Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3404
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yeah, well, she buys your customized parts. | Sizden isteğe uyarlanmış parça alıyormuş. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We have reason to believe that she might be in trouble. | Başının belada olduğuna inanıyoruz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, I'm sure she might be. | Kesin öyledir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, with people like you chasing her down. | Sizin takip ettiğiniz birçok insan gibi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We're trying to help her. | Ona yardım etmeye çalışıyoruz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You don't want to help her. | Ona yardım etmek falan istemiyorsunuz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, you want to control her. | Onu kontrol etmek istiyorsunuz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You want to control everyone... | Siz herkesi kontrol etmek istersiniz.... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel, look at this. | Rachel, şuna bir bak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Cuts up their credit cards, | ...sizin topluca üretilmiş saçmalıklarınızı almayanların... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
who won't buy your mass produced garbage. | ...kredi kartlarını dondurursunuz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Let me see you and your friends survive one day | Bakalım senin şu arkadaşın, devlet olmadan... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
without the government. Of course you think that. | ...bir gün bile hayatta kalabilecek mi? Elbette öyle düşünürsün. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
They want you to. | Onlar öyle düşünmeni istiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
They trained you to in their schools | Okullarında ve kurumsal basınlarında sizleri böyle eğitirler. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It is all a part of the plan. | Hepsi plânın bir parçası. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, got the message. | Tamam, mesajı aldık. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Down with the man. | Adamı uğraştırma. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now be a sweetheart and tell us exactly | Şimdi iyi biri ol da, bize tam olarak.. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
where we can find Skylar Adams. | ...Skylar Adams'ı nerede bulacağımızı söyle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
She stopped by last night, | Dün gece uğradı, yaptığı birkaç şeyi satmak istiyordu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
She needed to make some extra cash. | Fazladan paraya ihtiyacı vardı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You got the product? | Mal sende mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So just ten minutes a night? | Bir gecede on dakika yeter mi yani? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You'll feel like you slept eight hours. | Sekiz saat uyumuş gibi hissedersin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Satisfaction guaranteed. I'm in kind of a hurry. | Memnun kalacağını garanti ederim. Biraz acele etsen! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Needle in a haystack. | Samanlıkta iğne aramak gibi resmen. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I hear something. | Bir şey duyuyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Footsteps running. Female. | Koşan adımlar. Bayan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Three men in pursuit. Assault boots. This way. | Üç adam peşinde. Özel tim ayakkabıları. Bu taraftan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Okay, let's split up. I'll follow Rachel. | Tamam, dağılalım. Ben Rachel'in peşinden giderim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Dr. Rosen, go get the car. Nina, with me. | Dr. Rosen, sen arabayı getir. Nina, sen benimle gel. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We'll cut her off at the exit. | Çıkışta önlerini kesin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Let's go. Everyone in? Let's go. | Gidelim. Herkes içeride mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You were following me? | Beni takip mi ediyordun? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Skylar, for some reason, | Skylar, nedense beni gördüğünde sevineceğini düşünmüştüm. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You promised you'd leave me alone. | Beni rahat bırakacağına söz vermiştin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We have left you alone... for five years. | Seni beş yıllığına rahat bırakmıştık zaten. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We heard that you were in trouble. | Başının belada olduğunu duyduk. Birilerinin sana saldırdığını. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's nothing I can't handle. | Başa çıkamayacağım bir şey değil. Daireni havaya uçurdun ama. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
These people who are after you, who are they? | Senin peşindeki şu insanlar, onlar kim? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Skylar, you have to have some idea. | Skylar, kesin bir fikrin vardır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I make things. | Ben bir şeyleri icat ederim. İnsanlarsa onu sever. Ona teklif yaparlar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I turn them down. They tend to get upset. | Ben de reddederim. İnsanlar da bu yüzden üzülür. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That sound familiar? | Tanıdık geldi mi? Evet, geldi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yes, I made you an offer. | Evet, ben de sana bir teklifte bulunmuştum. Benimle çalışmanı istiyordum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But I wasn't upset when you said no. | Lakin teklifi reddedince o kadar da üzülmedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I respected your decision. | Kararına saygı duydum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
What do you want from me? | Benden ne istiyorsun? Skylar, tehlikedesin. Değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That's why we brought you here, where you'd be safe. | Seni bu yüzden buraya getirdik, güvenli olabileceğin bir yerdesin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But in order to do that, we need to know the truth. | Sana yardım edebilmek için de, bize doğruyu söylemen gerekiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Who these people are who are after you, | Peşinde olan bu insanlar kim.. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and how do they keep finding you? | ...ve seni nasıl bulabiliyorlar? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, I told you I have no idea. | Bilmiyorum dedim ya. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Skylar, who are you talking to? | Skylar, kiminle konuşuyorsun? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Look at your hands, the way you're sitting. | Ellerine bir bak, ya da oturuş şekline. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This is the part where you push me, right? | Bu üzerimde gücünü kullanacağın an, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Skylar... | Skylar | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
We're on your side. | Senin tarafındayız. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No one is gonna make you do anything against your will. | Kimse sana isteğin dışında bir şey yaptırmayacak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I think she's on their side. | Galiba makinelerin tarafında. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Thanks. Yeah. | Sağolasın. Ne demek. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, that was a... | Biliyor musun, çok... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Then again, you know, I didn't really notice | Gerçi liseye gidene kadar, bende kendimde bir şeyler fark etmemiştim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So he's just a normal kid, like | Normal bir çocuk yani, bizim | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah. I mean, he's not like you and me, | Evet. Eğer sorduğun buysa biz ikimiz gibi değil yani. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just wondering. | Öylesine bakıyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary. Lunch. | Gary. Yemek hazır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mondays I usually do the shipping invoices, | Ben de Pazartesileri genelde sevkiyat faturası yazardım ama bugün yazmıyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Everyone else is at work except me. | Ben hariç herkes çalışıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And Dr. Rosen never said that I had a day off. | Üstelik Dr. Rosen izin almam gerektiğini asla söylemez. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, you lied to me. | Evet, bana yalan söyledin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And Dr. Rosen lied to me for a long time. | Dr. Rosen'de uzun zaman boyunca bana yalan söyledi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're not working there anymore. | Artık orada çalışmayacaksın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, I talked to Uncle Alan, | Evet, Alan amcayla konuştum... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and he said he has a position for you in data entry. | ...ve bana veri girişinde bir yeri olduğunu söyledi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, well, it's not safe for you, Gary. | Evet, orası senin için güvenli bir yer değil, Gary. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
endanger you ever again. | ...asla izin vermeyeceğim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You can't look, I'm an adult, | Ben bir yetişkinim ve bana ne yapacağımı söyleyemezsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I make I make my own life choices. | Hayatla ilgili kararlarımı kendim veririm. Bu sefer vermeyeceksin, evlât. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, I yeah, get out! | Evet, ben Defol odamdan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary... I said get out! | Gary Odamdan defol dedim! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
A few more tweaks, | Birkaç ayar daha yapsan, zaman makinesine dönüşeceksin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I already did. | Çoktan dönüştüm bile. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm visiting you from the future. | Seni gelecekten ziyaret ediyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, but the future you would have even more tattoos. | Anladım, ama gelecekten olsan çok daha fazla dövmen olurdu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You have a lot more since the last time I saw you. | Seni en son gördüğümden çok daha fazlası var üzerinde. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And you are still a blank canvas. | Sense hâlâ taş gibisin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
That time we went bar hopping in Soho | Soho'da bardan bara gezerken... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
was the closest I ever got. | ...feci yaklaşmıştım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
One more Cosmopolitan and you would have got | Bir Cosmopolitan'dan sonra peşine şeytanı takmıştın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And a lifetime of regret. | Sonsuza kadar da pişman olurdum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
How much longer am I gonna be in here? | Burada daha ne kadar kalacağım? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Nice work, Lee. | İyi iş çıkardın, Lee. Henüz bitirmedik. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And I don't think it would be a good idea to let her go | Onu kimin aradığını bulana kadar onu bırakmak iyi bir fikir olmaz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I have no intention of releasing her. | Onu bırakmaya hiç niyetim yok. Cley şu anda onu almaya geliyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Cley? When did you decide to bring Cley in on this? | Cley mi? Cley'i çağırmaya ne zaman karar verdin? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Hours ago, Lee. He'll be here any minute. | Saatler önce, Lee. Her an burada olabilir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Skylar, you can trust me. | Skylar, bana güvenebilirsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You can trust Rosen. | Rosen'a da güvenebilirsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |