Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2972
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I said get in the car! | Arabaya bin dedim! Özür dilerim. Sana "Arabaya bin." dedim! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Ow! | İyi misin? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry. | Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You okay? | İyi misin? Pis herif! Bir şeyin yok ya? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sorry. | Özür dilerim. Pis herif! Üzgünüm. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Murderer. | Pis herif! Sapık herif! Katil. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Murderer. | Pis herif! Polislere bana saldırdığını söyleyeceğim. Katil. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Murderer! | Sapık herif! Beni kaçırıp tecavüz ettiğini! Katil! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll tell the cops you assaulted me. | Polislere bana saldırdığını söyleyeceğim. Avukat bir akrabam var. Polislere bana saldırdığını söyleyeceğim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
That you kidnapped and raped me. | Beni kaçırıp tecavüz ettiğini! Beni hafife alma! Beni kaçırıp tecavüz ettiğini. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I have a relative who's a lawyer. | Avukat bir akrabam var. Ben senin gibi biriyle olacak insan değilim! Avukat akrabam var. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't mess with me! | Beni hafife alma! Dur biraz... Benimle uğraşma! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm not the kind of girl who'd go out with someone like you! | Ben senin gibi biriyle olacak insan değilim! Görürsün! Senin gibi biriyle çıkacak türden bir kız değilim ben! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Wait a minute... | Dur biraz... Beni kaçırıp tecavüz ettiğini söyleyeceğim! Bekle bir dakika. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Just you see. | Görürsün! Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! Görürsün sen! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll tell them you kidnapped and raped me! | Beni kaçırıp tecavüz ettiğini söyleyeceğim! Sana kim inanır? Hiç kimse! Onlara beni kaçırdığını ve tecavüz ettiğini söyleyeceğim! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't lie! I didn't do anything! | Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! Ne saçmalıyorsun? Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Think anyone will believe you? No one will! | Sana kim inanır? Hiç kimse! Kesinlikle söyleyeceğim! Sana inanacaklarını mı sanıyorsun? Hiç kimse inanmayacak! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
What the hell! | Ne saçmalıyorsun? Tüm suçu senin üzerine atacağım! Ne saçmalıyorsun sen be! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm gonna tell them! | Kesinlikle söyleyeceğim! Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! Onlara söyleyeceğim! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll blame it all on you! | Tüm suçu senin üzerine atacağım! Yapma! Yardım edin! Tüm suçu sana atacağım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't lie! I didn't do anything! | Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! Yalan söyleme! Yalan söyleme! Ben hiçbir şey yapmadım! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Stop! Help! | Yapma! Yardım edin! Ben hiçbir şey yapmadım! Yapma! İmdat! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't lie! | Yalan söyleme! Yalan söyleme! Yalan söyleme! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I didn't do anything! | Ben hiçbir şey yapmadım! Ben hiçbir şey yapmadım! Ben hiçbir şey yapmadım! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Don't lie. | Yalan söyleme! Şerefe! Yalan söyleme! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I didn't do anything. | Ben hiçbir şey yapmadım! Ama var ya cidden... Ben hiçbir şey yapmadım! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Cheers! | Şerefe! ...sen gerçekten bir fıstığı öldürmüş olsaydın hiç şaşırmazdım. Şerefe! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But seriously, though, | Ama var ya cidden... Ne de olsa Masuo işte! Ama cidden... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I wouldn't have been shocked if you did kill a chick. | ...sen gerçekten bir fıstığı öldürmüş olsaydın hiç şaşırmazdım. Ben mi, öldürmek mi? Neden onun gibi birini öldüreyim ki? ...bir hatunu öldürdüysen, hiç şaşırmazdım vallahi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
It's Masuo, after all. | Ne de olsa Masuo işte! Neden kaçtın o zaman? Sonuçta adam Masuo. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
C'mon, me a murderer? And why would I kill someone like her? | Ben mi, öldürmek mi? Neden onun gibi birini öldüreyim ki? Aslında kafam karışmıştı. Hadi ama, ben mi katilim? Ayrıca neden onun gibi birini öldüreyim ki? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Then why'd you disappear? | Neden kaçtın o zaman? Onunla tesadüfen karşılaştığımız doğru. O halde neden ortadan kayboldun? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Basically, I was confused. | Aslında kafam karışmıştı. Başta onu bir yere götürüp bir güzel becermeyi düşündüm. Gayet basit, kafam allak bullaktı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
It's true that I was with her by coincidence. | Onunla tesadüfen karşılaştığımız doğru. Ama etli hamur yemiş. Onu tesadüfen bulduğum doğru. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Figured I'd drive her somewhere and screw the slut for kicks. | Başta onu bir yere götürüp bir güzel becermeyi düşündüm. Nefesi öyle kötü kokuyordu ki hevesim kaçtı. O sürtüğü bir yerlere götürüp zevkine becermeyi planlıyordum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But apparently she ate dumplings. | Ama etli hamur yemiş. Daha fazla katlanamadım, yolun ortasında bırakıverdim. Ama anlaşılan gelmeden önce köfte yemiş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Her breath stunk so bad, I didn't feel like it anymore. | Nefesi öyle kötü kokuyordu ki hevesim kaçtı. Ondan gelen bir mesajı görmek ister misiniz? Nefesi berbat kokuyordu bu yüzden iştahım kaçtı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Anyway, I couldn't stand her so I just left her out on the road. | Daha fazla katlanamadım, yolun ortasında bırakıverdim. Bakalım... Evet bakalım! Neyse, ona daha fazla katlanamadım ve oracıkta, yolda arabadan attım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Oh, wanna see an email from her? | Ondan gelen bir mesajı görmek ister misiniz? Tek yaptığın onu yolda bırakmaksa neden kaçmaya devam ettin? Bana gönderdiği bir maili görmek ister misiniz? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, totally. | Bakalım... Evet bakalım! Çünkü arabadan kendi çıkmadı, onu tekmeledim. Tabii ki isteriz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If all you did was leave her, why'd you go on the run? | Tek yaptığın onu yolda bırakmaksa neden kaçmaya devam ettin? Sonuçta onu öldüren bu değilmiş. Tek yaptığın onu arabadan atmaksa, neden kaçmaya devam ettin o halde? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She wouldn't get out, so I actually kicked her. | Çünkü arabadan kendi çıkmadı, onu tekmeledim. İşte burada, alın bakın. Arabadan inmeyecekti, ben de onu tekmeledim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
That's not what killed her, though. | Sonuçta onu öldüren bu değilmiş. Selam Masuo, ne haber? Onu öldüren tekmem değildi ama. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Here it is, check it out. | İşte burada, alın bakın. Baksana, küçük kalpçik de koymuş! İşte, bakın. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Ooh! Hi Masuo, what's up? | Selam Masuo, ne haber? Sevgili olduğunuzu sanıyormuş! Vay! Selam Masuo, n'aber? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Look, a little heart, too. | Baksana, küçük kalpçik de koymuş! Dur... Bakın, küçük bir kalp de göndermiş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She thinks they're in love. | Sevgili olduğunuzu sanıyormuş! Hoş geldiniz! Aşk yaşadıklarını sanıyormuş. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Hey, wait. | Dur... Masuo! Bekle. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Welcome. | Hoş geldiniz! Keigo Masuo artık özgür bir adam! Hoş geldiniz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Masuo! | Masuo! Oturun. Masuo! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Keigo Masuo has returned a free man! | Keigo Masuo artık özgür bir adam! Hadi. Keigo Masuo, özgür bir adam olarak tekrar aramızda! | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Have a seat. | Oturun. Selam Masuo, ne haber? Geçin, oturun. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
C'mon. | Hadi. İş arkadaşlarımla yemek yiyorum. Buyurun. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
(Hi Masuo, what's up?) | Selam Masuo, ne haber? Baksana Universal Studios'a gidelim mi? Merhaba Masuo, n'aber? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
(I'm having dinner with my co workers.) | İş arkadaşlarımla yemek yiyorum. Yoshino. İş arkadaşlarımla akşam yemeğindeyim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
(Say, let's go to Universal Studios.) | Baksana Universal Studios'a gidelim mi? Baban burada. Hadi Universal Stüdyoları'na gidelim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yoshino. | Yoshino. Geç kaldığım için özür dilerim. Yoshino. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Daddy's here. | Baban burada. Yoshino. Babacığın geldi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Sorry I'm late. | Geç kaldığım için özür dilerim. Burada ne yapıyordun? Üzgünüm, geç kaldım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yoshino. | Yoshino. Burası çok soğuk. Yoshino. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
What were you doing out here? | Burada ne yapıyordun? Sana bunu kim yaptı? Burada ne yapıyordun? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Out here in the cold... | Burası çok soğuk. Kim? Bu soğukta? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Who did this to you? | Sana bunu kim yaptı? Sen yanlış bir şey yapmadın. Sana bunu kim yaptı? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Who? | Kim? Yanlış bir şey yapmadın. Kim? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You didn't do anything wrong. | Sen yanlış bir şey yapmadın. Onu affetmeyeceğim. Sen yanlış hiçbir şey yapmadın. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Nothing wrong. | Yanlış bir şey yapmadın. Onu asla affetmeyeceğim. Hiçbir şey. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I won't forgive him. | Onu affetmeyeceğim. Mitsuyo sen burada inmelisin. O adamı affetmeyeceğim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll never forgive him. | Onu asla affetmeyeceğim. Benimle görülürsen, O adamı asla affetmeyeceğim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Mitsuyo, you should get out here. | Mitsuyo sen burada inmelisin. ...senin de başın belaya girer. Mitsuyo, burada inmen gerekiyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If you're seen with me, | Benimle görülürsen, Bu kadar mı? Benimle görülürsen... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
it'll cause you trouble. | ...senin de başın belaya girer. Burada inip gidersem, her şey yoluna girecek mi? ...başın belaya girer. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
That's all? | Bu kadar mı? Beni ne sanıyorsun? Buraya kadar mı? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
If I get off here, you think everything will be fine with me? | Burada inip gidersem, her şey yoluna girecek mi? Seninle tanıştığımda sonunda mutlu olabileceğimi sanmıştım. Burada inersem, benim için her şey yoluna girecek mi? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Who do you think I am? | Beni ne sanıyorsun? Ne kadar sürerse sürsün, seni bekleyeceğim. Beni ne sanıyorsun? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
When I met you, I thought I could be happy at last. | Seninle tanıştığımda sonunda mutlu olabileceğimi sanmıştım. Duydun mu? Seninle tanıştığım zaman, sonunda mutlu olabileceğim demiştim. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll wait, however long it takes. | Ne kadar sürerse sürsün, seni bekleyeceğim. Çöpçatan sitesinden bir erkekle tanıştı. Seni bekleyeceğim, ne kadar sürse sürsün. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
You hear? | Duydun mu? Yalnızlığına çare bulmak mı istiyordu? Duydun mu? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
She met a man from a dating site. | Çöpçatan sitesinden bir erkekle tanıştı. Aranıyor: Yuichi Shimizu Bir çöpçatanlık sitesinde bir adamla tanıştı. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Was she seeking to quell her solitude? | Yalnızlığına çare bulmak mı istiyordu? Bayan Ishibashi'yi boğarak öldürmekten aranıyor. Yalnızlığını teskin edecek birini mi arıyordu? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
(Wanted: Yuichi Shimizu) | Aranıyor: Yuichi Shimizu Olay mahallinden alınan bilgilere ARANIYOR Yuichi Shimizu | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Suspected of choking Ms. Ishibashi to death. | Bayan Ishibashi'yi boğarak öldürmekten aranıyor. Serseriler. Yoshiro Ishibashi Cinayetinin Zanlısı | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Reporting from the scene... | Olay mahallinden alınan bilgilere Michiyo'yla konuştum. Olay yerinden bildirildi... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Bastards. | Serseriler. Bize göre bir süre bizimle kalmalısın. Şerefsizler. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I spoke to Michiyo. | Michiyo'yla konuştum. Teşekkürler. Michiyo ile konuştum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
and we think you should stay with us for a while. | Bize göre bir süre bizimle kalmalısın. Ben bakarım. Bir süre bizimle kalman gerektiğini düşünüyoruz. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I appreciate it. | Teşekkürler. Anne ne oluyor? Buna memnun olurum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'll get it. | Ben bakarım. Yuichi cinayetten aranıyormuş? Ben bakarım. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Mom, what's going on? | Anne ne oluyor? Polis benim iş yerime bile geldi. Anne, neler oluyor? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yuichi's wanted for murder? | Yuichi cinayetten aranıyormuş? Rezillik! Yuichi cinayetten mi aranıyor? | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
The police even came to my work place. | Polis benim iş yerime bile geldi. Bir şeyler saklıyormuşum gibi davrandılar bana. Polis işyerime bile geldi. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
So humiliating. | Rezillik! Yoriko, yıllar önce onu terk eden sendin! Ne büyük utanç. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
They made it sound like I was hiding him or something. | Bir şeyler saklıyormuşum gibi davrandılar bana. Sen karışma! Sanki onu saklıyormuşum gibi konuştular. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Yoriko, you're the one who abandoned him long ago. | Yoriko, yıllar önce onu terk eden sendin! Ama... Sorun değil Norio. Yoriko, yıllar önce onu terk eden sensin. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Stay out of this. | Sen karışma! Şimdi herkes bana soğuk davranıyor. Sen karışma. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
But... It's okay, Norio. | Ama... Sorun değil Norio. Yuichi... Fakat... Sorun değil, Norio. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Now everyone's giving me the cold shoulder. | Şimdi herkes bana soğuk davranıyor. Yuichi benim oğlum. O artık benim oğlum. Artık herkes bana kötü gözle bakıyor. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm the one... | Yuichi... Elbette Yuichi'ye yaptıklarım için kendimi kötü hissediyorum. Ben... | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
I'm the one who raised Yuichi. He's my son now. | Yuichi benim oğlum. O artık benim oğlum. Onu ne zaman görsem ağlayıp özür diliyorum. ...Yuichi'yi büyüten kişiyim. O artık benim oğlum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |
Of course I feel bad about what I did to Yuichi. | Elbette Yuichi'ye yaptıklarım için kendimi kötü hissediyorum. Ne? Sen Yuichi'yi görüyor muydun? Tabii ki Yuichi'ye yaptıklarımdan dolayı kendimi kötü hissediyorum. | Akunin-1 | 2010 | ![]() |