Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7600
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yes! | Evet! Ederdi. | Bitten-1 | 2014 |  |
| 'Cause he holds on to our traditions firmly. | Çünkü geleneklerimize sıkı sıkıya bağlı. | Bitten-1 | 2014 | |
| Which means that if I take the Antonovs under my protection, | Bu da Antonovları korumam altına alırsam... | Bitten-1 | 2014 | |
| I am firing the first shot in a war with the Russians. | ...Ruslarla savaşta ilk kurşunu benim atmam anlamına gelir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Look, I can make them disappear. | Onları ortadan kaybedebilirim. Sahte evraklar ayarlayabilirim. | Bitten-1 | 2014 | |
| And what... how many of Roman's men | Ya sonra? Roman'ın kaç adamı bizim arazimizde fink atacak? | Bitten-1 | 2014 | |
| What other options do we have? | Başka ne seçeneğimiz var? | Bitten-1 | 2014 | |
| Jeremy... | Jeremy... | Bitten-1 | 2014 | |
| you can't hand them over. | ...onları teslim edemezsin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Katia and Alexei aren't a threat. | Katia ve Alexei tehdit değil. | Bitten-1 | 2014 | |
| We don't even know them. | Onları tanımıyoruz bile. | Bitten-1 | 2014 | |
| They're her family. | Bunlar onun ailesi. | Bitten-1 | 2014 | |
| We're her family. | Biz, onun ailesiyiz. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'm not going to enter a Pack war | İki gün önce varlıklarından habersiz olduğum... | Bitten-1 | 2014 | |
| Call Roman. | Roman'ı ara. | Bitten-1 | 2014 | |
| I want to meet him. | Onunla buluşmak istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Roman is outside of Russia, | Roman Rusya'nın dışında, kalesinden uzakta. | Bitten-1 | 2014 | |
| It may be a handful of men. | Bir grup adamı olabilir. | Bitten-1 | 2014 | |
| That's nothing; he's vulnerable. | Bu hiçbir şey, o savunmasız. | Bitten-1 | 2014 | |
| He's not going to expect it. | Saldırıyı beklemeyecektir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Jeremy is right. It's the only way to end it. | Jeremy haklı. Bu işi bitirmenin tek yolu bu. | Bitten-1 | 2014 | |
| Why would Jeremy tell you to do this? | Neden Jeremy bunu yapmanı söyledi? | Bitten-1 | 2014 | |
| Someone's here. | Burada biri var. | Bitten-1 | 2014 | |
| One to the north, one to the south. | Biri kuzeyde, biri güneyde. | Bitten-1 | 2014 | |
| It's a pincer move. They're closing in. | Kıstırma manevrası. Yaklaşıyorlar. | Bitten-1 | 2014 | |
| Stop right there. | Orada dur. | Bitten-1 | 2014 | |
| Unless you want me to cut her throat. | Nişanlımın ve oğlumun kurtadam olduğunu öğrendim. Boğazını kesmemi istemiyorsan tabii. | Bitten-1 | 2014 | |
| Let her go. Please! | Bırak onu gitsin. Lütfen! | Bitten-1 | 2014 | |
| Why do you care? | Neden umurunda? | Bitten-1 | 2014 | |
| I don't want any more suffering on my account. | Daha fazla acıya sebep olmak istemiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| That is good. | İyi. | Bitten-1 | 2014 | |
| what are you going to do here? | ...ne yapacaksınız bakalım? | Bitten-1 | 2014 | |
| You're going to try and find some... | Yardım almaya... | Bitten-1 | 2014 | |
| Are you going to kill him? As much as I'd like to, | Öldürecek misin? Ne kadar istesem de öldüremem. | Bitten-1 | 2014 | |
| This is Roman's second in command. | Bu Romanın bir numaralı adamı. | Bitten-1 | 2014 | |
| Ah, he is much more valuable than that. | Bundan çok daha değerli biri o. | Bitten-1 | 2014 | |
| Gather your things. We need to leave. | Eşyalarınızı toplayın. Gitmeliyiz. | Bitten-1 | 2014 | |
| Did you find our Dad? Is he okay? | Babamızı buldun mu? O iyi mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| Everything is fine. | Her şey yolunda. | Bitten-1 | 2014 | |
| Let's go, we do not have a lot of time. | Çok fazla vaktimiz yok. | Bitten-1 | 2014 | |
| Where's Elena? | Elena nerede? | Bitten-1 | 2014 | |
| All of your questions are going to be answered shortly, | Bütün sorularınız kısa süre içinde cevap bulacak. | Bitten-1 | 2014 | |
| but if you want this to turn out well, | Sonu iyi bitsin istiyorsanız dediğimi yapın. Anladınız mı? | Bitten-1 | 2014 | |
| This has gone on far too long. | Bu iş fazla uzadı. | Bitten-1 | 2014 | |
| Clay, | Clay... | Bitten-1 | 2014 | |
| bring them in your car. | ...onları arabana götür. | Bitten-1 | 2014 | |
| Please, I just want to find out what's going on. | Lütfen, ben yalnızca neler olduğunu öğrenmek istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Where are we, Clay? Relax. | Neredeyiz Clay? Sakin ol. | Bitten-1 | 2014 | |
| This isn't good, I know it. | İyi değil, biliyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| You're important to Elena. | Elena için önemlisiniz. | Bitten-1 | 2014 | |
| I won't let anything happen to you. | Size bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Bitten-1 | 2014 | |
| And what if your Alpha tells you different? What then? | Peki ya alfan farklı bir şey isterse? O zaman ne olacak? | Bitten-1 | 2014 | |
| Stay close to them, I don't want them running away. | Onların yakınında kal, kaçmalarını istemiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Where's Elena? Clay. Go. | Elena nerede? Clay, git. | Bitten-1 | 2014 | |
| They brought us right to Roman. | Bizi doğrudan Roman'a getirdiler. | Bitten-1 | 2014 | |
| We should've never trusted them. | Onlara asla güvenmemeliydik. | Bitten-1 | 2014 | |
| Oh, this can't be happening. | Bu olamaz. | Bitten-1 | 2014 | |
| Elena wouldn't let this happen. | Elena bunun olmasına izin vermez. | Bitten-1 | 2014 | |
| She's our sister, right? | O bizim kardeşimiz, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| No, don't you understand? It doesn't matter. | Hayır, anlamıyor musun? Fark etmez. | Bitten-1 | 2014 | |
| Even if she's with us, she doesn't have any say. | Bizimle olsa bile söz hakkı yok. | Bitten-1 | 2014 | |
| The Alphas stick together. We're dead. | Alfalar birlikteler. Biz öldük. | Bitten-1 | 2014 | |
| Do you have them? | Onları buldun mu? | Bitten-1 | 2014 | |
| Clay, show him. | Clay, göster ona. | Bitten-1 | 2014 | |
| Clay, please, I thought we were friends. | Clay lütfen, arkadaş olduğumuzu sanıyordum. | Bitten-1 | 2014 | |
| That is Alexei, Sasha's son. | Bu Alexei Sasha'nın oğlu. | Bitten-1 | 2014 | |
| His daughter is here too. | Kızı da burada. | Bitten-1 | 2014 | |
| This is good. | Bu iyi. Sana güvenebileceğimi biliyordum Jeremy. | Bitten-1 | 2014 | |
| Is that why you were following us? | Bu yüzden mi bizi takip ediyordunuz? | Bitten-1 | 2014 | |
| Contingencies, options, plans. | İhtimaller, fırsatlar, planlar. | Bitten-1 | 2014 | |
| That's what we do, we are Alphas. | İşimiz bu, bizler alfayız. | Bitten-1 | 2014 | |
| We take control of events | Olaylar bizi kontrol etmeden önce... | Bitten-1 | 2014 | |
| before they take control of us, no? | ...biz olayları kontrol altında tutarız, değil mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| I don't remember you asking | Arazime daha fazla adam getirebileceğini söylediğimi hatırlamıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Jeremy, you see treachery where there is none. | Jeremy, öküz altında buzağı arıyorsun. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'm in a foreign land, | Yabancı bir ülkedeyim, tehlikeli itlerimden biri kayıp. | Bitten-1 | 2014 | |
| I only want to make sure | Ben yalnızca bunun senin için problem olmayacağından emin olmak istiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Your thoughtfulness is duly noted, Roman. | Düşünceli davranışın not edildi, Roman. | Bitten-1 | 2014 | |
| I see his children, | Çocuklarını görüyorum... | Bitten-1 | 2014 | |
| but where is Sasha? | ...ama Sasha nerede? | Bitten-1 | 2014 | |
| You see... | Görüyorsun ya... | Bitten-1 | 2014 | |
| the bond between our Packs is strong. | ...sürülerimiz arasındaki bağ güçlü. | Bitten-1 | 2014 | |
| I will not forget this, Jeremy. | Bunu unutmayacağım Jeremy. | Bitten-1 | 2014 | |
| Put them in my car. I will leave tonight. | Onları arabama koyun. Bu gece ayrılıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| No? I don't understand. | Hayır mı? Anlamıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| There was a time when I would've helped you, Roman. | Bir zamanlar sana yardım edebilirdim Roman. | Bitten-1 | 2014 | |
| But that time has passed. | Ancak o zamanlar geride kaldı. | Bitten-1 | 2014 | |
| Who do you think you are, Danvers, | Sen kim olduğunu sanıyorsun da benimle bu şekilde konuşuyorsun Danvers. | Bitten-1 | 2014 | |
| Why wouldn't I just take them? | Neden zorla elinden almayayım? Çünkü oğlun elimde. | Bitten-1 | 2014 | |
| put a knife to her throat, | ...boğazına bıçak dayadı. Bunun yanına kalmasına müsaade etmeyeceğim Roman. | Bitten-1 | 2014 | |
| Now you and I will settle this. | Şimdi sen ve ben bu işi çözeceğiz. Sonra evine gideceksin. | Bitten-1 | 2014 | |
| What are they to you? | Bundan sana ne? | Bitten-1 | 2014 | |
| Why are you doing this, Danvers? | Bunu neden yapıyorsun Danvers? | Bitten-1 | 2014 | |
| I am taking control of events, Roman. | Olayların kontrolünü elime alıyorum Roman. | Bitten-1 | 2014 | |
| Previously on Bitten... | Bitten'ın önceki bölümlerinde... | Bitten-1 | 2014 | |
| I know every wolf in this territory | Bu bölgedeki bütün kurtları tanıyorum... | Bitten-1 | 2014 | |
| and I do not know you. Elena, I am your father. | ...ama sen onlardan biri değilsin. Elena, ben senin babanım. | Bitten-1 | 2014 | |
| I haven't seen you in a long while. | Uzun zamandır görüşmemiştik. | Bitten-1 | 2014 | |
| I've been very busy with my work, sheriff. | İşlerim çok yoğundu şerif. | Bitten-1 | 2014 | |
| Surprised you haven't heard, I'm not the sheriff anymore, | Duymamış olmana şaşırdım, artık şerif değilim. Sadece Karen. | Bitten-1 | 2014 | |
