• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2943

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
What about me? Peki ya ben? Akibiyori-1 1960 info-icon
I like your type too. Seni de, severdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Well, that tells us nothing. Ee, hiçbir şey anlamadık bu işten. Akibiyori-1 1960 info-icon
They're completely different. İkisi de apayrı tipler. Akibiyori-1 1960 info-icon
What about me? Ya beni? Akibiyori-1 1960 info-icon
You'd do too. Seni de. Akibiyori-1 1960 info-icon
Just "You'd do." You're out. I'm out? Sadece "Seni de." dedi. Elendin. Elendim mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
That'll teach you to butt in. Öyle araya girersen, böyle olur işte. Akibiyori-1 1960 info-icon
I knew you'd have to ask. Sormasaydın çatlardın zaten. 1 Akibiyori-1 1960 info-icon
But seriously, I do have a nice boy in mind. Şaka bir yana, aklımda iyi bir delikanlı var. Akibiyori-1 1960 info-icon
Please introduce him. Lütfen kim olduğunu söyleyin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Are you serious? I am. Ciddi misin sen? Evet. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, are you really ready to marry? Ayako, evlenmeye gerçekten hazır mısın? Akibiyori-1 1960 info-icon
She can't put if off any longer. Beklemeye tahammülü yok artık. Akibiyori-1 1960 info-icon
When you married Miwa, you were Miwa, sen evlendiğinde yaşın... Akibiyori-1 1960 info-icon
I was 20. Yirmiydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Hear that, Aya? It's time you got married too. Duydun mu, Aya? Senin de evlenme vaktin gelmiş. Akibiyori-1 1960 info-icon
I agree. Absolutely. Doğru. Kesinlikle öyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
Aya, he's a fine young man. Aya, sözünü ettiğim iyi bir delikanlı. Akibiyori-1 1960 info-icon
I believe he's 29. 29 yaşlarında olmalı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Architecture major. Works for the Obayashi Group. Mimarlık okumuş. Obayashi Group'ta çalışıyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
An interesting man. Farklı biri. Akibiyori-1 1960 info-icon
He sounds promising. Geleceği parlak birine benziyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
I think he's a good prospect. Sanırım o iyi bir aday olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
Please do us the honor. Lütfen bize bu şerefi verin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Aya, it's about that time. Aya, kalkma vakti. Akibiyori-1 1960 info-icon
Will you please excuse us? Müsaadenizi isteyelim. Akibiyori-1 1960 info-icon
You're really leaving already? Gerçekten gidiyor musunuz? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, I'm afraid so. Evet, korkarım öyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
Sorry to trouble you all today. Affedin, bütün gün başınızı ağarttık. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thank you for everything. Her şey için teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm sorry for speaking my mind so freely. Patavatsızca konuştuğum için bağışlayın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Not at all. It was a pleasant time. Please excuse us. Yok canım. Hoş vakit geçirdik. İzninizle lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
See you next time. Good bye. Görüşmek üzere. Hoşça kalın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thanks for your hospitality. Konukseverliğiniz için teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
Aya, will you think it over? Aya, teklifi düşünecek misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
She really is beautiful. Gerçekten güzel biri. Akibiyori-1 1960 info-icon
I love talking to girls of that age. O yaştakilerle konuşmak hoşuma gidiyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
And the daughter's not bad either. Kızı da fena değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ah, you meant her mother? Ah, sen annesinden mi bahsediyordun? Akibiyori-1 1960 info-icon
Hasrt changed a bit. Hiç değişmemiş. Akibiyori-1 1960 info-icon
Truly beautiful. Sahiden de güzel. Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, she is. Evet, öyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
But her daughter's nice too. Kızı da güzel. Akibiyori-1 1960 info-icon
Sure, she's nice. Evet, iyi bir kız. Akibiyori-1 1960 info-icon
On the other hand, Akiko is past 40 already. Diğer taraftan, Akiko kırkını devirmiş bile. Akibiyori-1 1960 info-icon
If given a choice, I'd take the mother. Seçme şansım olsa, anneyi seçerdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
A fine woman. Hoş bir kadın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Are you serious? Absolutely. Ciddi misiniz be? Hem de nasıl. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's true what they say about men with beautiful wives dying young. Güzel kadınlarla evli erkeklerin genç öldüğü aşikâr. Akibiyori-1 1960 info-icon
Miwa paid a steep price for his good fortune. Evet, Miwa güzel kısmeti için fahiş bir bedel ödedi. Akibiyori-1 1960 info-icon
She's grown even more attractive recently. Son günlerde daha bir çekici hal aldı. Akibiyori-1 1960 info-icon
You noticed too? Senin de dikkatini çekti mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
How could I not? Nasıl çekmesin ki? Akibiyori-1 1960 info-icon
You gotta be dense not to feel it. Çekmemesi kalın kafalılık olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
I feel it. Just not as much as you guys. Benim de dikkatimi çekti. Ama siz ikiniz kadar değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
Is there any sake left? Yes. Hiç saki kaldı mı? Evet. Akibiyori-1 1960 info-icon
I trust your husband's well, ma'am? Ümit ederim kocanızın sıhhati yerindedir, madam. Akibiyori-1 1960 info-icon
He's fine, thank you. Evet, yerinde. Teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
Of course. Öyledir elbet. Akibiyori-1 1960 info-icon
He'll probably live to a ripe old age. Muhtemelen iyice kocayacak kadar yaşayacak. Akibiyori-1 1960 info-icon
Who knows what makes for happiness in this world? Right, ma'am? Bu dünyada mutluluğa giden yolu kim kestirebiliyor ki? Değil mi, madam? Akibiyori-1 1960 info-icon
What's all this about? Nothing. Nereden çıktı şimdi bu? Boş verin. Akibiyori-1 1960 info-icon
A long time ago, Ta eskiden... Akibiyori-1 1960 info-icon
when we were goofing off at college... ...okulu kırıp, boş boş gezindiğimiz o vakitler... Akibiyori-1 1960 info-icon
there was a drug store in Hongo. ...Hongo'da bir eczane vardı. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's now a fruit shop. There was a pretty girl there. Şu an bir meyve dükkânı. Orada güzel bir kız vardı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Taguchi had a crush on her. He was always buying bandages. Taguchi ona vurulmuştu. Sürekli sargı bezi alıp duruyordu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Stop kidding around. Gırgırı bırak! Akibiyori-1 1960 info-icon
You kept buying cold medicine, even when you didn't have a cold. Nezle falan olmadığın halde nezle ilacı alıp duruyordun. Akibiyori-1 1960 info-icon
You even bought Antifebrin. Hatta ateş düşürücü bile almıştın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Hakari brand? Gripin miydi yoksa? Akibiyori-1 1960 info-icon
The woman who left earlier was that girl. Az önce giden kız işte oydu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, I thought those two were sisters. They're mother and daughter? Ya! Onları iki kız kardeş sandım. Ana kız mıydılar? Akibiyori-1 1960 info-icon
She's really beautiful. What happened after that? Cidden güzeldi. Sonra ne oldu peki? Akibiyori-1 1960 info-icon
A sad story. A tragic ending. Acıklı bir hikâye. Trajik bir son. Akibiyori-1 1960 info-icon
It'll bring tears to your eyes. Gözleriniz yaşaracak. Akibiyori-1 1960 info-icon
Do you remember Mr. Miwa? Not really. Bay Miwa'yı tanıyor muydunuz? Hayır. Akibiyori-1 1960 info-icon
He came here once or twice. Buraya bir iki kez gelmişliği vardı. Akibiyori-1 1960 info-icon
To make a long story short, he married her. Uzun lafın kısası, Miwa o kızla evlendi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, dear. Vah, yazık! Akibiyori-1 1960 info-icon
You men should've bought aphrodisiacs, not cold medicine. Ateş düşürücü değil de afrodizyak alsaydınız keşke. Akibiyori-1 1960 info-icon
We didn't know about such things. O tür şeylerden haberimiz yoktu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Unlike youngsters today, we were pure and naïïve. Zamane gençlerinin aksine, bizler saf ve temizdik. Akibiyori-1 1960 info-icon
I wonder. Acaba diyorum... Akibiyori-1 1960 info-icon
Any sake left, Mr. Hirayama? Yes. Sakiden kaldı mı hiç? Evet. Akibiyori-1 1960 info-icon
Would you bring me a soda? Bana soda getirir misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
Sure. I'll be right back. Elbette. Hemen dönerim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Any husband of hers would live a long time. Her kim bunun kocası olursa uzun yaşar. Akibiyori-1 1960 info-icon
What was that? Ne dediniz? Akibiyori-1 1960 info-icon
Nothing, just guy talk. What about that soda? Yok bir şey. Erkek erkeğe konuşuyorduk. Sodaya ne oldu? Akibiyori-1 1960 info-icon
Right away. Hemen geliyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then again, a man married to her might die young. Tam tersine, onunla evlenen adam fazla yaşayamayabilir de. Akibiyori-1 1960 info-icon
Her body's so sturdy! Like a pro wrestler. Çok yapılı! Tıpkı bir güreşçi gibi. Akibiyori-1 1960 info-icon
If she got him in a head scissors Adamı kafa kola getirirse... Akibiyori-1 1960 info-icon
He'd never survive! ...canını çıkartır! Akibiyori-1 1960 info-icon
His head would be crushed! Kafasını eziverir! Akibiyori-1 1960 info-icon
Want some more? Daha? Akibiyori-1 1960 info-icon
Welcome back. Hello. Tekrar hoş geldin. Merhaba. Akibiyori-1 1960 info-icon
You're home early. Erken döndün. Akibiyori-1 1960 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2938
  • 2939
  • 2940
  • 2941
  • 2942
  • 2943
  • 2944
  • 2945
  • 2946
  • 2947
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim