Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4103
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Hey, Jen. Hey. | Selam, Jen. Selam. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You look great. I'm gonna just hit the bathroom. | Harika görünüyorsun. Bir tuvalete gidip geleceğim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No way. I know where the exits are. | Hiç şansın yok. Çıkışlar nerede biliyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
What the hell was that today? | Bugün ne haltlar oldu öyle? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
What? I was just defending my kid like any dad would. | Ne? Her babanın yapacağı gibi çocuğumu savunuyordum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
But you're not any dad. You've got anger problems. | Ama sen herhangi bir baba değilsin. Senin öfke sorunun var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
And I had to defend you like when you played ball. | Ve ben, aynı maç yaptığın zamanlarda ki gibi seni savunmak zorunda kaldım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Charlie's under a lot of stress. | Charlie çok stres altında. Charlie kötü bir gün geçirdi. Charlie "steroid" kullanıyor. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I never took steroids. I know. If you had, I'd be living in a bigger house. | Hiç "steroid" kullanmadım. Biliyorum. Kullansaydın daha büyük bir evde yaşardım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You're screwing up my relationship | İlişkimin içine ediyorsun ve ben gidip onunla konuşmanı istiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Not gonna happen. And relationship? | Mümkün değil. Ayrıca, ilişki mi? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You've only dated the guy for a couple of months. | Adamla sadece birkaç ay çıktın. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yes, but he told me 85% of all relationships | Evet, ama bana iki ayı geçen ilişkilerin %85'inin evlilikle sonuçlandığını... ...onunla beraber yaşayacak kadar onu iyi tanıdığını hissediyor musun? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and 54% last an entire lifetime. | ...ve bunların %54'ünün bir ömür sürdüğünü söyledi. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Those are the same percentages as the college thing. | O yüzdeler, üniversite muhabbetindekilerle aynı. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
This guy's only got two numbers. | Bu herif sadece iki rakam ezberlemiş. Böyle bir adamla neden çıkıyorsun ki? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I like him. You know, he's good with Sam, | Ondan hoşlanıyorum. Bilirsin işte, Sam'le arası iyi... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
he's got a great sense of humor, and he's got two Ferraris. | ...iyi bir espri anlayışı var ve iki tane Ferrari'si var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, I know. Two Ferraris? | Evet, biliyorum. İki Ferrari mi? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
One for here, one for the beach house. | Bir tane burası için, bir tane de yazlık için. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Well, I'd have all that if I'd wanted, | İsteseydim bunların hepsine ben de sahip olabilirdim... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
but I chose to spend my money on college. | ...ama ben paramı üniversiteye harcamayı seçtim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
And I can go to the beach if I want to. | Ve istersem sahile de gidebilirim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I just can't stay there overnight. | Sadece gece orada kalamam. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Look, I do this for free because I'm trying to help you. | Bak, bunu ücretsiz yapıyorum çünkü size yardım etmeye çalışıyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
But I can't help you if you won't admit | Ama öfke sorunlarınız olduğunu kabul etmezseniz size yardımcı olamam. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. I don't consider what I did anger. | Üzgünüm. Yaptığımı, öfke olarak değerlendirmiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Okay, then what should we call it | Peki öyleyse, hani şu uyurken boğazını kestiğin adam olayına ne diyeceğiz? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I call it frustration. | Ben ona hüsran diyorum. Adam yaşadığı için gerçekten hüsrana uğradım. Hepinize geldiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, no, Ernesto. | Hayır, hayır, Ernesto. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Frustration is when you accidentally cut your finger on a soup can lid. | Hüsran, yanlışlıkla bir çorba konservesi kapağıyla parmağını kesmektir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
When you use a soup can lid to cut off your cellmate's head, | Çorba konservesi kapağıyla hücre arkadaşının kafasını kestiğinde, o öfkedir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Fine, I was angry that he took my soup. | Ne yapayım, çorbamı aldı diye kızmıştım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Look, we all feel frustration. | Bak, hepimiz hüsranı hissederiz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'm gonna be honest with you about something that happened to me. | Dürüstçe başıma gelen bir şeyi anlatayım. Dün az daha kendimi kaybediyordum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Oh, honey, I remember when I lost it. | Tatlım, ben kendimi kaybettiğim zamanı hatırlıyorum. Canım bir dünya yandı. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Okay, I'm pretty sure we're talking about two different things. | Tamam, eminim ikimiz farklı şeylerden bahsediyoruz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
What I mean is, I almost gave into a black rage. | Demek istediğim, neredeyse koyu bir öfkeye kendimi kaptırıyordum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, we're talking about the same thing. | Evet, hepimiz aynı şeyden bahsediyoruz. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Give in, baby. Give in. | Kabullen, bebeğim. Kabullen. Ve o din hakkında bildiğim tek şey de, meskalin kullandığın. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, no, what happened was | Yok, hayır, yıllardır ilk kez olan şey... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
for the first time in years, my frustration with someone | ...birine olan hüsranımın öfkeye dönüşmesi... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
turned to anger and I almost lost control. | ...ve az daha kendimi kaybediyor olmamdı. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
What did the guy do? | Herif ne yaptı? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
He was talking about my kid. | Çocuğumdan bahsediyordu. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
He crossed the line and I almost hit him in the head with a lamp. | Çizgiyi aştı ve ben de az kalsın kafasına bir lambayla vuracaktım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You were gonna bash in some guy's head with a lamp | Sırf söylediği bir şey yüzünden herifin birinin kafasını lambayla mı ezecektin? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You're crazy, Charlie. I no longer respect you. | Sen delisin, Charlie. Artık sana saygı duymuyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'm screwing with you, ese. | Senin yönteminle seninle taşak geçiyorum. Tam tersine sana daha fazla saygı duyuyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, that guy had it coming, man. | Evet adamım, o herif hak etmiş. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You'd have been totally justified beating his face into plowshares. | O herifin suratını pullukla parça parça yapmakta çok haklı olurdun. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I think that's in the Bible. | Sanırım İncil'de var bu. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Whoa, whoa, whoa, guys. No, no, no, no. | Hey, hey, millet. Hayır, hayır, hayır, hayır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Anyone who would do that has got a real problem. | Bunu yapan herkesin ciddi bir sorunu vardır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
There's no justification for hurting someone | Sırf sizinle aynı fikirde olmadığı için birine zarar vermenin haklı tarafı yoktur. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Anyone who would do that has impulse control issues | Bunu yapabilecek dürtüye sahip olan herkesin kontrol sorunları vardır... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and needs to get into therapy immediately. | ...ve acilen terapiye ihtiyacı vardır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
And, Wayne, I'm gonna bring you a real Bible, | Ve Wayne, sana gerçek bir İncil getireceğim... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
one that you didn't write yourself. | ...kendin yazmadığın bir tane. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I don't understand why I can't sleep with one of your patients. | Hastalarından biriyle neden yatamadığımı anlayamıyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's one thing if you met her in a bar. | Onunla barda tanışman başka bir şey. Evimde ona sinsice yaklaşman bambaşka bir şey. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'll wait till she walks to her car. | Arabasına gidene kadar beklerim. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Stop. I've got enough problems of my own. | Kes artık. Kendime ait yeteri kadar sorunum var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I've got to go back into therapy. | Terapiye geri dönmem gerekiyor. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
If I don't, I'm gonna lose it. | Eğer dönmezsem, keçileri kaçıracağım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Why do you need a therapist? You are a therapist. | Niye bir terapiste ihtiyacın var ki? Sen zaten bir terapistsin. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You ever see a tow truck hauling a tow truck? | Sen hiç bir çekici aracın başka bir çekici aracı çektiğini gördün mü? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
So go. But there's only one tow truck I trust. | Git öyleyse. Ama güvendiğim yalnızca bir tane çekici araç var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
And, unfortunately, I'm having sex with it. | Ve maalesef onunla sevişiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Well, then, ask Kate. She's a therapist. | Pekâlâ, o zaman Kate'e sor. O da bir terapist. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I'm sure she probably knows somebody. | Eminim bildiği birileri vardır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Oh, my God. You're sleeping with Kate! | Aman Allah'ım. Sen Kate'le sevişiyorsun! | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Yeah. And she's the best therapist I know. | Evet. Ve bildiğim en iyi terapist o. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Problem is she's also my best friend. | Sorun şu ki, aynı zamanda en iyi arkadaşım. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
And the sex is, I don't know... | Ve seks ise, bilemiyorum... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
The best? Yes. | En iyisi mi? Öyle. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Why can't you have it all? I wish. | Neden hepsi birden olmasın ki? Keşke olabilse. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
It's unethical for a therapist to have sex with a patient. | Bir terapistin hastalarından biriyle seks yapması etik değildir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
They teach you that on day one. It weeds out half the class. | İlk derste bunu öğretirler. Bu, sınıfın yarısını ıskartaya ayırır. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Look, Charlie, to me there's only one answer. | Bak Charlie, bana göre sadece tek cevap var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You have got to go to her for therapy. | Terapi için ona gitmelisin. Akıl sağlığın seksten daha önemli. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Of course, without the sex, she'll probably be lonely. | Elbette, seks olmayınca büyük ihtimalle yalnızlık çekecektir. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Please get out of my house. | Lütfen evimden defol. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what you're here for, | Ne için buradasın bilmiyorum ama düşündüğüm şey içinse sadece 15 dakikamız var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Before we start, I have to tell you about this study I read. | Başlamadan önce, okuduğum bir çalışmayı sana anlatmam gerek. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Oh, that sounds so boring. | Kulağa çok sıkıcı geliyor. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
No, no, no. No, this is good. This is really good. | Yok, yok, hayır. Hayır, bu iyi bir şey. Bu gerçekten iyi bir şey. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You know how having sex with a patient is the biggest breach of trust | Bir hastayla seks yapmanın, herhangi bir terapistin işleyebileceği en büyük... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
any therapist could commit? Yeah. | ...güven yıkma durumu olduğunu biliyorsun, değil mi? Evet. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
There is a new study that says under the right conditions | Ortada, doğru koşullar altında... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
that a therapist and a patient | ...bir terapistle bir hastanın aynı anda... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
can have both a therapeutic relationship | ...hem tedavisel bir ilişki hem de bir seks ilişkisi kurabileceklerini... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
and a sexual relationship and keep both completely separate. | ...ve bunları tamamen ayrı tutabileceklerini söyleyen yeni bir çalışma var. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Sounds like it was written by a therapist | Sanki birilerinin pantolonundan içeri girmeye çalışan bir terapist yazmış gibi. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You're probably right. | Büyük ihtimalle haklısın. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You are so hot. I know. | Çok çekicisin. Biliyorum. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
You know what makes you so hot? | Seni bu kadar çekici yapan ne biliyor musun? | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
Your skin, your eyes, your hair, | Cildin, gözlerin, saçların... | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
your intuitive grasp of anger management psychology. | ...öfke yönetimi psikolojisini sezgisel kavrayışın. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |
That was kind of weird. | Bu biraz garipti işte. | Anger Management-1 | 2012 | ![]() |