar değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You two not done yet? | Siz yapmadınız mı hâlâ? Siz yapmadınız mı hâlâ? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You have to master the little flower, | Küçük çiçekte ustalaşmanız lazım, Küçük çiçekte ustalaşmanız lazım, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
or when we move on to roses you'll be screwed. | ...yoksa güllere geçtiğimizde hapı yutarsınız. ...yoksa güllere geçtiğimizde hapı yutarsınız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Right, cuz? Oh, totally screwed. | Öyle değil mi, kuzi? Hem de nasıl valla. Öyle değil mi, kuzi? Hem de nasıl valla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Screwed and not in the good way. | Yutarsınız, hem de kötü manada. Yutarsınız, hem de kötü manada. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you think we can convince them | Sence birbirlerinin suratını tokatlamanın... Sence birbirlerinin suratını tokatlamanın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
that slapping each other's face is the new high five? | ...yeni bir çak bir beşlik olduğuna inandırabilir miyiz bunları? ...yeni bir çak bir beşlik olduğuna inandırabilir miyiz bunları? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Steve, oh, my God. That rose is gorgeous. | Steve, aman Tanrım! Bu gül muhteşem. Steve, aman Tanrım! Bu gül muhteşem. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Good for you. | Aferin. Aferin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All right, one more minute and we'll display our roses. | Pekâlâ, son bir dakika ve sonra güllerimizi sunuyoruz. Pekâlâ, son bir dakika ve sonra güllerimizi sunuyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Psst. Steve. Little help. | Steve. Biraz yardım et. Steve. Biraz yardım et. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I choke at timed tests. I got like a 40 on my SATs. | Süreli sınavlarda tıkanıyorum. SAT*da 40 dakikaya daha ihtiyacım olmuştu. Süreli sınavlarda tıkanıyorum. SAT*da 40 dakikaya daha ihtiyacım olmuştu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Damn it, Steve! | Lanet olsun, Steve! Lanet olsun, Steve! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at this place. | Şuraya bir baksana. Şuraya bir baksana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
There's no way these girls | Bu kızların bu kadar çok çörekle... Bu kızların bu kadar çok çörekle... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I mean, the overhead on this building alone | Yani, yalnız genel giderler bile bu binayı aşar Yani, yalnız genel giderler bile bu binayı aşar | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you saying? | Ne demek istiyorsun? Ne demek istiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not saying mob money, | Kirli para demiyorum,.. Kirli para demiyorum,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
just saying maybe we'd have a shop too | ...yalnızca eğer kirli paramız olsaydı,.. ...yalnızca eğer kirli paramız olsaydı,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
if we had mob money. Shh. | ...bizim de bir dükkânımız olabilirdi diyorum. ...bizim de bir dükkânımız olabilirdi diyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You wanna wake up tomorrow with Chestnut's head | Yarın sabah vajina yatağında... Yarın sabah vajina yatağında... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, time's up. Let's see what you got. | Tamamdır, zaman doldu. Bakalım neyiniz var. Tamamdır, zaman doldu. Bakalım neyiniz var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is that? There's like nothing there. | Bu da ne? Sanki bir şey yokmuş gibi. Bu da ne? Sanki bir şey yokmuş gibi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's not a rose. | Bu gül değil ki. Bu gül değil ki. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's minimalist. Whatev. | Bu minimalist. Her neyse. Bu minimalist. Her neyse. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, not "whatev". It's brilliant. | Hayır, "her neyse" değil. Dahice bu. Hayır, "her neyse" değil. Dahice bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I would know because, when I was in Tokyo, | Bunu biliyorum, çünkü ben Tokyo'dayken,.. Bunu biliyorum, çünkü ben Tokyo'dayken,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I had a private Japanese flower arranging class | İkebana Enstitüsü'nün yöneticisinden... İkebana Enstitüsü'nün yöneticisinden... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with the head of the Ikebana institute. | ...özel bir Japon çiçeği düzenleme dersi almıştım. ...özel bir Japon çiçeği düzenleme dersi almıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In his words, "Caroline...[Speaking Japanese]" | Onun deyişiyle, "Caroline... " Onun deyişiyle, "Caroline... " | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Whatev. Okay, what about your friend there? | Her neyse. Tamam, arkadaşından ne haber? Her neyse. Tamam, arkadaşından ne haber? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I kinda ran out of time. | Zaman yetmedi. Zaman yetmedi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
[Scoffs] You had 20 minutes. | 20 dakikan vardı. 20 dakikan vardı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought she said you were the baker. | Fırıncı olduğunu söyledin sanıyordum. Fırıncı olduğunu söyledin sanıyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, you need to be able to whip these out in like 20 seconds | Hayır, o küçük dükkânında başarılı olmak istiyorsan eğer, Hayır, o küçük dükkânında başarılı olmak istiyorsan eğer, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
if you wanna be successful in your little bakery. | ...bunları 20 dakikada hızla çıkarabilmen gerekiyor. ...bunları 20 dakikada hızla çıkarabilmen gerekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Um, I'd like a cupcake." "That'll be 12 hours." | Sağol, kalsın. Caroline Channing, millet! İyiyiz böyle. Caroline Channing millet. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Right? Right. | Öyle mi? Çok doğru. Öyle mi? Çok doğru. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And they have to be prettier than that. | Ve onların bundan daha sevimli olması gerekiyor. Ve onların bundan daha sevimli olması gerekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, maybe you'll do better tomorrow. | Belki yarın daha iyisini yaparsınız. Belki yarın daha iyisini yaparsınız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Remember. Your homework assignment | Unutmayın. Ev ödeviniz... Unutmayın. Ev ödeviniz... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
is to bring in a cupcake with a pretty rose on it. | ...üstünde sevimli bir gülü olan bir çörek getirmek. ...üstünde sevimli bir gülü olan bir çörek getirmek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
[Scoffs] Right. | Tabii. Tabii. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Like we're gonna come back here | Sanki buraya geri gelip,.. Sanki buraya geri gelip,.. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and spend time with these Robert de Nir hos. | ...bu Robert de Nir hos'larla zaman harcayacakmışız gibi de. ...bu Robert de Nir hos'larla zaman harcayacakmışız gibi de. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ugh! That one stinks too. Damn it! | Bu da iğrenç oldu. Kahretsin! Bu da iğrenç oldu. Kahretsin! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, forget it. | Max, boşver. Max, boşver. Geri dönmek çok güzel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's 3:00 A.M. Go to bed. | Saat sabahın 3:00'ü. Gidip yatsana. Saat sabahın 3:00'ü. Gidip yatsana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Don't. Don't say anything to me. | Sakın. Sakın bir şey söyleme. Sakın. Sakın bir şey söyleme. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am so mad at you right now. | Şu an sana çok kızgınım. Şu an sana çok kızgınım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What did I do? Everything. | Ne yaptım ki? Her şeyi. Ne yaptım ki? Her şeyi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I used to love making cupcakes. | Çörek yapmaya bayılırdım ben. Çörek yapmaya bayılırdım ben. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It was the one thing I could zone out and do | Çevreyle bağlantımı koparıp düşünmeden yaptığım tek şeydi bu. Çevreyle bağlantımı koparıp düşünmeden yaptığım tek şeydi bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |