Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3430
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| What, are you in charge now? Where is everybody? | Hayırdır, komuta sende mi? Millet nereye gitti? | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, Bill, I am in charge when no one else is here. | Evet, kimse burada yokken komuta bende oluyor, Bill. | Alphas-2 | 2011 | |
| What are you doing here anyway? | Hem burada ne geziyorsun ki? | Alphas-2 | 2011 | |
| You're sick. You should be resting | Hastasın. İstirahat ediyor olman lazımdı. | Alphas-2 | 2011 | |
| six more days, not including the weekend. | 6 gün daha, hafta sonu dahil değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm fine. The doctor, uh, said that 1 | Bir şeyim yok. Doktorun dediğine göre şu damar tıkanıklığı beni normalleştirmiş. | Alphas-2 | 2011 | |
| Infar | Damar... | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, no more overdrive, no more under drive I'm optimal. | Vites yükseltme yok, vites düşürme yok. İstikrarlıyım artık. | Alphas-2 | 2011 | |
| So that rest was only precautionary. | İstirahat faslı ihtiyati idi zaten. | Alphas-2 | 2011 | |
| Bill, Bill. Yeah? | Bill, Bill. Buyur? | Alphas-2 | 2011 | |
| Infarction. Come on. | Damar tıkanıklığı. Yapma böyle. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, not now. Listen | Gary, sırası değil. Dinle... | Alphas-2 | 2011 | |
| Fart. | Yellenme. | Alphas-2 | 2011 | |
| Listen, we've got to focus. I'm being immature. | Odaklanmamız lazım. Çocukluk ediyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| You know we've been trying to figure out | Kızıl Bayrak liderlerinin neden sırra kadem bastığını araştırıyoruz ya hani? | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, it's an ongoing investigation. | Evet, hali hazırda soruşturma sürüyor. 1 | Alphas-2 | 2011 | |
| And you're interrupting it. | Ki sen de mani oluyorsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, I'm laying at home, right, sitting on my ass, | Hayır, evde kıçımın üzerinde oturup düşünürken... | Alphas-2 | 2011 | |
| and I'm thinking I may actually have a possible lead. | ...sanıyorum ki olası bir ipucuna rastladım. | Alphas-2 | 2011 | |
| You know how that invisible girl, Griffin, | Şu görünmez hatun Griffin'in Stanton Parish'i... | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, well, go and look it up on your computer, Bill. | Öyleyse git de bilgisayarınla ara, Bill. | Alphas-2 | 2011 | |
| It's easy. Use a search engine. | Çok basit. Yaz bir arama motoruna. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, listen to me, I already tried that. | Gary, denedim zaten. | Alphas-2 | 2011 | |
| I couldn't find anything, all right? | Hiçbir şey bulamadım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Don't put your fingers in my stream. | Elini dalgalarıma sürme. | Alphas-2 | 2011 | |
| Then I got to thinking. | Sonra kafama dank etti. | Alphas-2 | 2011 | |
| Why did Red Flag try so hard to erase our M.K. Ultra files? | Kızıl Bayrak ne sebeple M.K. Ultra dosyalarını silmek için çabaladı ki? | Alphas-2 | 2011 | |
| What if the secret to Stanton Parish | Ya Stanton Parish'in sırrı Dr. Rosen'ın sunucu dosyalarındaysa? | Alphas-2 | 2011 | |
| Bill, you want me to look through the cloud drive? | Bill, sunucuya göz atmamı mı istiyorsun? | Alphas-2 | 2011 | |
| Uh, yeah, exactly what | Evet, tam da bunu... | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, I can't. I'm already multitasking. | Yapamam. Zaten aynı anda birden fazla iş yapıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, Gary, you can do it all, Gary. | Hayır, yapabilirsin. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm looking for Isaac and I'm tracking Dani. | Isaac'i arayıp Dani'nin izini sürüyorum zaten. | Alphas-2 | 2011 | |
| Who the hell is Dani? | Dani kim be? | Alphas-2 | 2011 | |
| There's Dani. | İşte sana Dani. | Alphas-2 | 2011 | |
| Dr. Rosen, I got your daughter. | Dr. Rosen, kızınızı buldum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Can I have my key? | Anahtarımı alabilir miyim? | Alphas-2 | 2011 | |
| She's at the Baltimore Hotel. That's a no star hotel. | Baltimore Otel'de. Yıldızsız bir otel. | Alphas-2 | 2011 | |
| The only review says, "Don't stay here." | Haklarında yapılan tek görüş bildiriminde "Sakın burada kalmayın." yazıyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| Danielle, are you in there? | Danielle, içeride misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani, if you're in there, please open the door. | Dani, içerideysen lütfen kapıyı aç. | Alphas-2 | 2011 | |
| I thought I was hallucinating. | Halüsinasyon gördüğümü sanmıştım. | Alphas-2 | 2011 | |
| You're not... | Görmüyorsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| As as far as I can tell. | Bildiğim kadarıyla. | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't want you here. | Burada bulunmanı istemiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, I I don't want you here. | Ben de senin burada bulunmanı istemiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| I I want you to come with me. | Benimle gelmeni istiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| That's nice, Dad. | Seni görmek güzeldi, baba. | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani... Dani, you're in pain. | Dani. Acı çekiyorsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| Just leave me alone. | Beni rahat bırak. | Alphas-2 | 2011 | |
| I know you're always hurting after you use your ability. | Gücünü kullandıktan sonra acı çektiğini biliyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Will you please just let me help you? | Sana yardım etmeme müsaade eder misin? | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, what are you gonna do | N'apacaksın? | Alphas-2 | 2011 | |
| give me another therapy session? | Terapi seansı mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani, run. Run. Come on. | Dani, kaç. Kaç. | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani... | Dani... | Alphas-2 | 2011 | |
| Two for one. | Bir taşla iki kuş. | Alphas-2 | 2011 | |
| Nobody had to die. | Kimsenin ölmesi gerekmezdi. | Alphas-2 | 2011 | |
| You just had to give them back. | Geri vermen yeterdi. | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani, will you sit down for a second, please? | Dani, oturur musun lütfen? | Alphas-2 | 2011 | |
| I'd like to check your vitals. | Seni muayene etmek istiyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Please, Dad, I am not gonna make you cry... | Lütfen, baba. Seni ağlatmayacağım. | Alphas-2 | 2011 | |
| At least not from my ability. | En azından gücümle yapmayacağım. | Alphas-2 | 2011 | |
| So what are you on now | Şimdi ne kullanıyorsun bakalım? | Alphas-2 | 2011 | |
| painkillers again or what? | Ağrı kesiciler mi yine yoksa başka bir şey mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| Come on, don't tell me we're gonna have an intervention. | Müdahalede bulunmayacaksın herhalde. | Alphas-2 | 2011 | |
| Just trying to help. | Yardımcı olmaya çalışıyorum yalnızca. | Alphas-2 | 2011 | |
| So what is it? | Neymiş bakalım ilacın? | Alphas-2 | 2011 | |
| Lamotrigine. | Lamotrigine. | Alphas-2 | 2011 | |
| Lamotrigine? | Lamotrigine mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| That's an anticonvulsant, among other things. | O bir sara ilacı, öteki işlevlerini saymazsak. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, I know. | Evet, farkındayım. | Alphas-2 | 2011 | |
| I mean, it's it's not what I'm on, | Ben de bayılmıyorum; ama... | Alphas-2 | 2011 | |
| but it's what works best... | ...en çok işe yarayanı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Better than the Ritalin you used to give me, | Önceleri bana verdiğin Ritalin'den daha iyi. | Alphas-2 | 2011 | |
| even better than the Trazadone, | Trazadone'dan da iyi. | Alphas-2 | 2011 | |
| and better than the Oxycontin, which, uh, by the way, | Oxycontin'den de daha iyi. Bu arada... | Alphas-2 | 2011 | |
| I did take a few hours ago. | ...birkaç saat önce bundan birkaç tane içmiştim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Just in case you were gonna ask me | Olur da idrar tahlili falan yapmaya kalkarsın diye söylüyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Okay, okay. Fine. | Peki, tamam. | Alphas-2 | 2011 | |
| Look, why don't you just write me a prescription, | Bana bir reçete yazsan da... | Alphas-2 | 2011 | |
| put it on your insurance, and I'll be out of your life again. | ...sigortanda göstersen ben de hayatından çıksam gitsem. | Alphas-2 | 2011 | |
| Don't think so. | Hiç sanmıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm, uh, sorry about that boy. | Şu çocuk... Başın sağ olsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, well, he was hardly a boy. | Çocuk falan sayılmazdı. | Alphas-2 | 2011 | |
| He was 34 years old. | 34 yaşındaydı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Dani, I need to know why that man was chasing you. | Dani, o adamın neden peşine düştüğünü öğrenmem lazım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Finally there's the real question. | Asıl soru geldi nihayet. | Alphas-2 | 2011 | |
| His name was Isaac Hale. | Adı Isaac Hale idi. | Alphas-2 | 2011 | |
| He killed people for a living. | Hayatını cinayet işleyerek kazanıyordu. | Alphas-2 | 2011 | |
| He was part of a group called Red Flag. | Kızıl Bayrak isimli bir grubun parçası idi. | Alphas-2 | 2011 | |
| Red Flag is that one of your punk bands? | Kızıl Bayrak... Dinlediğin punkçılardan birisi mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| You know, Dani, there are no rules | Dani, arada bir doğruları söylemene mani olan bir şey yok. | Alphas-2 | 2011 | |
| There it is. | İşte bu. | Alphas-2 | 2011 | |
| That's what I remember that disapproving look. | Şu onaylamayan bakışını hatırlıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Sorry to interrupt. | Böldüğüm için üzgünüm. | Alphas-2 | 2011 | |
| He's all yours. | Sizindir. | Alphas-2 | 2011 | |
| We have a time tomorrow morning, 7:00 a.m. | Elimizde zaman bilgisi var. Yarın sabah 7. | Alphas-2 | 2011 | |
| Wait a minute. What exactly are we talking about here? | Dur biraz. Neyden söz ediyorsuz? | Alphas-2 | 2011 | |
| We've been monitoring Red Flag's communications | Lider kadro yer yarılıp da içine girdiğinden beri Kızıl Bayrak iletişimi dinlemeye aldık. | Alphas-2 | 2011 |