Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 473
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| No, it's his fault! Okay, l'll apologize | Tamam, özür dilerim. Lütfen gidin şimdi. | 3-1 | 2012 | |
| Please just go You can'tjust indecently hit anybody | Gidin de ne demek? Ahlaksızlık yapıp durduk yere kimseye vuramazsınız. | 3-1 | 2012 | |
| Sir, your man only created the problem | Efendim, sorun çıkaran sizin adamınızdı. | 3-1 | 2012 | |
| What did he do? | Ne yaptı o? | 3-1 | 2012 | |
| He was the one behaving indecently | Ahlaksızca davranan asıl kendisiydi. | 3-1 | 2012 | |
| l can't just stand there while he misbehaves with my wife | Karıma asılırken öylece oturup bakamazdım. | 3-1 | 2012 | |
| What's wrong with you? Hey! Lift him up! | Sizin neyiniz var? Hey! Bırakın onu! | 3-1 | 2012 | |
| ls this a cinema fight?! Hold his head up | Hey ne yapıyorsunuz? Film mi çekiyorsunuz? Kafasını kaldırın. | 3-1 | 2012 | |
| Hit him there Hit him right here | Buraya vur. Tam buraya. | 3-1 | 2012 | |
| Hit him properly There's no blood | Doğru dürüst vursana. Bu ne? Baksana kanamadı bile. | 3-1 | 2012 | |
| What an idiot! | Ne salak ama! | 3-1 | 2012 | |
| Leave him! What's wrong with you? | Bırakın onu! Sizin neyiniz var? | 3-1 | 2012 | |
| Hit him 4 times and leave him | Biz gidiyoruz. Ona gelmişsiniz kere daha vur ve bırak. | 3-1 | 2012 | |
| ls that enough? No, it isn't | Bu kadarı yeterli mi? Hayır, değil. | 3-1 | 2012 | |
| He hit me in front of a girl lt was humiliating | O bana bir kızın önünde tokat attı. Bu aşağılayıcıydı. | 3-1 | 2012 | |
| Then scar him for life! Okay, bro | O zaman onu öldürmekle tehdit et! Tamam, abi. | 3-1 | 2012 | |
| Leave it! | Bırak şunu! | 3-1 | 2012 | |
| Let me go! Leave me | Bırak beni! Bırak beni. | 3-1 | 2012 | |
| Go Listen to me | Kaç.Kaç. Beni dinle. | 3-1 | 2012 | |
| Ram...! | Ram...! | 3-1 | 2012 | |
| Ram realized that if you couldn't handle him getting hurt... | Ram senin onun hafifçe yaralanmasına bile dayanamadığını fark ettiğinde, | 3-1 | 2012 | |
| ...you wouldn't be able to take this in your stride | eğer durumunu ögrenirsen, bunu kaldıramayacağını ve buna dayanamayacağını düşündü. | 3-1 | 2012 | |
| Even if you got teary eyed Ram would feel choked | Gözlerin biraz dolduğunda bile, Ram buna dayanamıyordu. | 3-1 | 2012 | |
| When l saw how affected he was by your tears that day | O gün senin agladığını ve acı çektiğini gördükten sonra, | 3-1 | 2012 | |
| ...l knew he'd never tell you Nor ever get admitted | Ram'ın asla durumunu sana söyleyemeyeceğini ve hastaneye yatmayacağını biliyordum. | 3-1 | 2012 | |
| What are you looking at? | Neden oraya bakıyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| What? | Ne oldu? | 3-1 | 2012 | |
| Can you see anything there? What? | Sen de oradakini görüyor musun, dostum? Neyi? | 3-1 | 2012 | |
| What are you saying? l can see something | Ne söylüyorsun? Orada bir şey var. | 3-1 | 2012 | |
| Dude, there's nothing there l'm getting freaked out | Dostum orada bir şey yok. Korkuyorum. | 3-1 | 2012 | |
| Maybe we should go to the hospital | Belki de hastaneye gitmeliyiz. | 3-1 | 2012 | |
| No! No hospital! No need | Olmaz! Hastane olmaz! Gerek yok. | 3-1 | 2012 | |
| l was kidding, There's no one there | Şaka yapıyordum. Orada kimse yok. | 3-1 | 2012 | |
| Ram, don't play with me Don't lie | Ram, benimle oyun oynama. Yalan söyleme. | 3-1 | 2012 | |
| No l wasn't Listen to me | hayır, ben Beni dinle. | 3-1 | 2012 | |
| Let's go to the hospital No hospital, buddy | Hadi hastaneye gidelim. Hastane olmaz dostum. | 3-1 | 2012 | |
| l was simply saying There's really no one there | Yemin ederim orada kimse yok. | 3-1 | 2012 | |
| l'm not mad Okay, okay, calm down | Ben deli değilim. Tamam, tamam, sakin ol. | 3-1 | 2012 | |
| No need to go to the hospital | Hastaneye falan gitmiyoruz. | 3-1 | 2012 | |
| Water...water for the medicine | Su. İlaçlar için su... | 3-1 | 2012 | |
| l knew Ram was lying | Ram'ın yalan söylediğini biliyordum. | 3-1 | 2012 | |
| The doctor had said he'd have hallucinations | Doktor beni daha önce halüsinasyonlar görebileceği hakkında uyarmıştı. | 3-1 | 2012 | |
| And he did l told the doctor about it | Doktoru arayıp ne olduğunu anlattım. | 3-1 | 2012 | |
| He said that we'd have to start shock treatment | Bir an önce şok tedavisine başlamamız gerektiğini söyledi. | 3-1 | 2012 | |
| Ram | Ram. | 3-1 | 2012 | |
| Why are you so late? | Neden bu kadar geciktin? | 3-1 | 2012 | |
| l had work at the office ls that true, Senthil? | Ofiste işlerim vardı. Bu doğru mu, Senthil? | 3-1 | 2012 | |
| He doesn't know He just came | O bilmiyor. Daha biraz önce geldi. | 3-1 | 2012 | |
| When did you leave from the office? | Ofisten ne zaman ayrıldın? | 3-1 | 2012 | |
| Just now...about 15 minutes ago | Biraz önce... 15 dakika falan oluyor. | 3-1 | 2012 | |
| You are lying, Ram! You are lying to ME | Yalan söylüyorsun, Ram! Bana yalan söylüyorsun. | 3-1 | 2012 | |
| l'll leav Wait here! | Ben gide Bekle burada! | 3-1 | 2012 | |
| Where are you going? Wait! | Nereye gidiyorsun? Bekle! | 3-1 | 2012 | |
| l called your office They said you left at 7:00P.M! | Ofisini aradım. Saat 7'de işten çıktığını söylediler. | 3-1 | 2012 | |
| lt's 11 :00P.M now Are you going to blame it on traffic? | Şuansa saat neredeyse 11. Bu zamana kadar yolda mıydın? | 3-1 | 2012 | |
| Open your mouth and say something, Ram! | Ağzını aç ve bir şey söyle, Ram! | 3-1 | 2012 | |
| Say something, say something, Ram! Janani, Janani don't! Don't do this | Bir şey söyle, bir şey söyle, Ram! Janani, Janani yapma. Yapma. | 3-1 | 2012 | |
| This is between us Who are you exactly? | Bu bizim aramızda. Sen kim oluyorsun da karışıyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| You keep your place and stay where you should be | Haddini bil ve durman gerektiği yerde dur. | 3-1 | 2012 | |
| Hey! What? Then What? | Hey! Ne? Ne var? | 3-1 | 2012 | |
| You'll hit me? Hit me, hit me! | Bana vuracak mısın? vur, vur hadi! | 3-1 | 2012 | |
| Come, da Let's leave them alone | Gelsene. Onları yalnız bırakalım. | 3-1 | 2012 | |
| Why are behaving like this? | Neden böyle davranıyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| l know you won't do anything wrong | Yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum. | 3-1 | 2012 | |
| But something's happening Tell me what it is, Ram! | Ancak bir şeyler oluyor. Bana ne olduğunu söyle, Ram! | 3-1 | 2012 | |
| Why aren't you letting me in? l just want to be there for you | Neden bana söylemiyorsun? Sadece sana destek olmak istiyorum. | 3-1 | 2012 | |
| Ram! Look at me, Ram | Ram! Bana bak, Ram. | 3-1 | 2012 | |
| l just want to be there for you | Sadece sana destek olmak istiyorum. | 3-1 | 2012 | |
| l'm sorry, Senthil l didn't mean that | Özür dilerim, Senthil. Öyle demek istememiştim. | 3-1 | 2012 | |
| Ram! Dai, Ram...! What happened? | Ram! Dai, Ram...! Ne oldu? | 3-1 | 2012 | |
| Why are you standing like this? | Neden öylece orada duruyorsun? | 3-1 | 2012 | |
| Hey, Ram! | Hey, Ram! | 3-1 | 2012 | |
| Let's get admitted | Hadi hastaneye gidelim. | 3-1 | 2012 | |
| l don't remember anything since the hospital visit | Hastaneye gittiğimizden beri ne olduğunu hatırlamıyorum. | 3-1 | 2012 | |
| The doctor said this might happen due to the shock treatment | Şok tedavisi yüzünden Doktor bunun olabileceğini söylemişti. | 3-1 | 2012 | |
| Ram, it's getting worse Let's get admitted | Ram, durumun iyice kötüleşiyor. Hastaneye gidelim. | 3-1 | 2012 | |
| l'd rather die than have her look at me differently | Onu beni o halde görmesine izin vermektense ölürüm daha iyi. | 3-1 | 2012 | |
| Yes, die | Evet, öl. | 3-1 | 2012 | |
| Dude... No, think about it | Dostum... Hayır, bunu bir daha düşün. | 3-1 | 2012 | |
| That's what is right Don't talk like this | Bu en doğru olanı. Böyle konuşma. | 3-1 | 2012 | |
| l'm there for you You are talking like a mad man | Ben senin yanındayım. Sanki delirmişsin gibi konuşuyorsun. | 3-1 | 2012 | |
| l am, aren't l? | Değil miyim? | 3-1 | 2012 | |
| l didn't mean it like that lt's okay...it's okay | Öyle demek istememiştim. Önemli değil, önemli değil. | 3-1 | 2012 | |
| Dude, don't cry | Dostum, ağlama. | 3-1 | 2012 | |
| Everything will be alright | Her şey yoluna girecek. | 3-1 | 2012 | |
| Will you do something for me? | Benim için bir şey yapar mısın? | 3-1 | 2012 | |
| Dad...? Ram? | Baba...? Ram? | 3-1 | 2012 | |
| What are you doing here so late? All okay at home? | Bu saatte burada ne yapıyorsunuz? Evde her şey yolunda mı? | 3-1 | 2012 | |
| Dad, l have something important to tell you | Baba, seninle konuşmam gereken önemli bir şey var. | 3-1 | 2012 | |
| lt's a 'life matter', dad | Bu 'hayati' bir mesele baba. | 3-1 | 2012 | |
| lf you say it's a 'life matter'... | 'Hayati' bir mesele diyorsan... | 3-1 | 2012 | |
| ls Janani pregnant? | Janani hamile mi yoksa? | 3-1 | 2012 | |
| Come, sit | Gel, otur. | 3-1 | 2012 | |
| What is it? Tell me | Ne oldu? Söyle. | 3-1 | 2012 | |
| Dad Hmmm? | Baba. Hmmm? | 3-1 | 2012 | |
| l want all my shares and properties transferred to Janani... | Bütün hisselerimi ve mal varlığımı Janani’nin üzerine geçirmek istiyorum. | 3-1 | 2012 | |
| ...can we do that? | Bunu yapabilir miyiz? | 3-1 | 2012 | |
| Why? Everything okay at home? | Neden? Evde her şey yolunda mı? | 3-1 | 2012 | |
| Don't misunderstand Janani | Janani’yi yanlış anlama. | 3-1 | 2012 | |
| l know about my girl You don't need to tell me | Kızımın nasıl olduğunu biliyorum. Bana söylemene gerek yok. | 3-1 | 2012 |