Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 735
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't touch me. | Bana dokunma. Neler olduğunu anlat hadi. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I was shot. | Vuruldum. Başıma da darbe aldım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I don't know. It's all just a blur. | Gerisini hatırlamıyorum, her şey bulanık. Hatırladığın ne peki? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Nothin'. You understand? | Hiçbir şey. Anladın mı? Hiçbir şey hatırlamıyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
It's alI just kind of faces and noise and shit. | Bir sürü yüz, ses, onun gibi boktan şeyler. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure it's just temporary. | Geçici bir şey olduğuna eminim. Hayır, geçici falan değil. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'm in trouble here. | Başım belada. Her şey düzeltilebilir. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You'll be fine. Everything will be fine. | İyi olacaksın. Her şey düzelecek. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I shot a cop. I killed him. | Polisi vurdum. Onu öldürdüm. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I know I shot other people, too. I just I just can't remember! | Başka birilerini de vurduğuma eminim ama hatırlamıyorum işte. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I can't remember a fucking thing! | Tek bir şey bile hatırlamıyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, why would you go shooting' a cop? | Polisi neden vurdun? Ne yapsaydım peki? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Let him take me in? | Beni öldürmesine izin mi verseydim? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
We'lI just have to figure it out... | Her şeyi teker teker çözeceğiz. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
But first... | Ama önce Howard'ın icabına bakmalıyız. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You said I was supposed | Seni bu işten kurtarmam gerektiğini söylemiştin değil mi? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
That's right. Okay. | Evet. Tamam. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Well, that explains the money and what I was doin' there. | Pekâlâ, bu durum parayı ve orada olanları açıklıyor. Para mı? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
What money? | Ne parası? Sana bundan bahsetmedim mi? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
How much money are we talkin' about? | Ne kadar paradan bahsediyoruz? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I don't know. | Bilmiyorum, birkaç milyon dolar. Belki daha fazla. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You really are my hero. | Gerçekten benim kahramanımsın. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
My hero. | Kahramanım benim. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Stand up. | Kalk. Arkanı dön. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
What are you doin', Brian? | Ne yapıyorsun Brian? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I am gonna take care of you. | Seninle iyi bir şekilde ilgileneceğim. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
So, the mess was man made. | Bu pisliği adamın biri yapmış. Sen ne yaptın? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
What do you mean, what'd I do with it? | Ne yaptın da ne demek? Çöpe attım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
The bathroom looked like someone exploded all up | Tuvalette adamın biri patlamış gibiydi... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I get the picture. | Elimde resim var. Tamam. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You got cameras in the bathrooms? | Tuvalette kamera var mı? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, sir... | Hayır efendim... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
you know that is so illegal. | ...bunun yasal olmadığını biliyorsunuz. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Show me where you threw the trash. | Çöpü attığın yeri göster bana. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna need to see footage from that camera. | Şu kameranın görüntülerine ihtiyacım var. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
This guy dangerous or something'? | Şu adam tehlikeli biri mi? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Or something. | Ya da başka bir şey. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
The footage from the security cam... | Şu kamera görüntülerini... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
let's see it. | ...görelim bakalım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you tell me who this guy is first? | Önce bu adamın kim olduğunu söylesen nasıl olur? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Do you know a good parasitologist? | Tanıdığın iyi bir parazitolog var mı? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
'Cause if you don't put that camera down | Eğer o kamerayı kapatıp videoyu silmezsen... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna shove it so far up your ass that you'll taste it... | ...onu kıçına öyle bir sokacağım ki o şirketin adının neden Apple... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
and realize why the company's called Apple. | ...olduğunu anlayacaksın. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
To fucking day. | Şu güvenlik kamerası görüntüleriyle boktan günümüzü biraz güzelleştirsen. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Howdy, Sheriff. | Nasılsın Şerif? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Jesse! | Jesse! | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Yes, Sheriff? | Efendim Şerif? Ne oldu burada? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Oh. Those agents came by. | Ajanlar geldi ve bir şeylere ihtiyaçları olduklarını söylediler. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, who authorized that? | Buna kim izin verdi peki? Ben verdim aptal. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
They had all them badges and paperwork and, well, you know. | Rozetleri ve ellerinde evraklarıyla geldiler, gerisini biliyorsun zaten. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Son of a bitch. | Orospu çocuğu. İyi günler Şerif. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Mike. | Mike. Şerif. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Thanks for meeting' me. | Benimle buluştuğun için teşekkürler. Her zaman. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Sheriff, you look like shit! | Çok kötü görünüyorsun Şerif. Sally kendi işine baksan iyi edersin. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I heard about what happened to that kid. | O çocuğa neler olduğunu duydum. Partnerin için çok üzgünüm. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Thank you, Sally. | Teşekkürler Sally. Çok teşekkürler. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Listen to me, Mike. | Beni dinle Mike. DEA beni uzaklaştırdı, hiçbir şeye erişimim yok. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, I want to find the son of a bitch | Sam'i öldüren ve beni vuran adamı onlardan önce bulmak istiyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, they shut you out for a reason. | Seni uzaklaştırmalarının bir sebebi var. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, I wasn't here... | Ben buraya hiç gelmedim, sen de benden hiçbir şey duymadın tamam mı? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, I could lose my job just talkin' to you right now. | Seninle konuştuğum için işimi kaybedebilirim. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Go on, Deputy. Well, they brought in | Devam edin Polis Bey. Şehirden adli tıp personeli getirdiler. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now you're suspect. | Sen de şüphelilerden birisin. Şüpheli olduğumu mu düşünüyorsun? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
They shot my goddamn ear off. | Kulağımdan vurdular beni, duyamıyorum. Biliyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I could take my goddamn pension and walk away. | Emeklilik ikramiyemi alıp buralardan çekip gidebilirdim... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
But I want to find the son of a bitch who killed Sam. | ...ama ben Sam'i vuran herifi bulmak istiyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Figure that. | Anlayın şunu artık. Biliyorum. Hepimiz biliyoruz. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
But | Bu adamlar çok ciddi Şerif. Ayrıca olay yeri ile bağdaşmayan şeyler de var. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You want to know what don't add up? | Bağdaşmayan şey ne biliyor musun? Cesedi kaybettiler. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
How the hell they want to tie me to Sam's death without a body? | Ortada ceset yokken Sam'in ölümü ile beni nasıl bağdaştırabilirler? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Tell me that. Well, they lost the body, | Söylesene bana. Cesedi kaybetmeden önce... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
but not before some brown nosing' intern | ...yalaka stajyerin teki örnek almayı başardı. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Ballistics had a match... | Balistik raporları da senin silahınla eşleşti. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'm being set up, Deputy, and you know it. | Bana tuzak kuruyorlar ve bunu sen de biliyorsun. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I do, but...rules are rules. | Biliyorum ama kural kuraldır. Özür dilerim Şerif ama seni tutuklamak zorundayım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, these things kind of sort themselves out, | Bu tür şeyler kendiliğinden hallolur, bu konuda bana güvenmen lâzım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, Mike... | Böyle bir şeyin olmayacağını biliyorsun Mike. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'd be dead before breakfast. | Kahvaltı edemeden ölmüş olurum. DEA'nın bu kadar ileri gideceğini düşünmüyorum. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You know who Sam's old man is? | Sam'in babası kim biliyor musun? Mateo Perez. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
The Mateo Perez? | Mateo Perez mi? Tanrım, kendini nasıl bir duruma soktun böyle? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, he paid me a private visit. | Beni ziyaret etti. Adamı bulup ona teslim etmemi istiyor. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Well, what are you gonna do? | Ne yapacaksın peki? Adamı bulup ona teslim edeceğim. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Well, what if you don't? | Peki ya yapmazsan? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You and I have seen enough dead bodies of people | Seninle birlikte, Mateo Perez'e bulaşan insanların... | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
to know that you don't tangle with Mateo Perez. | ...ölü bedenlerini yeterince gördük. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Now, you know goddamn well I didn't kill Sam. | Ve ayrıca Sam'i öldürmediğimi de çok iyi biliyorsun. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I just need a little time to get out from underneath this. | Bu işin altından kalkmak için biraz daha zamana ihtiyacım var. Tamam. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'll tell you what I'm gonna do. | Sana ne yapacağımı söyleyeyim, DEA'yı umursamayacağım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
What the hell they doin', coming' in here | Gelip işimizi bize öğretmeye çalışıyorlar, haksız mıyım? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You go take care of that business. | Sen o işi hâlletmeye çalış. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I was never here, and neither were you. | Senin gibi ben de buraya hiç gelmedim. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Thanks, Mike. | Teşekkürler Mike. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You turn yourself in | Bütün bunlar bittikten sonra teslim olacaksın değil mi? | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I sure will. | Evet tabii ki ama bir iyilik yapman gerekiyor. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I want to know where the DEA | DEA'nın araştırmasını nerede yoğunlaştırdığını bilmem gerek. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
Give me something...anything. | Herhangi bir şey söylemen bile yeter. Beni uzaklaştırdılar ve zaman giderek tükeniyor. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I'll see what I can come up with. | Neler yapabilirim bir bakayım. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
I owe you. | Sana borçlandım. Aynen öyle. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |
You're gonna be fine. You're gonna be fine. | İyi olacaksın. | 4Got10-1 | 2015 | ![]() |