• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2946

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Black tea? Fine. Çaya ne dersin? Olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
Absolutely not! Katiyen yok! Akibiyori-1 1960 info-icon
Then why not consider him? Öyleyse neden ona bir şans vermiyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
They're all so concerned about you. Hepsi seni düşünüyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
You should be grateful. Minnettar olmalısın. Akibiyori-1 1960 info-icon
I know, but I'm fine just as I am. Biliyorum, ama ben halimden memnunum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't worry. I'm just not ready to marry. Merak etme sen. Evliliğe hazır değilim, hepsi bu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Not ready to marry? Come sit down. Hazır değil misin? Gel otur şuraya. Akibiyori-1 1960 info-icon
What? Ne söyleyeceksin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I want the truth. What? Gerçeği söylemini istiyorum. Hangi gerçeği? Akibiyori-1 1960 info-icon
Are you sure there isn't someone else? Başka birinin olmadığına emin misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I'd tell you if there were. Why would I hide it? Eğer olsaydı sana söylerdim. Neden saklayayım ki? Akibiyori-1 1960 info-icon
Well, in that case Şey, o halde... Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm fine as I am for now. Ben halimden memnunum. Akibiyori-1 1960 info-icon
You must decline their offer. Are you sure? Tekliflerini geri çevirmelisin. Emin misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm sure. It's all right. Eminim. Dert etme sen. Akibiyori-1 1960 info-icon
Let's shake on it. Hadi buna el sıkışalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
The water's boiling. Ah! Su kaynamış. Akibiyori-1 1960 info-icon
If I really love someone, I'll marry him. The longer we have together, the better. Birini gerçekten seversem, onunla evleneceğim. Ne kadar uzun birlikte olursak, o kadar iyi. Akibiyori-1 1960 info-icon
KUWATA DRESSMAKING SCHOOL KUWATA TERZİCİLİK OKULU Akibiyori-1 1960 info-icon
Just a minute. Bir saniye. Akibiyori-1 1960 info-icon
Like that. İşte böyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
That will be all for today. Bugünlük bu kadar. Akibiyori-1 1960 info-icon
If you have any questions, please come see me anytime. Sorularınız olursa, her zaman beklerim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Is class over? Ders bitti mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Do you have a moment? Vaktiniz var mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Thank you for everything. Please have a seat. Her şey için teşekkürler. Lütfen oturun. Akibiyori-1 1960 info-icon
Have you said anything? Not yet. Ona söyledin mi? Henüz değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then please ask her. Why don't you do it? Öyleyse lütfen ona söyleyin. Neden sen yapmıyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
Very well. I will. Pekala. Ben yaparım. Akibiyori-1 1960 info-icon
Akiko. Akiko. Akibiyori-1 1960 info-icon
What about him? Ona ne dersin? Akibiyori-1 1960 info-icon
We thought he might be a suitable match for your daughter. Kızınıza yaraşır bir eş olabileceğini düşündük. Akibiyori-1 1960 info-icon
Isn't his nose a bit crooked? Burnu biraz eğri, değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
That's just the light in that picture. Resimdeki ışıktan öyle görünüyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
I appreciate it, but Ayako doesn't want to marry yet. Çok naziksiniz, ama Ayako henüz evlenmek istemiyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
He's no good anyway. Zaten işe yaramazdı. Akibiyori-1 1960 info-icon
But he's from a good family. Ama çok iyi bir ailesi var. Akibiyori-1 1960 info-icon
Like I told you, it's the man, not the family. Dediğim gibi, aileye değil, adama bakılır. Akibiyori-1 1960 info-icon
What a pity! Çok yazık! Akibiyori-1 1960 info-icon
Not at all. He never had a chance, right? Hiç de değil. Hiç şansı yoktu ki, değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
I wouldn't say that. Ben bilemem. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako also declined to meet Mr. Mamiya's candidate. Ayako, Bay Mamiya'nın adayı ile de görüşmeyi reddetti. Akibiyori-1 1960 info-icon
She says she's not ready. Hazır olmadığını söylüyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
Really? Or do you just want to keep her around? Sahi mi? Yoksa onu kanatların altında mı tutmak istiyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
It's not that. Alakası yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
She ought to marry. Evlenmesi gerekir. Akibiyori-1 1960 info-icon
The men get worse the longer you wait. I married late but I still did okay. Ne kadar geç evlenirsen, o kadar kötü erkek alırsın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes? A call for Mrs. Miwa. Evet? Bayan Miwa'ya telefon var. Akibiyori-1 1960 info-icon
Please put it through. Bağlayın lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm sorry. Not at all. Affedersin. Önemli değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
Hello? Ayako? Alo? Ayako? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, I can meet you. What time? Evet, buluşabiliriz. Saat kaçta? Akibiyori-1 1960 info-icon
That's fine. Tamam, oldu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Let's meet in front of the Wako department store. Wako mağazasının önünde buluşalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll stop by and see Mr. Mamiya first. Önce Bay Mamiya'yı bir göreceğim Akibiyori-1 1960 info-icon
Mr. Ishii can't get the day off either, and he bought a map already. Bay Ishii de izin alamıyor, adam haritasını bile almış. Akibiyori-1 1960 info-icon
His boss is mean. Patronu çok huysuz. Akibiyori-1 1960 info-icon
So now we're down to seven people? Right. Demek artık yedi kişiye düştük. Doğru. Akibiyori-1 1960 info-icon
I want to buy some shoes. Come with me? Ayakkabı almak istiyorum. Benimle gelir misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I can't today. I have an appointment. Bugün olmaz. Randevum var. Akibiyori-1 1960 info-icon
A date? Do you actually date? Randevu mu? Çıktığın biri mi var yoksa? Akibiyori-1 1960 info-icon
No, I'm meeting my mother. Yo, annemle buluşacağız. Akibiyori-1 1960 info-icon
Is that all? Sounds boring. Bu mu yani? Amma sıkıcı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Please go in. Buyurun lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
I brought you the pipe. Size bir pipo getirdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
The pipe? Pipo mu? Akibiyori-1 1960 info-icon
Ah, yes. Thanks a lot. Ah, evet. Çok teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
What is it? Nedir onlar? Akibiyori-1 1960 info-icon
Here you are. İşte bakın. Akibiyori-1 1960 info-icon
This will do fine. Bu işe yarar. Akibiyori-1 1960 info-icon
Could you bring me the file? Bana dosyayı getirebilir misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
Wait a moment. Dur biraz. Akibiyori-1 1960 info-icon
This is the young lady who turned you down. Seni istemeyen genç bayan işte bu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, this is the man I had in mind. Ayako, aklımdaki delikanlı işte buydu. Akibiyori-1 1960 info-icon
My name's Goto. Adım Goto. Akibiyori-1 1960 info-icon
Mr. Mamiya, how could you? Bay Mamiya, bunu nasıl yaparsınız? Akibiyori-1 1960 info-icon
That was so mean. Çok kötüsünüz. Akibiyori-1 1960 info-icon
It was the truth. Doğruyu söyledim. Akibiyori-1 1960 info-icon
So are you willing to reconsider? Ee, tekrar düşünmeye niyetin var mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Here's the pipe. İşte pipo. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, wait. Ayako, dur. Akibiyori-1 1960 info-icon
I hear you work at Toko Trading. Toko şirketinde çalıştığını duydum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Do you know Sugiyama in accounting? Muhasebeden Sugiyama'yı tanıyor musun? Akibiyori-1 1960 info-icon
We were classmates. Please give him my best. Onunla sınıf arkadaşıydık. Ona selamlarımı iletin lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
WAKAMATSU RESTAURANT WAKAMATSU LOKANTASI Akibiyori-1 1960 info-icon
Thank you for waiting. Sabrınız için teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm so full! Öyle doydum ki! Akibiyori-1 1960 info-icon
Is there any beer left? Hiç bira kaldı mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, yes. I guess we shouldn't waste it. Ya, evet. İsraf etmesek iyi olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's empty after all. En sonunda dibini bulduk. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thank you for waiting! Sabrınız için teşekkürler! Akibiyori-1 1960 info-icon
You know... İşte... Akibiyori-1 1960 info-icon
we won't get chances like this once you're married. Sen evlendikten sonra bunu yapma şansı bulamazdık. Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't worry. I'm not getting married... not for a while. Merak etme. Evlendiğim yok... Bir vakte kadar. Akibiyori-1 1960 info-icon
But you will eventually. Eninde sonunda evleneceksin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Meanwhile, let's eat out at different restaurants O güne kadar, farklı farklı restoranlarda yemeğe çıkalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
at least once a month. En azından ayda bir kez. Akibiyori-1 1960 info-icon
That was delicious. Çok lezzetliydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, let's, even if only once every two months. Evet, iki ayda bir olsa bile, bunu yapalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2941
  • 2942
  • 2943
  • 2944
  • 2945
  • 2946
  • 2947
  • 2948
  • 2949
  • 2950
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim