Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7403
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Ji Hyuk, who is she? | Ji Hyuk, kimdi o? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
She is my sister. | Kız kardeşim. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Jin Ah. Oh. | Küçük hanım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What brings you here? | Neden buradasın? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I live in this neighborhood. | Bu mahallede oturuyorum. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You live in this neighborhood too? | Sen de mi burada oturuyorsun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What is that about? You two live very close by. | Bu da ne? Evleriniz çok yakın. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
He came all the way here to live close to you, didn't he? | Sana yakın olmak için buraya kadar taşındı, değil mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
If not, you hit on him first? | Yoksa önce sen mi ona yazdın? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Well, you wouldn't like some lunatic like him. | Doğru, onun gibi bir deliden hoşlanmazsın. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
that would be really bad. | ...gerçekten kötü olurdu. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
That's wild imagination. | Ne acayip bir hayal gücünüz var. Kesinlikle öyle bir şey yok. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Ah, there is no problem with my brother, is there? | Ağabeyimle aranızda bir problem yok, değil mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Don't play around every day but start to learn the work. | Aylak aylak etrafta dolanmayı bırak da işi öğrenmeye başla. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
If I die | Eğer ölürsem Hyun Sung'un varisi sen olabilirsin. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Oh my. | Hadi ama. Birazcık hastasın diye her şeyi söyleyebileceğini mi sanıyorsun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Should I tell you something that will keep you on your toes? | Seni canlandıracak bir şey söyleyeyim mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
It's your brother, Kang Ji Hyuk. | Ağabeyin, Kang Ji Hyuk. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You might want to pay more attention. | Bundan sonra biraz daha fazla dikkat etmen gerekebilir. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
surprisingly, he has his charm to attract people. | ...insanlar üzerinde etkili olan bir cazibeye sahip. Ne oldu? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Are you up? | Uyandın mı? Ben Hyun Sung'tan Kang Dong Suk. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Now... | Hâlâ... | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
am I still alive? | ...hayatta mıyım? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Yes, of course. | Tabii ki. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Hi, it's me. | Evet. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I was going to call you... | Ben de seni arayacaktım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Did you bring it? Yes. | Getirdin mi? Evet. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I asked you this when you don't even belong to FB team. | Aile işleri bölümünden olmadığın hâlde senden bunu istedim. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I will be switching back to my department soon. | Yakında bölümüme döneceğim zaten. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Let's show our hands. | Hadi açalım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What is this? What? | Bu ne? Ne? Limit olmadığını sanıyordum. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Was it all fun for you too? | Siz de mi eğlencesine oynuyordunuz? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
There is no play in my life now. | Artık benim hayatımda oyuna yer yok. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Live or... | Ya yaşarsın... | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Hey, what happened to that man? | Hey, o adama ne olmuş öyle? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
He's coming at us like life and death. | Ölüm kalım meselesiymiş gibi üstümüze saldırıyor. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
To me, why does he look full of weakness now? | Bense neden bu kadar zayıf düştüğünü merak ediyorum? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
He's become so easy now. | Baş etmesi çok kolay biri hâline gelmiş. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I heard that it was with your effort that the deal with Zaroque went through. | Zaroque anlaşmasının, senin gayretlerin sonucunda bağlandığını duydum. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You're working very hard for him. | Onun için çok çalışıyorsun. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You said it was all for me eventually. | Neticede hepsinin benim için olduğunu söylemiştin. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Although it's a bit confusing now | Bu durum biraz kafa karıştırıcı. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Is that why you kept me waiting? | Beni onun yüzünden mi bekletiyorsun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
It's all settled. | Hepsini hâlloldu. Birazcık daha beklersen... | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
No, soon... | Hayır, yakında... | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Do you know how important this moment is now? | Şu an benim için ne kadar önemli, biliyor musun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Every time I close my eyes to go to bed, I worry about tomorrow. | Uyumak için her gözlerimi kapatışımda yarınım olacak mı diye endişeleniyorum. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
There is no future for me. | Benim için gelecek yok. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
This moment when I have my eyes open | ...gözlerimin açık olduğu şu an... | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
But you're asking me to wait again? | Ama sen benden yine beklememi istiyorsun, öyle mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I don't know why you're so confident in front of me. | Karşımda, neye dayanarak bu kadar kendinden emin durabiliyorsun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You're making me this pathetic. | Beni böyle zavallı duruma düşürüyorsun. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You shouldn't be so confident in front of me. | Karşımda bu kadar kendinden emin durmamalısın. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
do you know what was revealed? | ...ortaya ne çıktığını biliyor musun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Your father embezzled money from the company. | Baban şirketten zimmetine para geçirmişti. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
The amount was rather large. | Çok büyük miktarda. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
so large it could shake the company. | Şirketi sallayacak kadar büyük miktarda. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
The size of our company was small then compared to how it is now. | Şirket, o zaman şimdiki hâline kıyasla küçüktü. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
He embezzled a significant amount of money. | ...yüklü bir miktarı zimmetine geçirmişti. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
It was printed in the press too. | Basında da yer almıştı. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
That's why you shouldn't be so confident in front of me, Mi Ra. | İşte bu yüzden karşımda bu kadar kendinden emin durmamalısın, Mi Ra. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Is it really true? | Doğru mu bu? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Did he really do that? | Gerçekten böyle bir şey yaptı mı? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, Mi Ra. | Özür dilerim, Mi Ra. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I'm sorry too, honey. | Senden de özür dilerim. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I'm Hae Ra, So Mi Ra's sister. | Hae Ra, So Mi Ra'nın kardeşi. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You're Mi Ra's sister? | Mi Ra'nın kardeşi mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Wow, you're staying with her now. | Şu anda onun evinde kalıyorsun, değil mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Is there anything else you need? | İhtiyacınız olan başka bir şey mi var? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
About the colds with sore throat, nasal problems, and fever... | Soğuk algınlığı ile ilgili boğaz ağrısı, burun akıntısı ve ateş için olan ilaçlar. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Dong Suk, where are you going? | Dong Suk, nereye gidiyorsun? İlginç olacak. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You should take the medicine before you go. | Gitmeden önce ilaçlarını alman lazım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What are you talking about, Dong Suk? | Ne diyorsun, Dong Suk? Yine de ilaçlarını alman lazım, Dong Suk! Gerçekten mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Hae Ra. | Hae Ra. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Can I have some water? | Bana biraz su verir misin? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What brings you here? | Burada ne yapıyorsunuz? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You were sweating a lot. | Çok terliyorsun. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
At a time like this | Böyle zamanlarda en iyi gelen şey, yatıp dinlenmektir. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
When there is no vacuum cleaner who cleans my mess | Dağınıklığımı süpürecek elektrikli süpürgem yokken, işe gitmenin ne anlamı var? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What about Hae Ra? | Hae Ra nerede? Kirli para olduğu için polise ihbar da edemez. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I just sent her out to get some porridge. | Onu yulaf lapası almaya gönderdim. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Now that you're up | Uyanmışken, ilaçlarını alıp hemen geri uyu. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
This is for when your throat hurts. | Bu, boğaz yanması için. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
When your body aches | Vücudun ağrırsa bundan günde iki tane al, dedi. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I got something for sneezing and runny nose too. | Aksırık ve burun akıntısı için de bir şey almıştım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You brought the whole pharmacy with you, didn't you? | Eczaneyi buraya taşımışsınız. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Sir, you can go now. | Başkanım, artık gidebilirsiniz. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
And get better soon. | Ve çabucak iyileş. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Yes, sir. | Tamam, Başkanım. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
You listen to me only when I tell you it's work, huh? | Sadece işle ilgili olduğunu söylediğimde, sözümü dinliyorsun, değil mi? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Why are you giving this to me? | Bunu neden bana veriyorsun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
There is a hospital among your company's affiliates. | Burası, sizin şirketin hastanelerinden biri zaten. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
When you're the son of the chief, can't you even do this much? | Şefin oğlu olduğun hâlde bu kadarını bile yapamıyor musun? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Hurry up. | Çabuk ol. Acelem var. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
What a man should do after a kiss. | Erkekler öpüştükten sonra ne yapmalı? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I love you, Mi Ra. | Seni seviyorum, Mi Ra. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I hope you don't feel uncomfortable because of me. | Umarım benim yüzümden kendini rahatsız hissetmezsin. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Was there a deal? | Aranızda bir anlaşma mı vardı? Aile üyeleri arasında anlaşma mı olur? | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
Dong Suk, you bastard. | Dong Suk, seni adi herif. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |
I told you not to get involved. | Sana karışma dedim. | Big Man-5 | 2014 | ![]() |