Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3876
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| To what? Your story. | Hangi konuda? Sizin hikayeniz. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Can you bend your knees? | Dizlerinizi büker misiniz? | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Can we have one sitting, Miss Frame? | Bir tane de otururken, Miss Frame. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Sitting. | Otururken. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Um Like this? | Böyle mi? | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Pamela, come to bed, please? Take me by my little hand | Pamela, yatağa, lütfen. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Coffee? Uh, no thanks,June. | Kahve? Hayır, teşekkürler, June. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| See you tomorrow then. Night night. | Yarın görüşürüz, öyleyse. İyi geceler. | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Hush, hush, hush. | Sus! Sus! Sus! | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| The grass and the wind... | Çayır ve rüzgar... | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| and the fir... | ...ve köknar... | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| and the sea are saying... | ...ve deniz diyor ki: | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| hush... | Sus! | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| hush. | Sus! | An Angel At My Table-1 | 1990 | |
| Hello... | Efendim? Neredesin? Geciktin. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I'm close. Almost there. | Yakınlardayım. Birkaç dakikaya geliyorum. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Just trust me. | Sen bana güven. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| You made these gentlemen here wait 15 minutes. | Buradaki beyleri 15 dakikadır bekletiyorsun. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| 15 times 4, a full hour wasted away. | Dört ile çarpacak olursak tam bir saat boşa gitti. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Come, meet Mr. LEE. | Gel, Bay Lee ile tanış. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| He is the rising star in wedding photography. | Düğün fotoğrafları alanında yükselen bir yıldız. 1 | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| How pretty! | Ne kadar da güzel! | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Come on, smile. | Hadi bakalım, gülümse. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| What do you think? | Nasıl buldunuz? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Much better than when she's in the bar, right? | Bardaki çekimden çok daha iyi değil mi? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Just like an angel! | Melek gibi görünüyor! | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Jina, isn't your back ticklish? | Ji na, sırtın kaşınıyor mu? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Like your wings are about to come out! | Sanki kanatların çıkacakmış gibi! | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Okay, let's wrap it up! | Toparlayalım arkadaşlar. Peki efendim. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Can I interest you in making some extra cash? | Daha fazla para kazanmak ilgini çeker mi? Efendim? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Not like these sample shots, | Bu katalog çekimleri gibi değil... | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I need a model for my own work | ...kendi çalışmalarım için bir modele ihtiyacım var. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I won't take weird pictures | Garip fotoğraflar çekmeyeceğim. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| They won't go public. Just 2 hours of your time. | Fotoğraflar yayınlanmayacak. İki saatini ayırsan yeter. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| No thanks. | İlgilenmiyorum. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Caller: Mr. HAN | Gelen Arama: Bay Han | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Your 'guardian' took all your money. | Koruman tüm paranı aldı. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Fine. No face. 3 grand. | Peki. Yüz çekmek yok. Üç bin dolar. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| What's your favorite position? | En çok hangi pozisyonu seversin? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| You on top? | Üstte olduğunu mu? Arkadan aldığını mı? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Am I making you uncomfortable? | Seni rahatsız ediyor muyum? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Wanna know why my studio is called Rococo? | Stüdyoma neden Rokoko dediklerini öğrenmek ister misin? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Rococo before the French Revolution is much like the time we live in. | Günümüzde tıpkı Fransız Devrimi öncesi Rokoko zamanında yaşıyormuş gibiyiz. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Can you take off your panties? | İç çamaşırını çıkarabilir misin? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| You don't have to. I'll just CG it out. | Zorunlu tutmuyorum. Kadraja almayacağım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Do you get wet? My wife is too dry. | Islanıyor musun? Karım çok kuru oluyor. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Says I'm hurting her. | Canını yaktığımı söylüyor. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Has it been 2 hours yet? | İki saat dolmadı mı? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| We've still got some time. | Hala vaktimiz var. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Not like she's frigid, but she can't get wet. | Cinsel anlamda soğuk olduğundan değil, nedense ıslanamıyor. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| And I don't want to use a lubricant. | Ben de kaydırıcı kullanmak istemiyorum. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Are you busy? Can we meet up? | İşin var mı? Buluşabilir miyiz? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I told you I have a family event. | Aile toplantısı var demiştim ya. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| What about your work? | İşine ne oldu? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Alright. Bye. | Peki, görüşürüz. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I told you not to hang up on me like that. | Bu şekilde yüzüme kapatma demedim mi sana? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| It's just... I'm having a bad day. | Kötü bir gün geçiriyorum da. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Do you remember the Indian restaurant? | Hint restoranını hatırlıyor musun? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Is that a new dress? | Üzerindeki yeni mi? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I just bought it on my way here. | Gelirken aldım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| You look pretty. | Güzel görünüyorsun. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| No, don't go. | Dur, gitme. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| It tickles... | Gıdıklanıyorum... | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Let's shower first. | Önce duş alalım. Yapalım gitsin. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Your order is ready. | Siparişiniz hazır. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| How many pairs of chopsticks? | Kaç adet yemek çubuğu istersiniz? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Um, two. | İki adet. İki mi? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Hello? | Efendim? Selam, benim Ji na. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| What's up? | Bir şey mi oldu? Bugün katılamam... | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| but I'd like the translation job. | ...ama çevirmenlik işini yapmayı çok isterim. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Can't do TA duties, can't come to meetings. | Öğretim görevlisi görevlerini yapamam ve toplantılara katılamam. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| What did the professor say? | Profesör ne dedi? İşim var dedim. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Pretty girls, you just get away with everything. | Güzel kızlar her işten kurtuluyorlar. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| File name." Call TA Got Mad 0620 | Dosya adı: Arama ÖGSinirlendi 0620 | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Hey Ji na, it's me. | Selam Ji na, benim. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Change of plans. You need to be at Rococo. | Planda değişiklik var. Rokoko'ya gelmelisin. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| But instead of 4, at 2 pm. | Görüşmeyi dörtten ikiye aldım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I got it. | Tamamdır. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Hold it, Are you giving me an attitude? | Bekle bir dakika, bana trip mi atıyorsun? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| No, I'm not. | Öyle bir şey yok. Bir düşünsene. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| The principal is 50 grand I don't even touch your salary. | Müdür elli bin alıyor. Maaşına elimi bile sürmüyorum. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| You can't pay interest, so I find you great gigs. | Faizi ödeyemeyeceğin için sana birkaç güzel iş buldum. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Am I not nice to you? | Sana iyi davranmıyor muyum? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I'll be there by 2 pm. | İki olmadan orada olacağım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| File name: Call Loan shark 0620 1 | Dosya adı: Arama Tefeci 0620 | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I'm sorry H! be there by 2 pm. | Üzgünüm! İki olmadan orada olacağım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Sorry, Jung boon. I'll be there by 2. | Üzgünüm, Bay Jung boon. İki olmadan orada olacağım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I'll be there by 2. Sorry, Jung boon. | İki olmadan orada olacağım. Üzgünüm, Bay Jung boon. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Hello? | Alo? Benim. Sakın kapatma. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| File name: Call Ex boyfriend 0620 | Dosya adı: Arama Eski sevgili 0620 | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Won't you be late to arrive by 2 pm? | İki olmadan oraya varacaksa gecikmedi mi? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Back already? | Hemen döndü mü? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Must have forgotten something. Contacts? | Bir şey unutmuş olmalı. Bağlantılarını mı acaba? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Mobile phone? | Cep telefonu mu? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Why is he back? | Neden geri geldi ki? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Ji na, ifs me. Why won't you pick up? | Ji na, benim. Neden açmıyorsun? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Do you know what today is? | Bugün günlerden ne? | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| I brought cake and wine. Hi be waiting at home. | Pastayla şarap getirdim. Evde bekliyor olacağım. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Call me when you get my message. | Mesajımı alır almaz ara beni. | An Ethics Lesson-1 | 2013 | |
| Ji na... we're going to be fine. | Ji na, iyi olacağız. | An Ethics Lesson-1 | 2013 |