Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 736
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| TO life. | Hayata! | 4Got10-1 | 2015 | |
| I told you I didn't want to be disturbed. | Rahatsız edilmek istemediğimi söylemiştim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Okay. Just a little bit a little bit more. | Biraz daha, biraz daha. Hadi, hadi. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Fuck. Fuck. | Siktir. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Goddamn, I got to be more careful with these. | Lanet olsun, biraz daha dikkatli olmalıyım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| We could leave and take the money | Parayı alıp ortadan kaybolabiliriz. | 4Got10-1 | 2015 | |
| No. We talked about that. | Hayır, bunu konuşmuştuk. Kocan peşinden gelecektir. | 4Got10-1 | 2015 | |
| There are ways around that. | Sorunu başka şekilde de çözebiliriz. Mesela onu öldürebiliriz. | 4Got10-1 | 2015 | |
| No. We ain't doin' that now. | Hayır, böyle bir şey yapmayacağız. | 4Got10-1 | 2015 | |
| All right, well, just vanish | O zaman tıpkı planladığımız gibi gün batımında ortadan kayboluruz. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I mean, after that, I couldn't imagine being without you. | Sensiz olmayı hayal bile edemiyorum. Sadece gidelim işte. | 4Got10-1 | 2015 | |
| What the fuck is that? | O da ne? Ha siktir. Lanet olsun. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Shit. | Lanet olsun, telefon çalışmıyor. | 4Got10-1 | 2015 | |
| No calls out until the security company calls and clears it. | Güvenlik şirketi arayıp düzeltmeden telefonla arama yapamayız. | 4Got10-1 | 2015 | |
| They'll send a car if no one answers. | Aramalarına kimse cevap vermezse ekip gönderirler. | 4Got10-1 | 2015 | |
| We got to go now. You understand? Come on. | Hemen gitmemiz lâzım anladın mı? Hadi. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Help! No. Leave him! | Yardım edin! Hayır, gitme. Yardım edin, yangın çıktı. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Help! Help! | Yardım edin. Yardım edin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Come into my fuckin' house! | Evime girersin ha seni pislik! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Fuck you, man! | Siktir git! | 4Got10-1 | 2015 | |
| My fuckin' nose. | Burnum! | 4Got10-1 | 2015 | |
| What are you doin'? | Ne yapıyorsun? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Give Give me the gun, Chris. | Silahı ver Chris. Geri çekil. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Wha What? | Ne? Tamam. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Back the hell up. | Çekil dedim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I will shoot you. | Seni vururum. Gerçekten mi? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Plans change. | Planlar değişti. Seks güzeldi ama biraz sıkıcısın. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Plus, that's a lot of money. | Ayrıca ortada çok fazla para var. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Give me the keys now! | Anahtarları ver! | 4Got10-1 | 2015 | |
| How long you been fuckin' him? Huh? | Ne zamandan beri onunla yatıyorsun? | 4Got10-1 | 2015 | |
| You pathetic bitch. | Zavallı sürtük. Senden nefret ediyorum. | 4Got10-1 | 2015 | |
| You know what? | Ne olacak biliyor musun? | 4Got10-1 | 2015 | |
| You're gonna end up right back in that trailer trash park | Seni bulduğum karavan parkındaki o pisliğe geri döneceksin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I will shoot you. | Seni vuracağım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| It was all about the money, huh, Chris? | Her şey parayla alâkalıydı değil mi Chris? | 4Got10-1 | 2015 | |
| It's always about the money, honey. | Her zaman parayla alâkalıdır hayatım. Şimdi o parayı getir bana! | 4Got10-1 | 2015 | |
| You know, maybe we should just get married. | Belki de evlenmeliyiz. Böylece sana yeşil kart çıkarabilirim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Things work out, maybe I'll even get you a boob job. | İşler yolunda giderse, sana göğüs büyütme operasyonu bile yaptırabilirim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Aw, shit. | Lanet olsun. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Yeah, Mike? | Efendim Mike? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Now, you didn't get this from me. | Benden duymuş olma ama bir şey bulmuş olabiliriz. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Got a call about a house alarm in Madison. | Madison'daki bir evin alarmı çalışmış. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Guy who owns the house is Mateo Perez's lawyer. | Evin sahibi Mateo Perez"in avukatı. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Was gonna do a drive by, but I figured... | Gidip bir bakacaktım ama senin de bakmak isteyeceğini düşündüm. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Like I said, may be nothin'. | Dediğim gibi bir şey çıkmayabilir. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Great. Thanks, Mike. | Harika, teşekkürler Mike. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Just don't get yourself killed. | Kendini öldürtme yeter. Tamam. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I swear to God. I swear to God. | Yemin ediyorum, peşini bırakmayacağım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Not until I find the fuckin' both of you. | İkinizi bulana kadar arayacağım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| What are you fuckin' doin'?! | Ne yapıyorsun? Onu benim kadar tanımıyorsun. | 4Got10-1 | 2015 | |
| He's a monster. | O bir canavar. Tecavüzcünün teki. | 4Got10-1 | 2015 | |
| He raped me again and again. | Bana defalarca tecavüz etti. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Do you know how that feels?! | Bunun nasıl bir his olduğunu biliyor musun? Beni buradan çıkaracağına söz verdin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| You give me that money right now! | Parayı hemen bana ver! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Drop your fuckin' guns. | Atın silahlarınızı! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Get over there with your boyfriend! | Erkek arkadaşınla şuraya geçin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Drop the fuckin' gun! | At şu silahını. Silahını indir. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Shit. | Siktir. Beni özledin mi? | 4Got10-1 | 2015 | |
| I'm sure glad to see you. | Seni gördüğüme sevindim. Günümü mahvettin evlat. | 4Got10-1 | 2015 | |
| You took my money, and you left me with Mateo Perez. | Paramı aldın ve beni Mateo Perez ile baş başa bıraktın. | 4Got10-1 | 2015 | |
| You dumb shit. We could have been partners on this. | Seni gerizekalı, bu işte ortak olabilirdik. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Goddamn! I didn't think I'd see you again. | Seni bir daha göreceğimi düşünmemiştim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Well, next time you better kill me all the way. | Bir dahaki sefer beni öldürsen iyi edersin. Bir dahaki sefer bunu hatırlarım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Don't strain yourself. | Boşuna kasılma. Başına açtığın bu belayla ilgili iki çift laf edebilirim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Or why you killed the kid! Kid? | Ya da o çocuğu neden öldürdüğünle ilgili. Çocuk mu? | 4Got10-1 | 2015 | |
| All I care about is the goddamn money! | Umurumda olan tek şey para. Para nerede? | 4Got10-1 | 2015 | |
| It's right here. You think I'm stupid? | Burada. Beni aptal mı zannettin sen? | 4Got10-1 | 2015 | |
| That don't look like $3 million, asshole! | Orada 3 milyon dolar var gibi gözükmüyor. Gerisi nerede? | 4Got10-1 | 2015 | |
| I might have put that money somewhere safe. | Güvenli bir yere koymuş olabilirim. Nereye koydun? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Well, see, that's the problem. | Sorun da burada zaten. Başıma aldığım darbe yüzünden hiçbir şey hatırlamıyorum. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I'm not gonna ask you again. | Tekrar sormayacağım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Now I'm gonna count to 5, | Beşten geriye sayacağım ve bana paranın yerini söylemezsen... | 4Got10-1 | 2015 | |
| if you don't tell me where the goddamn money is! | ...yerleri bu kadının beyni ile boyayacağım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Please, Brian. | Lütfen Brian. Parayı nereye koyduğunu söyle. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Five... | Beş, dört... Devam et, vur hadi. | 4Got10-1 | 2015 | |
| ...three... I can't remember. | ...üç. Hatırlamıyorum. | 4Got10-1 | 2015 | |
| There were three, four, five bags of money | Arabada üç, dört, beş çanta para vardı... | 4Got10-1 | 2015 | |
| in the back of that van, and I only see one! | ...ama ben sadece bir tanesini görüyorum! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Tell me where that fuckin' money is, | Paranın yerini söyle yoksa taşaklarını havaya uçururum ve... | 4Got10-1 | 2015 | |
| and you can have this bitch. | ...bu oropspuyla bir daha birlikte olamazsın. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Sheriff... | Şerif, dışarıya baksan iyi edersin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Nobody touches the sheriff! He's mine! | Kimse Şerif'e dokunmayacak! O benim! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Fuck! Why can't I catch a goddamn break? | Siktir! Neden biraz soluklanamıyorum acaba? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Christine, come here. | Christine buraya gel. Eğil, eğil. | 4Got10-1 | 2015 | |
| And don't move. You understand me? | Sakın kıpırdama tamam mı? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Stay down! | Eğil! | 4Got10-1 | 2015 | |
| Okay, asshole. | Tamam göt herif, son şansın. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Where's the goddamn money? | Para nerede? | 4Got10-1 | 2015 | |
| I'll blow your fuckin' balls off! | Taşaklarını havaya uçururum. O zaman kız arkadaşınla neler yaparsın görürüz. | 4Got10-1 | 2015 | |
| All the money in the world, and you can't get laid. | Dünya'nın parasına sahip olursun ama kimseyle sevişemezsin. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Like father, like son. | Oğlun da babası gibiydi. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Para mijo, cabrén. | Siktir git pislik. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Come in. | İçeri gel. Uzun bir gece ha? | 4Got10-1 | 2015 | |
| Pulled all the footage | Trafik kameralarındaki bütün görüntüleri aldım. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Take a look at photo number two. | İkinci fotoğrafa bakmanı istiyorum. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Thank you, Davis. | Teşekkürler Davis. Rica ederim efendim. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I think we found our guy. | Sanırım adamımızı bulduk. | 4Got10-1 | 2015 | |
| Several traffic cams show a van blowing through red lights. | Trafik kamerası görüntülerine göre minibüsün biri tüm kırmızı ışıklarda geçmiş. | 4Got10-1 | 2015 | |
| It's now in the parking garage at The Streamline Bus Station. | Şu anda Streamline otobüs terminalinde park halinde. | 4Got10-1 | 2015 | |
| I ran the plates, and the van belongs to Perez. | Plakayı arattım, araç Perez'e ait. | 4Got10-1 | 2015 |